Dinleyerek İngilizce Öğrenme – Bebekliğinizi belki hatırlamıyorsunuz; aslında siz konuşmayı “dinleyerek” öğrendiniz! Önce dinleyerek ana dilinizi öğrendiniz, kelimeleri mırıldandınız, sonra da uzun cümleleri anlayana kadar öğrenme sürecini sürdürdünüz.
Bu öykü bizim ilk dil öğrenme tecrübemizi anlatıyor.
Peki, bir bebek gibi, ağzınızı açıp, akıcı bir şekilde İngilizce konuşmak istemez misiniz?
Çoğu öğrenci konuşmak ister; ama dinlemekten de sıkılır. Oysa konuşmak, dili öğrenmede farklı bir boyuttur; size yardımcı olur ama dinlemek size daha çok yardımcı olur.
Yabancıların İngilizceyi öğrenme sevdası “Kulak dolmadan beyin boşalmaz” şeklindeki öğretici bir sözle alevlenir. Yani, İngilizceyi o kadar çok dinlemelisiniz ki, beyni yıkanmış biri olarak, artık konuşma anında “Buraya hangi kelime gelecekti?” türünden kaygılar yaşamazsınız, demektir.
Hakikaten, dinleme becerisi hem günlük hayatta hem de akademik ortamlarda oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu illa İngilizce dinlemek açısından değil, normal hayatta da, sohbetlerinizde muhatabınızı dinleme beceriniz gelişmişse saygı görürsünüz. Dil öğrenirken de dinlemek aynı etkiye sahiptir.
Etkili iletişimin temel taşlarından biri dinleme becerisidir.
Yabancı bir dil eğitimi programlarında, dinleme becerisi, her zaman, önemli bir ölçme konusudur. Çünkü iletişime dayalı dil öğretimi atık çok popüler.
Dinleme Yöntemleri
Dinleyerek İngilizce Öğrenme – Dil öğreniminde her becerinin yeri ve önemi kendine göredir. Eğer -mesela- İngilizce öğrenen biriyseniz, kulaklarınızı dinlemeye ve o dil ile ilgili sesleri tanımaya alıştırmalısınız.
Peki, İngilizce dinleme becerilerinizi nasıl geliştirmelisiniz?
Hangi araçları kullanarak İngilizce kelime, cümle veya bir okuma parçasını dinlediğinizde kulaklarınızı nasıl doldurabilirsiniz?
Başlayalım:
1-) Hem dinleyin, hem okuyun!
Özellikle bu beceriyi geliştirmeye yeni başlıyorsanız, biraz zorlayıcı olsa da alışınca faydasını göreceksiniz. Başlamanın yollarından biri aynı anda dinlemek ve okumaktır. Bu şekilde, konuşmacının kendine özgü bir aksanı varsa veya telaffuzunda zorlayıcı kelimeler kullansa bile, metni anlayıp anlamadığınızı kontrol etmek için kullanabilirsiniz.
2-) Sesli kitapları ve podcast’leri dinleyin
Dinleyerek İngilizce Öğrenme – Sesli kitaplar ve podcast’ler, yeni bir şeyler öğrenirken dinleme becerilerinizi geliştirmek için mükemmel sesli kaynaklardır. Bir de sizin kontrolünüzdeki araçlardır. Web sitelerinde, dinleyebileceğiniz çok fazla hikaye ve talk show var, o yüzden ilgilendiğiniz bir konu seçin. Başlamak için, metnin bir kopyasını alın. Dinlerken, duyması zor kelimeleri ve cümleleri duraklatın, tekrarlayın ve tekrarlayın. Ayrıca, her bölümün sonunda duraklayın ve devam etmeden önce ana fikri anladığınızdan emin olun.
3-) Tekrar et ve yorumla
Yeni kelimeler öğrendiğinizde, cambridge.org gibi çevrimiçi bir sözlükte veya kelimelerin dünyanın her yerinden ana dili İngilizce olan kişilerin telaffuzlarını dinleyin. İfadelerin ve cümlelerin nasıl telaffuz edildiğini duymak için sese dikkat kesilin, sesi açık tutun.
Podcast’leri, radyoyu, sesli kitapları dinleyin. Filmlerde ve TV şovlarında İngilizce videolar izleyin. Ne kadar çok dinlerseniz, beceriniz o kadar hızlı gelişecektir.
Söylenenleri aktif olarak dinlediğinizden ve anladığınızdan emin olmak için duyduklarınızı tekrarlamak ve başka sözcüklerle ifade etmek faydalı olacaktır. Tekrarlamak, duyduklarınızı tam olarak söylemektir. Açıklama, duyduklarını kendi sözlerinle söylemektir.
4-) Dinleme Hazinesi: Youtube’u izleyin
Dinleyerek İngilizce Öğrenme – Youtube, izleyebileceğiniz çok çeşitli videolar olduğu için harika bir kaynaktır. Dilin farklı tonlarına ve kayıtlarına aşina olmak için haberleri, komedi şovlarını, belgeselleri vb. izlemeyi deneyin. Altyazılara ek olarak Youtube, videoyu farklı hızlarda oynatmanıza da izin verir. Videonun belirli kısımlarında zorlanıyorsanız videoyu yavaşlatıp tekrar izlemenizde fayda var.
5-) Anahtar kelimeleri dinleyin
Cümle uzun olduğunda veya çok hızlı söylendiğinde, anahtar kelimeleri seçerek cümlenin anlamını tahmin edebilirsiniz. Örneğin “Kilo vermenin en etkili yolu nedir” sorusunun ne sorduğunu, “etkili (effective)” ve “kilo vermek (to lose weight)” kelimelerini duyduğunuzda anlayabilirsiniz.
6-) Web Sitelerini Takip Edin
Haber Sitelerinin bazıları ücretsiz, yazdırılabilir, etkileşimli olan çok sayıda site var. Bazı siteler güncel olaylar, tuhaf haberler ve dünya çapındaki sorunlar hakkında kısa sesli parçalarla dolu İngilizce haber siteleridir.
TED gibi Tamamen ücretsiz siteler de var. Aklınıza gelebilecek birçok farklı konuda çok çeşitli konuşmalar sunuyorlar.
Konuşmayı önce İngilizce altyazılı izledikten sonra, anlamadığınız herhangi bir şeyi düzeltmeye yardımcı olmak için ana dilinizde izlemeniz için iyi bir şans var.
Ayrıca, boş zamanlarınızda veya konuşmayla birlikte okuyabileceğiniz etkileşimli bir konuşma metni veya yazdırılabilir bir metin de bulabilirsiniz.
TED, ilginç bir konu hakkında daha fazla bilgi edinmenize, yeni kelimeler öğrenmenize ve hatta iyi bir sunumun nasıl yapılacağına dair ipuçları almanıza imkan tanır. Bu, ileri düzey öğrenciler için idealdir, ancak tüm beceri seviyeleri için çok sayıda konuşmalar vardır.
Dünyanın dört bir yanındaki diğer İngilizce öğrenenlerden haberler, durumsal diyaloglar, video blogları, altı farklı konuşmacının aynı soruya yanıt verdiği “mikser” adlı ses parçaları ve diğer yardımcı sesler alabilirsiniz. Bunların hepsi ayrıca sesle birlikte okumak için kullanabileceğiniz transkriptlerle birlikte gelir.
British Council da harika bir ses ve aralarından seçim yapabileceğiniz dört farklı seviye sunuyor. Ayrıca, ses parçasını dinlerken yapabileceğiniz sorular ve boşluk doldurma ölçme işlemleri de sağlıyor. Daha fazla çalışmak isterseniz, daha fazla soru ve alıştırma içeren PDF indirmeleri de sunmaktadır.
FluentU müzik videoları, film fragmanları, haberler ve ilham verici konuşmalar gibi özgün videoları alır ve bunları kişiselleştirilmiş dil öğrenme derslerine dönüştürür.
Dinlemenizi nasıl geliştirebilirsiniz?
Dinleyerek İngilizce Öğrenme – Yetişkinler olarak arkamıza yaslanıp dinlemek için zaman ayırmıyoruz çünkü öğrenmemizde daha proaktif ve hızlı olmak istiyoruz.
Gözlerimiz, ağızlarımız veya ellerimizle bir şeyler yapmamız gerektiğini hissedebiliriz.
Dinlerken proaktif olun. İkinci dilimizi okuma, yazma ve konuşma konusunda birazcık beceri bile dinleme pratiğine yardımcı olabilir. İşte şunlar:
- Konuşma metniyle birlikte gelen bir ses parçası bulun. İlk olarak, parçayı transkript okumadan dinleyin. Kelimeleri duymak ve aynı anda görselleştirmek için kulaklarınızı ve beyninizi eğitin.
- Sonra neyi kaçırdığınızı görmek için metni yüksek sesle okuyun.
- Daha sonra da sesi tekrar dinleyin, bu sefer transkripti çalarken yüksek sesle okuyun. Bu, ilk seferinde tam olarak duymadığınız kelimeleri tanımanıza ve kelimelerin bazen nasıl birbirine karıştığını görmenize yardımcı olacaktır.
- Ardından, transkripti kaldırın ve boş bir kağıt alın. Sesi tekrar dinleyin. Bu sefer, metni duyduğunuz gibi yazmaya çalışın. Gerekirse birkaç kez dinleyin. Kontrol edin.
- Son olarak, transkripti bir kez daha dinleyerek ve okuyarak yazınızdaki boşlukları doldurun. Sözcükleri ne kadar çok dinler ve tanırsanız, o kadar çok sayıda beyin nöronlarına, yani belleğe bağlanırlar ve onları duymak size çok artık yeni gelmez. Alışmış olursunuz.