TOEFL Vocabulary Words
Bilmeniz Gereken 100 Temel TOEFL Kelime Listesi
TOEFL Vocabulary – Bilmeniz Gereken 100 Temel TOEFL Kelime Listesi: Aşağıdaki TOEFL Kelime Listesi TOEFL sınavlarda en çok sorulan kelime listelerinin ortak kelimelerinden oluşturulmuştur. Şüphesiz sınavlarda bu kelimelerin eş anlamlıları (synonyms) ve zıt anlamlıları (antonyms) da sorulmaktadır. Ayrıca kelimelerin edinilmesi aynı kelimelerle farklı içeriklerde defalarca karşılaşmanız ile mümkün olmaktadır.
accolade (okunuşu: äkıleyd) – (n): övgü, övme; onurlandırma; şövalyelik verirken kılıçla dokunma.
circumvent (okunuşu: sırkımvent) – (v): kaçınmak; açığını yakalamak; atlatmak; yan çizmek.
dearth (okunuşu: dırth) – (n): kıtlık; yokluk; açlık.
jargon (okunuşu: cärgın) – (n): jargon; mesleki dil.
labor (okunuşu: leybır) – (n): emek; işgücü.
ludicrous (okunuşu: ludıkrıs) – (adj.): gülünç; komik; aptalca.
malice (okunuşu: mälıs) – (n): kötülük; şer; kin.
mettle (okunuşu: metıl) – (n): cesaret; hırs; azim.
microcosm (okunuşu: maykrıkäzım) – (n): mikrokozmos; küçük evren.
morose (okunuşu: mırōs) – (adj.): asık suratlı; huysuz.
mundane (okunuşu: mındeyn) – (adj.): sıradan; olan; günlük.
nettle (okunuşu: netıl) – (n, v): ısırgan otu; ısırgan otu gibi batmak; kızdırmak.
obdurate (okunuşu: obdurıt) – (adj.): dik başlı; katı yürekli; taş kalpli; katı.
obtain (okunuşu: ıbteyn) – (v): elde etmek; edinmek.
obviate (okunuşu: äbvieyt) – (v): önünü almak; önlemek.
jibe (okunuşu: cayb) – (v): dalga geçmek; alay etmek;
oppress (okunuşu: ıpres) – (v): ezmek; baskı yapmak.
irresolute (okunuşu: ırezuluut) – (adj.): kararsız.
irksome (okunuşu: ırksım) – (adj.): usandırıcı; bezdirici; can sıkıcı.
interpret (okunuşu: întırprıt) – (v): yorumlamak; mana vermek; tercüme etmek.
inscrutable (okunuşu: înskrutıbıl) – (adj.): esrarengiz; sırrına erişilmez.
ingratiate (okunuşu: înggreyşieyt) – (v): yaltaklanmak; yağcılık etmek.
indefatigable (okunuşu: îndîfätîgıbıl) – (adj.): yorulmaz; usanmaz.
incidental (okunuşu: însîdentıl) – (adj.): tesadüfi.
implacable (okunuşu: împläkıbıl) – (adj.): amansız; bastırılamaz; yatıştırılamaz.
ignominy (okunuşu: îgnōmîni) – (n): rezalet; kepazelik; namussuzluk, şerefsizlik
ignominious (okunuşu: îgnımîniıs) – (adj.): rezil; aşağılık.
hypothesis (okunuşu: haypäthısıs) – (n): hipotez.
scrutinize (okunuşu: skrutınayzîz) – (v): incelemek; gözden geçirmek.
widespread (okunuşu: waydspred) – (adj.): yaygın; genel.
waive (okunuşu: weyv) – (v): feragat etmek; vazgeçmek.
vilify (okunuşu: vîlîfay) – (v): kötülemek; yermek; iftira etmek.
vestige (okunuşu: vestîc) – (n): iz; kalıntı.
turgid (okunuşu: tırcîd) – (adj.): şişmiş; kabarık; abartılı.
sustain (okunuşu: sısteyn) – (v): sürdürmek; devam ettirmek.
stupendous (okunuşu: stupendıs) – (adj.): muazzam; dehşet verici; müthiş.
stable (okunuşu: steybıl) – (adj.): kararlı; istikrarlı.
simper (verb) (okunuşu: sîmpır) – (v): sırıtmak; yapmacıklı gülümsemek.
glib (okunuşu: glîb) – (adj.): düşünmeden konuşan; konuşkan; akıcı konuşan.
retrieve (okunuşu: ritriv) – (v): geri almak; geri kazanmak.
renegade (okunuşu: renıgeyd) – (n): dönek; hain.
redolent (okunuşu: redılınt) – (adj.): güzel kokulu; kokulu; hatırlatan.
rebuke (okunuşu: ribyuk) – (v): azarlamak; paylamak; fırça atmak.
range (okunuşu: reync) – (n): aralık; yayılma alanı.
querulous (okunuşu: kwerılıs) – (adj.): sorgulayıcı; şikayetçi; sızlanan.
proximity (okunuşu: präksîmıti) – (n): yakınlık.
prior (okunuşu: prayır) – (adj.): önceki.
platitude (okunuşu: plätîtud) – (n): yavanlık; tatsızlık.
permeate (okunuşu: pırmieyt) – (v): nüfuz etmek; yayılmak.
peremptory (okunuşu: pıremptıri) – (adj.): diktatörce; dediği dedik; otoriter; buyurucu.
construe (okunuşu: kınstru) – (v): yorumlamak; açıklamak; çeviri yapmak.
cogent (okunuşu: kōcınt) – (adj.): ikna edici; inandırıcı.
coalesce (okunuşu: kōıles) – (v): birleşmek; kaynaştırmak; bütünleşmek.
circumspect (okunuşu: sırkımspekt) – (adj.): ihtiyatlı; sakınan; dikkatli.
candid (okunuşu: kändıd) – (adj.): samimi; içten.
callous (okunuşu: kälıs) – (adj.): duygusuz; katı; hissiz.
bulwark (okunuşu: bûlwırk) – (n): siper.
bucolic (okunuşu: byukälîk) – (adj.): pastoral; kır hayatıyla ilgili.
bland (okunuşu: bländ) – (adj.): mülayim; ağırbaşlı.
credible (okunuşu: kredıbıl) – (adj.): inanılır; inandırıcı.
belie (okunuşu: bîlay) – (v): yanıltmak; gizlemek; maskelemek.
banter (okunuşu: bäntır) – (n): şaka; takılma.
bane (okunuşu: beyn) – (n): afet; yıkım; zarar; ziyan.
avarice (okunuşu: ävırıs) – (n): para hırsı; tamah; servet tutkunu.
augment (okunuşu: ôgment) – (v): artırmak; çoğaltmak.
askance (okunuşu: ıskäns) – (adv.): şüphe ile; kuşkuyla.
arbitrary (okunuşu: ärbıtreri) – (adj.): keyfi; rasgele seçilmiş.
ambiguous (okunuşu: ämbîgyuıs) – (adj.): belirsiz; muğlak.
alacrity (okunuşu: ıläkrıti) – (n): şevk; isteklilik; can atma.
accord (okunuşu: ıkôrd) – (n): uyum; razı olma; ahenk.
ensue (okunuşu: însu) – (v): meydana gelmek; sonuç olarak ortaya çıkmak; sonuçlanmak.
gibe (okunuşu: cayb) – (n): dokunaklı söz; incitici söz.
generate (okunuşu: cenıreyt) – (v): üretmek; meydana getirmek.
frustrate (okunuşu: frʌstreyt) – (v): hüsrana uğratmak; hayal kırıklığına uğratmak.
fluctuate (okunuşu: flʌkçıweyt) – (v): dalgalanmak; yükselip alçalmak.
fiasco (okunuşu: fiäskō) – (n): fiyasko; yenilgi.
feasible (okunuşu: fizıbıl) – (adj.): uygulanabilir; yapılabilir.
fatuous (okunuşu: fäçıwıs) – (adj.): aptal; akılsız; budala.
exploit (okunuşu: eksployt) – (v): istismar etmek; kendi çıkarı için kullanmak.
expatiate (okunuşu: ekspeyşıeyt) – (v): ayrıntılı yazmak; ayrıntılı konuşmak; etraflıca açıklamak.
evaluate (okunuşu: ivälyueyt) – (v): değerlendirmek; değer biçmek.
estimate (okunuşu: estımıt) – (v): tahmin etmek; kestirmek.
entreat (okunuşu: intriit) – (v): yalvarmak; rica etmek.
accede (okunuşu: äksid) – (v): onaylamak; razı olmak; iktidara gelmek; yönetime geçmek.
effete (okunuşu: efit) – (adj.): bitkin; güçsüz; yorgun; verimsiz.
edict (okunuşu: idîkt) – (n): ferman; emir; buyruk.
divulge (okunuşu: divalc) – (v): ifşa etmek; açığa vurmak.
distribute (okunuşu: dîstrîbyut) – (v): dağıtmak; pay etmek.
discursive (okunuşu: dîskırsîv) – (adj.): söylemsel; tutarsız.
disconcert (okunuşu: dîskınsırt) – (v): huzurunu kaçırmak; karıştırmak; sinirlendirmek.
diffident (okunuşu: difidınt) – (adj.): pısırık; makçup; utangaç.
didactic (okunuşu: daydäktîk) – (adj.): öğretici; öğretsel; eğitici.
deplete (okunuşu: dîplit) – (v): tüketmek; bitirmek.
deference (okunuşu: defrıns) – (n): hürmet; saygı.
zealot (okunuşu: zelıt) – (n): bağnaz; fanatik.
zenith (okunuşu: zinıth) – (n): zirve; doruk.
Tavsiye Edilen Makaleler:
Neden İngilizce Öğrenemiyoruz? Neden İngilizce Konuşamıyoruz?
İngilizce – En Kısa Zamanda Nasıl Öğrenebilirsiniz ve Nasıl Unutmazsınız?