Zeka Nedir Ki / Isaac Asimov mu, oto tamircisi mi daha zeki – Zeka ve zeka testleri üzerine çok yazı yazdım. Ancak Douglas Eby’nin “Talent Development Resources (Yetenek Geliştirme Kaynakları)” adlı web sitesinde, ölümsüz bilim kurgu yazarı “Isaac Asimov“un “Zeka Nedir Ki?” başlıklı ilginç bir yazısı beni çok etkiledi. Okurlarımızın da ilgisini çekeceğini düşünüyorum. Zeka, zeka skorları ve zeka testleri üzerine herkesi bir kere daha düşündürecek olan bu yazıyı sizlerle paylaşmak istedim.
“Zeka Nedir Ki?” – Isaac Asimov
Ordudayken, tüm askerlere uygulanan türden bir yetenek sınavına girdim ve normal zeka göstergesi olan 100 puan üzerinden 160 puan aldım. Askeri üsteki hiç kimse o güne kadar böyle bir puan görmemişti. Haberi üstteki herkes duymuş ve epey yaygara kopmuştu.
(Esasen 160 zeka puanı almamın benim için anlamlı bir tarafı yoktu. Ertesi gün, yine bir kuruşluk mutfak nöbetçisi olan bir er idim. Sadece biraz koltuklarım kabarmıştı.)
Hayatım boyunca zekâ testlerinden hep böyle yüksek puanlar aldım. Bu yüzden son derece zeki olduğum konusunda kayıtsız bir duyguya sahibim. Diğer insanların da hep böyle düşündüğünü umdum.
Gerçekte ise, düşünülürse ben yalnızca benimle aynı entellektüel ölçülerde olan insanların hazırladığı akademik testte iyi bir puan almıştım.
Örneğin, bir zamanlar bir oto tamircim vardı. O bu zeka testlerinden, tahminime göre, muhtemelen 80’den daha fazla puan alamazdı. Her zaman ondan çok daha zeki olduğumu biliyordum ve hep böyle düşündüm.
Ama yine de çok zeki olmaması umurumda bile değildi. Arabamda bir şeyler ters gittiğinde, hemen ona gittim. O problemin hayati özelliklerini keşfederken onu heyecanla izledim ve açıklamalarını ilahi kehanetlermiş gibi dinledim. Her zaman arabamdaki sorunları anlar ve giderirdi. Onun her zaman arabamı tamir edebildiğini bilir ve ona güvenirdim.
Bir an, oto tamircimin benim için bir zeka testi veya zeka soruları hazırladığını düşünün.
Ya da bir marangozun, bir çiftçinin ya da aslında, bir akademisyenin dışında neredeyse herkesin hazırladığı bir zeka testi varsayalım. Bu testlerin her biri ile kendimin neredeyse bir aptal olduğumu kanıtlardım. Ve aptalın biri olduğumu düşünürdüm.
Akademik eğitimimi ve sözlü yeteneklerimi kullanamadığım, ancak ellerimle karmaşık veya zor bir şey yapmak zorunda kaldığım bir dünyada, başarısız olurdum.
O halde zekam mutlak değil. Bu puan sadece içinde yaşadığım toplumun ve bu toplumun küçük bir alt bölümünün, zeka puanı konusunda söz sahibi olarak, toplumun geri kalanına kendini kabul ettirmeyi başarmış olmasının bir işlevidir.
Yani benim üstün zekam, sadece içinde yaşadığım topluluğun küçük bir alt grubunun değerlendirmesine dayanıyor.
Oto tamircime tekrar geri dönelim; Beni her gördüğünde bana fıkralar anlatmak gibi bir huyu vardı.
—– Sponsor Bağlantı —–
5-12 YAŞ ARASI ÇOCUKLARIN KONSANTRASYONLARI İÇİN
ANZAN MEGA ARİTMETİK BEYİN EGZERSİZLERİ EĞİTİMİ
—– Yazının Devamı —–
Bir keresinde başını otomobilin kaportasının altından kaldırarak bana şöyle dedi: “Doktor, sağır ve dilsiz bir adam bir nalburdan çivi istemek için bir hırdavatçıya gitti. İki parmağını tezgahın üzerine dik olarak koydu ve diğer eliyle çekiçleme hareketleri yaptı.
Tezgahtar hemen ona bir çekiç getirdi. Adam başını “hayır” anlamında salladı ve çekiçlediği dik olarak masanın üzerinde tuttuğu iki parmağı işaret etti. Tezgahtar bunun üzerine ona çivi getirdi. İstediği çivi boyutlarını seçti, aldı ve gitti”. Sonra derin bir nefes aldı ve gülerek bana sordu; “Peki hocam, sence kör bir adam nalbura bir makas istediğini nasıl anlatır?”
Hemen elimi kaldırdım ve parmaklarımla makasla kesme işareti yaptım.
Tamirci kahkahalarla gülmeye başladı ve “Hocam, adam sadece kör. Dilsiz değil ki. Neden doğru düzgün konuşarak makasa ihtiyacı olduğunu söylemesin ki?”
O an çok utandığımı itiraf ediyorum. Adam utancımı görünce; “Üzülme be hoca, ben kimin doğru cevabı bilip kimin de yanlış yanıt vereceğini hep bilirim. Senin kesinlikle yanılacağına emindim.”
“Buna nasıl emin oldun?” diye kekeledim.
Verdiği “Çünkü o kadar fazla eğitilmişsin ki, senin akıllı olamayacağını anlamıştım” cevabı karşısında şaşkınlığım bir kat daha arttı.
Sahip olduğum 160 zeka puanım yerlerde sürünüyordu. “Zeka nedir ki?” diye düşündüm.
Biliyor musunuz, o an söylediklerinin hiç de yabana atılmayacak bilge sözler olduğunu düşündüm. Adam gerçekten de haklıydı.
Kaynak: https://talentdevelop.com/articles/WIIA.html
Tavsiye Edilen Makaleler:
İngilizce Kelime Hafızası – İngilizce Kelimeleri Unutmamak İçin Ne Yapmalısınız?
Bir Şeyi 6 Yaşındaki Bir Çocuğa Anlatamıyorsanız, Siz De Anlamamışsınız Demektir!
Zeka Nasıl Geliştirilir – Çocuğunuzun Zekasını Nasıl Geliştirebilirsiniz?