Bebeklerde güvenli bağlanma – Yakın ilişkilerde her bireyin kendine özgü özellikleri bulunmaktadır. Bunun temelinde erken çocukluk döneminde oluşan birincil bakım veren kişiyle bebek arasında kurulan bağ bulunmaktadır. Bebekler savunmasız ve ihtiyaçlarını karşılayamaz durumda oldukları için birincil bakım vereninin bu noktada bebeğe güven sağlaması kritiktir. Bebeğin yakınında bulunmak, ihtiyaçlarını gözetmek ve karşılamak, güvende ve korunduğunu hissetmesini sağlamak, sevgi ve şefkat duygusunu hissetmesini sağlamak bebeklerde güvenli bağlanma için çok önemlidir. Çocuğa sunulan bu durumun etkileri yetişkinlik döneminde özellikle romantik ilişkiler bağlamında kendini göstermektedir.
Bebeğiniz doğduktan 6 saat sonra sezgileriyle şu iki sorunun cevabını arar:
- Olduğum gibi kabul edilip seviliyor muyum?
- Güvende miyim?
Doğan Cüceloğlu
Bebeğiniz doğduğu andan itibaren sevgiyi, şefkati, güveni, korunma duygusunu hissetmek ister. Sizin bu ihtiyaca karşı verdiğiniz cevaplar, ihtiyaçları karşılama biçiminiz çocuğunuzun bağlanma stillerini ve olacağı kişinin yapı taşlarını oluşturmaktadır.
Bağlanma stilleri güvenli bağlanma, kaygılı bağlanma, kaçıngan bağlanma, düzensiz bağlanma olmak üzere 4’e ayrılmaktadır.
Güvenli Bağlanma
Erken çocukluk döneminde ihtiyaçları karşılanmış, sevgi ve şefkat hissini almış, birincil bakım verenine karşı gerekli güven duygusunu kazanmış bireylerin bağlanma stilidir. Bebeklerde güvenli bağlanma stili yakalandığında bu durum yetişkinlikte sağlıklı iletişim kanallarına, iyi bir sosyal yaşama ve iyi bir benlik algısına yol açar. Daha empatik bir karakter geliştirirler. Duygularını paylaşmak ve kendisiyle paylaşılan duyguyu anlamak konusunda zorluk yaşamazlar. Uzun vadeli yakın ilişkiler kurmaktan çekinmezler. Dolayısıyla bebeklerde güvenli bağlanma başarısını yakalamak onların gelecek hayatı için çok kıymetlidir.
Kaygılı Bağlanma
Erken çocukluk döneminde birincil bakım vereninin çocuğun ihtiyaçlarına biraz karşılık vermesi biraz da karşılık vermemesiyle ortaya çıkan bir bağlanma stilidir. Dolayısıyla ihtiyaçları karşılanıyor bile olsa çocuk kendisini tam anlamıyla güvende, şefkatli ve korunur hissetmez. Kaygılı bağlanan bireyler ilişki içerisinde partnerlerine karşı aşırı yakınlık gösterirler. Öyle ki bu bir çocuğun aşırı abartılı davranışlarla bakım vereninin dikkatini çekmeye çalışmasından partnerine yönelen bir davranıştır. Sanki her an terk edileceklerine dair bir kaygı içindedirler ve en ufak bir olumsuzluk hissini hemen yakalayıp buna dair ciddi endişeler geliştirmektedirler. Dolayısıyla kaygılı bağlanma stili meydana geldiğinde yetişkinlik döneminde kaygı seviyeleri yüksek, güven seviyeleri düşük bireyler haline gelirler. Partnerleriyle bir aradayken kendilerini huzurlu ve güvende hissetseler dahi aralarına mesafe girdiğinde bunu kaybetmeye eğilimlidirler.
—– Sponsor Bağlantı —–
5-12 YAŞ ARASI ÇOCUKLARIN KONSANTRASYONLARI İÇİN
ANZAN MEGA ARİTMETİK BEYİN EGZERSİZLERİ EĞİTİMİ
—– Yazının Devamı —–
Kaçıngan Bağlanma
Erken çocukluk döneminde çocuk için birincil bakım verenle yabancı bir kişi arasında bir fark yoktur. Bakım veren çocuğun ihtiyaçlarını görüyor olabilir ancak karşılamaz, çocuğa yardımcı bir eylemde bulunmaz. Dolayısıyla çocuk bakım verenden gelen ilgiyi kabul eder ancak yokluğunda da bakım vereni aramaz. Kaçıngan bağlanma stiline sahip bireyler uzun süreli romantik bir ilişki kurmaktan çekinirler. Bunun için sürekli bahane üretme eğilimindedirler (uzun iş saatleri vs). Partnerlerine duygularını açmakta ve onların duygularını anlamakta zorlanırlar. Dolayısıyla kaçıngan bağlanma stili gelişmiş olursa yakın ilişkileri içerisinde iletişim becerileri zayıftır. Bireysel iletişimleri kuvvetli olabilir ancak yakın ilişkilerde bağlanmaktan ve yakınlık kurmaktan çekindikleri için her zaman mesafe koymaya gayret ederler.
Düzensiz/Dağınık Bağlanma
Erken çocukluk döneminde birincil bakım verenin davranışlarının tutarsızlığından kaynaklanmaktadır. Bu bağlanma stilini geliştiren bakım veren birtakım psikiyatrik problemlere sahip olabilir. Çocuğa karşı ihmal ya da istismarda bulunabilir. Kendi geçmiş problemlerini çözümleyemeyen bakım verenlerde de görülme olasılığı yüksektir. Düzensiz/dağınık bağlanmanın temeli çocuğun bakım verenine karşı duyduğu korkudur. Bu çocuklar stres yönetiminde başarı olamazlar, olaylar karşısında donup kalma davranışı ya da anlamsız hareketler gösterebilirler. Yetişkinlikte ise bu problemlerin yanında kendini kontrol etmekte, kendini yönetmekte zorluk yaşarlar. Sorumluluk, sosyal ilişkiler, sağlıklı iletişimler konusunda zayıf kalırlar. Hatta durum madde kullanımına ve devamında bağımlılığa kadar gidebilmektedir. Dolayısıyla düzensiz/dağınık bağlanma gerçekleşirse bu yetişkinler partnerlerine karşı yoğun sevgi ve yoğun nefret arasında gidip gelirler. Yaşadıkları tutarsızlıkları kendileri yansıtmaya başlar. Mutsuzluk, kayıtsızlık ve öfke duygularını sıklıkla yaşarlar. Bu yüzden bencil ve duyarsız davranışları sıklıkla yansıtırken kendilerine karşı böyle davranışlar gördüklerinde partnerlerine zarar verme eğilimleri gösterebilirler.
Erken çocukluk, bebeklik dönemi bir bireyin hayatının temellerinin atıldığı oldukça kritik bir dönemdir. Bireyin özgüveni, benlik algısı, dünya algısı, empati duygusu, sağlıklı iletişim kanalları, sosyal yaşamının yolları, romantik ilişkilerinde olacağı kişi, hayata dair bakış açısı bu dönemde şekillenmeye başlar. Herhangi bir bağlanma stili elbette birey için kesin demek değildir; öğrenilebilir ve değiştirilebilirdir. Ancak bir yazı tahtası düşünün uzun zamanlar boyunca silmeden kuvvetli bir kalemle sürekli yazılar yazdığınız, bu tahtayı temizleyip yeni bir şey yazmak mı daha kolay ve temiz olacaktır yoksa temiz bir tahta üzerinde yazılar yazmak mı? Bireylerde de bu şekildedir. Çocuklukta öğrenilmiş ve yerleşmiş bilgiyi değiştirmek önemli bir çaba ve efor ister. Tüm bu bilgiler eşliğinde; çocuklarınız doğdunuz andan itibaren sizin varlığınızı ve güven duygusunu hissetmek ister. Onlara ihtiyaçları olan ilgi, şefkat, sevgi ve güveni vermeniz bebeklerde güvenli bağlanma yolunda atabileceğiniz en kıymetli davranışlardandır.
Diğer yazılarımız da dikkatinizi çekebilir:
Ailede Mutluluk – Mutluluğun Dört Altın Anahtarı
Tavsiye Edilen Makaleler:
Anne-Baba İletişimi ve Çocuklar Üzerinde Etkisi
Oyunlaştırma Nedir – İnsanları Olağanüstü Şeyler Yapmaya Motive Eden Yöntem