Öğrenme ve Eğitim

Eğitimin Geleceği – Çocuklarınızı Nasıl Bir Geleceğe Hazırlıyorsunuz?

Eğitimin Geleceği – Çocuklarınızı Nasıl Bir Geleceğe Hazırlıyorsunuz? Tahmin etmekte zorlandığımız belirsiz bir gelecek bizi bekliyor. Çocuklarımızı bu belirsiz geleceğe karşı nasıl hazırlıyoruz? Birkaç saniye 2060 yılında yaşadığınızı hayal edin; Bu yılda, 2020’de doğdunuz. 2060 yılına geldiğinizde 40 yaşlarında olacaksınız. Peki, hangi mesleği yapıyor olacaksınız? Şu andaki mesleklerin %60’ı o yıllarda olmayacak çünkü. Şu anda adını da bilmediğimiz yüzlerce, binerce yeni meslekler sosyal hayatta yerini alacak. Güvenilir Kaynak: Bakınız! 

Çocuklarımızı, bu durumda, belirsiz bir geleceğe hazırlamaktan daha zor ne olabilir? Teknolojik gelişmelerin, özellikle bilgi teknolojilerinin hızlı gelişimi sayesinde hayal gücümüz zarar görecek kadar sarsılıyor. Einstein’ in ünlü sözünü hatırlıyor musunuz: “Hayal gücü bilgiden daha önemlidir.” demişti. 21. yüzyılda ilerledikçe, Einstein’ın bu sözü, eğitimin şu anki odağı ve gelecekteki yörüngesi konusu beynimde yankılanıyor.

Öğrenme”, çocuklarımızı gelecekteki dünyaya hazırlamak demektir. Peki, Einstein’ in cümlesinden hareketle, Hayal Gücü ve Yaratıcı Düşünme,  bu değişimin tek odak noktası mı olacak ve olmalıdır?

Flynn Etkisi Tersine Mi Çevriliyor?

Eğitimin Geleceği – 20. yüzyıl boyunca IQ  testi puanları  yükseldi. James Flynn bu etkiyi ayrıntılı bir şekilde araştırdı ve  açıkladı. Özetle, IQ skorları (ortalaması 100 puana dayanarak) büyükanne ve büyükbabalarımızın nesillerine göre önemli ölçüde artmıştır.

Flynn’a göre, Her neslin IQ testlerinde bir önceki nesle göre skorlar daha da yükseliyor. Buna çok kısa bir ifadeyle “Flynn Etkisi” deniyor. İlk olarak James Flynn tarafından ifade edilen “Flynn Etkisi” tezi şudur:

IQ skorları zaman geçtikçe artmakta ve genel nüfusta bu artış belli bir sabitlikte yükselmektedir.

20.yüzyılda dünyanın birçok yerinde ölçülen “akışkan zeka” ve “kristal zeka” testi puanlarında önemli ve uzun süreli artış olduğu gözlemlenmiştir.

Yapılan ilk “IQ” testinde toplumu temsil eden örnek grup üzerindeki test sonuçlarının ortalaması 100 ve standart sapmaları 15 veya 16 IQ puanı olarak kabul edilmiştir.Mega Mental Aritmetik - Çocuklar için Konsantrasyon ve Zeka Eğitimi

Bu kabulün sabit kalması için,  IQ testleri yeni topluma göre revize edilirken, genellikle bir önceki nesilden sonra yakın zamanda doğmuş yeni nesil test katılımcıları örneği kullanılarak aynı ölçüler (ortalama değer 100 ve standart sapma 15 veya 16 IQ puanı olarak) standart hale getirilmektedir.

Ancak, toplumu temsil eden yeni test katılımcıları daha önce kullanılan eski IQ testlerine girdiklerinde, ortalama puanları 100’ün üzerinde çıkmaktadır. Bu, ayarların tutturulması için yeni dönemdeki soruların bir önceki teste göre daha zorlaştırılması demektir.

Not: Jon Martin Sundet ve arkadaşları tarafından yapılan ve Norveç’te belli bir dönem yıl yıl IQ değişimini gösteren bir Flynn etkisi grafiği örnek olarak verilmiştir.

Flynn Etkisi Grafiği - Sundet ve Arkadaşları çalışması

Zeka Şu Anda Zirveye Mi Çıktı?

Bazıları zekanın zirve bir seviyeye ulaştığına inanıyor. Dünya Beyin Olimpiyatları kurucu başkanı ve ülkemizde Mega Hafıza beyin ve hafıza eğitimlerinin ünlü kurucusu Melik Duyar biraz daha farklı düşünüyor. Ona göre,

Giderek daha zeki olmanın yanında, beynin daha önce kullanılmayan fonksiyonlarını keşfederek harekete geçirmeyi öğreniyoruz.” – Melik Duyar

Ve “Tarihsel akışa ve puan artışının sistematik yapısına göre, ‘ulaşılan en üst IQ zirvesi’ düşüncesi yanlıştır” diyor ve grafik üzerindeki fikrini şu şekilde açıklıyor:

Şahsen ben buna katılmıyorum. Yukarıdaki grafiğe bakarsanız, bu makale 1954-1980 aralığını inceleseydi ve 1980 yılında yazılsaydı, o günkü yazarlar da 1975 yılının IQ seviyesinin zirvesi olduğunu söyleyebilirlerdi. Ancak sonraki yılların verileri  bunun doğru olmadığını göstermiştir. Çocuklarda bilişsel gelişim devam etmektedir.”

Ayrıca bu makalede verilen 1954’deki IQ=100 ve 2002’de IQ=110 seviyelerini baz alırsak, bu 48 yılda IQ seviyesinde 10 puanlık bir gelişme olması demektir. Bu bilgiye dayanarak her yıl IQ artışının % 0.2 olduğunu kabul edersek, yaklaşık 350 yıllık bir sürede IQ seviyesi ikiye katlanacak demektir.

Akla hemen şu soru geliyor; “Giderek daha mı zeki oluyoruz?” Yoksa “Beynin çalışma mantığını keşfederek sadece beyni farklı kullanarak farklı biçimde mi düşünüyoruz?” 20. yüzyılın bilişsel tarihine yaptığı bu hızlı gezintide ahlak filozofu James Flynn, düşünce şeklimizin değişmesinin şaşırtıcı (ve her zaman olumlu olmayan) sonuçları olduğunu öne sürüyor.” Güvenilir Kaynak Bakınız!

Hafıza Eğitimi - Fotografik Hafıza Teknikleri Seti

IQ Değişikliğine Ne Sebep Olabilir?

Eğitimin Geleceği – Çocuklarınızı Nasıl Bir Geleceğe Hazırlıyorsunuz? Bilim adamları, bu bilişsel kazanımların tersine çevrilmesine neyin sebep olabileceğini anlamaya çalışıyorlar. Şu anda puanın düşmesine neden olabilecek bir fikir birliği yoktur. Yaşam tarzı değişiklikleri olası bir değişken olarak ön görülmektedir.

IQ’ların düşmesine sebep olabilecek değişkenleri de düşünmek gerekir. Yaşam tarzındaki değişiklikler, çocukların eğitilme şekli, yetiştirilme biçimleri ve meşgul oldukları oyun türleri, kitap okuyup okumadıkları gibi değişkenler de IQ puanlarına etki etmektedir.

—– Sponsor Bağlantı —–

MEGA HAFIZA YAZ OKULU (6.,7., ve 8. Sınıflar için)

—– Yazının Devamı —–

Son yirmi yılda birçok yaşam tarzı değişikliği meydana geldi. Çocukluktaki artan stres, başarı için yapılan baskı, rekabet ve yarışma felsefeleri çocukların oyun oynamalarına bile izin veremez duruma geldi. Bir tür hormonlu bir nesil geliyor gibi görünüyor.

Flynn etkisinin arkasındaki olası nedenleri göz ardı etmemek lazım. Bunlardan bazıları şunlardır:

Eğitime erişimde kolaylık, beynin zekayı etkileyen çalışma şekillerini keşfetmek, beyni etkin kullanmayı öğrenmek, kalite ve insan sayısında artışı, ve ayrıca teknoloji ve çevre katkısını, beslenme ve sağlığa erişimde kolaylaşmanın olduğunu da eklemek lazım.

Teknolojiye Olan Güvenimiz Entelektüel Kapasitemizi Azaltıyor Olabilir Mi?

Eğitimin Geleceği – Çocuklarınızı Nasıl Bir Geleceğe Hazırlıyorsunuz? Öğrenim için teknolojinin kullanımı konusunda değişmez bir savunucusuyum. Zaten kaçınılmaz bir durum bu. Virüs nedeniyle pek çok eğitmen, konuşmacı olarak veya hoca olarak çevrimiçi dersler verdiler ve çocuklarımızı evdeyken eğitmek için birçok teknolojik yöntem kullandılar ve kullanmaya devam ediyorlar.

Burada ana fikrim şudur: Teknolojiyi öğrenmede nasıl kullandığımız önemlidir. Örneğin Mega Hafıza’nın 5 ile 12 yaş arasındaki çocuklar için geliştirdiği “Mega Aritmetik Beyin Egzersizleri ve Zeka Oyunları Eğitim Programı”nda kendi yazılım grupları ile geliştirdikleri yazılım programları ile teknolojiyi de çok etkin bir şekilde kullanıyorlar. Alınan etkin sonuçlar sayesinde eğitim programları dünyada 16 ülkede kullanılıyor.

Bu arada, bazı çevrelerde temel bilgi kaynakları olarak teknolojiye aşırı güvenmek, insanların teknoloji dışındaki genel bilgi kaynaklarının yerini alıyor olabilir. Önceden hatırlamaya çalıştığımız pek çok kuru bilgi şimdi arama motorlarıyla ve sesli yardımcılarla edinilebiliyor. Yani artık “bir bilene soralım” denildiğinde, kişi değil, arama motorları akla gelecektir.

ZM

Bu neden önemli? Otomasyon muhtemelen çok sayıda insanın işini geçersiz kılacaktır. Bu oldukça endişe verici ve yaklaşan gerçekliktir. Hepimiz merak ediyoruz; çocuklarımızı robot temelli bir hayata nasıl hazırlayacağız?

Gelecekte çok hızlı bir değişim olacak. Hızlı değişime uyum sağlamak hızlı öğrenmeyi ve beyni etkin kullanmayı daha da gerekli kılacak gibi görünüyor.

Hızlı Öğrenme, Yaratıcılık ve Hayal Gücü

Eğitimin Geleceği – Çocuklarınızı Nasıl Bir Geleceğe Hazırlıyorsunuz? Hızlı öğrenmeye, yaratıcılığa ve hayal gücüne girelim. Beyni etkin kullanabilen, farklı bilgi parçalarını organize edebilen ve öngörülemeyen fikir ve bağlantıları hayata geçirebilen (sentez düşünme) insanlar önemli bir avantaj sağlayacaktır. Bu gelecekteki başarının anahtarı olacaktır, ancak yaratıcılığın gelişimini anlamak karmaşıktır.

Hayal gücü yüksek ve yaratıcı bir düşünür olmak, fiziksel veya düşünsel olmak üzere orijinal ve kullanışlı sonuçlar üretmek demektir. Bu fikirleri geliştirmek için beynimizin farklı bilgi depolarını, aksonları ve dendirtleri, birbirine bağlamasını sağlayacak bir veri tabanına ihtiyacımız var.

Dünyayı oluşturmamız ve oluşumuna katkıda bulunabilmemiz için sayısız noktaları birleştirebilmemiz, çok sayıda disiplinden fikirleri uzlaştırabilmemiz, bu parçaları birleştirip yeniden yeni düşünce inşa edebilmemiz gerektiği fikri, önümüzde, üzerinde konuşulacak en büyük konudur.

Anahtar cümle, hayal gücünü harekete geçirmek ve yaratıcı düşünceler geliştirmek için güçlü bir bilgi kaynağına sahip olmaktır.

Beyniniz tanıdık bilgileri alır ve yeni formatlara sokar. Alexa, Siri veya Hey Google nedeniyle, bu bilgiye kolayca erişip onları yeni formlara sokamıyorsanız, sizi robotlardan ayıracak yaratıcı düşünceler ve yeni fikirler bulamazsınız.

Araştırmalar, erişim uygulamasının bilgiyi öğrenmek için en iyi yöntemlerden biri olduğunu göstermektedir. Bilgilerinizi anlamlı düşüncelere evirmeye çalışmıyorsanız, yani ezberde kalıyorsanız, gelecekte yaratıcı tefekkür başlatma yeteneğinizin gelişmesi için sorunlu olabilir.

Son Düşünceler

Eğitimin Geleceği – Çocuklarınızı Nasıl Bir Geleceğe Hazırlıyorsunuz? Albert Einstein’ın sözü, bizi bilimsel olarak ileriye götürecek olan hayal gücünün önde gelen rolüne güçlü bir hatırlatma olsa da, yaratıcılığı tetiklemek için hızlı öğrenme tekniklerini ve bilginin etkisini hafife almamalıyız.

Yaratıcı ve bilgi temelli alanlar arasındaki bir ikilemi kavramsallaştırmak yerine, eğitimin odağını düşündüğümüz için her iki temeli de gerektiren etkileşimi düşünmeliyiz.

Temelde bilgi önemlidir, çünkü beynimiz yeterli bir genel bilgi fonu olmadan dünyayı değiştirecek ve geliştirecek fikirler geliştirmeyecektir.

Ayrıca, yaratıcılığımızı gerçekten engelleyebilecek faktörlere dikkat etmeliyiz.

Okulların müfredat programları standart formda insan üretmeye çalışmaktadır. Çoğu zaman bu müfreadtların değişimi dünyanın hızlı değişimine ayak uyduramamaktadır. Çocuklarınızı polimat (çok yönlü-çok bilimli-hazerfen) olmaya teşvik ediniz. Bu doğrultuda çocuklarınızın beynini geliştiren, hızlı öğrenmesini sağlayan ve matematik becerilerini destekleyen eğitim programları ile onları destekleyiniz.Mega Mental Aritmetik - Çocuklar için Konsantrasyon ve Zeka Eğitimi

Birçok alanda bilgi edinmek, birden fazla disiplini kapsayan büyük fikirleri teşvik edebilir, böylece farklı düşünceleri teşvik edebilir.

Son olarak, veri tabanımızı değiştiren teknolojinin bazı kullanımlarına karşı dikkatli olmamız gerekirken, çocuklarımızı bir düğmeye dokunarak öğretmek için teknolojinin gücünü de tanımamız gerektiğini vurgulamak önemlidir.

Sıradan aktivitelere ne kadar çok zaman harcarsak, esas olan geniş yaratıcılık için o kadar az zamanımız kalır. Yani zamanımızı daha etkin ve etkili kullanmalıyız. Çünkü geri dönüşü olmayan bir zamanda yaşıyoruz.

Einstein aynı gri elbiseyi giyiyordu, çünkü her sabah bir kıyafet seçerken beyin gücünü boşa harcamak istemiyordu. 

Başa dön tuşu