Hızlı Öğrenme – Öğrenmeyi okulla çerçevelemiş bir kuşaktan geliyoruz. Anlayış şuydu: İçinde sınıfları, sıraları olan bir bina, bir öğretmen mutlaka olmalı; kitap da varsa öğrenme için her şey hazır demekti.
Bu, aslında, okullar bittikten sonra öğrenmenin de bitmesi anlamına geliyordu.
Bu anlayışa yabancı değiliz; bizden bir anlayış; kitap okumanın yasaklandığı, kitapların öcü gibi gösterildiği bir ülkede, insanlar okullar bittikten sonra ellerine kitap alır mı hiç?
İçimizden çoğumuz kaç kez yeni bir şey öğrenmeyi denedi?
Aslına bakarsanız, dönemlerimizi yaşıyoruz; sağ olsun internet teknolojileri! Okulsuz, öğretmensiz ve hatta eğitim dokümanı da olmaksızın öğrenme mecraları oldukça arttı.
Okula, öğretmene ihtiyaç duymaksızın istediğiniz konuyu e-öğrenme sistemleriyle öğreniyorsunuz.
Elbette öğrenmek acıtır. Elbette yeni bir beceride ustalaşmak için mücadele etmek, kesinlikle bir parkta yürümek gibi kolay değildir.
Her öğrenmede madalyonun öbür yüzünde “unutma” vardır. Çoğu insan öğrendiklerini hatırlamakta zorlanır ve bu da kaçınılmaz olarak öğrenmelerini yavaş ve acı verici hale getirir.
Bununla birlikte, bu yazı, öğrenmeyi sevenler için doğru bir kılavuzdur. Bu kılavuzda, herhangi bir şeyi hızlı bir şekilde öğrenmek için düzinelerce kanıtlanmış teknikler bulacaksınız.
Öyleyse okumaya devam edin ve nasıl “süper öğrenen” olunacağını keşfedin.
Neden Hızlı Öğrenmiyoruz?
İnsanları gözlemelerseniz, bu kadar çok okullara gitmiş olmalarına rağmen neden hızlı ve verimli bir şekilde öğrenemediklerinin 3 özel nedenini göreceksiniz.
Öğrenmek İstiyorum; Ama Nasıl Öğreneceğim?
Öğrenme isteğini hissettiğinizde, çoğu kere öğrenmeye nereden başlayacağınızı bilmeyebilirsiniz.
Örneğin, satranç oynamayı öğrenmek isteyebilirsiniz. Ancak bunu öğrenmenin en iyi ve en kolay yolunu bilmiyor olabilirsiniz.
Kendinize göre bir yol tutturduğunuzu düşünün; strateji oyunları, kitaplar, videolar, arkadaşlar gibi aynı anda birden fazla kaynaktan öğrenmeyi denediniz.
Bu dağınık bir başlangıçtır; çünkü odaklanma zorluğu çekme ihtimaliniz yüksektir. Kaçınılmaz olarak size çelişkili tavsiyeler verilecektir ki, bu başlangıçta faydasızdır.
Diğer sorun ise, kaynak araştırması yaparak veya arkadaşlarınızdan yardım isteyerek, konunuzla ilgili son bilgileri toplayamadığınızı fark edebilirsiniz. Örneğin, arkadaşlarınızın bir kısmı çevrimiçi olarak sunulan bir bilgisayar satranç öğrenme programından haberdarken diğerleri farkında olmayabilir.
Bu sorunu aşmanın yolu, güvenilir kaynakları takip etmektir.
Öğrendiklerinizi Hatırlamak İçin Mücadele Edin
Okulda olduğunuz zamanı bir an için düşünün. Haftalar, günler ve hatta dakikalar içinde o kadar çok unutulmaya mahkum bilgi ediniyorsunuz ki, bundan kaçamazsınız.
İnsanların yaşlandıkça unutkanlıklarının artıyor olması onların yeni bir şeyler öğrenme arzusunu kırması hiç de şaşırtıcı değildir.
Öğrendiklerinizi Pratiğe Uygulama Mücadelesi Verin
Bir bilgiyi uygulamamak insanların yeni şeyler öğrenememesinin en yaygın nedenlerinden biridir. Çünkü zamanlarını teorik bilgileri öğrenmeye harcıyorlar; ama hiçbir şeyi uygulayamıyorlar.
Örneğin, insanların bisiklete binmeyi nasıl öğrendiklerini bir an için düşünün.
Çoğu durumda, ebeveynin, büyük kardeşin veya deneyimli bir arkadaşın tavsiyeleriyle ilk adımları atacaktır.
Ancak, yalnızca ilk kez bisiklete binmeye çalıştığınızda gerçek öğrenme başlar!
Öğrenme de aynıdır. Belirli bir konuda izlediğiniz pek çok öğretici video, öğrenmek istediğiniz şeyi yapmaya başlayana kadar gerçek bir ilerleme kaydetmek için mücadele etmelisiniz.
Zor Şeyi Bunalıma Girecek Kadar Öğrenin.
Yanlış öğretmen veya kurs, yeni bir şeyler öğrenmeye olan hevesinizi azaltabilir. Bu, özellikle başlangıçta aşırı derecede karmaşık bir durumu çözmeyi zayıflatır. Örneğin yeni bir dil öğrenmeyi ele alalım.
Bir dil öğretmeninin yaptığı tek şey öğrenciyi haftalarca gramer kurallarını öğrenmeye zorlamak olsaydı, hiç şüphesiz öğrenmeyi bırakırdınız.
Bununla birlikte, aynı öğretmen yöntemini değiştirip, yeni dili öğrenmeyi eğlenceli ve sürükleyici hale getirse, sadece öğrenmeye devam etmek değil, aynı zamanda kendinize olan güveninizi de artırırdınız. O zaman gerekli dilbilgisini ve kelimeleri yavaş yavaş öğrenebilirsiniz.
Ne Kadar Çok Çalıştığınız Önemli Değil
Zaman zaman kendi kendinize şöyle düşünmüş olabilirsiniz: “Ne kadar pratik yapsam da öğrendiklerimi tekrarlasam da hala iyi öğrenemiyorum.”
Bu çok yaygın bir sorundur.
Ne yazık ki, birçok insan öğrenmeye çalıştıkları şey için daha fazla çaba ve uygulama yaparak sorunu daha da kötüleştiriyor.
Öğrenmeye yönelik etkili bir yaklaşım olmadan, zaman ve çaba, tek başına başarılı olmanız için yeterli olmayacaktır.
İyi haber şu ki, hızlı ve etkili bir şekilde öğrenmenin denenmiş ve test edilmiş yolları var. Bu yaklaşıma ‘akıllı öğrenme’ diyorum.
Öğrenmeyi Çözme Adımları
Şimdi tüm bunların neyle ilgili olduğuna ve şimdi bunu hayatınızda nasıl kullanmaya başlayabileceğinize bakalım.
1-) Öğrenme Stillerinizi Bilin
Farklı insanlar farklı şekilde öğrenirler. Bazıları bir şeyin nasıl yapılacağının gösterilmesini sever, bazıları ise seçtikleri konu hakkında okuyarak daha iyi öğrenir. Vanderbilt Üniversitesi 70’ten fazla farklı öğrenme stilini tanıyor olsa da, aslında bilmeniz gereken 4 ana stil vardır:
Görsel (Mekansal) Öğrenme Stili
Görsel öğrenme stili, video izlemeyi; resimler, çizelgeler ve grafiklerle gömülü sunumları görmeyi seven kişiler için en uygun stildir. Görerek öğrenmeye en iyi örneklerden biri öğrencilerdir (Örneğin; fotoğraflar, videolar veya PowerPoint sunumları gibi.).
İşitsel (İşitsel) Öğrenme Stili
İşitsel öğrenme stili en çok dersleri ve sesli kitapları dinlemeyi seven kişiler için uygundur. Bu öğrenciler duyduklarını öğrenmeyi kolay buluyorlar. Bunlar, işiterek en iyi öğrenen öğrencilerdir (Örneğin, podcast’ler ve sesli kitaplar gibi.).
Okuma / Yazma Öğrenme Stili
Okuma / yazma öğrenme stili, düşündüğünüz gibi, okumaktan ve yazmaktan zevk alan kişiler için uygunudur. Bunun nedeni, okudukları ve yazdıkları kelimelerin kolaylıkla zihinlere kazınmasıdır. Bu öğrenciler en iyi okuyarak ve yazarak öğrenirler (Örneğin, kitaplar, dergiler ve web siteleri gibi).
Kinestetik (Fiziksel) Öğrenme Stili
Kinestetik öğrenme stili, “uygulamayı” seven insanlar için uygunudur. Hareket ederek ve yaparak en iyi öğrenen öğrencilerdir (Örneğin, okumayı öğrenmek, arabayı sürmeyi onu kullanarak öğrenmek gibi.).
2-) Öğrenmenin 3 Aşamasını Bilin
Doğduğumuz andan itibaren her gün yeni şeyler öğreniyoruz; bilinçli olarak düşünmek, bilgi ve beceri kazanmak için öğrenmenin üç aşamasından en az birini kullanıyoruz. Öğrenmenin 3 aşaması şunlardır:
Aşama 1: Bilişsel Öğrenme
Bu öğrenme tarzı, öğrencileri öğrenme sürecine tam anlamıyla katarak beyinlerini daha etkili kullanmaya teşvik eder. Örneğin, dans etmeyi öğrenen bir öğrencinin dans sırasındaki hareketlerine olduğunu bilmesi ve ne yapması gerektiğini söylemesi gerekir.
Aşama 2: İlişkisel Öğrenme
Bu öğrenme tarzı, birbiriyle ilgili-ilgisiz iki bilginin (Örneğin, ses ile sesin sahibinin resmini beynimizde ilişkilendirmek gibi) zihinsel bir süreç aracılığıyla beynimizde birbirine bağladığımızda gerçekleşir. Dansçı öğrenci artık ihtiyaç duyduğu becerileri anlamaya ve performansında bir miktar tutarlılık göstermeye başlar.
Aşama 3: Otonom Öğrenme
Bu öğrenme tarzı, öğrencilerin bağımsız çabalarla bilgi edinmelerine, öğretmenlere ve mentorlara ihtiyaç duymadan sorgulama ve değerlendirme yeteneği geliştirmelerine olanak tanır. Öğrenci artık yetkin bir dansçı (mesela) haline gelir ve becerilerini doğru ve tutarlı bir şekilde gerçekleştirebilir. Ayrıca karmaşık görevlere konsantre olabilirler ve gerektiğinde performanslarını uyarlayabilirler.
3-) Aktif öğrenme
Ne öğrenmek istediğinize karar verdikten, öğrenme tarzınızı keşfettikten ve farklı öğrenme aşamalarını anladıktan sonra, aktif öğrenmeye geçmeye hazırsınız demektir.
Burada hem pratik hem de teorik öğrenimle meşgul olursunuz; sizi hızlı ve başarılı bir şekilde öğrenmek için mümkün olan en iyi konuma getirir. İşte bu süreci iş başında göstermek için toplumuzda dışlanan mesleklerden olan davul (düğün davulculuğu) çalmakla ilgili bir örnek verelim:
Bir eğlence için veya potansiyel bir kariyer için, belki her ikisi için de “davul çalmayı” öğrenmek istiyorsunuz!
İster kişisel bir davul öğretmeniyle çalışmayı, ister kitaplardan ve videolardan öğrenmeyi tercih edin; temel unsur, davul çalma becerilerinizi düzenli olarak pratik yapıp geliştirebilmeniz için bir bateri setinizin olması gerekir. Bu set evinizde veya haftada bir veya iki kez erişebileceğiniz bir prova alanında olabilir.
Teori + pratik uygulama= Beceri… Teori ve uygulamanın birlikte olması, mesela bir enstrüman çalmak, yeni bir dil konuşmak, kodlama veya yüzme gibi becerilerinizi ve bilginizi mümkün olan en kısa sürede geliştirmenize yardımcı olacak güçlü kombinasyondur.
Bir çok kişi, YouTube kanalları üzerinden eğitim alıyor. Bu tarz çevrimiçi kursların ortaya çıkmasıyla birlikte, günümüzde birçok kişi artık kendi kendine öğrenmeyi seçiyor. Bu tarz seçimler ekonomiktir.
Başka bir deyişle, belirli bir zamanda belirli bir yere gitmek zorunda kalmak yerine, ne zaman ve nerede isteseniz hemen öğrenme fırsatına sahipsiniz. Bu size mevcut iş ve sosyal programlarınızı etkilemeden yeni şeyler öğrenme özgürlüğü verir.
Kendi kendine öğrenmeyi seçerseniz, doğru yolda olduğunuzdan emin olmak için en azından dostluk kurabileceğiniz bilgili bir arkadaş bulmaya çalışın. Örneğin, çevrimiçi bir İngilizce dersi almayı düşünüyorsanız; konuşma becerilerinizi test etmek için İngilizce konuşan arkadaşlarınızdan yararlanmaya çalışın.