Öğrenme ve Eğitim

İlkokul Öğrencileri İçin Anlayarak Akıcı Okuma Eğitimi Nasıl Olmalı? Scarborough’un Okuma Halatı Modeli

"Okumayı öğrendiğinizde, sonsuza kadar özgür kalırsınız." - Frederick Douglass.

Scarborough’un Okuma Halatı Modeli: Yetişkinler olarak çoğumuz öğrendiğimiz konuşma, yürüme ve araba sürme gibi şu anda çaba harcamadan yaptığımız becerileri nasıl edindiğimizi unutuyoruz.

Örneğin metrelerce uzaktaki potaya isabetli şut atan bir basketbolcunun beyninde hangi ince hesapların otomatik ve hızla yapıldığının farkında değiliz. Bu hesaplara bağlı olarak beynin ilgili kaslara hangi ince ayarlarda talimat verdiğini bilmiyoruz. İnce ayar gerektiren bu talimatları kaslarımızın nasıl yapabildiğini düşünmüyoruz. Her şey otomatik oluyor gibi hissediyoruz. Tabi ki her şey hızla ve otomatik oluyor. Ancak bu otomatikliğin oluşması için tüm bu işlerin yapılmasını sağlayan beyindeki ilgili bölgeler arasında hızla çalışan bir kablolama sistemi kurmak için önceden nasıl çalıştığımızı unutuyoruz. Potaya isabetli şut atma olayının tek bir faaliyet olmadığının şu anda farkındasınız sanırım. İşin içinde göz, mesafe, matematik, fizik hız bilgisi, ayak, bacak, beden, el, kol ve parmak kaslarının olduğu çok kapsamlı bir sistem var. Bu sistemin içindeki her bir eleman ve bu elemanların beyindeki farklı kontrol merkezleri koordineli olarak çalışıyor. Sistemdeki her şey harika çalışıp da parmaklar iş göremiyorsa, örneğin yaralanmışsa ve onu kullanamıyorsanız, isabetli şut atılamıyor.

Okuma ve Anlama Göründüğünden Daha Karmaşık Bir Süreçtir

Yukarıdaki bölümü muhtemelen herhangi bir sorun yaşamadan akıcı bir şekilde okudunuz. Okuduklarınızı kolayca anlamlara dönüştürdünüz ve bugüne kadar geliştirebildiğiniz stratejik düşünme mantığınızla kendi çıkarımlarınızı da yaptınız. Aslında siz buraya kadar okurken beyninizde siz fark etmeden işleyen, aynen potaya isabetli bir şut atmaya benzer otomatik mekanizmalar çalıştı. Bu okuma ve okuduğunu anlama mekanizmasıdır.

—– Sponsor Bağlantı —–

5-12 YAŞ ARASI ÇOCUKLARIN KONSANTRASYONLARI İÇİN

ANZAN MEGA ARİTMETİK BEYİN EGZERSİZLERİ EĞİTİMİ

—– Yazının Devamı —–

Okuma ve okuduğunu anlama da beyinde geliştirilmiş farklı bir sistemdir. İşin içinde göz var, ağız, dil, diş dudak, geniz, gırtlak, ses telleri ve kulak var. İşin içinde beynin görme merkezi var. Görme merkezinde oluşan görüntü harflerden oluşuyorsa beynimizdeki “harf kutusu” denen bölgenin aktifleşmesi gerekiyor. Beyinde, ilgili okumadaki harflere karşılık gelen seslerin işlem gördüğü bölgenin sürece dahil edilmesi gerekiyor. Seslerin birleşmesi sonucu oluşan kelime beynin konuşma merkezini uyarıyor. Kelimenin ortaya çıkması beyinde o kelimenin anlamını ortaya çıkaracak ilgili diğer bölgelerin aktifleşmesini sağlıyor. Kelime farklı anlamlarda kullanılıyorsa, beynin içeriğe göre karar vermek için okunan cümledeki diğer kelimelere de başvurmasını gerekiyor. Diğer kelimelere bakınca bu kez cümlenin ne anlama geldiğinin anlaşılması için beynin lisan bilgisi olan bölgesi aktifleşiyor. Okumanın akıcı olabilmesi için tüm bu işlemlerin beyinde yarım saniyeden çok kısa bir süre içinde gerçekleşmesi gerekiyor. Ayrıca okunan diğer cümlelerin birleştirilerek paragrafın ne dediğinin anlaşılması için okunan cümlelerin hafızada tutularak birleştirilebilmesi gerekiyor.

Okuma sürecinde beynin daha çok sol yarım küresi aktiftir. Şimdi size, sadece bir tane kelime okunduğunda beynin sol yarım küresinin hangi bölgelerindeki beyin hücrelerinin ateşlendiğini gösteren bir videoyu izlettirmek istiyorum.

Okunan tek bir kelime değil de bir cümle ise, süreç çok daha karmaşık oluyor. Cümledeki diğer kelimeleri de hafızanızda tutmanız, bunları birleştirmeniz, gramer bilginizi kullanarak kelimelerin görevlerine karar vermeniz ve cümleyi anlamlandırmanız gerekiyor. Paragraf ve pasaj okumalarında işler daha da zorlaşıyor. Beyindeki stratejik düşünme becerileri devreye giriyor.

Nöroplastisite – Beyinde Yeniden Yapılanmalar / Okuma ve Okuduğunu Anlama

Beyinde iki türlü nöro-plastisite veya esneklik vardır. Biri gelişimsel nöro-plastisite, diğeri sinaptik nöro-plastisitedir. Gelişimsel plastisite açısından beyinde birçok yapının temeli % 90 oranında ergenlik çağına giriş ile birlikte tamamlanmış oluyor. Beyin hücreleri belli alanlarda uzmanlaşıyor ve uyaranlar bağımlı olarak yeniden yapılanıyor. Örneğin okuma yazma öğrenmeden önce beynin yüz tanımada kullandığı oksipital lobun sol tarafındaki bölge, okuma yazma öğrenilince harflerin görüntülerinin tanınması için de kullanılıyor. Muhtemelen harfler için de kullanılmaya başlayan bu bölgenin yüz tanıma süreci kısmen zorlaşıyor. Beynin gelişimsel plastisitesinin esnek olduğu bu dönemde bir süre sonra yüz görüntülerini işleme görevi sol oksipital loptan alınıp tamamen sağ oksipital loba devrediliyor. Bu bir çeşit yeniden yapılanma veya yeniden görevlendirme. Örneğin küçük yaşta hiç okuma yazma öğrenmemiş bir yetişkine ileri yaşlarda okuma yazma öğretildiğinde, onun beyninde çocukluk döneminde okuma yazma öğrenenler gibi yeniden yapılanma süreçleri kolay olamıyor. Bu durumda sol oksipital lopta hem harflerin işlenmesi, hem de yüzlerin işlenmesi görevi birlikte yapılmaya devam ediyor. Bu yüzden bu yetişkinler hiçbir şekilde küçükken okuma yazma öğrenelere göre aynı başarıda okuma yazma da yapamıyorlar.

ko

Beyinde hücre yapılanmalarının kritik yaşı her zaman 13 yaş bile değil. Örneğin okuma ve yazmada da önemli olarak sürece dahil olan sol temporal loptaki işitsel bölgedeki beyin hücreleri, bazı özel şartlarda görsel algılama bağlantılı süreçlerde kullanılan beyin hücreleri haline gelebiliyor. Özel şart çocuğun işitsel engelli olarak doğmasıdır. Bu çocukların işitsel uyarıları algılayan mekanizmaları sorunlu olduğu için, hiçbir zaman beyindeki kalıtsal işitme hücrelerine uyarı gitmiyor. Bir müdahale ile durum değiştirilmezse, bu beyin hücreleri yakın görsel süreçlerde kullanılan görevlere atanıyor. Bazı implant cihazlarla çocuklar küçükken iştisel uyarıların beyne gönderilmesi sağlandığında, bu hücreler tekrar işitme görevlerine atanarak bu bölgeye işlevsellik kazandırılabiliyor. Ancak, bu müdahele 4 yaşından sonra yapıldığında implant cihazın uyarıları bir işe yaramıyor. 

Akıcı Okuma, Okuduğunu Anlama ve Sözel Muhakeme 

Akıcı okumanın ve okuduğunu anlamanın temelleri ilkokulda atılıyor. Temelin iyi olması için okuma ve anlama sürecinde beynin aktif olduğu bölgeler arasında neural-ağlar kurulması gerekiyor. Beyindeki akıcı okuma ve okuduğunu anlama süreçlerine dahil olan bölgelerde, aynı zamanda stratejik düşünme ve sözel akıl yürütme ağlarını da oluşturan sistematik bir eğitime ihtiyaç vardır. Böyle bir beyin yapısının ilkokul seviyesinden sonra eğitimle oluşturmaya çalışılması nöro-plastisite açısından oldukça zordur.

Aslında okuma eylemi göründüğünden daha zor, karmaşık ve zihinsel anlamda yorucu bir süreçtir. Zihnimizin esnekliği, zaman içerisinde edindiği beceriler okuma yazmayı sıradan bir eylem haline getiriyor. Ancak, akıcı okumanın öğrenilmesiyle aynı dönemde okuduğunu anlama stratejilerinin de temelinin atılması gerekiyor. Maalesef bu hakkınca yapılamıyor. Çoğu öğretmen okunan parçayla ilgili anlama testi uygulamayı anlamayı öğretmek gibi algılıyor. Anlamayı ölçmek ve anlamayı öğretmek ayrı şeylerdir.

okuyan beyin - mega aktif okuma

İyi bir anlayarak akıcı okuma eğitim programı anlamayı öğretmeyi ihmal etmemelidir. Sağlanan gelişmenin düzeyine göre, öğrenciler stratejik okuyabilmekte ve çıkarımlar yapabilmektedirler. Buna bağlı olarak, gelecekte karşılaşacakları akademik yaşamlarında, LGS, TYT, AYT, KPSS ve ALES gibi sınavlardaki, paragraf anlama ve stratejik okuma becerileri de etkilenmektedir.

Özet olarak, anlayarak akıcı okuma ve bunlarla ilgili stratejik düşünme becerilerinin temelleri ilkokulda sağlam bir şekilde atılmalıdır. Scarborough’un okuma halatı kuramında işaret ettiği okumanın ve anlamanın tüm bileşenleri dengeli bir şekilde geliştirilmelidir.

Akıcı Okuma ve Anlamanın Bileşenleri

Scarborough’a göre okuma birçok alt öncül beceriyi içeren kompleks bir süreçtir. Bireyin anlayarak akıcı okuyabilmesi için bu becerilerin birbiri ile uyum içerisinde gelişmesi ve bu becerilerin süreç içerisinde aktif bir biçimde kullanılması gerekmektedir. Scarborough önkoşul becerileri “Dili Anlama (dili kavrama)” ve “Çözümleme (kelime tanıma)” olarak iki ana başlığa ayırmıştır. Dili kavramaya ilişkin beceriler stratejik biçimde gelişirken, kelime tanımaya ilişkin beceriler otomatik bir gelişim göstermektedir. Halatın üst kısmını oluşturan dili kavramaya ilişkin beceriler okuduğunu anlamaya katkı sağlarken, kelime tanımaya ilişkin beceriler çocuğun kelimeleri seslendirmesine katkı sağlamaktadır. Bu süreci özetleyen aşağıdaki video filmi izlemenizi tavsiye ediyorum.

Scarborough’un Okuma Halatı Modeli

Scarborough’un Okuma Halatı Tablosu

DİLİ ANLAMA (Dili Kavrama)

KOD ÇÖZME (Kelime Tanıma)

Arka Plan Bilgisi

Fonolojik Farkındalık

Kelime Bilgisi

Çözümleme

Dil Yapıları

Görsel Tanıma

Sözel Muhakeme

 

Okuryazarlık Bilgisi

 

Yukarıda bahsedildiği üzere, anlayarak akıcı okuma eylemi göründüğünden daha karışık bir eylemdir. Bu sebeple ilkokuldaki bireylerin okuma-yazma öğrenme süreçleri için çok iyi bir planlamaya ihtiyaç vardır.

Tavsiye Edilen Makaleler:

İyi Bir Anlayarak Hızlı Okuma Teknikleri Eğitimi Nasıl Olmalıdır?

Okumanın Nörobilimi – Okuma Beynin Hangi Bölümlerini Kapsıyor?

Çocuklar ve Okuyan Beyin – Okuma Eğitiminin Beyinde Yaptığı Değişiklikler!

Mega Hafıza – 6., 7., ve 8. Sınıflar İçin Online Canlı Kış Okulu

Melik DUYAR

www.MrMemory.com
Başa dön tuşu