Duygusal Zeka Nasıl Geliştirilir – Yaşam Kalitenizi Artırmanın Temel Özellikleri Nelerdir? Ülkemizdeki eğitim sisteminin ve bundan etkilenen ebeveynlerin, başarı için beklentiye girdikleri ön yargılarının başında çocukların “zeki olması” geliyor. Çocuk zeki ise her derste başarılı ve sınavlardan da iyi puanlar alması umuluyor. Bu nedenle yüksek IQ sahibi olması konusunda, her öğrenci gizli bir baskıya maruzdur. Bu vahim bir hatadır. Aileler, haydi bu konuya yabancı olabilirler; EQ dediğimiz duygusal zekadan ve etkilerinden haberdar olmayabilirler. Ama okulların, özellikle derse giren öğretmenlerin bu konuda hem bilinçli olmaları hem velileri bilinçlendirmeleri beklenmektedir.
Başlangıç için duygusal zeka nedir konusunun iyi bilinmesi gerekiyor. Bu konu için ayrıca “Duygusal Zeka Nedir? Hangisi Önemli EQ’ mu IQ mu?” başlıklı makaleyi de okumanızı tavsiye ediyorum.
—– Sponsor Bağlantı – Sponsor Bağlantı —–
MEGA ARİTMETİK – ÇOCUKLARDA KONSANTRASYON VE ODAKLANMANIN ANAHTARI
—– Yazının Devamı – Yazının Devamı —–
Bilinmesi gereken en önemli iki bilgi şunlardır:
Birincisi, IQ ile karşılaştırıldığında, duygusal zeka (EQ), kişisel başarı ve liderlik yetenekleriyle yaşam kalitesi üzerinde daha yüksek etkiye sahiptir.
İkincisi, IQ genetik bir özellik olmasına karşın, EQ kişinin kendisini eğiterek kazanabileceği becerilerin kaynağıdır. Bu kazançlardan en önemlisi, yaşam kalitesini belirleyen stresle başa çıkma davranışıdır.
Duygusal Zeka Nasıl Geliştirilir – EQ’nuzu Nasıl Eğitirsiniz?
Duygusal Zeka – IQ eğitildiği gibi, EQ da eğitilebilir. Hatta EQ eğitimi doğal olarak daha önce başlamaktadır. Çünkü henüz anne karnındayken, doğuma yakın zamanlarda, ceninin anne ile ilişkisi vardır; annenin sevinç ve üzüntüsünden etkilenebilmektedir. Doğum sonrası 3 yaşına kadar ancak % 80’i oluşan beyinden önce, anne ve aileye bağımlılıkları, bebeklerin yüksek EQ ile doğduklarının kanıtıdır.
EQ’ nuzu eğitebilirsiniz. Çocuklarımızın da EQ’ larını eğitebiliriz. Duygularımız, kişisel hayatımızı düzenlemede en önemli faktördür. İşimizi gücümüzü yönetmekte duygusal zeka öne çıkar. İş arkadaşları, müşteriler, çalışanlar gibi iş ve sosyal çevremizde bizi yönlendiren IQ’ dan çok ilişkileri düzenleyen EQ’ muzdur. EQ’ yu mahveden ve diğer insanlarla kötü ilişkilere yol açan stres, anksiyete ve hatta depresyon gibi engelleyicileri de ancak EQ’ muzu eğiterek bertaraf edebiliriz.
EQ’ yu geliştirmek için önce iki psikolojik bileşenini anlamalıyız: “Öz Farkındalık” ve “Sosyal Farkındalık“.
Duygusal Zeka Nasıl Geliştirilir – Öz Farkındalık
Duygusal Zeka – Öz farkındalığı kazanmak, daha yüksek bir EQ elde etmenin ilk adımıdır. Stephen Covey, Yüksek Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı adlı kitabında, öz-farkındalığın bize kaderimizi seçmemizi ve hedeflerimize ulaşabilmek için kendi yaşam çizgimizi kendimizin çizebildiği, varsayılan bir menüye sahip olmak değil, bilinçli tercihlerimizle kendi yolumuzu çizmemiz üzerinde durmaktadır.
Kendini tanımak ne demektir? Kendini tanımak, ihtiyaçlarınızı, duygularınızı, alışkanlıklarınızı anlamaktır. Duygularınızın ardındaki “ne” ve “neden”i belirlemektir. Örneğin, “Kendimi iyi ya da kötü hissettiren nedir? Neden bu şekilde hissediyorum?” Kendinize bakın ve ortaya çıkan duyguları kabul etmek için kendinizi eğitin.
Duygusal Zeka Nasıl Geliştirilir – Sosyal Farkındalık
Duygusal Zeka – EQ’ nun ikinci bileşeni sosyal farkındalıktır. Bu öz-farkındalığa benzer, ancak içe bakmak yerine, dışa bakıştır. İletişim kurduğunuz insanların duygularını tanımaktır.
Başarılı yöneticilerin ve politikacıların sonuçları nasıl kontrol ettiğini düşünün. Tipik olarak, insanları sözleri, hareketleri, ifadeleri ve ses tonları aracılığıyla etkilemelerine yardımcı olan yüksek bir EQ’ ya sahip olmalarıdır. Beyinlerinde duygusal sinaptikler oluşturmalarıdır.
Sosyal hayatta davranışların perde arkasını görün. Kişinin belli bir şekilde davranmasına neden olan duygusal ipuçlarını anlayın. Nesnel olarak ne yaşadıklarını ve nedenlerini bilin. Duygularınızı meşgul edenlerin rahatsız edici davranışlarının ve düşüncelerinin geri planında neler vardır? Biraz derinlemesine baktığımızda şunu göreceğiz ki, bizi strese sokan sosyal farkındalığımızın zayıflamasıdır. Bu bizi farklı ve olumsuz yorumlar yapmaya götürüyor.
—– Sponsor Bağlantı – Sponsor Bağlantı —–
BEYİN TEMELLİ EĞİTİMLER
—– Yazının Devamı – Yazının Devamı —–
Gerçekte, insanların davranışları kendi bakış açılarından oluşturulduğu için kişisel ihtiyaçlarına dayanmaktadır. İnsanlarla ilişkinizin niteliğine bağlı kalarak, ne yazık ki başkalarının bakış açısını çok az önemsiyoruz. Tabi bu durumda bizim de bakış açılarımız ve duygularımız aynı oranda ciddiye alınmıyor ve toplumsal çıkmazlar yaşanıyor.
Toplumsal olarak farkında olmak için, objektifinizi başka bir kişinin bakış açısından bakabilmektir. Bir duruma objektif olarak bakın ve insanların davranışlarını anlamaya çalışın. Duygularınızı kullanmak ve yönetmek, daha iyi iletişim kurmanıza, çatışmaları yönetmenize, ilham vermenize ve bir etkiye sahip olmanıza imkan sağlar.
Duygusal Zeka ve Var Olmak
Duygusal Zeka – İnsan kendi varlığını beklenti ve hedefleriyle anlar. Yaşamdaki tutkularımıza veya ihtiyaçlarımıza ulaşmak için hedefler koyarız. Ancak yaşam bu hedeflere ulaşmak için yol aldığında, strese girip duyguları ele veririz. Öyleyse gerçekten peşinde olduğumuz hedef bizim için ne kadar hayatidir?
Proaktif olma yeteneğine sahip olmayan insanlar daha reaktif (tepkisel) olma eğilimindedir. Kendilerini belirli durumların “kurbanları” olarak kabul ederler ve tepkilerini değiştiremezler. Depresif olurlar.
Zaman onu gerçekten hak edecek şekilde yönetmek isteyenler için en kutsal, en pahalı bir kaynaktır. Günler, aylar ve yıllar geçebilir; ancak hedefimizle varlığımızı hissedebiliriz. Hayata, gerçekte olduğu gibi, davranırsak, o zaman deneyimden zevk almak ve seçimlerimizden öğrenebiliriz. Hayatı bir engel olarak görmemeliyiz. Kendi gemimizin kaptanı olmayı öğrenmeliyiz.
EQ’ nuzu eğitmek, duygularınızı sağlıklı şekillerde yönetmenize yardımcı olur. Etkileyici duygu ve davranışları kontrol etmenizi, başkalarının beklentilerini yönetmenizi ve hedeflerinize doğru yolda kalmak için değişen koşullara uyum sağlamanızı sağlar.