Tartışmak Nedir? Tartışırken nelere dikkat etmeliyiz? Tartışmak, görüş farklılıklarına sahip olma temelinden doğan bir eylemdir. İletişimde olan iki kişi arasındaki düşünce farklılıkları ya da çatışması, kişilerin kabul edemeyeceği bir boyuta geldiğinde taraflar bunu ifade etme gereği duyarlar. İfade ediliş biçimi ise tartışmanın seyrini belirleyen etkendir.
İnsanların hedefleri, idealleri, değerleri, hassasiyetleri ve inançları birbirinden farklılık gösterir. Yetiştiriliş biçimleri, aldıkları eğitim, büyüdükleri mekân ve hayatlarını şekillendiren kişiler aynı olsa dahi bireyler birbirinden farklı düşünüp, farklı davranış sergileyebilirler. Bu açıdan baktığımızda anne baba ile çocuğunun ya da iki kardeşin neden zaman zaman tartıştıklarını da anlayabiliriz.
Kimsenin bir diğerinin parmak izine bile sahip olmadığı bir dünyada birbirinin tamamen aynı iki insan yoktur. Dolayısıyla karşımızdakinin fikirlerine katılmamamız, onaylamamız ve belki de uymak istememiz de son derece doğaldır. Ancak önemli olan bunu nasıl yaptığımızdır.
İnsanların ilişkilerindeki kaliteyi, birbirlerine verdikleri değer ve bu değer çerçevesinde birbirlerine gösterdikleri hassasiyet belirler. Farklı fikirlere sahip kişilerin bu fikirler üzerinden bir konuşma gerçekleştirdikleri anlarda kullandıkları sözcükler, beden dilleri ve hatta bakışları ilişkilerinin seyrini çizer. Bu yüzdendir ki tartışma anında nezaketi korumak, cümleleri özenle seçmek ve bedenine, tepkilerine hâkim olmak oldukça önemlidir. Karşı tarafı, tabiri yerindeyse “çileden çıkartmadan” tartışmak gerekir.
Tartışmak Nedir? Tartışırken nelere dikkat etmeliyiz?
Düşüncelerini açıkça ifade etmek, uğradığı düşündüğü haksızlığı anlatmak, sunulan fikrin onun bakış açısına ters olduğunu söylemek herkesin hakkıdır. Ancak sırf karşı taraf kendisi ile aynı çizgide değil diye karşı tarafa ağır sözler. Hakaretler, kişiliğine yönelik haksız suçlamalar yapmak doğru bir davranış biçimi değildir. Bazı kişiler ise susarak ya da sessizce, sadece gözleriyle karşı tarafa bakarak, ya da mimik hareketleriyle bu yanlış davranışı sergilerler ve üstüne üstlük durum burada daha vahimdir. Çünkü, “ben sana bir şey söylemedim, bir şey yapmadım, bağırmadım” gibi savunmalara sığındıkları anda karşı tarafa söyleyecek söz bırakmazlar. Aslında her iki davranış biçimi de tartışmanın gidişini ve elbette ki kişiler arasındaki ilişkiyi olumsuz etkileyecektir.
Önemli olan; ilişkileri tartışma anında güçlü tutabilmektir. Bunu yapabilmek için güçlü bir öz benlik iradesine sahip olmak gerekir. Kimi insanlar yaradılışları gereği bu konuda zorlanmazken, kimi insanlar tepkilerini kontrol altında tutabilme konusunda bu kadar başarılı olmayabilirler. Profesyonel bir yardım almak kesinlikle bir çözüm yolu alabilir. Bunda utanılacak, çekinilecek bir durum olmadığı gibi, değişmeye ve olumsuzlukları törpülemeye açık olma becerisini göstermek övünülmesi gereken bir davranıştır.
Sonuç olarak baktığımızda, hayat bir ilişkiler bütününden ibarettir ve istesek de istemesek de bir toplumun, bir grubun parçası olmaya devam edeceğiz.