© Mega Hafıza Ltd. Şti. & Melik Duyar
Yıl 1989, burslu olarak Minnesota Üniversitesinde öğrenciyim. O yıllarda Türkiye’de yanlış giden bir şeyleri değiştirmeyi hayal eden genç bir adamım. Başarılı olmak ve insanları etkilemek için iyi bir konuşmacı olmanın öneminin farkındayım. “Hitabet Sanatı” ve “Toplum Karşısında Konuşmak” konularını önemsiyorum. “Hubert Humphrey Enstitüsü”nde Liderlik eğitimi alıyorum. Ayrıca kendi isteğimle aldığım seçmeli derslerden biri de “Topluluk Önünde Konuşma (Public Speaking)” dersi.
Yıllar sonra geriye baktığımda, “Topluluk Önünde Konuşma” dersi iyi ki almışım dediğim derslerin en başında geliyor. İlk derste topluluk karşısında konuşmanın birçok insanın korkusu olduğunu öğreniyorum. Bu derslerden çok önemli şeyler öğrendiğimi söyleyebilirim. Hem aldığım “Liderlik”, hem de “Toplum Karşısında Konuşma” derslerinden öğrendiklerimi, yıllar süren kendi tecrübelerimle de harmanlayarak zaman bulursam çok özel bir eğitim programı olarak sunmayı da planlıyorum. Bu makaleyi bu niyetimin bir başlangıç noktası olarak kabul edebiliriz.
Toplum karşısında konuşma yapmaktan siz de korkuyorsanız, yalnız değilsiniz diyebilirim. Toplum karşısında konuşmak, ölüm korkusu ve diş hekimi korkusundan sonra en çok korkulanlar sırasında üçüncü sıradadır. Her ne kadar yapmaktan korkuyorsanız da ilham verici ve unutulmaz bir konuşma yapmanın bazı yolları vardır.
Hitabet Sanatı – Topluluğun Dikkatini Çekin !
Önce şunu kabul edelim: İnsanların dikkat aralığı çok kısadır. Ve onlara hemen kancayı atamazsan, büyük olasılıkla sizden hemen kopacaklardır. Açılışı bir soruyla başlatabilir, bir hikaye anlatabilir, bir şaka yapabilir, video oynatabilir veya yaratıcı farklı bir şeyle merak uyandırabilirsiniz. Ne yaparsanız yapın, ama işe “Bugün konuşacağım konu şu…” veya “Merhaba benim adım…” diyerek başlamayın. Böyle bir açılış insanları sıkar. Başlangıçta dikkat çekici bir şeyi kullanmayı unutmayın.
Onlara neden bu konuyla ilgili konuşmaya nitelikli olduğunuzu söyleyin !
Açılış paragrafımda size ABD’de burslu olarak öğrenciyken “Liderlik” ve “Toplum Karşısında Konuşma” dersleri aldığımı söylemiş olduğumu fark ettiniz mi? Bu yazıdaki “güvenilirlik bildirimim” bu cümlelerde gizliydi. Hiçbir zaman hayatında topluluk karşısında konuşma yapmamış bir kişi tarafından yazılmış olsaydı, bu makaleyi okur muydunuz? Muhtemelen okumazdınız. Ayrıca bunun yanında benden yemek yapma tarifi almamanız gerekir. Çünkü yumurta kızartmayı bile yapmakta zorlanabilirim. Sanırım ne demek istediğimi yakaladınız. Dinleyicilere konunuzu bilen biri olduğunuzu kanıtlamanız gerekir.
Konuşmanızla İlgili Bir Önizleme Verin !
İnsanlar ileride neyin olduğunu önceden bilmek ister. Bu yüzden film fragmanlarını izliyoruz. Çoğumuz, ne hakkında olduğunu bilmediğimiz bir filme gitmek istemiyoruz. Konuşmalar da bir filmden farklı değildir. Bu, çoğu konuşmacı tarafından yapılan büyük bir hatadır. Çoğu konuşmacı ana noktalarla ilgili ön izleme vermeyi unuturlar. Bu bazen konuşmacıyı sunan kişi tarafından da yapılabilir. Bunu atlamanız, güvenilirliğiniz için iyi değildir.
Hitabet Sanatı – Konuşmanız Sırasında Canlı Olun !
Eminim çoğunuz sıkıcı bir konuşmacının olduğu bir dinleyici kitlesi içinde bulunmuşsunuzdur. Konuşmacı bir öğretmen, profesör ya da sadece konuşmasını duymak istediğiniz biri olabilir. Ancak hiçbir şey, dinleyiciyi hareket etmeyen veya herhangi bir jest kullanmayan monoton bir kişiden daha hızlı uyutamayacaktır. Üniversitede ders aldığım bazı öğretim üyelerinin ve profesörlerin tam anlamıyla öğrencilerin çoğunu uyku moduna geçirdiğine şahit oldum.
Konuşmanızı Kağıttan Okumayın !
Bu madde bir önceki madde ile aynı kapsamda ele alınabilir. Konuşmasını okuyan bir kişi dinleyicilerini uyku moduna sokmaktan başka bir şey yapmaz. Evet, mezuniyet konuşmasında olduğu gibi bazen kağıttan okunması uygun olan konuşma zamanları da vardır. Bununla birlikte, tüm konuşma metnini okumaktansa, sadece konuşmanız gereken konunun ana hatlarını hatırlamak için anahtar kelimelerin yazıldığı bir kağıda bakmak daha uygun olabilir. Ana başlıkları bir “PowerPoint” sunusu ile sunarak konuşmak bunu başarmanın mükemmel bir yoludur.
Konuşmanızın Bir Yapıya Sahip Olması İçin Kapsayacağınız Ana Noktaları Planlayın !
Eminim bazı kişilerin biraz oradan, biraz buradan şeklinde rastgele sürüklendiği konuşmalarını duymuşsundur. Çünkü konuşulacak konunun ana noktaları yoktur. Konuşmanızda mutlaka önceden hazırlanmış bir “Yol Haritası” olmalıdır.
Konuşmanın Ana Noktaları Arasında Bağlantılar KURUN !
Konuşmanın bölümleri arasındaki geçişlerin olması konuşma yapısının sağlam olmasını sağlar. Ana noktalarınızı gözden geçirin. Ara geçişlerde “Problemi detaylı olarak incelediğimize göre, şimdi mümkün olan bazı alternatif çözümleri inceleyelim” gibi konuşmalar yaparak konuşmanızda nereye gittiğinizi dinleyicilere hissettirin. Ve son bölümde, “Sonuç olarak ..” ya da “Bugün konuştuğumuz şeyleri özetlemek için …” gibi basit bir şey söyleyerek, dinleyicilere konuşmanızın sonuna geldiğiniz sinyalini de vermiş olursunuz.
Hitabet Sanatı – Hikayeler Anlatın !
Hikayelerin gücü tüm insanları etkiler. Herkes hikayeleri sever. Hepimiz hikayeler dünyasında yaşıyoruz: TV izliyor, film izliyor ve romanlar okuyoruz. Hatta arkadaşlarımıza bize olanları hikayeler şeklinde anlatıyoruz. Hikâyeler her yerde vardır. Bu yüzden bunları konuşmanızda kullanmak, insanların konuyla ve konuşmacı olarak sizinle bağlantı kurmasına yardımcı olur. Konuşmalarınızda, konuyla ilgili kişisel hikayeler anlatabilirsiniz. Zaman zaman onları güldürmeyi de planlayabilirsiniz. Sonuç olarak kim gülmekten hoşlanmaz ki?
Bazen de duygulara dokunabilirsiniz. Duygusal bir dokunuş için hikayenin gücünün de kullanıldığı bir konuşma örneği için “Soner Polat İçin Övgü Konuşması – Son Vagon” başlıklı hitabetle ilgili makaleyi de okuyabilirsiniz.
Sonuçta Ana Noktalarınızı Tekrar Gözden Geçirin !
İnsanların hafızası zayıftır. Son bölümde ana hatların tekrarlaması bilgilerin hatırlamasına yardımcı olur. “Önce onlara ne söyleyeceğinizi söyleyin (ön izleme), sonra onlara söyleyeceklerinizi söyleyin (ana noktalar), sonra onlara söylediklerinizi özetleyin (tekrar)”. Söylediklerinizi kısaca özetlemek gereksiz tekrarlama gibi görünse de, insanların bilgilerinizi daha iyi anlamasına yardımcı olur.
Hitabet Sanatı – Prova, Prova, Prova YAPIN !
Birisinin konuşmasını yaparken “kanat taktığını” her zaman söyleyebilirim. Çünkü durum açıkça görülür ve “Bu kişi ‘Hitabet Sanatı‘nı biliyor” dersiniz kendi kendinize. Hazırlık ve prova, iyi bir konuşmanın yapılması için hayati bir öneme sahiptir. Prova yapmak öz güveninize katkıda bulunduğu gibi, topluma karşı size de daha fazla güvenilirlik kazandırır.
Toplumu Daha Fazlasını İsteyen Durumda Bırakın!
Konuşma yaptığınız toplum, konuşmanız bittiğinde konunuz hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen durumda olmalıdır. Konuşmadan sonra size gelip bu konuyla ilgili başka bir konuşma yapmanızı istemeleri gerekir. Onları “Bir an önce bitse de alkışlayıp gidelim” moduna getirmemelisiniz.
Toplum karşısında konuşma yapmak birçok kişi için korkutucu olabilir. Ancak, bu basit önerileri takip ederseniz, iyi bir konuşmacı olma yolunda hızlı bir yol katedersiniz.