Video Oyunları ve Çocuklar – Eğitimde Nasıl Faydalanabiliriz? Asırlar öncesinde, MÖ. 3 bininci yılda, yaşadığınızı hayal ediyorsunuz ve bir tıklamayla, çocukluk döneminize gidiyorsunuz. Lüks bir mağara evde yaşıyorsunuz. Anneniz sizi tipik bir mağara okula götürüyor. Sınıfa giriyorsunuz. Öğretmen, vücudunun ayıp yerlerini zor örten giysisini düzeltip sınıfa, “Pekala çocuklar! Herkes çivi yazılarını çıkarsın; alfabemizin 12 harfini yazmaya çalışacağız bugün!” diye sesleniyor.
Bu girişin bir video oyunu olduğunu gençler hemen anlamıştır; benim gibi zorlu yaşlılar ise böyle video oyunlarıyla meşgul olmayı bir zaman kaybı olarak görme eğilimindedir. Biz yaşlılar, çocukların ve gençlerin konsollarla oyun oynadıklarını görüyoruz ve beyinlerinin bozulmakta olduğunu sanıyoruz.
Anneler ve babalar da cep telefonları yüzünden çocuklarını sanal dünyaya ve video oyunlarına kaptırdıklarını düşünüyorlar. Gerçekten de çocuklar video oyunları yüzünden kayboluyorlar mı?
Sanal veya sanal olmasın genel olarak oyunlar iyi planlandığında hafıza ve zekayı geliştiriyor. Çünkü ister çocuk, ister yetişkin olun “beyin oyun oynamak istiyor“. Mega Hafıza Başkanı ve “Memoriad Dünya Mental Sporlar” yönetim kurulu üyesi Melik Duyar hazırlamış olduğu “Beyin Neden Oyun Oynamak İster?” başlıklı vido filmde bu konuyu çok güzel anlatıyor.
Video Oyunları Eğitici mi?
Video Oyunları ve Çocuklar – Bizi ilgilendiren önemli husus, bu oyunların eğitici boyutudur. Bazı oyunların lüzumsuz olduğu konusunda yaşlı akranlarımla aynı fikirde değilim. Ancak, bir konsol eliyle ekranı yukarı ve aşağı hareket ettirme, bir rakiple kavga etmek, bıçak, yumruk gibi şiddet içeren kavgalı oyunlar ne yazık ki gerçek hayat gibi kötüleri temsil ediyor.
American Psychologist dergisinde yayınlanan yeni bir makaleye göre , “video oyunları gençlere sürükleyici ve ilgi çekici sosyal, bilişsel ve duygusal deneyimler sunuyor. Ayrıca, bu deneyimler çocuklarda ve ergenlerde zihinsel sağlığı artırma potansiyeline sahip olabilir.” Bakınız.
Piaget, Vygotsky ve Erikson gibi psikologlar uzun zamandır oyunun faydalarını ve işlevlerini vurguladılar. Bu üç eğitim psikoloğu da oyun oynamanın çocuklara yetişkin rolleri verdiğini ve kararlarını denemek için risksiz bir bağlam sağladığını savundular.
Video oyunlarının farklı şehirlerden ve ülkelerden insanlarla oynandığı düşünüldüğünde, günümüz oyun dünyasında oyun, çocukların ulusal ve uluslararası sosyal beceriler, öz kontrol ve duygusal beceriler kazanmalarına katkı verebilir.
Oyunlar ayrıca oyunculara “algıda seçicilik ve odaklanma, mekansal çözünürlük ve zihinsel rotasyon yetenekleri” uygulama fırsatları sunuyor gibi görünüyor.
Oyunculardan gerçek zamanlı olarak karar vermelerini isteyen bazı oyunlar çocuklara “dikkat kaynaklarını daha verimli bir şekilde nasıl tahsis edeceklerini ve ilgisiz bilgileri daha etkili bir şekilde nasıl filtreleyeceklerini” öğretebilir.
Oyun kurguları, anlık seçimler, problem çözme senaryoları ve gerekli becerilerde ustalaşmak için deneme yanılmayı kullanma şansı, gelecekteki çalışanlar, iş arkadaşları, aile üyeleri ve arkadaşlarda değer verdiğimiz özelliklerle eşleşebilir.
En önemlisi de oyunlar içsel motivasyon oluşturmada da etkilidir. Bir oyuncu, problemleri çözme, kontrol becerilerini kullanma, hikayenin geçtiği yerlerde neredeyse uzmanlık seviyelerinde hızlı bir şekilde bilgilenme ve karar verme gibi becerileri kazanabilir. Bunları başardığında kendine güven sağlayan içsel motivasyon sayesinde yeni bir oyuna başlayabilir.
Öğrencilerin başarılı olmak için yeterli görmedikleri okul eğitiminin aksine, bir video oyunu, sıkı çalışma ve uygulama ile öğrencilere (çocuklara) başarılı olabilecekleri vaadini sunabilir.
Video Oyunları ve Çocuklar
Video oyunları genellikle oyuncuyu sanal dünyaya ve oyunun mekaniğini tanıtan kolay düzeyde başlar. Oyunun ilerleyen kısımlarındaki zorlaştırılmış düzeyler, çocuktaki bir çok beceriyi de zorlayacaktır. Ancak oyunda artan hız, kullanılan geliştirilmiş silahlar, gelişmiş zeka gibi yeni karakter yetenekleri ile bu becerileri kazanmasına destek sağlar.
Zorlaşarak düzeyi yükselen oyundaki hedeflere ulaşıp başarmaya doğru çocuğu itekler. Çocuğa daha önce imkansız gördüğü zorlukları aştıkça, daha iyi hissetme şansı sunar. Buna ek olarak, başarısızlık, oyunu bırakmak için bir neden olarak görülmez, çünkü başarı gerçek hayatla özdeşleşip sahiplenilirken, başarısızlığın gerçekliği yoktur, sanaldır. Onun için oyunu bir kez daha oynamaya engel yoktur.
Rocksteady Studios tarafından üretilen Batman oyununa bakalım. Buradaki öğelerin hepsinin nasıl bir araya getirildiğini örnek olarak kullanalım. Batman’da, oyun sizinle birlikte hapishanede, kelepçeli Bruce Wayne olarak başlıyor. Batman video oyunları listesine ulaşmak için tıklayınız:
Video Oyunları ve Çocuklar – Baş roldeki karakteriniz bir kavgaya giriyor ve oyun önünüze bir yazı getiriyor; size hangi butona basılması gerektiğini soruyor. Çünkü kahramanınızı kurtarmanız için seçenekler arasından en doğru kararı vermeniz lazım. Bu arada birkaç mahkumla birer birer savaşıyorsunuz; her defasında bu düğmelerin doğru ve zamanında nasıl kullanılacağını öğreniyorsunuz.
Yeni başlayanlar muhtemelen bu çeşitli komutları kusursuz bir şekilde bir araya getirmekte zorlanırlar ve birkaç dövüşü kaybederler. Hayatta kalana kadar bu beceriler tekrar tekrar uygulanabilir. Bu deneme, çocuğun bu seviyeyi geçemesine kadar devam eder. Tabi sonunda alınan sanal ödüller de dışsal motivasyon sağlar.
Okulu, sınıfı, öğretmeni, dersi bir kenara bırakalım demiyorum. “Kitabı bırak oyun oyna!” asla diyemeyiz. Hele, bir ebeveyne “Bugün Batman dövüş becerilerinizi uyguladınız mı?” diyemezsiniz. Ancak, çocuklar bu oyunları oynuyor diye kızmayın; onlar hedeflere ulaşmak ve yeni zorlukları aşmaktan kaynaklanan çaba, rekabet, işbirliği ve içsel ödüllerle daha kolay öğreniyorlar. Bundan alınacak bir ders yok mudur?
Eğer, cansız ruhsuz video oyunlarının kendisine bağlayabildiği çocukları, bir öğretmen veya bir aile olarak kendimize veya dersimize bağlayamıyorsak, bu durum üzerinde kafa yormak gerekmez mi?
Gerçeği Söylemek Gerekirse…
Video Oyunları ve Çocuklar – Bir öğretmensiniz ve sınıfınızda çocuklara video oyunu oynattığınızı düşünün. Ülkemizde çoğu yönetici bunu duyduğunda size en azından yan gözle bakabilir. Keşke her dersle ilgili, her dersin konularına uygun video oyunları olsa. Ya da öğretmenlerimiz bile konulara uygun kendi video oyunlarını kodlamayı denemeliler. Bunun için kodlama eğitimi almak ve bol bol yazılım yapmak yeterlidir. Birileri yapmışsa, bu hazır video oyunlarını da sınıfta kullanmak hem eğlenceli hem öğretici olmaz mıydı?
Bir konuyu oyun yoluyla öğretmenin kalıcı öğrenmeyi desteklediğini söylemeye gerek yoktur. Sınıfta olmasa da evde izlenmesi için verilen bir video oyununu çocuklar keyifle oynayacaklardır. Ancak sınıf ortamında öğrenciler bir oyunda iyi olma arzusuyla ve takımlarındaki zayıf halka olmamak için motive olurlar.
Tipik bir sınıf oturumunun son bölümünde, öğrencilerinize konuyla ilgili hazırlamış olduğunuz oyun malzemeleri vermek, onların yeni bir şeye hakim olmanın tatlı ödülünü hissetmelerini sağlamak önemlidir. Bunu öğretmenler düşünmelidir. Çocukların kullanmayı sevecekleri bir dizi oyunu öğretmenler veya öğretmen grupları (zümreler) hazırlayabilir. Yaklaşan bir sınav için sınava hazırlanmayı oyunla sağlamak ne kadar eğlenceli ve öğretici olurdu!
Şunu da anlıyorum; öğretmenlerin çoğu eğitim teknolojilerini ve özellikle bilgisayarla programlar yapma becerisi açısından uygun olmayabilir. Ama zor değil; biraz zaman ayırarak her öğretmen dersine özgü oyunlar da üretebilir, hazır oyunlardan da faydalanabilir.
Öğretmenler Neler Yapabilir?
Video Oyunları ve Çocuklar – Öğretmenler için kullanabilecek en iyi örnek uygulamalardan biri Kahoot’tur. Kahoot, öğretmeni oyun hazırlamak veya yarışma düzenlemek gibi etkinlikler için çok uygun bir programdır.
Öğrencilerinizi küçük gruplara ayırın. Metnin belirli bir bölümünü incelemelerini veya öğrenmelerini sağlayın ve daha sonra onları materyal üzerinde test etmek için Kahoots kullanın. Kahoot harika yarışmalar düzenlemek için ideal bir ortam sağlar. Öğrenme uygulamaları ile çocukları Kahoot ile meşgul edebilirsiniz.
Pratik yapmak için çok fazla oyun var. Muhtemelen daha fazla eğleneceksiniz ve sesinizin monotonluğundan bir mola vermekten mutluluk duyacaklardır.
Peki sizi sınıfınızda eğitici hangi oyunları kullanıyorsunuz?