Hafıza Geliştirme

Hatırlama – Palyaçonun Şapkası: Aynı Şeyleri Neden Farklı Hatırlıyoruz?

Hatırlama – Bir bankayı soymak için silahla basan, palyaço kıyafeti giymiş bir soyguncu, paraları da alıp olaydan sonra kaçıp kurtuluyor. Polis, olayı yaşayanların, şahitlerin, palyaçonun kimliğini ve şeklini belirlemek için tanıklığına başvuruyor.

Olayı yaşayan ve o anda orada bulunan herkes palyaçoyu tarif ederken, onun giysileri konusunda benzer görüş bildirdikleri halde, konu şapkaya gelince herkes farklı ifadelerde bulunuyor. Orada bulunanların en çok hata yaptığı kısım ise palyaçonun şapkasıydı; herkes şapkayı farklı farklı anlatmıştı.

İşte olayın en ilginç kısmına geldik, sıkı durun:

Palyaçonun şapkası yoktu!

Burada şaşılacak olan şey, insanların, olaydan sadece 20 dakika sonra, henüz olayın sıcaklığı üzerindeyken, hatırlama oranı yüksek düzeydeyken, göz önünde cereyan eden olayın ve olayda ayrıntı olmayıp olayın büyük parçalarını teşkil eden büyük imgelerini bile hatırlayamamalarıdır.

Peki, hatırlayamayınca ne oluyor?

Beyin boşluk bırakmayacaktır; işte tam burada, kişiler hatırlayamadığı o büyük nesnenin yerine, kendi görmek istediği şeyi yerleştiriyor.

Beyni ona oyun oynuyor!

Öyle ya; bir palyaço şapkasız mı olurmuş? Eğer gerçekten de giymemişse bundan sonra şapkasız baskın yapmasın!

O halde şu sorulara cevap arayalım:

  • Neden insanlar aynı şeyi gördükleri halde, onu farklı farklı hatırlıyorlar?
  • Aynı olayı yaşadığınız halde, oradan farklı anılar depolamanızın sebebinin ne olduğunu biliyor musunuz?
  • İnsanların öğrenme biçimleri gibi hatırlama biçimleri de farklı mıdır?
  • Dedektiflerin uğraş alanlarına malzeme olan bu olaylarda hafızamızın ayak oyunlarıyla nasıl baş edebilirsiniz?

Konuya hafızamızın nasıl işlediğini irdeleyerek başlayalım isterseniz:

Hafızanız Nasıl İşliyor?

Hatırlama – Hafızanın 3 temel işlevi vardır.

Bunlar: Kodlama, Depolama, Geri çağırma

1-) Kodlama; Bilgiyi beyne “nasıl ulaştırdığımızdır”.

2-) Depolama; Bilgiyi zaman içinde beynimize “nasıl yerleştirdiğimizdir”.

3-) Geri çağırma; Lüzumu anında beyinden bilgileri “nasıl geri aldığımızdır”.

Bu yönlerin her birindeki farklılıklar veya bunların birleşimi, anıların neden bir kişiden diğerine farklılık gösterdiğini açıklamaya yardımcı olabilir. Kaynak-1

İnsanlar Anıları Nasıl Kodlar?

Hatırlama – İnsanlar belleklerini kodlamada, depolamada ve yeniden kullanmada oldukça farklılıklar gösterir.

İletişim becerilerinde olduğu gibi, her şey öğrendiklerimizin farkında olsak da olmasak da “kodlayarak” adlandırıyoruz. Daha doğrusu, hafızaya almak için önem verdiğimiz bir bilgiyi kodlamak için, onu beynimizde nasıl algıladığımız önem kazanıyor.

Kodlanmaya değer olup olmadığına dair algılarımız o bilgi hakkındaki kanaatimizi belirliyor.

Eğer bilgiyi, çevreden gelen duyusal bilgiler de destekliyorsa onun önemine/değerine inanarak kodluyor ve beynimizdeki milyarlarca beyin hücresinden olması gereken nörona onu depoluyoruz.

Burada algıya dikkat çekmek isterim.

Algı, geçmişte yaşadıklarımızdan ve gelecekte deneyimleyebileceklerimize dair beklentilerimizden güçlü bir şekilde etkilenir. Bu etkilere “yukarıdan aşağıya süreçler” denir. Bir belleği başarılı bir şekilde kodlayıp kodlayamayacağımız üzerinde büyük bir etkisi vardır.

“Dikkat”e, Dikkat Edin!

Yukarıdan aşağıya en önemli süreçlerden biri “dikkat” veya odaklanmaktır ki bu da beynimizin seçiciliğini yansıtarak bizim için kodlanmaya değer olup olmadığı konusunda yargımızı şekillendirir.

Algılarımız “görsel” öğelerde daha etkilidir. Hatta bu görsel öğelere çok az dikkat edilerek veya yerine göre hiç dikkat edilmeden de algılanabilir özelliktedir.

İnsanlar bir olaya dikkatlerini nasıl odaklıyorsa, hafızalarını da o kadar etkileyecektir. 

Örneğin, belirli bir spor takımı tutuyor olmanız, tercihiniz dikkatinizi ve hafızanızı etkileyebilir. Yıllar sonra bile en iyi golcüler unutulmaz.

Yaş da ayrıca hafızamızı kullanmakta etkendir. Yaşlandıkça anıların bağlamını kodlama yeteneğimiz azalır. Onun için yıllar öncesini hatırladığımız halde, sabah ne yediğimizi hatırlayamayabiliriz.

Bağlam Hafızanızı Etkili Yapar

Hatırlama – Bağlam, belleğin önemli bir özelliğidir. Araştırmalar gösteriyor ki, bir konuya bağlamına dikkat ederek öğrenirseniz, bağlamıyla birlikte olduğu için, o konuyu tek başına ele almaktan daha iyi hatırlarsınız.

Örneğin, yalnız evin anahtarını yanınıza almaya odaklanmak yerine, hem buna, yani anahtarlara, hem de anahtarları evde nerede yerleştirdiğinize odaklanırsanız, araba anahtarlarınızın yerini kodlamaya daha eğilimli olur, bağlamı nedeniyle daha kolay hatırlarsınız.

İnsanlar Anıları Neden Farklı Saklar?

Hatırlama – Anılar, önce kısa süreli bellek ya da geçici bellek olarak isimlendirilen depoya konulması için kodlanır. Ama burada uzun süre tutamazsınız; hemen kullanmalısınız! Çünkü bu geçici belleğin bilgiyi tutma kapasitesi sınırlıdır, 3-4 baytlık bir kapasiteye sahiptir.

Eğer yeni şeyleri peş peşe öğreniyorsanız bunları kısa sürede kullanıp uzun süreli belleğe depolayın. burası kalıcı hafızanızdır ve buradaki bilgiler kolay kolay silinmez.

Peki daha fazla ve daha büyük bilgi parçalarını belleğinize nasıl sığdıracaksınız?

Burada da edinilen bilgiyi yönetilebilir parçalar halinde gruplayabilir ve öylece hafızanıza kolayca alabilirsiniz.

Örneğin, zorlu bir harf dizisi düşünün. Şöyle, mesela:

M, S, B, T, B, M, M, M, E, B

Bu harf dizisini ne kadar da zorlasanız hafızanızda tutamayabilirsiniz. Oysa on gruplasak ve daha önceki bilgimizle eşleştirip belleğimize yerleştirsek nasıl olur?

MSB, TBMM, MEB,

Bilgileri Birbirine Bağlayın!

Hatırlama – Kısa süreli bellekteki bilgiler, özellikleri birbirine bağlayabilmemiz için oldukça erişilebilir bir durumda tutulur. Sözlü prova yapmak (kelimeleri yüksek sesle veya kafamızda tekrarlamak) gibi teknikler, kısa süreli anılarımızı uzun süreli anılarda birleştirmemizi sağlar.

Uzun Süreli Bellek

Hatırlama – Uzun süreli hafıza muazzam bir kapasiteye sahiptir. 1970’lerde yapılan bir araştırmaya göre en az 10.000 fotoğrafı hatırlayabiliriz. Kaynak-2

Anılar, onları nasıl pekiştirdiğimize bağlı olarak insanlar arasında farklılık gösterebilir. Birçok çalışma, bellek konsolidasyonunun nasıl geliştirilebileceğini araştırdı; bulunan çözümler içinde uyku en iyi örneklerden biriydi.  Kaynak-3

Bir araştırma, uzun süreli hafızanın, öğrendikten hemen sonra kafein alarak da geliştirilebileceğini buldu. Çalışma, dozu dikkatli bir şekilde kontrol etmek için kafein tabletleri kullandı. Ancak bu, kahve tüketiminin faydalarına dair artan kanıtlara dayanıyor. Kaynak-4

İnsanlar Anıları Farklı Nasıl Hatırlar? 

Hatırlama – Sizin de oluyor mu bilmiyorum, ama ben uzun süreli belleğime yerleştirdiğim gerekli bilgilerin bir kısmını tüm çabalarıma rağmen hatırlayamıyorum.

Hatta bazen “dilimin ucunda” diyorum ama yine hatırlayamıyorum. Bu sinir bozucu bir durum değil mi?

Beyin görüntüleme teknolojilerinin gelişmiş olması işimizi nispeten kolaylaştırdı. Bu cihazlarla beyin bölgelerimizi yakından tanıma fırsatı doğdu. Bilgiyi nasıl ve nerede depolayacağımız da tamam. ancak tek sorun, hafızanıza aldığımız bilginin yeninden ve geri çağrılmasında yani hatırlanmasında sorunlarımız hala var; bu durum gizemini koruyor.

Depoladığımız Bilgileri Nasıl Hatırlarız?

Hatırlama – Köpekler gömdükleri kemik parçasını, onu uzun mesafelere götürseniz bile, döner o kemikleri bulur. Bu ona mahsus bir özellik olabilir; insan ise daha fazlasını yapar ve yapıyor. Tek şart köpek beynini eğitmiyor, doğuştan yaratılmış bir özelliğini kullanıyor. İnsan ise öğrenmek zorundadır; öğrenmediği sürece öylece kalacaktır.

Sadece köpeklerle veya başka hayvanlarla bir farktan söz etmiyoruz; insanlar arasında da hafızayı kullanmada farklılıklar var.

Hafızaya depoladığımız bilgileri geri almanın bir kişiden diğerine farklılık göstermesinin birçok nedeni arasında öncelikle eğitilmiş beyinle eğitilmemiş beyin farkını bilmek gerekir.

Bu konuda www.megahafiza.com  ve www.megaegitim.com sitelerini takip etmenizi ve ailece beyin eğitimlerine katılmanızı öneririm. Kaynak-5

Diğer bir neden ise beyin sağlığımızın veya hafıza merkezlerimizdeki sağlık sorunlarına karşı da tedbirli olmalıyız. Vurma-darbe alma gibi kafatası sorunları tıbbi bir konudur. İnsan her zaman başını korumalıdır; çünkü başında bir hazine taşıyor. Ancak, bazen tıbbi bir konunun eğitim boyutu olduğun akıldan uzak tutmayın.

Örneğin, baş ağrımız varsa veya stresliysek, hafızada geri çağırma bozulur. Kaynak-6 Geri alma, dış dünyadan da etkilenir; soruların ifadeleri bile bir olayı nasıl hatırladığımızı değiştirebilir.

Bir araştırmada, insanlara araba kazalarının filmlerini izlettiler. Ardından onlardan arabaların hızlarını sorgulamaları istendi. İnsanlara arabaların birbirine “çarptığında” ne kadar hızlı hareket ettiği sorulduğunda, arabaların “temas” veya “vurma” kelimelerinin kullanılmasından daha hızlı hareket ettiğini ifade eden kelimeler kullandılar. Kaynak-7 

Demek ki, beyin hafızamızda tutmak istediğimiz bilgiyi irademizden daha hızlı tutabiliyor ve biz bunu bir abartı olarak niteliyoruz.

Palyaço Kılıklı Soyguncuya Dönersek?

Palyaçonun şapkası olmadığı halde varmış gibi görüş belirten “görgü tanıkları” aslında kolektif yapının kurbanıdırlar. Hatırlama, grupla çalışma veya birlikte yaşanılan aile ortamı gibi diğer insanların varlığından da etkilenebilir. Kolektif akıl dediğimiz budur. İnsan grupları birlikte çalıştığında, genellikle grubun ortalamasına uymak gibi bir derdi olduğundan, işbirlikçi destek aldığı gibi işbirliğinden kaynaklanan engelleme de yaşayabilirler.

İşbirlikçi engelleme gibi etkiler, bellek farklılıklarının neden ortaya çıktığını ve aynı zamanda “görgü tanığı” ifadesinin neden bu kadar sorunlu olduğunu vurgulamaktadır.

Neyse ki şimdi akıllı telefonlar hafızamıza ihtiyaç bırakmıyor gözükse de, bu defa bilgi kirliliği nedeniyle hafızamız allak bullak olacak gibi görünüyor.

En iyisi kendinizi riske atmayın ve hafızanızı eğiterek geliştirin.

Başa dön tuşu