ETKİN ÖĞRENME ve SÜPER ÖĞRENME: Yedi Adımda Süper Öğrenme

Süper Öğrenme: Yoğun günlük yaşamlarımızda, öğrenmemiz gereken şeyleri doğru bir şekilde öğrenmek için zaman bulmak zor olabilir. Bunlardan bazıları kariyer ya da iş için kritik olabilir. Hatta bu bilgilerin bazıları kişisel veya iş hayatımızı iyileştirmekte önemli olabilir. Birçok kişi, sadece bunları öğrenmek için yeterli zamana sahip olmadığı mazeretine sığınmaktadır.

Ama gerçekten sorun zaman eksikliği midir? Şaşırtıcı bir şekilde yüksek oranda ülke vatandaşımız, liseyi bitirdikten sonra hiçbir zaman başka bir kitap okumamaktadır. Büyük bir çoğunluk her gün yaklaşık birkaç saatini televizyon izlemekle veya Facebook, Instagram gibi sosyal medya sitelerinde amaçsız bir şekilde dolaşmakla geçiriyor. Hatta toplum içinde ucuz aşk ve casus romanları bile değerli olan öğrenme faaliyetlerinden daha popülerdir.

Asıl sorunun zaman eksikliğinden çok motivasyon eksikliğinden olduğunu düşünmüyorum. Doğru motivasyon ve eğilimlerle herkes, gün içinde beş veya on dakikasını gerçek hayatlarını iyileştiren bir şeyler okumak, uygulamak veya eğitmek için ayırabilir. Hayatımın en işlek zamanında, normalde yaptığımdan çok daha fazla kitap okudum. Hiçbir zaman sorun zaman bulamamak olmamıştır. Esas sorun yeterli motivasyona sahip olmamaktır.

Tam, ya da yarı zamanlı öğrenci olarak kendi eğitiminize, ya da sadece kendi kişisel gelişiminize karar verdiyseniz bile, okuduğunuz materyalden en iyi şekilde yararlanmakta zorlanıyor olabilirsiniz.

Belki de üzerinde odaklanamadığınız bir üniversite derecesi almak için gitmeniz gereken özel kurslar vardır. Belki kişisel finans durumunuzu geliştirmek, belki de kendi işinize sahip olmak gibi bir beceride daha iyi olmak istiyor olabilirsiniz. Ancak iş konuyla ilgili materyali okumaya ve öğrenmeye gelince hemen uykun gelip, gözlerin kapanıyor olabilir. çalıştıkça gözlerin kayboluyor. Peki bu sıkıntıları yok ederek öğrenme ve okuma kalitenizi iyileştirerek ve süper bir öğrenme seviyesine ulaşmanın yolu nedir?

Birinci Adım: Öğrenmede Bir Amacınız Olmalı

Öğrenme becerinizi geliştirmenin ilk adımı, bir kitap almaya, bir seminere gitmeye veya bir kursa kaydolmadan önce, neden gittiğinize ve tam olarak neye ulaşmaya çalıştığınıza karar vermektir. . Belirsizlik sonuçların düşmanıdır, bu nedenle, her seanstaki hedefinizin tam olarak ne olduğunu bilmiyorsanız, zayıf geri dönüşler alma planı yapıyorsunuz demektir.

Bir kitabı açmadan önce, kitaptan ne almak istediğinize karar verin. Hedefiniz, yeni bir beceri öğrenmek olabilir, belli bir teori için sağlam temeller atmak olabilir veya sadece yeni fikirler elde etmek olabilir. Bir kitabı sadece okumak için okumayın, ya da sadece yapmanız gerektiği için asla okumayın. Bazı materyalleri incelemede zorluk çekmenizin nedeni, bir sebebiniz olmadığı içindir. Bir sebebiniz yoksa bilinçaltınız gerçeği biliyor ve bunu ertelemenizi sağlayarak çözüm buluyor.

Neden bir şeyler öğrenmek istediğinize karar vermek, öğrenmeye devam etmenin faydalı olup olmadığına karar vermenizi de kolaylaştırır. Ben sadece yeni bir değer sunmadığını hissettim kitapları okumayı daha ortasındayken bıraktım. Ancak şimdi geçmişe baktığımda, geçmişte okumuş olduğum bazı kitapları hiç okumamalıydım diyorum, çünkü okuduğum şey için o zaman belirgin bir hedef koymamıştım.

Doğrudan bir sınavı geçmek değil, kendiniz için doğrudan öğrenme ile bağlantılı bir neden bulmaya çalışın. Sadece iyi bir not almak için öğrenme hedefi bilinçaltınızda yanlış mesajlar gönderir ve okumak veya öğrenmek sizin için bir işkence ve sorunluluk olmaya başlar. Katıldığım tüm mevcut eğitimler için, bu bilgiyi öğrenmemden nasıl yararlanacağıma karar verdim ve böylece etkin öğrenmeyi daha kolay hale getirdim.

İkinci Adım: Konuyu Kendiniz İçin Büyüleyici Hale Getirin

Bilginin hafızanıza yerleşmesi için bir sonraki adım, okuduğunuz materyalle gerçekten ilgilenmektir. Gerçekten hoşlandığınız şeyleri düşünün, bu tip konuları öğrenmek oldukça kolaydır, değil mi? Kendinize bir şeylerin sıkıcı, kuru veya ilgi çekmeyen şeyler olduğunu söylerseniz, bunları okumak çok zor olacaktır.

Çoğu zaman ilginç olmayan okuma materyalleri öğretmenlerin hatasıdır. Öğrendiğim şey için gerçek bir amaç oluşturduğumda, yetenekli olmayan bir öğretmen, yazar ya da konuşmacıya rağmen ilgili konuyu okuma ve öğrenme motivasyonumun kırılmadığını fark ettim.

Maalesef şu gerçeği değiştiremezsiniz. Çoğu kitap, konuşma, kurslar ve dersler olağanüstü derecede yüksek öğretme becerisine sahip değildir. Bu zaafiyeti proaktif bir şekilde telafi etmeniz ve kendinizi size zayıf bir şekilde sunulan materyalle ilgilendirmeniz gerekir.

Nasıl bir konuyu daha ilginç bir hale getirebilirsiniz? İşe daha iyi sorular sormakla başlayın. Bu kitap veya konunun neden inanılmaz derecede büyüleyici olduğunu kendinize sorun ve cevaplar aklınıza gelene kadar beklemeye devam edin. Kendiniz için daha önce sıkıcı bulduğunuz bir konunun içine girmiş olabilirsiniz. Sıkıcı konular diye birşey yoktur. Sadece kötü öğretilmiş veya sunulmuş konular vardır veya bunları öğrenmek için bir amaç bulamamışsınızdır. Kötü bir öğretmeni kendinizi konuyla ilgilendirerek telafi ederseniz vazgeçmeden daha uzun bir yol kat edebilirsiniz.

Üçüncü Adım: Mukayese ile Zihinsel Bir İlişki Kurun

İnsanlar hikaye ve benzetme yoluyla materyalle ilgili ilişkiler kurarlar. Mecazlar ve benzetmeler son derece güçlü araçlardır. Çünkü bunlar bilinmeyen ilişkileri bilinen bir ilişki ile kolayca tarif ederler. Bir şeyi kolay anlaşılan terimlerle çözdükten sonra anlamak daha kolaydır.

Soyut bir ilişki ile karşı karşıya kalırsanız, hemen bu yeni bilgileri anladığınız bir mukayese ile ilişkilendirmeye çalışın. Benzeşmeler oluşturmak bir yetenektir, ancak bellek ve saklama için inanılmaz derecede güçlüdür. Benzeşmeler oluşturmakta yeteneksiz olan kişilerin kurdukları zihinsel bağlantılar moralinizi bozmasın. Örneğin öğrencilerin edebiyat dersinde öğrenmede zorlandıkları bir yazar ve eserlerini bir bölgede geçen olaylar zinciri mukayesesi şeklinde anlatarak onlara kolayca öğretmek mümkündür. Aşağıda verdiğim, Mega Hafıza’nın Mega Edebiyat adlı eserindeki yazar “Faruk Nafiz Çamlıbel” ve eserlerinin nasıl süper öğrenme teknikleriyle kolayca öğrenildiği örneğini izleyerek incelemenizi tavsiye ediyorum.

Gerçek şu ki, bir şeyi öğrenmek için bir benzetme bulamazsanız, muhtemelen çok iyi anlamıyorsunuzdur. Benzetmeler ve ilişkiler oluşturmak, bilgiyi hafızaya yerleştirmeyi kolaylaştırır. İyi öğretmenler zihinsel ilişkiler kurmanızı önerirler. Bunu yapmayan bir kaynaktan okuma yapıyorsanız, bunu kendiniz yapmaya çalışın. Unutmayın kendi öğrenmenizin sorumlusu sizsiniz.

Benzetimi bir harita gibi düşünün. Açıklandığı alanla aynı şey olmamasına rağmen, bölgede görmek zor olabilecek bilgileri hızlı bir şekilde bulmanızı sağlar.

Dördüncü Adım: Konuyla İlgili Çoklu Duyusal Bağlantı Oluşturun

Kendi hayatımda, öğrendiğim konuyu birden duyu organımla algıladığımda bu bilgileri daha iyi anladığımı ve hazmettiğimi fark ettim. Dolayısıyla bir kitabı okursam ve aynı konuyla ilgili bir konuşma dinlersem, yanlızca bir kanal kullanarak öğrenmeme göre daha fazla detay yakalayabiliyorum. İmkanım olursa olsun, konuşmacılardan dinleyerek edindiğim bilgiyi içeren bir kitabı da okumaya çalışırım ve tam tersi, okuduğum bir konuyu bir konuşmacıdan da dinlemeyi arzu ederim.

Bazen sadece yazan ve ses, konuşma veya görsel yerine geçemeyen bir yazarla karşılaşabilirsiniz. Bu durumda, alternatif bir ortam kullanarak fikirleri güçlendirmek için onu kendinize almanız gerekir. Hatta bu doğrultuda hazırladığım eğitim setlerini alıp çalışmış olan okurlarımızın, aynı eğitim setini takip ediyor olmamıza rağmen, aynı konunun eğitimine de katılarak konuyu bir de bizden bizzat duyarak öğrenmeye çalıştıklarına şahit oluyorum.

Böyle alternatifler yoksa, bu durumda aynı konunun “Zihin Haritası”nı veya “Beyin Haritası”nı çıkartarak beyninizde ilave bağlantılar oluşturmaya çalışın.

Beşinci Adım: Kendinize Konuyu Anlatmak İçin Bir Öğrenci Bulun

Bir şey öğrenmenin en iyi yolu öğretmektir. Bu basit ilke, kendi başıma yazılar yazmamın, eğitimler hazırlamamın ve bu web sitesini açmamın bir numaralı nedeni olmuştur. Düşüncelerimi ve fikirlerimi yazarak, bilgileri somut zihinsel kalıplar haline getiriyorum. Öğrenme becerinizi arttırmanın bir yolu varsa, o da öğrenmekte olduğunuz konuyu bir başkasına öğretmektir.

Benzer materyali araştıran veya öğrenmeye çalışan bir arkadaşınız varsa, bu sizin için harika bir yol olabilir. Böylece fikirlerinizi birbirinizle paylaşabilir ve öğretebilirsiniz. Yazdığım birçok makale, arkadaşlarımla yapılan konuşmalardan ortaya çıkan fikirler üzerine kurulmuştur. Bir ders veya seminer için eğitim almak, bilgiyi bir anlatmak ve tekrar ifade etmek, bilgi edinmek için güçlü bir yoldur.

Kişisel gelişiminiz üzerinde çalışıyorsanız ve yanınızda yaptıklarınızı öğrenmek isteyen birisi yoksa ne olur? Bunu çözmenin yollarından biri, birçok ücretsiz blog sitesinden birinde konuyla ilgili bir blog sayfası açmanız ve konuyla ilgili öğrendiklerinizi yazmanız olabilir. Başka bir çözüm ise, öğrendiğiniz bilgilere ilişkin konuşmalar yapabileceğiniz sivil toplum örgütlerinden birine katılmanızdır.

—– Sponsor Bağlantı —–

5-12 YAŞ ARASI ÇOCUKLARIN KONSANTRASYONLARI İÇİN

ANZAN MEGA ARİTMETİK BEYİN EGZERSİZLERİ EĞİTİMİ

—– Yazının Devamı —–

Altıncı Adım: Uygulama ve Egzersizler Yaparak Geliştirin

Yapmak, öğrenmenin en iyi yoludur. Okuma, dinleme ve eğitim, kavramsal bilgiyi toplamak için kötü yollardır ve becerileri kazanmak için korkunç yöntemlerdir. İnsanları mükemmel ve bilge olan ve olmayan şeklinde ayıran şey, çoğunlukla yaptıkları uygulama ve egzersiz miktarıdır. İyi bir futbolcu olmak için meşhur bir futbolcunun hareketlerini analiz etmek ve filmleriini incelemek, size binlerce defa kendi pratik çalışmalarınızı yapmadıkça, neredeyse hiç katkısı olmayacaktır.

Okuma, dinleme ve okuma size kavramsal fikirler kazandırabilir. Ancak bunları becerilere dönüştürmek isterseniz pratiğe ihtiyacınız olur. Ne kadar pratik yapılacağı kişiye ve ilgili alana bağlıdır. Ancak uygulama yapmak genellikle fikirleri anlamaktan daha uzun bir zaman alır. Uygulama yoksa öğrenme tam olarak pekişmemiş demektir.

Yedinci Adım: Sağlıklı Beden, Sağlıklı Zihin

Bir şeyi neden öğrenmek istediğinize karar verdiğinizde onunla ilgilenin, mukayeselerle zihinsel ilişkiler kurun, çoklu duyularla algılamaya çalışın ve başkasına öğretmeye çalışın. Bunları yapsanız da, zihinsel berraklığınız öğrenme hızınızı gerçekten yavaşlatan bir neden olabilir. Zihinsel netlik ise fiziksel sağlık yoluyla kazanılır.

Sezgisel olarak, öğrenme için sağlığın ne kadar önemli olduğunu anlamak kolaydır. Hasta olduğunuz bir dönemde bir konuyu öğrenmeye ve odaklanmaya hiç çalıştınız mı? Test veya makale yazmaya ne dersiniz? Deneyimleriniz benimkine benzerse, hastalık, performansınızı büyük ölçüde etkiliyordur.

Her gün egzersiz yapmak, sağlıklı beslenme ve bol miktarda su içmek zihinsel netlik için çok önemlidir. Kişisel olarak beyin sağlığım için özellikle “DHA” oranı yüksek balık yağı içmeyi ihmal etmediğimi de bu vesile ile söylemek isterim. Beyindeki “DHA” oranının eksikliği dikkat dağınıklığına, hiperaktiviteye, konsantrasyonun bozulmasına ve ayrıca hafıza zayıflığına sebep olmaktadır.

Eğer düzenli olarak egzersiz yapmıyorsanız, günlük aktivitelerinize egzersiz yapmayı da katmalısınız. Sağlığınızı artırmak için atılan adımlar, kendi öğrenebilme becerinizin inanılmaz derecede güçlü ve olumlu bir gelişme göstereceğini rahatlıkla söyleyebilirim.

Bu noktaya kadar okumaya devam ettiyseniz, tüm bu adımları uygulamak öğrenme becerinizi artırmak için çok fazla iş gibi görünebilir. Neyse ki adımlar birbirini takip eden bir düzende çalışıyor. Bir konuyu neden öğreneceğinize karar verdikten sonra, sizin için neyin önemli olduğu ortaya çıktıktan sonra diğer adımlar birbirini izleyecektir. Bu gayrete değeceğine inanıyorum. Çünkü süper öğrenme ve eğitim muhtemelen büyümenizdeki ve sonuçta mutlulu olmanızdaki en önemli faktördür.