Beynin Broca Alanı ve Wernicke Alanı Hasar Görürse Neler Olur?

Beynin Broca Alanı ve Wernicke Alanı Hasar Görürse Neler Olur – Broca ve Wernicke bölgelerinin hasar görmesi ile ilgili dil sorunları birbirinden oldukça farklıdır:

Broca Alanında Hasar (Broca afazisi)

Wernicke Alanında hasar (Wernicke afazisi)

• Kişinin konuşma yapmasını engeller

• Kişi dili anlayabilir

• Kelimeler düzgün biçimlendirilemez

• Konuşma yavaş ve geveliyor gibidir.

• dili anlama yeteneğinin kaybı olur

• Kişi net konuşabilir, ancak bir araya getirilen kelimelerin hiçbir anlamı yoktur. Bu konuşma tarzına “kelime salatası” adı verilmiştir, çünkü kelimelerin hepsi bir salatadaki sebzeler gibi karışmış gibi görünmektedir.

Çoğu insanda (% 97), hem Broca alanı hem de Wernicke alanı beynin yalnızca sol yarım küresinde bulunmaktadır.

Wernicke's Area / Broca's Area

1950’lerin başında, ünlü beyin cerrahı Wilder Penfield ve meslektaşı Herbert Jasper, beynin belirli bölgelerinin elektrikle uyarılmasının dili nasıl bloke ettiğini açıklamışlardır. Bu beyin cerrahları, cerrahi prosedür sırasında hastalarına sorular sorarak bu çalışmaları yapabildiler. Daha yakın zamanlarda (1980’lerin sonu), Washington Üniversitesi’nden Dr. George Ojemann, elektriksel stimülasyon deneylerini kullanarak kişiden kişiye dil için önemli olan beyin bölgesinde büyük bir fark olabileceğini gösterdi. Bununla birlikte, bu çalışmaların sonuçları, Broca ve Wernicke’nin daha önceki bulgularıyla uyumludur.

—– Sponsor Bağlantı —–

ÇOCUKLARIN HAFIZA VE ZEKALARINI GELİŞTİRMEK İÇİN

3-7 YAŞ İÇİN – ÇOCUK ZEKA VE HAFIZA SETİ

—– Yazının Devamı —–

Beyin ve Dil – Wada Testi

1960 yılında, araştırmacıların dilin beyin mekanizmalarını incelemelerine izin veren başka bir teknik keşfedilmiştir. Wada Testi adı verilen bu yöntemde, beynin bir yarım küresini uykuya sokmak için sodyum amital (amobarbital) adı verilen hızlı etkili bir anestetik kullanılmaktadır. Sodyum amital sağ veya sol karotid artere enjekte edilir. Sağ arter sağ serebral hemisferi, sol arter ise sol serebral hemisferi besler. Bu nedenle, sağ veya sol yarıküre geçici olarak “uyutulabilir”. Sol yarıkürede dil yeteneği olan kişilerde sol yarıküre uyutulursa, konuşmaları istendiğinde konuşamazlar. Ancak sağ yarımküre uyutulursa bu kişiler konuşabilir ve soruları yanıtlayabilirler.

Elektrokonvülsif şok tedavisi görmüş kişilerde yapılan araştırmalar da dilin en sık sol tarafta bulunduğunu doğrulamıştır.

Dil, beyin görüntüleme teknikleri kullanılarak da incelenebilir. Pozitron emisyon tomografi çalışmaları, dil görevleri sırasında beynin beklenen alanlarının çoğunun kan akışının arttığını, ancak her iki yarım kürede de aktive olan alanların olduğunu gösteriyor. Bu nedenle, dil için baskın olmayan yarı kürenin (genellikle sağ taraf) bile dile bir miktar katılımı olduğu görülmektedir. İnsanlar beynin sağ tarafında dil desteği için kullanılan bölge hasar gördüğünde, dille ilgili duyguları iletmekte sorun yaşarlar. Bu bozukluğa “aprozodi” denmektedir.