Kolektif Hafıza Oluşumunda Grup Üyeliğinin Etkisi – Toplumsal hafızanın oluşması konusu üzerinde uzun zamandır çalışan Princeton Üniversitesi’nde Psikoloji ve Halkla İlişkiler bölümünde Doçent olan Alin Coman’ın Hirst ve diğer NSSR Profesörü Emanuele Castano ile birlikte tamamladıkları bir çalışma grup üyeliğinin toplumsal hafıza oluşumunda önemli bir etkisinin olduğunu tespit etmiştir.
Çalışmada, Amerikalı farklı katılımcıların Irak ve Afganistan’da şiddet eylemleri gerçekleştiren askerlerle ilgili iki farklı kurgu hikaye dizisi ile karşılaşmaları sağlanmıştır. Bir grup katılımcı şiddet ve taciz eylemlerini Amerikan askerlerinin gerçekleştirdiğini okurken, diğer gruba – aynı eylemleri okuyan – şiddet ve taciz eylemlerinin Irak askerleri tarafından işlendikleri söylenmiştir.
Kolektif Hafıza ve Grup Üyeliği Etkisi
Coman, bireylerin bu zulmü anlatan birini dinlerken üstlenilen bilişsel süreçler açısından büyük bir farklılıklar gösterdiklerini söylemektedir. Ona göre, bu bilgilerin yorumlanmasının, hikayelere maruz kalan kişinin grup üyeliğinden etkilendiğini ortaya çıkarmıştır.
Bu etki, hatırlama ve unutma sürecine kadar uzanmaktadır. Coman’a göre, grubumuzun içinde olduğunu düşündüğümüz insanlardan bilgi aldığımızda, bu kaynakların “halihazırda kodlanmış anıları pekiştirme olasılığı daha yüksek oluyor“. Ayrıca, “bir dış grup kaynaktan duyulanlarla ilgili anıları unutmaya neden olabiliyor. Kendi grubundaki kişiler tarafından aktarılan bilgiler kişinin “bilişsel sisteminde önceliklendiriliyor“. Bu, neyin hatırlanacağı ve hafızalardan neyin silineceği konusunda bir önyargıya da yol açıyor.
Coman’ın birçok bulgusunun altında yatan temel bir fikir, hafızanın etkiye açık olmasıdır. Coman, “İnsanların çoğunluğun görüşüne uymak için çok az yönlendirmeye ihtiyacı var,” diyor. “Bilişsel düzeyde, katılımcıların anıları çoğunluğun sosyal görüşüne uygun olacak şekilde değişiyor.” Bir başka deyişle, çoğunluğun sosyal görüşü olarak sayılan şey, odaklandığımız grubun büyüklüğüne bağlıdır. Bu da belirli bir bireyin grubun bir üyesi olarak görülmeyi isteme arzusuna bağlıdır. Bu, aile biriminden, okul arkadaşlarına, meslek gruplarına, partilere, ulus kadar büyük gruplara kadar pek çok büyüklükteki gruplar için geçerlidir. Her sosyal gruplaşma, kendisiyle ilişkili bireyleri kendi anlatı ağırlık merkezine yaklaştırarak kendi etki düzeyini uygulamaktadır.
Kolektif Hafızada Grup Üyeliği Nasıl Bir Rol Oynuyor?
Belki de en önemlisi, hafıza oluşumu ve geri çağırma süreçlerindeki değişiklikler uyum sağlamak için yalan söylemeyi gerektirmiyor. Coman bunun yerine bilişsel süreçlerdeki değişikliklerin etkisiyle hafızanın gerçekten değiştiğini savunuyor. Bu süreci “hatırlatıcı uygunluk” olarak adlandırıyor. Kişinin çevresindeki sosyal gruba bağlı olarak meydana gelen olaylar farklı şekilde vurgulanabiliyor. Benzer şekilde, insanların grup içi akranlar tarafından tekrarlanan bilgileri kodlama veya anıları kaydetme olasılığı daha yüksek oluyor. Aynı bilgi grup dışı kişiler tarafından tekrarlandığında bunu yapma olasılıkları daha düşük oluyor. Aslında, bir hedef gruba uyma ve onunla iletişim kurma arzusu, bilişsel kodlamayı, hafıza oluşumunu ve hatırlamayı destekliyor.
Uyum sağlama baskısı, olayları tarihsel kayıtlardan unutma veya çıkarma ihtiyacının altını çizebiliyor. Bu “çıkarmalar” yukarıdan aşağıya ve devlet tarafından uygulanabildiği gibi, aşağıdan yukarıya bireysel etkileşim, gayri resmi kanallar ve sivil toplum örgütleri aracılığıyla da gerçekleşebiliyor.
Coman’a göre “farklı motivasyonlarla farklı bilişsel süreçler gerçekleşiyor.” Bu durum, grup içi hedefimiz tarafından doğrulanmayan inançları dikkate almadığımız, yani grup ayrımlarının ve bunlara karşılık gelen anlatıların sürekli olarak mikro düzeyde güçlendirildiği, uygunluk geri bildirim döngüsü gibi bir şey yaratabilir. Elbette bu, insanların fikirlerini değiştiremeyecekleri anlamına gelmez; bu sadece bunu yapmanın tahmin edebileceğinden daha zor olduğu anlamına geliyor.
Bu bilişsel süreçlerin ortaya çıktığı düzey ne olursa olsun, siyaset ve kamusal söylem üzerindeki çıkarımlar derindir. Grup üyeliği ve hatta özellikle istenen grup üyeliği hafıza oluşumunu şekillendirebiliyor.
Sahte Haberlerin Nereden Geldiği Önemli
Coman, online grup yankı odalarının ve sahte haberlerin gerçekte ortaya çıkardığı şeyin, toplumdaki güven ve grup üyeliği kalıpları olduğunu savunuyor. Bilgi grubumuzun içinden veya ait olmak istediğimiz gruptan geldiğinde veya bir dış gruptan hoşlanmamamızı doğruladığında, gerçeklere dayalı şüpheli haberlere inanma eğilimindeyiz. Sahte haberlerin yaygınlığı ve yetersiz kaynak kullanımı, aynı zamanda bir kişinin kendi grubundaki kişilerin gerçek içgörüye sahip insanlar olduğuna inanma arzusunu ortaya çıkarıyor.
Kolektif hafızadan biraz uzaklaşarak, istenen bir grupla bağlantı kurma ve “bilgi sahibi olma” motivasyonu, komplo teorilerini zorlayıcı kılan şeylere ışık tutmaya yardımcı olabilir. Komplo düşüncesini keşfederken Coman, dünyayı anlamlandırma eğilimi bir grubun parçası hissetme ihtiyacını karşıladığında ne olacağını araştırmak için deneyler yaptı. Dedi ki: “Gösterdiğimiz şey, eğer insanlar sosyal olarak dışlanmış hissediyorlarsa, o zaman kendilerini içinde buldukları durumu anlamaya girişme olasılıklarının daha yüksek olduğu. Hiçbir anlamın olmadığı yere çok fazla anlam yüklüyorlar. İşte bu yüzden komplo teorilerini desteklemeye başlıyorlar. ” Başka bir deyişle, deneysel sonuçlar, komplo teorilerinin, kişinin bir gruptan kendi dışlamasını veya bir grubun daha büyük bir kolektif gruptan dışlanmasını anlamlandırma ihtiyacı nedeniyle ilgi kazandığını göstermektedir.
Komplo teorilerinden, grup anlatılarının tekrarından veya tarihsel olayları doğru bir şekilde hatırlayamadığımızdan bahsediyor olsak da, Coman’ın çalışması hafızayla ilgili bilişsel süreçlerin sosyal temellerini araştırıyor.
Coman’ın araştırması, bireysel ve kolektif düşüncemizdeki güven, aidiyet, grup ve sosyal otorite psikolojisinin altında yatan karmaşık dinamikleri aydınlatmaya yönelik önemli bir adım gibi görünüyor.
Kaynaklar:
- https://journals.sagepub.com/doi/abs/10.1177/0956797614531024
- http://socialresearchmatters.org/the-political-psychology-of-remembrance-omission-fabrication/