Hızlı okumak mümkün mü – Bir dostum hızlı okuma eğitimine katılmak isteyen bir arkadaşını Mega Hafıza’ya yönlendirmişti. Eğitim hakkında gerekli bilgiyi almak için telefonla aradığında, konu birden, telefondaki şahsın üst üste olumsuzluk kokan ve yaşadığı kötü örneklerden edindiği önyargılarını onaylatmak isteyen sorulara dönüşmüştü.
Hemen anlamıştım… Telefondaki şahıs, bizi aramadan önce, hızlı okuma eğitimi veren 3 ayrı yere devam etmiş, ancak hızlı okumanın hızı bir kenara, okuma kısmını bile çözememişti.
Burnundan soluyordu.
Bir yandan etek dolusu yaptığı harcamalara acıyor, diğer yandan kendini kandırılmış hissediyordu.
Bu telefon konuşmasının sonunda geldiğimiz noktalar şunlar oldu:
Liyakatsiz ve “dandik” hızlı okuma eğitimcisi geçinenlerin (gerçek eğitimciler için sözüm meclisten dışarı) verdiği bu tür, tamamen tekniğe ve motivasyona bağlı eğitimleri veren kişinin gerçekten konunun “doğru insanı” olması; bu bakımdan eğitimcinin “sorgulanması” gerektiği;
İkincisi, eğitimde kullandığı kendine özgü kaynaklarına sahip olup olmadığı;
Üçüncüsü, eğitimden sonra da eğitim merkezi ile iletişimde kalıp zaman zaman görüşülmesi ve gelişmelerin izlenmesi gerektiğidir.
Neden Hızlı Okunmalıdır?
Hızlı okumak mümkün mü – Okunacak malzemeler günümüzde eskisinden çok daha fazla. Çünkü yazılı-basılı okuma malzemeleri hem artarken, bir de basılı olmayan dijital okuma materyalleri de jet hızıyla arttı ve artmaya devam ediyor.
Bu kadar çok kitap ve makaleyle, özellikle sosyal medyada paylaşılanların tümü (belki bu makale bile), daha hızlı okuma becerisi olanlara daha kolay gelecek ve daha çok zaman tasarrufu sağlayacaktır.
Bu ihtiyacın fakında olan tüccarlar da var; yazının girişinde söz ettiğim yaşanmış bir olay (ki, bundan yüzlercesi var.) bu ihtiyacın bıraktığı boşluğu fırsat bilip doldurmaya çalışıyor.
Hızlı Okuma Sihirli Bir Değnek Değildir!
Bir de, her şey hızlı okuma ile çözülemez.
Güney Florida Üniversitesi’nde bilişsel alanın uzmanlarından Elizabeth Schotter, hızlı okumanın, adı gibi gerçekte “hızlı” olamayacağına dair bir iddiası var.
Bu iddiasıyla insanları “Hızlı okuma aslında mümkün değil” diyerek şok ediyor.
Neden? Diye sorduğunuzda şu cevabı veriyor:
“Okuma, çoklu zihinsel sistemler arasında koordinasyon gerektiren karmaşık bir görevdir.”
Devam ediyor:
“Önce kelimeyi görmelisin; anlamını ve onunla ilişkili diğer bilgileri (cümledeki dilbilgisel rolü gibi) almalısın; kelimeyi cümlenin geri kalanıyla ve daha geniş bağlamıyla ilişkilendirmeli sonra da buna göre, gözlerinizi nereye çevireceğinizi belirlemelisiniz.”
“Bazen süreçteki bir aksaklık, geri dönüp tekrar okumanızı gerektirir. Bunların hepsi hızlı gerçekleşir. Yetenekli bir okuyucu dakikada yaklaşık 200 ila 300 kelime okuyabilir.”
Schotter, bu doğrular varken, okuma sürecini hızlandırmanın neredeyse imkansız olduğunu da ekliyor.
Konuyla ilgili yakın zamanda bir inceleme yazısı yazan Schotter, “Bilim topluluğu, hızlı okuma konusundaki şüphelerimizde oldukça tutarlı” diyor ve ekliyor:
“İnsanların okumayı hızlandırdığını iddia eden biri, genellikle bu iddialardan para kazanıyordur.”
Gerçekten de, Evelyn Wood’un 1959’da o kadar popüler hale gelen dinamik okuma programını başlatmasından bu yana, insanlar hızlı veya hızsız okuma dersleri alıyorlar. Alanda yazılmış kitaplara yöneliyorlar ve eğitim merkezlerinde uygulamalar satıyorlar.
ABD Başkanları Kennedy, Nixon ve Carter bu kursu hem kendileri aldı, hem çalışanlarına aldırdı.
Utahlı öğretmen Wood’un tekniği, insanları bir konunun tüm bölümlerini bir kerede okumaları için eğitiyordu.
Diğer kitaplar ve eğitim sınıfları, örneğin metni zikzak deseninde tarayarak benzer yaklaşımları destekliyordu.
Bu yöntemler, kelimeler üzerinde ileri geri hareket ederken gözlerimizin boşa hareketler yaptığını; nereye baktığımızı düzene sokarak okumamızı hızlandırabileceğimiz üzerine yoğunlaşmıştı.
Ancak araştırmalar, görme keskinliğinin görüş alanında, nispeten küçük bir alana yoğunlaştığını ve bu da büyük metin parçalarını aynı anda tam olarak algılamayı ve okumayı imkansız hale getirdiğini ortaya koyuyor.
Göz Hareketlerinden Daha Önemlisi Kelime-Kavram Haznesi Zenginliğidir.
Hızlı Okumak mümkün mü – Okuduğunu anlamanın sınırı, kelimeleri tanıma yeteneğidir. Bu nedenle göz hareketlerini ayarlamak muhtemelen daha hızlı okumanıza yardımcı olmaz. Bunun yerine kelime haznesinin zenginliği ve kelime-kavram-anlam birikimin okumayı hızlandırabileceğini söylüyor.
Ayrıca kelimeleri sırayla okumamız gerekir, bu nedenle zikzak bir desen muhtemelen okumayı hızlandırmak yerine olumsuz etkiler.
Gözlerimiz bir ileri bir geri gittiğinde, bu boşa giden bir hareket değildir; aslında metni tam olarak anlamamıza yardımcı oluyor.
İç Seslendirme Konusu
Hızlı okumak mümkün mü – Diğer hızlı okuma teknikleri, okuyuculara, bu sesin sizi yavaşlattığı varsayımına dayanarak, okurken duyduğunuz iç seslendirmeyi bastırmayı öğretir.
Ancak araştırmalar bunun tam tersini gösteriyor: Bu sesi ortadan kaldırmak, okuduğunuzu anlamanızı zorlaştırıyor.
Son yıllarda, çok sayıda uygulama, sizi herhangi bir eğitimden geçirmeden okuma hızını artırabileceklerini iddia ediyor.
Bu uygulamalar, metni belirli bir oranda, birbiri ardına, her seferinde bir kelime görecek şekilde ayarlar. Bu şekilde, sizi gözünüzün önündeki kelimeye odaklanmaya zorlar. Ancak yine de, gözlerin bazen metni tam olarak kavramak için geriye dönüp kelimeleri tekrar okuması gerekebilir.
Gözler kendi görüş alanlarında yalnızca küçük bir bölgeye odaklanabilse de, araştırmalar gözlerinizin odaklanılan kelimenin ötesinde önemli bilgiler aldığını buldu. Bu, bir seferde yalnızca bir kelime okuyabiliyorsanız mümkün olmayan bir şey.
“Hızlı Okumuyorlar, Hızlı Göz Gezdiriyorlar”
Hızlı okumak mümkün mü – Okuma Hızı Çok Değişkendir. Schotter, çeşitli faktörler nedeniyle bazı insanların daha hızlı okuyucular olduğunu söylüyor. Bu kişiler, “Daha iyi çalışan hafızaya sahip olabilirler veya bilgiyi işlemede daha hızlı olabilirler.
Ancak insanların okuma hızlarını üç katına veya daha fazlasına (örneğin, dakikada 15.000’den fazla kelime okuma, bu da üniversite düzeyinde bir ders kitabını 6 dakikadan daha kısa sürede okumaya eşdeğer) şüphelidir.
Araştırmalar, bu hızlı okuyucuların materyali tam olarak kavramalarının mümkün olmadığını buldu.
Schotter, “Hızlı okuduğunu sanan çoğu insan aslında sadece göz gezdiriyor” dedi.
Göz atarken, belirli kelimeleri, pasajları ve cümleleri ararsınız. göz atma yönetimiyle bir okuyucu, özellikle konuya zaten aşinaysa, bir metnin ana fikrini oldukça hızlı bir şekilde yakalayabilse de ayrıntıları ve nüansları kaçırır.
Peki daha hızlı bir okuyucu olmanın bir yolu var mı?
Hızlı okumak mümkün mü – Evet; ancak, konuya aşina iseniz bir miktar hız artırımı olur. O da göz hareketlerinin hızıyla ilgili değil, yukarıda verilen kaynaklara göre, kelime dağarcığınızı geliştirerek, kavramsal düşünme becerilerinizi geliştirerek ve sadece daha fazlasını okuyarak biraz daha hızlı olabileceğinizi gösteriyor.
Bir de “Hızlı” okuma eğitimi verdiğini iddia eden “Uyduruk bir eğitmene” rastlamazsanız…