Omega-3 yağ asitleri inanılmaz derecede önemlidir. Vücudunuza ve beyninize güçlü yararları vardır. Hakkında en çok araştırma yapılan besin omega-3 yağ asitleridir; hiçbir besin bu denli araştırılmamıştır.
www.kisiselgelisim.com olarak bu konuda yirmiden fazla yazı yayınladık. Aşağıda adını yazdığımız SAF OMEGA-3 Balık Yağı ile ilgili yazıyı okumanızı öneriyorum:
Bu kadar yazının üzerine, çoğu yazılarımızı da kapsayacak şekilde size Omega-3 hakkında kapsamlı bir yazı sunmak istiyoruz. İşte omega-3 yağ asitlerinin bilim tarafından desteklenen sağlığımıza iyi gelecek 17 faydası; okumanızı bekliyor.
1-) Omega-3’ler Depresyon ve Kaygı ile Savaşabilir.
Omega-3 Yağ Asitleri – Depresyon, dünyadaki en yaygın zihinsel bozukluklardan biridir. Semptomlar, üzüntü, uyuşukluk ve yaşama genel bir ilgi kaybı olarak kendini göstermektedir. 1 – 2
Yaygın bir bozukluk olan anksiyete, hayal kırıklığı, sürekli endişe ve sinirlilik ile karakterizedir. 3
İlginç bir şekilde, çalışmalar düzenli olarak omega-3 tüketen kişilerin depresyona girme olasılıklarının daha düşük olduğunu göstermektedir. 4 – 5 Dahası, depresyon veya anksiyetesi olan insanlar omega-3 takviyeleri almaya başladığında semptomları düzelir 6 – 7 – 8
Omega-3’ün üç yağ asitleri tipi vardır. ALA, EPA ve DHA. Üçünden biri olan EPA, depresyonla mücadelede en iyisi gibi görünüyor. 9
Bir çalışma EPA’yı yaygın bir antidepresan ilaç olarak depresyona karşı etkili bulmuştur. 10
Özetle; Omega-3 takviyeleri depresyon ve anksiyeteyi önlemeye ve tedavi etmeye yardımcı olabilir. EPA, depresyonla mücadelede en etkili gibi görünmektedir.
2-) Omega-3’ler Göz Sağlığını Geliştirebilir.
Omega-3 Yağ Asitleri – DHA, omega-3 türüdür ve gözdeki retinanın temel yapısal bir bileşenidir. 11 Yeterli DHA almadığınızda görme sorunları ortaya çıkabilir. 12 – 13
İlginç bir şekilde, yeterli omega-3 elde etmek, dünyanın önde gelen kalıcı göz hasarı ve körlüğü nedenlerinden biri olan maküler dejenerasyon riskinin azalmasıyla bağlantılıdır. 14 – 15
Özetle; DHA adı verilen bir omega-3 yağ asidi gözlerinizin retinalarının önemli bir yapısal bileşenidir. Görme bozukluğu ve körlüğe neden olabilecek maküler dejenerasyonun önlenmesine yardımcı olabilir.
3-) Omega-3’ler Gebelikte ve Doğum Sonrasında Beyin Sağlığını Teşvik Edebilir.
Omega-3 Yağ Asitleri – Omega-3 bebeklerde beyin büyümesi ve gelişimi için çok önemlidir.
DHA çoklu doymamış yağ asitlerinin beyninizin % 40’ını ve gözünüzün retinasının % 60’ını oluşturur. 12 – 16 Bu nedenle, DHA ile güçlendirilmiş bir formülle beslenen bebeklerin, DHA’sız bir formülle beslenen bebeklerden daha iyi görme yeteneğine sahip olması şaşırtıcı değildir. 17
Hamilelik sırasında yeterli omega-3 almak çocuğunuz için çok sayıda fayda ile ilişkilidir. Bunlar: 18 – 19 – 20
- Daha yüksek bir zeka
- Daha iyi iletişim ve sosyal becerilere sahip olma
- Daha az davranış bozukluğu
- Gelişimsel gecikmeyi önleme
- DEHB, otizm ve beyin felci riskinde azalma
Özetle, hamilelik ve doğum sonrasında yeterli omega-3 almak çocuğunuzun gelişimi için çok önemlidir. Takviye, daha yüksek zeka ve daha az hastalık riski ile bağlantılıdır.
4-) Omega-3’ler Kalp Hastalığı için Risk Faktörlerini İyileştirebilir.
Omega-3 Yağ Asitleri – Kalp krizi ve felç dünyanın önde gelen ölüm nedenlerinden biridir. 21
On yıllar önce, araştırmacılar balık yiyen toplulukların bu hastalıkların çok düşük oranlara sahip olduğunu gözlemlediler. Bu daha sonra omega-3 tüketimine bağlandı. 22 – 23
O zamandan beri, omega-3 yağ asitlerinin kalp sağlığı için çok sayıda faydalar sağladığı belirlendi. 24
Bu faydalar şunlardır:
Trigliseritler: Omega-3’ler genellikle % 15-30 aralığında trigliseritlerde önemli bir azalmaya neden olabilir. 25 – 26 – 27
Kan basıncı: Omega-3’ler yüksek tansiyonu olan kişilerde kan basıncı seviyelerini düşürebilir. 25 – 28
“İyi” HDL kolesterol: Omega-3’ler “iyi” HDL kolesterol seviyesini yükseltebilir. 29 – 30 – 31
Kan pıhtıları: Omega-3’ler kan trombositlerinin birlikte pıhtılaşmasını önleyebilir. 32 – 33
Plaka: Omega-3’ler damarlarınızı pürüzsüz ve hasarsız tutarak, oluşması muhtemel damarları kısıtlayan ve sertleştiren plağın oluşmasını engeller. 34 – 35
İltihaplanma: Omega-3’ler vücudunuzun iltihaplanmasına sebep olan bazı maddelerin üretimini azaltır 36 – 37 – 38
Bazı insanlar için, omega-3’ler “kötü” LDL kolesterolü düşürebilir. Bununla birlikte, bazı kanıtlar karışık, yani bazı çalışmalar LDL’de artışlar buldu. 39 – 40
Kalp hastalığı risk faktörleri üzerindeki bu yararlı etkilere rağmen, omega-3 takviyelerinin kalp krizlerini veya felçleri önleyebileceğine dair ikna edici bir kanıt yoktur. Birçok çalışmada bu konuda bir fayda görülmemiştir. 41 – 42
Özetle, Omega-3’ler çok sayıda kalp hastalığı risk faktörünü iyileştirir. Bununla birlikte, omega-3 takviyelerinin kalp krizi veya felç riskinizi azalttığına dair kanıt oluşmamıştır.
5-) Omega-3’ler Çocuklarda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunu (DEHB) Azaltabilir
Omega-3 Yağ Asitleri – Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) dikkatsizlik, hiperaktivite ve dürtüsellik ile karakterize edilen bir davranışsal bozukluktur. 43
Birçok çalışmada omega-3 yağ asitleri alan DEHB olan çocukların, sağlıklı akranlarından daha düşük kan seviyesine sahip olduklarını belirlenmiştir. 44 – 45
Dahası, çok sayıda çalışma, omega-3 takviyelerinin DEHB semptomlarını azaltabileceğini de göstermektedir.
Omega-3 dikkatsizlik ve görevlerin tamamlanmasına yardımcı olur. Ayrıca hiperaktivite, dürtüsellik, huzursuzluk ve saldırganlığı azaltır. 46 – 47 – 48 – 49
Son zamanlarda araştırmacılar, balık yağı takviyelerinin DEHB için en umut verici tedavilerden biri olduğunu gözlemlemiştir. 50
Özetle; Omega-3 takviyeleri çocuklarda DEHB belirtilerini azaltır. Dikkatini arttırır, hiperaktiviteyi, dürtüsellik ve saldırganlığı azaltır.
6-) Omega-3 Metabolik Sendrom Belirtilerini Azaltabilir.
Omega-3 Yağ Asitleri – Metabolik sendrom şartların zamanla biriktirdiği bir sendromdur.
Yüksek tansiyon, insülin direnci, yüksek trigliseritler ve düşük “iyi” HDL kolesterol seviyelerinin yanı sıra göbek yağı olarak da bilinen merkezi obeziteyi içerir.
Bu önemli bir halk sağlığı endişesidir, çünkü kalp hastalığı ve diyabet dahil olmak üzere diğer birçok hastalık riskinizi artırır. 51
Omega-3 yağ asitleri, metabolik sendromlu kişilerde insülin direncini, inflamasyonu ve kalp hastalığı risk faktörlerini artırabilir. 52 – 53 – 54
Özetle, Omega-3’lerin metabolik sendromlu insanlar için sayısız faydaları olabilir. İnsülin direncini azaltabilir, iltihapla savaşabilir ve birkaç kalp hastalığı risk faktörünü iyileştirebilirler.
7-) Omega-3 İltihaplarla Savaşabilir.
Omega-3 Yağ Asitleri – Enflamasyon, vücudunuzdaki enfeksiyonlara ve hasara karşı doğal bir yanıttır. Bu nedenle, sağlığınız için hayati önem taşır.
Bununla birlikte, iltihaplanma bazen enfeksiyon veya yaralanma olmadan bile uzun süre devam eder. Buna kronik – veya uzun süreli – inflamasyon denir.
Uzun süreli iltihaplanma, kalp hastalığı ve kanser de dahil olmak üzere hemen hemen her kronik modern dünya hastalığına katkıda bulunabilir 55 – 56 – 57
Omega-3 yağ asitleri, özellikle enflamatuar eikosanoidler ve sitokinlerle ilişkili olan moleküllerin çoğalmasını engeller. 58 – 59
Çalışmalarda sürekli ve daha yüksek omega-3 alımının iltihaplanmaları düşürdüğü gözlemlendi. 8 – 60 – 61
Özetle; Omega-3’ler kalp hastalığına, kansere ve diğer çeşitli hastalıklara etki edebilecek kronik inflamasyonu azaltabilir.
😎 Omega-3’ler Bağışıklık Temelli Hastalıklarla Savaşabilir.
Omega-3 Yağ Asitleri – Doğuştan gelen bağışıklık hastalıklarında, bağışıklık sisteminiz sağlıklı hücreleri yabancı hücreler için karıştırır ve onlara saldırmaya başlar.
Örneğin, Tip 1 diyabette, bağışıklık sisteminizin pankreasınızdaki insülin üreten hücrelere saldırdığı başlıca örneklerden biridir.
Omega-3’ler bu hastalıkların bazılarıyla mücadele edebilir ve bu özellikle erken yaşlarda önemli olabilir.
Çalışmalar, yaşamınızın ilk yıllarında yeterli omega-3 almanın, tip 1 diyabet ve multipl skleroz (çoklu doku sertleşmesi) dahil olmak üzere birçok doğuştan gelen bağışıklık hastalıkları riskinde azalma ile bağlantılı olduğunu göstermektedir. 62 – 63 – 64
Omega-3’ler ayrıca lupus (deri veremi), romatoid artrit (eklem iltihabı), ülseratif kolit, Crohn hastalığı ve sedef hastalığının iyileşmesine yardımcıdır. 65 – 66 – 67 – 68
Özetle, Omega-3 yağ asitleri, tip 1 diyabet, romatoid artrit, ülseratif kolit, Crohn hastalığı ve sedef hastalığı gibi çeşitli otoimmün hastalıklarla savaşmaya yardımcı olabilir.
9-) Omega-3 Zihinsel Bozuklukları İyileştirebilir.
Omega-3 Yağ Asitleri – Psikiyatrik bozukluğu olan kişilerde omega-3 seviyeleri düşük olduğu bildirilmiştir. 69
Çalışmalar, omega-3 takviyelerinin, hem şizofreni hem de bipolar bozukluğu olan kişilerde ruh hali değişimlerini ve nüksetme sıklığını azaltabileceğini düşündürmektedir. 69 – 70 – 71
Omega-3 yağ asitleri ile takviye etmek de şiddet davranışını azaltabilir. 72
Özetle; zihinsel bozuklukları olan insanlar genellikle düşük omega-3 yağ seviyelerine sahiptir. Omega-3 durumunun iyileştirilmesi semptomları iyileştirir.
10-) Omega-3’ler Yaşa Bağlı Zihinsel Düşüş ve Alzheimer Hastalığı ile Savaşabilir.
Omega-3 Yağ Asitleri – Beyin işlevindeki düşüş yaşlanmanın kaçınılmaz sonuçlarından biridir.
Birçok çalışma, daha yüksek omega-3 alımını yaşa bağlı zihinsel düşüşte ve Alzheimer hastalığı riskinde azalma ile ilişkilendirmektedir. 73 – 74 – 75
Kontrollü çalışmaların bir incelemesi, Omega-3 takviyelerinin, AD semptomları çok hafif olduğunda hastalık başlangıcında faydalı olabileceğini düşündürmektedir. 76
Omega-3’ler ve beyin sağlığı hakkında daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu unutmayın.
Özetle; Omega-3 yağları yaşa bağlı zihinsel gerilemeyi ve Alzheimer hastalığını önlemeye yardımcı olabilir, ancak daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
11-) Omega-3’ler Kanseri Önlemeye Yardımcı Olabilir.
Omega-3 Yağ Asitleri – Kanser, modern dünyanın önde gelen ölüm nedenlerinden biridir ve omega-3 yağ asitlerinin uzun süredir bazı kanserlerin riskini azalttığı iddia edilmektedir.
İlginç bir şekilde, çalışmalar en fazla omega-3 tüketen kişilerin kolon kanseri riskine yakalanmada % 55’e kadar daha düşük olduğunu gösteriyor. 77 – 78
Ek olarak, omega-3 tüketimi erkeklerde prostat kanseri ve kadınlarda meme kanseri riskinde azalma ile bağlantılıdır. Ancak, tüm çalışmalar aynı sonuçları vermemektedir.79 – 80 – 81
Özetle; Omega-3 alımı, kolon, prostat ve meme kanseri gibi bazı kanser türlerinin riskini azaltabilir.
12-) Omega-3’ler Çocuklarda Astımı Azaltabilir.
Omega-3 Yağ Asitleri – Astım; öksürük, nefes darlığı ve hırıltı gibi semptomları olan kronik bir akciğer hastalığıdır. Şiddetli astım atakları çok tehlikeli olabilir. Akciğerlerin solunum yollarındaki iltihaplanma ve şişlikten kaynaklanır.
Dahası, ABD’deki astım oranları son birkaç on yıldır artmaktadır. 82
Birçok çalışma, omega-3 tüketimini çocuklarda ve genç yetişkinlerde daha düşük astım riski ile ilişkilendirmektedir. 83 – 84
Özetle; Omega-3 alımı hem çocuklarda hem de genç erişkinlerde daha düşük astım riski ile ilişkilendirilmiştir.
13-) Omega-3’ler Karaciğerinizdeki Yağlanmayı Azaltabilir.
Omega-3 Yağ Asitleri – Karaciğer yağlanması hastalığı (NAFLD) düşündüğünüzden daha yaygındır.
Modern dünyada kronik karaciğer hastalığının en yaygın nedeni olarak obezite salgını sürekli olarak artmıştır. 85
Bununla birlikte, omega-3 yağ asitleri alındığında karaciğer yağlanması olan kişilerde karaciğer yağını ve iltihabı etkili bir şekilde azaltır. 85 86
Özetle; Omega-3 yağ asitleri, alkolsüz yağlı karaciğer hastalığı olan kişilerde karaciğer yağını azaltır.
14-) Omega-3’ler Kemik ve Eklem Sağlığını İyileştirebilir.
Omega-3 Yağ Asitleri – Osteoporoz (Kemik erimesi) ve artrit , iskelet sisteminizi etkileyen iki yaygın bozukluktur.
Çalışmalar, omega-3’lerin kemiklerinizdeki kalsiyum miktarını artırarak kemik gücünü artırabildiğini ve bu da osteoporoz riskinin azalmasına neden olacağını göstermektedir. 87 – 88
Omega-3’ler artriti de tedavi edebilir. Omega-3 takviyesi alan hastalar eklem ağrısının azaldığını ve kavrama gücünün arttığını bildirmiştir. 89 – 90
Özetle; Omega-3’ler kemik gücünü ve eklem sağlığını iyileştirerek osteoporoz ve artrit riskinizi azaltabilir.
15-) Omega-3 Kadınlarda Adet Ağrısını Azaltabilir.
Omega-3 Yağ Asitleri – Menstrüel ağrı (aybaşı ağrısı) alt karın ve pelvisinizde görülür ve sıklıkla bel ve uyluklarınıza yayılır. Bu durum yaşam kalitenizi önemli ölçüde etkileyebilir. Bununla birlikte, çalışmalar fazla omega-3 tüketen kadınların daha hafif adet ağrısına sahip olduklarını kanıtlamaktadır. 91 – 92
Bir çalışma, adet sırasında şiddetli ağrının tedavisinde omega-3 takviyesinin ibuprofen’den (bir anti iltihap ilacı) daha etkili olduğunu bile belirledi. 93
Özetle; Omega-3 yağ asitleri adet ağrısını azaltabilir ve anti-iltihap bir ilaç olan ibuprofen’den bile daha etkili olabilir.
16-) Omega-3 Yağ Asitleri Uykuyu İyileştirebilir.
Omega-3 Yağ Asitleri – İyi uyku, optimal sağlığın temellerinden biridir. Çalışmalar, uyku yoksunluğunu obezite, diyabet ve depresyon gibi birçok hastalığa bağlamaktadır. 94 – 95 – 96 – 97
Düşük omega-3 yağ asitleri, çocuklarda uyku sorunları ve yetişkinlerde obstrüktif uyku apnesi ile ilişkilidir. 98 – 99
Düşük DHA seviyeleri de uykuya dalmanıza yardımcı olan daha düşük melatonin hormon seviyeleriyle bağlantılıdır 100
Hem çocuklarda hem de yetişkinlerde yapılan çalışmalar, omega-3 takviyesinin uyku süresini ve kalitesini artırdığını ortaya koymaktadır. 98 – 100
Özetle; Omega-3 yağ asitleri – özellikle DHA – uykunuzun uzunluğunu ve kalitesini artırabilir.
17-) Omega-3 Yağları Cildiniz İçin İyidir
Omega-3 Yağ Asitleri – DHA cildinizin yapısal bir bileşenidir. Cildinizin büyük bir bölümünü oluşturan hücre zarlarının sağlığından sorumludur.
Sağlıklı bir hücre zarı yumuşak, nemli, esnek ve kırışıksız bir cilde neden olur.
EPA ayrıca cildinize çeşitli şekillerde fayda sağlar. 101 102
- Cildinizin yağ üretimini ve nemlendirmesini yönetir.
- Üst kollarda sıklıkla görülen küçük kırmızı yumrular olarak görülen saç foliküllerinin hiperkeratinizasyonu önler.
- Cildinizin erken yaşlanmasını azaltır.
- Sivilce riskini azaltır.
Omega-3 ayrıca cildinizi güneşten koruyabilir. EPA, güneşe maruz kaldıktan sonra cildinizdeki kollajende yiyen maddelerin salınmasını engellemeye yardımcı olur. 101
Özetle; Omega-3, cildinizin sağlıklı kalmasına yardımcı olarak erken yaşlanmayı önler ve güneş hasarına karşı korur.