Sınıf Yönetimi – Kontrolü kaybetmiş ve sözü dinlenilmeyen öğretmenler, dizginlenemeyen sınıflar, ders içinde bitmek bilmez tartışmalar, sınıflarında liderlik pozisyonuna yerleşememiş eğitimciler, sınıfın kralları ve kraliçeleri, sınıfın kabaları ve sessiz çoğunluğu… Size de tanıdık geliyor mu?
Büşra 4. sınıf öğrencisi ve sınıfta bazı davranış problemleri var. Oturduğu sırayı sürekli terk edip konuşmak veya rahatsız etmek için diğer sıralara gidiyor. Büşra’da dikkat ve odaklanma sorunu var. Konsantrasyonu zayıf. Davranış bozuklukları gözleniyor.
Diğer taraftan onun davranışlarına bakılarak azarlanması Büşra’da öğretmeniyle ciddi bir mücadele ve güç yarışması başlatıyor.
Matematik becerileri çok güçlü olmasına rağmen, sınıfta sesli okumalarda kelime telaffuz problemleri çekiyor. Okuması çok kötü.
Büşra’nın ders çalışmaması bir yana, hemen her öğretmenle derste problem yaşıyor. Çünkü akademik başarı düzeyi de sınıf ortalamasının altında.
Büşra’nın sahip olduğu harika sosyal becerileri de var. Acaba, alışık olduğu bu sınıf için yaramazlıklarının bir açıklaması bu sosyal becerilere sahip olması olabilir mi?
Büşra gittikçe daha fazla sesini yükseltiyor ve meydan da okuyor. Büşra’nın ailesi ise okulun güçlü destekçilerinden ve Büşra’nın sorunları için okulla işbirliği yapmaktan memnunlar.
Sınıf Öğretmeni Kerem
Kerem öğretmen, öğretmenliğinin ilk yılını bitirdi. İlk yılda öne çıkan kavram “sınıfta kaos”tu. Yaramaz öğrencileri yönetime göndermekle fazlasıyla meşgul oldu. Bu deneme sürecinde kendini mutlu hissetmedi.
Oysa Kerem öğretmen, sınıfında disiplin isteyen bir öğretmen, yaramazlık yapan öğrencilerini uyarmanın ötesinde ciddi tehdit eden bir karaktere sahip.
Okul müdürü, onun sınıfını iki kez ziyaret ettiğinde, öğrencilerin öğretmenle iletişimlerinin kopmuş ve dersle ilgilerinin zayıf olduğunu; öğrencilerin işlerini yapmadıklarını, notlar almadıklarını, bir birleriyle sohbet ettiklerini, kısacası öğretmenin dersi kontrol edemediğini odasındaki ekranda da izlemişti.
Hatta öğrencilerin %60’ nın matematik dersi olmasına rağmen masalarının üstünde ders malzemelerinin olmadığını da fark etmişti.
Müdür, Kerem öğretmene bu sınıfın bir yıl önce harika başarıları varken, şimdi emsal sınıflara göre başarısız olmalarının nedenini sordu.
Kerem öğretmen Müdürün bu talebine vermek istediği yanıtın “sınıfta öğrenci davranışlarının geliştirilmesi” şeklinde olması gerektiğini düşünüyor.
Durumu Analiz Edersek…
Sınıf Yönetimi – Her ne kadar öğretmenin amacı çocukların öğrenebileceği bir ortam oluşturmak olsa da, iki senaryoda da gösterildiği gibi, öğrenciler genellikle kendilerini ve başkalarını öğrencilik görevinden uzaklaştıran davranışlarda bulunabiliyorlar.
Orta düzeyde veya ciddi anlamda rahatsız edici davranışlar diğer öğrenciler üzerinde de rahatsız edici ve onların öğrenmelerini engelleyici sonuçlar ortaya çıkarabiliyor.
Öğrenci, hafif veya ciddi aksaklıklar nedeniyle başkalarını rahatsız etmek veya zorbalık yapmak ve öğretmene karşı bile şiddetli saldırganlığa kadar sonuç verebilecek davranılkara doğru sürüklenebilir.
Bu sorunların nasıl bir araya geldiğini ve nelere yol açtığını anlamak sonuç olarak nasıl müdahale edileceği konusunda fikir verebilir.
Büşra’yla bakarsak…
Büşra olayı tipik sınıf içi davranış bozukluğu göstergesidir. Buna bağlı olarak sınıfı rahatsız edip, sınıfın kendisiyle meşgul olması amacını taşımaktadır.
Bu tür problemlerin nedenlerinin ve sonuçlarının anlamak, nasıl düzeltileceği konusunda donanımlı olmak gerekiyor.
Kerem öğretmen olayını düşünelim…
Bir öğretmenin sınıfının kaotik durumuna nasıl da katkı verdiğine kötü bir örnektir.
Kerem öğretmenin konuşması, kendi öğretme yeterliliğini sorgulandığını çabucak ortaya koyuyor.
Neyse ki, sınıf yönetimi, öğrencinin uygunsuz davranışlarını ele alma ve azaltma yeteneği, Kerem öğretmen gibi öğretmenler tarafından öğrenilebilen bir beceridir.
Kaotik bir sınıf ortamı var ve sevimsizdir. Öğrencileri davranışlarında disipline etmek yerine serbest bırakmak ve sınıf içi yaramazlıkları göz ardı etmek uzun vadede, özellikle sınıfın çoğunluğunu oluşturan diğer öğrencilere haksızlık olacaktır.
Sınıf çevresi, tıpkı toplumun kendisi gibi karmaşıktır.
Öğrenciler yeni eğitim-öğretim yılının başlamasıyla sınıfa girdiklerinde sadece geçen yıllardaki okul deneyimlerini sınıfa taşımakla kalmazlar, farklı ailelerden geldikleri için farklı kendilerine özgü hikayeleriyle sınıfa dahil olurlar.
Aynı şekilde, öğretmenler de dönemin başında sınıfa girdiklerinde bir dizi öğrenci beklentileri yanında, geçmişte öğrencileriyle birlikte kazanmış oldukları deneyimleriyle birlikte girmiş olurlar. Hatta bu bazen öğretmenlerin sınıfla örtüşmeyen, uyuşmayan ve hatta çatışan deneyimleri de olsa.
Açıkçası bazı öğrenciler var; sınıfta davranış bozukluğunun ve problemlerin kaynağıdır. Öte yandan öğrencilerin çoğu, sınıf yönetimine uygun, biçimlendirilmeye müsait çocuklardır.
Biz burada, öğretmenlerin kendi sınıflarında öğrencilerini sadece öğretme-öğrenme etkinlikleriyle akademik düzeylerine yapacakları katkı yanında, davranışlarının şekillendirilmesinde başarılı olabilecekleri becerilerden söz ediyoruz.
Öncelikle sınıf yönetimi problemlerini anlamalı ve bu problemlerin çerçevesini çizerek onları tanımlamalıyız.
İlk olarak Kerem öğretmenin tüm sınıf durumuna bakarak başlayacağız.
Çünkü sınıf yönetiminin tüm sınıfı nasıl etkilediğini anlamak, sınıfın içinden birinin, mesela bireysel bir vaka olarak Büşra’yı anlamaktan daha önceliklidir.
Kerem öğretmenin durumunu ele alırken, öğrenci davranışlarını da etkileyen, öğretme stratejilerine bakmamız gerekiyor.
Büşra’nın problemini tanımlamak ve öncelikli olarak problemin kaynağını anlamak bize öğrencilere bireysel olarak hangi yaklaşımlarda bulunmamız gerektiğini açıklayacaktır.
Bu yazıyı fazla uzatmayıp konuların devamını başka yazılarımıza bırakacağız.
Bu nedenle en temelden, sınıf yönetimi ile ilgili temel tanımlamalardan başlayacağız. Bunun için de öğrencileri problemleriyle birlikte sınıf yönetimi stratejilerinden, öğretmen dikkat ve konsantrasyonuyla, davranışların değerlendirilmesinden, davranış planlama ve onları yönetme stratejilerinden söz edeceğiz.
Son olarak, daha etkili olabilmesi için, öğretmenlerin ihtiyaç duydukları sınıf yapısını anlamak, sınıfta öğrenmeyi maksimize etmek ve özellikle özel ilgi gerektiren özel becerilere ve öğrenci kişisel becerilerine odaklanmaktan söz edeceğiz.
Sınıf Yönetimi Nedir?
Sınıf yönetimi, belirlenmiş öğrenme zamanı içinde, öğrenme süreçlerinin yaşandığı, öğrencilerin maksimum düzeyde öğrenmelerini sağlayacak stratejilerin uygulandığı ve öğrenci davranışlarının düzenlendiği ortamın yönetimidir.
Sınıf yönetimi, öğrencilerin davranışlarını düzenlemek, yönetmek ve değiştirmektir.
Sınıf yönetiminin nihai amacı, öğrencilerin yanlış ve hatalı davranışlarına odaklanmak yerine, her bir öğrenciyi öğrenmeye doğru cesaretlendirmek ve motivasyonlarını sağlamaktır.
Neden Yanlış Davranışlarla Uğraşılmamalıdır?
Sınıf Yönetimi – Sınıfta “yanlış davranışa odaklanmanın yanlış olacağını” hemen söyleyelim. Çünkü her sorunlu davranışın gerçek bir problem altyapısı vardır. Davranışı geçici olarak engelleseniz de o problemi yok etmedikçe onu gösteren davranış, şekil değiştirecek ve farklı bir davranış olarak yine karşınıza çıkacaktır.
Oysa uygun davranışlara odaklanmak ve bu davranışları yüceltmek, anında yanlış davranışların nedeni olan problemi de azaltacaktır.
Öğrencilerin bu durumda öğrenmeye odaklanmaları sınıftaki tüm diğer olumsuzlukları unutturacaktır.
Öz Düzenleme Üzerine Bir Not
İdeal olarak, öğretmenler zamanlarını öğrencilere ne yapmaları gerektiğini söyleyerek geçirmek zorunda kalmamalıdır. Aksine öğrencilerin bağımsız öğrenenler olabilmeleri için öğretmenlerin beklentilerini içselleştirmeleri gerekir.
Bu makalenin odak noktası, öğrencilerin yanlış davranışlarına reaksiyon göstermek yerine, öğrenciyi yanlış davranışlar yapmaktan nasıl koruyacağımızdır.
Çocukları Yanlış Davranışlardan Nasıl Koruyabilirsiniz?
İyi yönetilen bir sınıf, sınıf içi fiziksel düzen ve seçilmiş uygun stratejiyle sunulan konuların öğrenciler tarafından kolayca anlaşılmasıyla görünür olur.
Bunun yanında, sınıf içi kurallar ve süreçler gereğince, öğrencilerin kendilerinden beklenilen davranışların neler olduğunu bilmeleri ve sınıf içi iletişimin sağlıklı işlemesiyle ortaya çıkar. Son olarak, etkili bir öğrenme toplumunu desteklemek için çabayı canlandırmak önemli bir ön koşuldur.
NOT: Sevgili öğretmenlerim, “Sınıf Yönetimi” konusunu işlemeye devam edeceğiz. Bizi takip edin.