Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) ve beslenme ilişkisi nedir? DEHB ve beslenme ilişkisi düzenlenerek DEHB iyileştirilebilir mi Beslenmenin çocukların biyolojik ve ruhsal gelişimlerindeki etkileri nelerdir? Yediklerimizden nasıl etkileniyoruz? Yediklerimiz veya yemediklerimiz DEHB’yi nasıl etkiliyor? Bu makalede bu soruların cevplarını bulacaksınız.
İnsan yedikleridir. Beslenme biçimlerimiz hem fiziksel/bedensel, hem ruhsal dünyamızı şekillendirirler. Pek çok hastalığın kaynağı beslenme tarzından doğan yanlışlıklardır. Diyet, beslenmemizi disipline eden iradeye dayalı etkili bir yapılanmadır. İnsan beyni, kendi bedenini sağlıklı görmek ve sağlıklı yapmak için kodlanmıştır. Vücut kendisine verilen besinleri farklı şekillere çevirerek yaşamını sürdürmeye çaba gösterir.
DEHB dikkat eksikliği ve davranış bozukluğunun direkt olarak diyetten kaynaklandığına dair herhangi bir kanıt yoktur. Bununla birlikte, araştırmacılar, bazı insanlar için diyet değişikliklerinin DEHB semptomlarını iyileştirebileceğini belirtmektedirler.
Aslında, çok sayıda bilimsel araştırma, beslenmenin DEHB’yi nasıl etkilediğini incelemiştir.
DEHB Nedir?
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB), dikkatsizlik, hiperaktivite ve dürtüsellik içeren nörogelişimsel bir yetersizlik durumudur. Furman’ın tanımıyla;
DEHB, çocukluk çağının en sık görülen nöro-davranışsal durumu olarak açıklanmıştır. DEHB, başlı başına bir hastalık değildir; duygusal, psikolojik veya öğrenme problemleriyle kendini gösteren bir semptomdur. Özellikle de erkek çocuklarda DEHB daha yaygın olarak görülmektedir. Tedavisi mümkündür. Erken teşhis önemlidir (Furman, 2005).
DEHB Nereden Kaynaklanmaktadır?
DEHB’nin, beynin kendini düzenlemeden sorumlu bölgesindeki düşük dopamin ve noradrenalin seviyelerinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Bu işlevler bozulduğunda, kişiler, verilen bir işi yerine getirme, zamanı algılama, odaklanma gibi davranışları yönetememe sorunu ile karşı karşıya kalırlar. Bu da, çalışma yeteneğini, okulda başarılı olma ve yaşam kalitesini azaltabilecek uygun ilişkileri sürdürme yeteneğini olumsuz etkileyecektir.
Davranışların Beslenme İle İlişkisi Var mıdır?
Yemeğin insan davranışları üzerindeki etkileri uzun zamandır hem tartışılmakta hem araştırılmaktadır. Bununla birlikte, herkesin yediklerinin davranışları üzerinde etkili olduğun dair bilgisi vardır.
Örneğin, kafein uyarıcıdır ve uyanık tutar. Çikolata ruh halini etkileyebilir ve alkol onu kullananların davranışları üzerinde doğrudan etkilidir. Bunun gibi çok sayıda magazinsel bilgilere sahibiz.
Yediklerimiz yanında, yiyemediklerimiz yani beslenme yetersizlikleri de davranışlarımızı etkileyebilir. Mesela bir araştırmada, temel yağ asitleri, vitamin ve mineral takviyelerinin plasebo ile karşılaştırıldığında anti sosyal davranışlarda anlamlı bir azalmaya yol açtığı sonucuna varılmıştır.
Plasebo Nedir?
Plasebo etkisi olarak tanınan kavram, farmakolojik olarak etkisiz bir ilacın telkine dayalı bir etki ortaya çıkarma halidir. Latince kökenli bir kelime olup hoşnut etmek anlamına gelir. İlaç, vücuda ağız, burun veya enjeksiyon yolu ile verilebilir. Aslında plasebonun fiziksel anlamda tedaviye yönelik bir gücü yoktur. sadece deneylerde ilacın etkisini karşılaştırarak ölçmek için kullanılır.
Vitamin ve mineral takviyelerinin çocuklarda anti sosyal davranışları azalttığı çoklu doymamış yağ asitlerinin ise çocuklarda şiddeti azalttığı gösterilmiştir.
Besinlerin ve besin takviyelerinin davranışı etkilediği bilimsel olarak belirlenmişken, büyük ölçüde davranışsal olan DEHB semptomlarını da etkileyebileceği makul görünmektedir.
Bu nedenle, yapılan beslenme araştırmalarında, gıda ve takviyelerin DEHB üzerindeki etkilerini araştırılmıştır.
Özet: Çalışmalar, bazı gıda ve gıda takviyelerin insan davranışını etkilediğini göstermektedir. Beslenmenin çoğunlukla davranışsal olan DEHB belirtilerini nasıl etkilediğine ilişkin araştırmalar yapılmıştır.
DEHB VE Beslenme İlişkisi – Araştırma ve İncelemeler
Birçok araştırma, DEHB’li çocukların genellikle sağlıksız beslenme alışkanlıklarına veya besin eksikliklerine sahip olduğunu göstermiştir.
Bu, araştırmacıların takviyelerin semptomları iyileştirmeye yardımcı olabileceğini tahmin etmelerine neden oldu. Beslenme çalışmaları, amino asitler, vitaminler, mineraller ve omega-3 yağ asitleri de dahil olmak üzere çeşitli takviyelerin DEHB belirtileri üzerindeki etkilerini araştırılmıştır.
Omega-3 Yağ Asidi Takviyeleri
Omega-3 yağ asitleri (özellikle DHA) beyinde önemli rol oynar. DEHB olan çocuklar genellikle DEHB olmayan çocuklardan daha düşük düzeyde omega-3 yağ asidi (DHA) düzeyine sahiptirler.
Beynin yüzde 60’ı yağdır. Bunun da yarısı DHA’dır. Dahası, beyinde DHA ne kadar, DEHB çocuklarının öğrenme ve davranış problemleri o kadar fazla görülmektedir. Bu nedenle, birçok araştırmanın DEHB belirtilerinde iyileşmelere neden olmak için DHA oranı yüksek omega-3 takviyeleri alınması şaşırtıcı değildir
DHA’nın özellikle çocuklar için ne kadar önemli olduğunu halka anlatmaya çalışan Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nın aşağıdaki video filmdeki konuşmasını da izleyiniz.
ÖZET: Yapılan çalışmalar DHA oranı zengin olan Omega-3 yağ asitlerinin verilen işi tamamlamada ve dikkatsizlik sorunu olanlarda dikkat geliştirmelerine yardımcı olduğunu göstermiştir. Ek olarak saldırganlığı, huzursuzluğu, dürtüselliği ve hiperaktiviteyi azaltmıştır. Çok sayıda çalışma, DHA zengin omega-3 takviyelerinin DEHB belirtilerinde gelişmeler sağlayabileceğini ortaya çıkarmıştır.
Yüksek DHA Oranlı Omega 3 hakkında daha detay bilgi için aşağıdaki Videoyu izleyiniz.
Ayrıca aşağıda izleyeceğiniz video filmde, yapılan bir bilimsel araştırmada DEHB semptomları görülen öğrencilere yüksek DHA’lı balıkyağı verilmesinin (günde 1680 mg DHA) sonuçları anlatılmaktadır. Bu yüksek DHA oranı, çocuklara her birinde 280 mg DHA olan kapsül trigliserid balık yağından günde 6 tane verilerek sağlanmıştır. Sonucun ne olduğunu aşağıdaki filmi izleyerek öğrenebilirsiniz.
DEHB NEDİR VE DEHB TEDAVİSİNDE YÜKSEK DHA UYGULAMASININ SONUÇLARI
Amino Asit Takviyeleri
Vücudunuzdaki her hücrenin çalışması için amino asitlere ihtiyaç vardır. Diğer şeylerin yanı sıra, amino asitler beyindeki nörotransmiterleri veya sinyal moleküllerini üretmek için kullanılır. Ayrıca bu nörotransmitter’lerin öğrenme ve konsantrasyon sırasında beyin hücreleri arasında yol veya yollar oluşturması için, bir önceki bölümde izah edilen beyindeki “DHA Yağ Kesecikleri”ne ihtiyaç vardır. Beyinde DHA eksikliği nörotransmitter’lerin beyin hücreleri arasında hareket esnekliğni azaltmaktadır.
Özellikle, amino asitler fenilalanin (phenylalanine; kristal biçimli bir aminoasit), tirozin (tyrosine) ve triptofan (tryptophan ), nörotransmiterleri dopamin, serotonin ve norepinefrin yapmak için kullanılır.
DEHB olan kişilerin bu nörotransmitterlerle ilgili problemleri olduğu, ayrıca bu amino asitlerin kan ve idrar düzeylerinin düşük olduğu bulunmuştur.
Bu nedenle, birkaç çalışma amino asit takviyelerinin çocuklarda DEHB semptomlarını nasıl etkilediğini incelemiştir. Tirozin ve sadenosilmetilionin takviyelerinden bazıları hiç etki göstermezken, bazılarının ise mütevazı de olsa faydalı oldukları görülmüştür.
ÖZET: Şimdilik, sonuçlar karışık olsa da DEHB kişiler için amino asit takviyeleri bir miktar faydalı gözüküyor. Daha fazla çalışılması gereken bir araştırma konusudur.
—– Sponsor Bağlantı – Sponsor Bağlantı —–
MEGA ARİTMETİK – ÇOCUKLARDA KONSANTRASYON VE ODAKLANMANIN ANAHTARI
—– Yazının Devamı – Yazının Devamı —–
Vitamin ve Mineral Takviyeler
Demir ve çinko eksiklikleri, DEHB’si olsun ya da olmasın tüm çocuklarda bilişsel bozulmaya neden olabilir.
Bununla birlikte, DEHB olan çocuklarda art arda çinko, magnezyum, kalsiyum ve fosfor etkisi olduğu bildirilmiştir. Bazı araştırmalar çinko takviyelerinin etkilerini incelemiş ve hepsi de semptomlarda iyileşme bulmuşlardır.
Diğer iki çalışma, demir takviyelerinin DEHB olan çocuklar üzerindeki etkilerini değerlendirmiştir. Sonuçta bazı iyileştirmeler buldular.
Ayrıca B6, B5, B3 ve C vitaminlerinin mega dozlarının etkileri de incelenmiştir, ancak bu vitaminlerle ilgili DEHB semptomlarında bir iyileşme bildirilmemiştir.
Bununla birlikte, 2014 yılında yapılan multivitamin ve mineral takviyesi araştırmasında etkisi olduğu görülmüştür. Takviye alan yetişkinler, plasebo grubuna kıyasla 8 hafta sonra DEHB derecelendirme ölçeğinde ikna edici bir gelişme göstermiştir
ÖZET: Vitamin ve mineral takviyesi çalışmalarından elde edilen sonuçlar karışık olmakla birlikte birçoğu umut verici olarak görülüyor.
Eliminasyon Çalışmaları: Bir Araştırma İncelemesi
DEHB olan kişilerin yiyeceklere olumsuz tepki gösterme olasılığı daha yüksektir. Bu da zararlı yiyecekleri ortadan kaldırmanın semptomların iyileşmesine yardımcı olabileceği yönündeki varsayıma kuvvet vermektedir. Çalışmalar, gıda katkı maddeleri, koruyucular, tatlandırıcılar ve alerjenik gıdalar dahil olmak üzere birçok malzemenin elimine edilmesinin etkilerini incelemiştir.
Dr. Feingold’un Salisilatları ve Gıda Katkı Maddelerini Ortadan Kaldırma Çabaları
Dr. Feingold, bir alerji doktoru olarak, yemeğin davranışları etkileyebileceğini keşfetti. 1970’lerde, hastalarına kendileri için bir reaksiyon oluşturan belirli maddeleri yok eden bir diyet yazdı. Diyet, birçok gıdada, ilaçta ve gıda katkı maddelerinde bulunan bileşikler olan salisilatlardan arındırılmış özelliğe sahipti.
Diyet sırasında, Dr. Feingold’un bazı hastalarında, davranış problemlerinde bir iyileşme kaydedildi. Kısa bir süre sonra, Dr. Feingold diyet deneyleri için hiperaktivite tanısı alan çocukları kliniğe almaya başladı. % 30-50’sinin diyette düzeldiğini iddia etti. Çalışmaları birçok veli tarafından kutlandı.
Her ne kadar gözden geçirmeler Dr. Feingold diyetinin hiperaktivite için etkili bir müdahale olmadığı sonucuna rağmen, gıda ve katkıların yok edilmesinin DEHB üzerindeki etkileri konusunda daha fazla araştırma yapılmasını sağlamıştır.
ÖZET: Feingold diyeti, DEHB için, eliminasyon diyeti araştırmalarına öncülük etmiştir. Son kanıtlar karışık olmasına rağmen, DEHB olan çocuklarda semptomları iyileştirmiştir.
Yapay Renklendiricilerin (AFC) ve Koruyucuların Ortadan Kaldırılması
Dr. Feingold diyetinin artık etkili olmadığı düşünüldükten sonra, araştırmacılar yapay gıda renklerine ve koruyuculara bakmak için odaklarını daha da daralttılar.
Bunun nedeni, bu maddelerin DEHB’ye sahip olup olmadıklarına bakılmaksızın, çocukların davranışlarını etkiliyor gibi görünmesidir.
Bir çalışmada hiperaktivite şüphesi olan 800 çocuk takip edildi. AFC içermeyen bir diyet sırasında bunların% 75’i iyileşmiş, ancak AFC’ler tekrar verildiğinde bir kez daha tekrarlanmıştır.
Başka bir çalışma, 1.873 çocuk AFC ve koruyucu madde olan sodyum benzoat kullandığında hiperaktivitenin arttığını buldu.
Bu çalışmalar AFC’lerin hiperaktiviteyi artırabileceğini göstermesine rağmen, birçok kişi kanıtların yeterince güçlü olmadığını iddia ediyor.
Bununla birlikte, FDA (Food and Drug Administration: Amerika Birleşik Devletleri’nin Sağlık Bakanlığı’na bağlı; gıda, diyet eklentileri, ilaç, biyolojik medikal ürünler, kan ürünleri, medikal araçlar, radyasyon yayan aletler, veteriner aletleri ve kozmetiklerden sorumlu bürosudur.) bazı AFC’lerin yiyecek paketlerinde listelenmesini şart koşmuştur. Öte yandan AB (Avrupa Birliği), AFC içeren yiyeceklerin çocukların dikkatine ve davranışlarına olumsuz etkileri konusunda etiket uyarısı konulması şartını getirmiştir.
ÖZET: AFC’ler konusunda bazıları kanıtların yeterince güçlü olmadığını söylese de, yapay renklendiriciler çocuklarda davranışları olumsuz etkileyebilir. Ancak, FDA ve AB, katkı maddelerinin listelenmesi için gıda etiketlerini şart koşuyor.
—– Sponsor Bağlantı – Sponsor Bağlantı —–
MEGA ARİTMETİK – ÇOCUKLARDA KONSANTRASYON VE ODAKLANMANIN ANAHTARI
—– Yazının Devamı – Yazının Devamı —–
Şeker ve Yapay Tatlandırıcıları Ortadan Kaldırma
Cola gibi alkolsüz içecekler de artan hiperaktivite ile ilişkilendirilmiştir. Düşük kan şekeri DEHB olanlarda daha çok yaygındır. Ayrıca, bazı gözlemsel çalışmalar, çocuklarda ve ergenlerde DEHB belirtileri ile ilgili olarak, şeker miktarını ve şeker alımını göstermişlerdir.
Teorik olarak, kan şekeri dengesizliklerinin dikkat seviyelerinin düşmesine neden olabileceğinden, şekerin hiperaktivite yerine dikkatsizliğe neden olması daha olasıdır.
ÖZET: Şeker ve suni tatlandırıcıların DEHB’yi doğrudan etkilemediği gösterilmiştir. Ancak, dolaylı etkileri olabilir.
KAYNAKLAR
Arnold LE, Lofthouse N, Hurt E. (2012). Artificial food colors and attention-deficit/hyperactivity symptoms: conclusions to dye for. Neurotherapeutics. 2012 Jul;9(3):599-609. doi: 10.1007/s13311-012-0133-x.
Ben F. Feingold, Hyperkinesis and Learning Disabilities Linked to the Ingestion of Artificial Food Colors and Flavors. https://journals.sagepub.com/doi/pdf/10.1177/002221947600900902
Boris M, Mandel FS. (1994). Foods and additives are common causes of the attention deficit hyperactive disorder in children. Ann Allergy. 1994 May;72(5):462-8.
Carter CM, Urbanowicz M, Hemsley R, Mantilla L, Strobel S, Graham PJ, Taylor E. (1993) Effects of a few food diet in attention deficit disorder. Arch Dis Child. 1993 Nov;69(5):564-8.
Howard AL, Robinson M, Smith GJ, Ambrosini GL, Piek JP, Oddy WH.(2010). ADHD is associated with a “Western” dietary pattern in adolescents. J Atten Disord. 2011 Jul;15(5):403-11. doi: 10.1177/1087054710365990. Epub 2010 Jul 14.
Lidy M. Pelsser, Klaas Frankena, Jan Toorman, and Rob Rodrigues Pereira. (2017). Diet and ADHD, Reviewing the Evidence: A Systematic Review of Meta-Analyses of Double-Blind Placebo-Controlled Trials Evaluating the Efficacy of Diet Interventions on the Behavior of Children with ADHD. PLoS One. 2017; 12(1): e0169277.
Lozoff B, Beard J, Connor J, Barbara F, Georgieff M, Schallert T. (2006). Long-lasting neural and behavioral effects of iron deficiency in infancy. Nutr Rev. 2006 May;64(5 Pt 2):S34-43; discussion S72-91.
Millichap JG, Yee MM. (2012). The diet factor in attention-deficit/hyperactivity disorder. Pediatrics. 2012 Feb;129(2):330-7. doi: 10.1542/peds.2011-2199. Epub 2012 Jan 9.
Nemzer ED, Arnold LE, Votolato NA, McConnell H. (1986). Amino acid supplementation as therapy for attention deficit disorder. J Am Acad Child Psychiatry. 1986 Jul;25(4):509-13.
Schoenthaler SJ. (1994).Sugar and children’s behavior. N. Engl J Med. 1994 Jun 30;330(26):1901.
Schoenthaler SJ, Bier ID.(2000). The effect of vitamin-mineral supplementation on juvenile delinquency among American schoolchildren: a randomized, double-blind placebo-controlled trial. J Altern Complement Med. 2000 Feb;6(1):7-17.
Stevenson J. (2006). Dietary influences on cognitive development and behaviour in children. Proc Nutr Soc. 2006 Nov;65(4):361-5.