Okuduğunu Anlamak – İnsan türünün, ne hikmetse, kitapla ilgili problemi var. Bu problemin adı şudur: İnsanlar okumuyor: Seyrediyor, izliyor, görsellere bayılıyor!
Ülkemizde de paralel bir durum var. Kitap sayısında ve basımında inanılmaz artışlar varken, bu kitapları okuma düzeyimiz oldukça düşük. Yani okumak amacıyla satın aldığımız kitapları da izleme sevkimiz gelişmiş durumda. Hatta evlerimizde tamamı okunmamış, başından biraz okunup bırakılmış veya bir sevgili gibi yarıda terkedilmiş kitaplarla ilgili bir okuma zafiyeti var.
Bu konuda ülkemizde okumayla ilgili farklı bilgiler ve istatistikler görmek istiyorsanız sizi Kütüphaneler Genel Müdürlüğünün web sitesine yönlendirip esas konuya geçmek istiyorum.
Gerekten de ülkemizde ekran bağımlılığı artarken ve bunun sonucunda kitap okuma oranları düşerken, kütüphane veya kitaplık sayısı ise ilginç bir şekilde artmaktadır. MEB bile tüm okullarda birer kütüphane kurulması için emir verdi. Veliler, öğrenciler ve öğretmenler sosyal medya üzerinden tanıdıklarına çağrı yaparak, evlerde boş duran kitapları okulundaki kütüphaneye kazandırmak için çaba sarf ediyorlar. Bunlar iyi haberlerdir. Umut vericidir.
Ancak okuma alışkanlığının kazanıldığı erken yaşlar için önlemler alınırsa, 10-15 yıl sonra şimdi açtığımız kütüphaneler okuyucu dolabilir.
Bir de yaş düzeylerine göre okuma alışkanlıkları üzerinde akademisyenlerden yeni araştırmalar bekliyoruz. Hatta bunu resmi kurumlar da yaptırabilir. Batıda çoğu ülke kendi ulusal okuma raporlarını hazırlıyorlar ve yayınlayıp tartışıyorlar. Plajlarımızda güneşlenen turistlerin şezlonga uzanıp kitap okuduklarını unuttuk galiba. Her neyse…
Okuma Becerilerini Geliştirmek İçin 5 Bileşen
Okuduğunu Anlamak ve Okuma becerilerini geliştirmek için hayati önem taşıyan beş bileşen vardır:
1) Fonolojik farkındalık (Kelime farkındalığı)
2) Fonetik (ses bilimi)
3) Akıcılık
4) Kelime bilgisi
5) Anlama
Her bileşen çocuğun okuma becerisini geliştirmede önemli olsa da, aşağıdaki bilgiler küçük çocukların ve okuma güçlüğü çeken daha büyük çocukların okuduğunu anlamalarını artırmaya yardımcı olmak için kullanılan dört anlama stratejisine odaklanmaktadır. Bu stratejiler aşağıda verilecektir.
Önce okuduğumuzu anlamak ne demektir, buna bakalım:
Okuduğunu Anlamak Nedir?
Okuduğunu Anlamak, yazılı kelimeleri anlama yeteneğini ifade eder. Kelimeleri tanıma yeteneğinden farklıdır. Bir sayfadaki kelimeleri tanımak ama ne anlama geldiklerini bilmemek okumanın, yani anlamanın amacını yerine getirmez.
Örneğin, bir öğretmenin çocuğa okuması için bir pasaj verdiğini düşünün. Çocuk tüm pasajı okuyabilir, ancak ne okuduğunu açıklaması istendiğinde hiçbir şey bilmez.
Anlamak, okunanlara anlam katar.
Okuduğunu anlamak demek, bir sayfadaki kelimelerin sadece kelimeler değil, aynı zamanda düşünce ve fikirler olduğunu da anlamak demektir.
Anlama, okumayı eğlenceli, eğlenceli ve bilgilendirici hale getirir.
Okulda, işte ve genel olarak hayatta başarılı olmak için anlama düzeyinin gelişmiş olması gereklidir.
Anlama Stratejileri
Anlamayı geliştirmek için kullanılacak farklı stratejiler vardır. Bu stratejileri kullanırken sabır ve sürekli rehberlik gerekir. Çocuklarla çalışırken, stratejiyi modellemeyi ve rehberli uygulama sağlamayı unutmayın. Becerileri arttıkça, rehberliğinizi yavaşça azaltın. Amaç, çocukların stratejileri otomatik olarak kullanmalarını sağlamaktır.
Aşağıda çocuklarda okuduğunu anlamayı geliştirmek için kullanılabilecek 4 strateji sunulmuştur. Bir bakalım mı?
1-) Tahmin Etme Stratejisi
Bu strateji, çocuklardan hikâye veya metinden elde ettikleri bilgilere dayalı olarak bilinçli tahminlerde bulunmalarını istemeyi içerir.
Tahminler, çocuklardan hikâyenin o aşamasında neler olabileceği hakkında tahminde bulunmalarını istemektir. Kitabın kapağına, başlığına, resimlerine, çizimine, içindekiler tablosuna ve başlıklarına göre gördükleri, duydukları veya okuduklarına göre tahminler yapılır.
“Sence bu kitabın konusu nedir?” gibi bir soru sorulabilir. Ya da “Sence bu aşamada …’a ne olur?” diye sorarak çocuklar tahminlerde bulunur. Tahmin etme, metne ilgi ve anlayış kazandırır. Okuma için bir amaç oluşturur.
Bu strateji ile çocuk dinamik dinler; bağlantılar kurar, yansıtır ve tahminlerini gözden geçirir. Kısacası aktif meşguliyet sağlar.
2-) Önceki Bilgilerle Bağlantı Kurma
Önceki bilgilerle bağlantı kurmak, yeni bir fikri önceden bilinen bilgi ve deneyimlerle ilişkilendirmeyi içerir.
Çocukların kendi deneyimlerini hikâyedeki bir şeyle ilişkilendirmeleri harika olur. Amaç, çocukların okudukları metni anlamlandırmalarına yardımcı olmak için ön bilgilerini kullanmalarını sağlamaktır.
Önceki öğrenilmiş bilgiler, çocukların sahip olduğu deneyimleri veya kelimeleri, yerleri, hayvanları veya olayları bilmeyi ve hatırlamayı içerir.
Örneğin, çocuklar bir sınıf arkadaşının kırık kolu nedeniyle kemikler hakkında daha önce öğrendiği “kemik” kelimesini biliyor olacaklardır.
“İskelet” gibi yeni bir kelime okuduklarında, yeni terimi anlamalarına yardımcı olmak için önceki kemik bilgileri kullanılacaktır.
Çocuklar metin ve kişisel deneyimleri (metinden kendine doğru) bağlantı kurarak anlarlar.
Büyüdükçe, benzerlikler belirlenerek farklı kitaplar, metinler veya fikirler arasında bağlantılar kurulur.
Başka bir deyişle, anlamayı artırmak için çocukların okumadan önce, okuma sırasında ve sonrasında metinden kendine, metinden metne ve metinden dünyaya bağlantılar kurmasını sağlayın.
Örneğin, metni okumadan önce yeni veya zor kelimelerin tartışılması, çocukların anlamalarını artırmaya yardımcı olabilir. Okurken, daha sonra yeni terimlerle ilgili ön bilgilerini etkinleştirebilirler.
3-) Görünmeyeni Görselleştirmek
Görselleştirme aynı zamanda okuduğunu anlamayı artırmak için kullanılan bir stratejidir. Çocukların metinden okuduklarının zihinsel bir görüntüsünü zihinlerinde oluşturmalarını gerektirir.
Çocuklar okuduklarını zihinsel olarak tasavvur edebilirler. Zihinsel imge, çocukların okurken karşılaştıkları şeyleri anlamalarına, ayrıntıları hatırlamalarına, hatırlamalarına ve bunlardan sonuçlar çıkarmalarına yardımcı olur.
Örneğin, çocuklardan okuduklarından yola çıkarak bir çizim yapmalarını isteyin. Ayrıca çocuklara bir pasaj okurken gözlerini kapatıp dinlemelerini isteyin. Kelimelerin ne anlattığına dair zihinlerinde bir film yaratmalarını isteyin.
4-) Özetleme Yapmak
Bu strateji, çocukların okurken metindeki ana fikri belirlemelerini ve bu fikri kendi sözcükleriyle ifade etmelerini içerir. Çocuklar, hangi bilgilerin önemli ve neyin önemsiz olduğunu belirlemek için bilgileri sıralamalıdır.
En önemli bilgiyi alıp kendi sözcükleriyle ifade ederler ve metni açıklamak için mümkün olduğunca az sözcük kullanırlar.
Bu strateji sadece hikâyenin sonunda uygulanmamalıdır. Bunun yerine, çocuklara hikâye boyunca da özetlemeleri öğretilmelidir.
Sonuç. Okuduğunu Anlamak Şart!
Anlama olmadan, çocuklar okuduklarından hiçbir anlam kazanamazlar. Anlama stratejileri, çocukların metinle ilgilenerek aktif okuyucular olmalarına yardımcı olmak için metni anlamalarını artırmak için kullanılır.