Sübliminal Mesajlar / Bilinçaltı Mesajlar – Bir Başyapıt: Fight Club
Biz Neyiz?
Tutkulu hayatların yan ürünleriyiz.
Sahip oldukların sonunda sana sahip olur.
Hafızalara kazınan bu efsane repliklerin hepsi de “Fight Club” yani “Dövüş Kulubü” filminden alıntılar.
Yeraltı Edebiyatının baş yapıtlarından olan Chuck Palahniuk’un eserinden sinemaya uyarlanan “Fight Club”, içerdiği “Sübliminal Mesajlar” göndermeleriyle milenyum öncesinin sinemaya kazandırdığı belki de en son başyapıttır.
1999 yapımı olan ve yönetmenliğini “Seven”, “The Game” ve son dönemde ses getirdiği “Gone Girl” filmlerinden tanıdığımız David Fincher yapmıştır. Filmin başrollerini Brad Bitt, Edward Norton ve Helena Bonham Carter paylaşmışlardır.
Filmin vizyona girdiği 1999 yılında ABD’ de 37.030.102 dolar, uluslararası piyasada 63.823.651 dolar ile toplamda 100.853.753 dolar gibi son derece hatırı sayılır bir gelir elde etmiş ve 8.9 IMD puanı ile izlenmesi gereken 100 efsane film arasında gösterilmiştir.
Filmin ana temasını modern hayatın ruhsuzlaştırdığı insanların “Dövüş Kulüpleri” nde kendilerini buldukları ve toplumsal statülerin önemsiz olduğu bir arınma oluşturmaktadır. Genel izleyiciye aile ortamında huzur içinde izlenecek bir film olmadığını ilk sahnelerinden hissettiren yapım, varoluşla ilgili farklı felsefeler arayan ve modern dünya ile barışamayan izleyiciler için bir başyapıt niteliğindedir.
Film, varoluş ve yeraltı felsefesi dışında 1950’li yıllarda yoğun bir şekilde tartışılan ve reklamcılık kanunlarında değişikliklere neden olan “Sübliminal Mesajlar”, yani diğer bir değişle bilinçaltı mesajlara yaptığı göndermelerle de gündeme oturmayı başarmıştır. Özellikle filmin 04:07, 06:19, 12:37 ve 22:00 dakikalarında filmin ana karakteri olan Tyler Durden “Sübliminal Mesajlar” olarak ekranda görülmektedir. Ayrıca filmin 32:00 – 33:30 dakikaları arasında “Sübliminal” mesajların sinemada nasıl kullanıldığına da değinilmektedir.
Peki bu bilinçaltı mesaj (sübliminal mesaj) çılgınlığı nasıl ortaya çıkmıştı?
İnsan beyni duyusal belleğiyle milyarlarca bitlik bilgiyi her saniye işleyebilmektedir. Ancak bu bilgilerin çok az kısmı bilinçli olarak algılanabilmektedir. Bu gerçekler beyin tarafından işlenen bilginin önemli bir kısmının bilinçaltımız tarafından işlendiği anlamına gelmektedir. Bilinçaltı ise insan beyninin kara deliği olarak da görülmektedir. Hal böyle olunca bilinçaltı bizi ve davranışlarımızı nasıl etkiler? Bilinçaltına yönelik çalışmalar ne gibi sonuçların ortaya çıkmasına sebep olur? Şeklindeki birçok soruya 1950’li yıllardan beri yapılan psikoloji ve marketing (pazarlama) deneyleriyle cevaplar aranmaktadır. Her ne kadar insanları etkilemek için kullanılan sembol, şekil ve diğer görsel temaların tarihi Roma İmparatorluğu’na dayansa da deneysel çalışmaların büyük çoğunluğu 20. yy’ da yapılmaya başlanmıştır.
Bu çalışmaların en meşhur olanı “25. Kare Tekniği” olarak bilinen ve ilk defa 12 Eylül 1957 yılında James Vicary tarafından “Picnic” isimli bir filmde uygulanışı olmuştur. Filmde her 5. saniyede saniyenin 1/3000 hızıyla ekrana “HUNGRY? (Aç mısın?)”, “EAT POPCORN (Popcorn ye)” ve “DRINK COCA COLA (Coca Cola iç)” yazıları getirilmiştir. Vicary bu tarz mesajların olduğu filmlerde Cola satışlarının %57.7, Popcorn satışlarının ise %18.1 arttığını açıklamıştır. Açıklamalar sonrası insanlarda oluşan beyin yıkama endişelerini gidermek için Vicary her ne kadar toplumsal etkileri ile ilgili yeterli araştırmanın yapılmadığı ve etkinin bu denli olamayacağı ile ilgili açıklamalar yaptıysa da oluşan korkuya engel olamamıştır.
Toyota, BigPond ve KFC gibi dünyaca ünlü markaların logoları Avusturalya’ da yapılan müzik ödülleri programı “ARIA” da 12 de 1 gibi hızla ekranda belirmiş ve benzeri uygulama birçok TV programında yer almaya başlayınca ABD ve diğer gelişmiş ülkelerde bu tekniğin reklam amaçlı kullanımı yasaklanmıştır.
Şimdilerde ise ABD’nin Arap ülkelerinde yaşanan ayaklanmaları ve Irak’ın işgalinde benzer tekniklerle toplumları yönlendirdiği iddia edilse de asıl korkunun soğuk savaş yıllarından kalma beyin yıkama endişeleri olduğu şeklindedir.
Tüm bu yapılan çalışmalar ve edinilen bilgilere kısaca değinen “Fight Club” içerdiği yeraltı felsefesiyle yayınlandığı 1999’dan bu yana sinema tarihinin kült filmleri arasında yer almaya devam etmektedir.
Filmin fragmanını izleyin:
Modern Dünyanın sizi ele geçirdiğini hissettiğiniz bir anda “Fight Club” kesinlikle size iyi gelecektir.
İyi seyirler…