Psikoloji

Eşleşmeli İlişkisel Öğrenme Nedir? (Paired-Associate Learning – PAL)

Bilimsel Araştırmalarda Öğrenmeyi İncelemek İçin Kullanılan Strateji

Eşleşmeli İlişkisel Öğrenme Nedir? (Paired-Associate Learning – PAL) – “Eşleşmeli İlişkisel Öğrenme veya diğer ifadeyle İkili Bağlamalı Öğrenme“, insanların uyarıcılar arasında yeni oluşan ilişkileri nasıl kodladığını ve geri çağırdığını anlamak için kullanılan klasik bir bildirilebilen bellek bağlantılı öğrenme ve öğrenme testi örneğidir. 1894’te Mary Whiton Calkins tarafından icat edilmiştir.

Eşleşmeli İlişkisel Öğrenme Nasıl Test Edilir?

Eşleşmeli İlişkisel Öğrenme bir çeşit “uyarıcı-tepki” yaklaşımlı öğrenmedir. İkili eşleşmeli ilişkisel öğrenmeyi kullanan tipik bir çalışma iki öğenin (genellikle kelimeler) eşleştirilmesini içerir. Bu eşleşmede “bir uyarıcı” ve bu uyarıcyla ilişkilendirilmesi istenen “bir yanıt” vardır. Örneğin, öğrenme için sunulan “buzdolabı – perde” ikilisinde “buzdolabı” uyaran ve “perde” yanıt veya tepki sözcüğüdür. Öğrencinin, “buzdolabı – perde” ikilisi örneğinde, bu iki kelimeyi zihninde ilişkilendirmesi ve “buzdolabı” uyarıcı olarak sorulduğunda, uygun ilişkisel sözcük olan “perde” ile cevap vermesi gerekir. Cevap verme verilen çoklu kelime seçeneklerinden ilişkisel olarak öğrenileni seçmek şeklinde de olabilir.

Eşleşmeli İlişkisel Öğrenme Neden Önemlidir?

Eşleşmeli İlişkisel Öğrenme çalışması birkaç nedenden dolayı önemlidir.

Birincisi, psikologlar bunu insanların her gün içinde oldukları klasik öğrenme türünün bir temsilcisi olarak görmektedirler. Örneğin, yeni bir kelime öğrenirken, kişi öğrendiği kelimeyi temsil ettiği kavramla eşleştirmektedir. Bu olgu, eşleşmeli ilişkisel veya bağlamalı öğrenmenin özüdür.

Diğer bir neden de, eşleşmeli ilişkisel öğrenme testlerinin araştırmacıların uyaranlar ve tepkiler arasındaki ilişkileri incelemelerine izin vermesidir.

Psikolojik araştırmalar, insanların eşleşmeli ilişkisel öğrenmede iki ayrı zihinsel süreçle meşgul olduklarını ortaya çıkarmıştır. Birincisi, ilişkisel cevabın öğrenilmesidir; ikincisi, iki kelime arasında bir bağ kurulmasıdır. İkinci süreç, birçok durumda tek yönlü bir ilişki ortaya çıkartmaktadır. Yani, uyaran (yukarıdaki örnekte “buzdolabı) verildiğinde bir öğrencinin yanıt kelimeyi (yukarıdaki örnekte “perde) hatırlaması olasılığı yüksektir. Ancak yanıt kelime önce sunulduğunda uyaranı hatırlamak daha zordur.

mi

Bu tip öğrenme, yanıt hiçbir zaman uyarıcı olarak kullanılmadığında geçerlidir. Öte yandan, belirli bir kelime (örneğin, perde) hem uyarıcı hem de yanıt olarak kullanılmışsa (örneğin, “buzdolabı – perde“” ve “perde – tavuk“), öğrenci kelimeyi iki şekilde de kullanmaya alışmaktadır. Daha sonraki testlerde denek, kelimenin uyaran olarak sunulduğunda ilişkili kelime çiftini karıştırmayarak doğru hatırlamaktadır. Bu gibi araştırmalara dayanarak, öğrencilerin kelime çiftini basitçe bir tepkiye götüren bir uyaran olarak değil de bütünsel tek bir birim olarak hatırladıkları sonucuna varılmıştır. Memoriad Dünya Hafıza Şampiyonasında çoğu bilgileri İlişkisel Bağlamalı Öğrenme olarak hafızalarına yerleştiren yarışmacıların aynı sembollerin hem uyaran, hem de yanıt olarak denk gelmesi durumunda bunları karıştırmamaları bu görüşü kısmen desteklemektedir. Diğer bir durum da, uyaran veya yanıt olarak kullanılan alternatiflerin beyindeki başka nöronsal ilişkileri içerme olasılığıdır.

Kaynaklar:
  • Deese, J., and S.H. Hulse. The Psychology of Learning. 3rd ed. New York: McGraw Hill, 1967.
  • Calkins, Mary Whiton (1930). A History of Psychology in Autobiography. New York, NY: Clark University Press. pp. 31–62.
Tavsiye Edilen Makaleler:

Prosedürel Bellek ve Ayna Görüntüsünden Takip Ederek Çizme Görevi (Mirror Tracing Task)

Deklaratif Bellek Nedir? Deklaratif Bellek Türleri Nedir?

Melik DUYAR

www.MrMemory.com
Başa dön tuşu