Duygusal zekâ – Duygu eğitiminde yapılması & yapılmaması gerekenler- Ebeveynler olarak, çocuklarımız için en iyisini istiyoruz. Mutlu, ahlaki açıdan harika ve özgüvenleri yüksek güçlü bireyler olsunlar diye çaba gösteriyoruz. Bunlar birer amaç. Bu amaca ulaşmak için attığımız adımlar doğru mudur? Seçtiğimiz yöntemleri sorguluyor musunuz?
Ebeveynlikle ilgili umutlarımız, hayallerimiz ve korkularımız asla bitmeyecektir. Yalnızca umutlara güvenmek zorunda değiliz. Anne ve baba olarak, yaratılıştan, çocuklarımıza duygusal koçluk yapabilme kapasitesine sahibiz. Bununla, dengeli, daha yüksek başarılı ve duygusal açıdan zeki çocukların yetiştirileceği konusunda bilim tabanlı bir yol haritasına sahibiz.
Duygusal Zekâsı Yüksek Çocuklar Yetiştirmek isimli kitabıyla ünlü John Gottman tarafından yapılan araştırmalar, duygusal farkındalığın ve duyguları yönetme yeteneğinin, çocuklarımızın yaşam boyu başarılı ve mutlu olmalarını belirleyeceğini göstermektedir. Ebeveyn olarak çocuklarımıza Duygu Koçu olmak, olumlu ve uzun süreli etkilere sahip, yaşamın karmaşıklığı için daha güvenli, zeki ve çok yönlü bireyler olmalarını sağlayan bir tampon sağlamaktadır.
Çocuğunuzun duygusal zekasını oluşturmak için aşağıda üçü yapılacak ve üçü yapılmayacak rehberlik konuları verilmiştir.
Yapmanız Gereken #1 – Olumsuz duyguları çocukla bağlantı kurma fırsatı olarak kabul edin.
Duygusal zeka – Çocuğunuzun olumsuz duygularını onunla bağlantı kurma, iyileşme ve büyüme için bir fırsat olarak kullanın. Çocuklar duygularını kontrol etmekte zorlanıyorlar. Şefkatli, sevgi dolu ve kibar olun. Çocuğunuzun yüksek duygusal durumunu anlamaya ve parçalamaya başlayabilmesi için empati ve anlayışı iletin. “Sinirli gibisin! Tamamen anladım” veya “Şu anda çok kızgın görünüyorsun. Ayşe senin oyuncağını aldığından mı? Neden sinirlendiğini tamamen anlıyorum.”
Yapmamanız Gereken #1 – Çocuğunuzu duygusal olduğu için cezalandırmayın ya da azarlamayın.
Olumsuz duygular yaşa uygun olarak çocuklar büyüdükçe azalır. Duygularını önemsiz olarak göz ardı ederek veya duygularının kötü olduğu mesajını göndererek, aslında onların kötü olduğu mesajını gönderirsiniz. Bu zararlı algı yetişkinlik boyunca onlarla birlikte kalabilir. Bunu yapmayın!
Yapmanız Gereken #2 – Çocuğunuzun duygularını etiketlemesine yardımcı olun.
Çocuğunuzun nasıl hissettiğine dair kelime ve anlam ifade etmesine yardımcı olun. Çocuklar duygularını uygun bir şekilde tanıyıp etiketleyebildiklerinde, bunalmış hissetmeden kendilerini düzenlemeye daha uygundurlar. “Sinirlendiğini hissedebiliyorum” veya “Gerçekten incinmişsin gibi” ifadelerini kullanmayı deneyin.
Yapmamanız Gereken #2 – Yargı veya hayal kırıklığı iletmeyin.
Bazen çocuklarımız düpedüz kabul edilemez şeyleri yapabilir veya söyleyebilir. Haksız veya mantıksız görünen duyguları anlamak zordur. Ama kendini çocuğunun yerine koy. Sorular sor, anlamaya çalış. Onlara kendi taraflarında olduğunuzu iletin. Onları destekleyin. Neden varsınız? Hayatın zorlu ve sert hissedildiği anlarda onların ellerini daha sıkı tutmalısınız.
Yapmanız Gereken #3 – Limitleri belirleyin ve problem çözme yapın.
Çocuklara, gelecekte daha zor konulara daha kolay yanıt vermenin yollarını bulmalarına yardımcı olun. Mücadelelerine alternatif çözümler aramak için yardım edeceğini söyleyin. Çocuklar özerkliğe özenirler. Bu iyi bir duygudur; çünkü bu onlara adaletsiz ve özellikle üzücü görünen bir dünyada kendilerini düzenleyebileceklerini öğretmenin harika bir yoludur. Onlara tüm duyguların kabul edilebilir olduğunu, ancak tüm davranışların kabul edilmediğini hatırlatın. İşte limitleri belirlemek ve problem çözmede yardımcı olmak için harika bir cümle: “Üzüldüğünü anlıyorum, ancak şiddet doğru değil. Bir dahaki sefere şiddet olmaksızın duygularını nasıl ifade edebilirsin? ”
Yapmamanız Gereken #3 – Çocuğunuzun öğrenme ve büyüme yeteneğini küçümsemeyin.
İnsan türü, yaşamla ilgili ikilemlere akıllıca cevap verebilecek ve problem çözebilen yüksek işleyen yetişkinlere dönüşme konusunda doğuştan gelen bir kapasiteye sahiptir. Bununla birlikte, çocuklar olarak kendilerine kulak verecek, ellerinden tutacak ve iç dünyalarındaki sorulara yanıt verecek bir ebeveyne ihtiyaç duyarlar.
Ebeveyn olmak zorlu ve hiç bitmeyen bir iştir. Sadece üç küçük adımla, zeki, kendine güvenen ve hayatın inceliklerini daha kolay ve güvenle gezebilen daha iyi çocukları yetiştirebilirsiniz.
Duygusal Zekalı ve Zihni Sağlıklı Çocuk Yetiştirmek
Duygusal zeka – Bu zorunlu olarak, ebeveynlerin kasıtlı olarak üzerinde durdukları bir konu değil, ama çocuğunuzun duygusal açıdan sağlıklı bir yetişkin haline gelebilmesi için yapılması gerekenlerin farkında olmamak hayati önem taşıyor.
#1. Çocuklarınızın duygularını kurallarla teşvik edin.
Ebeveyn olarak, çocuklar bizim hissettiğimiz şekilde değil, kendi hissetme özgürlüğüne göre hislerine sahip olmaları gerekir. Yaşam koşullarına uymak için uygun duyguları öğrenmeleri gerekir. İyi ebeveynler çocuklarına duygularını sağlıklı bir şekilde nasıl ifade edeceklerini ve onları nasıl tanımlayacaklarını gösterirler.
Annelerin ve babaların, çocuklarının duygularını tanımlamaları ve etiketlemelerine, onları düzenlemelerine ve uygun şekilde tepki vermelerine yardımcı olmalıdırlar. Örneğin: Çocuğunuzun ölen bir kedisi veya köpeği varsa, çocuğunuzun yas tutmasına izin vermelisiniz. Çocuklar, duygularını ifade ettiklerinde uyulması gereken belirli kurallar olduğunu öğrenmelidir.
#2. Çocuğunuzun duygularını her zaman düzeltmeye çalışmayın.
Çoğu zaman, çocuklara duygularını, kendilerini değiştirmeye teşvik edilmeden hissetme özgürlüğü verilmelidir. Ebeveynler olarak, çocuklarımızın keder, öfke veya acılık gibi sert duygular yaşadıklarını görebiliriz. Bırakın, değiştirmeye kalkmayın. Bazen çocuklarımızı duyguları üzerinden o kadar rahatsız ediyoruz ki, ne onlarla iletişim kurabiliyoruz, ne de hissettiklerini hissediyoruz. Çocuklarımızı destekleyerek duygularını ifade etmede kendilerini güvende hissetmelerini temin etmeliyiz.
#3. Çocuğunuza hissetmeme konusunda bir şeyler söylemeyin.
Hiçbir şey, bir çocuğa, hissettiklerini küçümsememizden daha fazla zarar veremez. Çocuğunuzun nedenini bildiğiniz bir konuda üzülmüş olduğunu görünce; “Niçin bu kadar üzüldün, bu kadar aptalca bir şey için üzülmeye değer mi!” gibi küçümseyici bir söz dizimi, ancak empatiden yoksun bir anne ve baba tarafından kurulabilir. Ebeveynler olarak çocuklarımızın duygularını teyit etmek, onları ifade etmelerine izin vermek ve asla belirli bir şekilde hissetmeleri gerektiğini ya da hissetmemeleri gerektiğini onlara söylemek feci bir eğitim tarzıdır.
Çocuğunuzun duyguları gerçektir ve değiştirilmeye çalışılmadan onaylanması gerekir. Ebeveynler bir çocuğun duygusal tepkisi ile aynı fikirde olmayabilir. Onlara bu şekilde hissetmenin aptalca olduğunu söylemeye çalışabilirsiniz; ancak bunu yaptığınızda, çocuğunuz bu duygulara sahip olmanın yanlış olduğunu anlıyor ve sırayla sağlıklı bir şekilde tepki verme yeteneklerini kaybediyor.
Duygusal zeka – Çocuğunuzun tepki göstermesine izin verin. Mantıksız olduklarına inanıyorsanız, tepkilerini bir hafta sonra tekrar gözden geçirebilir ve gerçekte sakin olduklarında onlarla konuşabilirsiniz. Durumu gözden geçirin ve onlara tepkilerinin uygun olup olmadığını düşünmelerini önerin. Çocuklar duygularında olgunlaşacak ve zaman içindeki tepkilerini düzenlemeyi öğreneceklerdir. Çoğu zaman, çocuğun duygularına gösterilecek aşırı tepki, yetişme sürecinin sonunda beklenen olgunlaşmaya engel olur. Bu aynı zamanda bir olgunlaşmamışlık işareti olabilir. Aman dikkat edin.
Duygusal Zeka Hakkında Daha Fazla Okuma Yapmak istiyorsanız:
https://www.kisiselgelisim.com/duygusal-zeka-nedir-eq-nedir-iq-mu-eq-mu-daha-onemlidir/