Aktif Öğrenme – 2005-2006 yılarında eğitimde bir dönüşüm paradigması oluşturmak isteyen dönemin iktidarı, müfredatta önemli bir değişikliklere giderek, “Öğrenci merkezli eğitim” modelini benimsemişti. Bu ne anlama geliyordu? Bu, eğitimin merkezine öğrenciyi koymak ve öğretimin her aşamasındaki öğrenciyi öğrenme süreçlerinde aktif hale getirmek demekti.
Aktif öğrenme uygulamalarında, öğretmenlerin bir koç olarak fonksiyon icra etmesi, öğrencilerinin her birini yalnız ismen değil, öğrencinin yeteneklerinden, ilgi alanlarına, öğrenme konularına ve eğilimlerine değin bir bütün olarak onlara rehberlik yapmayı gerektirdi.
Bu bütünlüğü sağlayacak öğrenme modeli ise aktif öğrenme olarak karşımıza çıktı.
Aktif Öğrenme Nedir?
Aktif öğrenme, öğrencinin derse aktif olarak katıldığı bir modeldir. Aktif öğrenme aktif öğrenci anlamına gelmektedir. Öğrenme aşamalarının uygulamalardan oluştuğu, öğrencinin baş rol oynadığı bir model olarak üst düzey düşünme becerilerini içerir. Aktif öğrenme konusunda yapılan çalışmalar, aktif öğrenme tekniklerinin, tüm sınıf düzeylerindeki öğrenci başarısını geliştirdiğini buldu.
Toplumda girişimciliği vurgulayan temel bir espri cümlesi vardır:
“Bir kişiye balık verirsen bir balık yer ve günü kurtarır; ama aynı kişiye balık tutmayı öğretirsen bir ömür boyu beslenir.”
Bu belki de aktif öğrenmeyi iyi özetliyor; bilginin iletilmesi yeterli değildir; uygulama ve sürdürülebilirlik önemlidir.
Öğretmenlerimizin çoğu, adının aktif öğrenme olduğunu bilmeseler de, aslında aktif öğrenmenin pek çok yöntemini kendi sınıflarında uyguluyorlar.
Bu yazı öğretmenlerimize bu konuda amaçlı çalışmalar yapabilmeleri için bir çerçeve sunmaktadır. Bu amaçla aktif öğrenmenin alt yapısını oluşturan iki temel modelini göreceğiz. Bunlar:
1-) Takım Tabanlı Öğrenme Modeli
2-) Sorguya Dayalı Öğrenme Modeli
1-) Takım Tabanlı Öğrenme Modeli
Bir 2019 araştırması, aktif öğrenme modelinin bir temel bileşeni olan Takım Tabanlı Öğrenmeyi incelediğinde olumlu sonuçlar elde etti.
Sınıfta Takım Tabanlı Öğrenme uygulamayı düşünüyorsanız, şu iki aşamayı uygulamalısınız:
Birinci Aşama: Hazırlık
Bu aşamada herkesin farklı rolleri vardır ve bunlara hazırlanmaları gerekir.
- Öğrenciler öğrenme materyallerini okur ve temel içerik bilgilerini sınıfa gelmeden önce inceler.
- Sınıfta öğrenciler bireysel olarak test edilir.
- Öğrenciler kalıcı gruplara alınır.
- Öğrenciler bu defa testi grup olarak alırlar.
- Anında geri bildirim verilir ve gruplar, yanlış cevapladıkları soruların doğrusunu gözden geçirirler.
İkinci Aşama: Konsept Uygulaması
- Gruplar uygulama etkinlikleri yaparlar.
- Ünite/dönem sonunda öğrenciler genel başarıları ve takım arkadaşlarının katkıları hakkında değerlendirmeler yaparlar.
2-) Sorguya Dayalı Model
2006’da yapılan bir araştırmaya göre, aktif öğrenme modeli, öğrencilerin içerikle anında etkileşime geçmesine ve bir sorgulama süreci ile dersin yönünü oluşturmasına odaklanmıştır.
Sorular araştırılırken, daha fazla bilgi toplanırken ve yeni sorular ortaya çıktıkça, akranlarla etkileşimi de içeren sorgulama süreci başlamış demektir.
Sınıftaki görevler, eleştirel düşünme becerilerini geliştirmek ve materyalin gerçek hayatta uygulanmasını teşvik etmek için verilir.
Mevcut kurs tasarımının tamamen elden geçirilmesini gerektirmeyen, aktif öğrenmeyi sınıfınıza dahil etmenin birçok başka yöntemi vardır. Bazı öneriler şunlardır:
- Öğrencileri fikirleri sorgulamaya ve bu zorluklarla ilgili sınıf içi tartışmalara katılmaya teşvik edin.
- Öğrencileri makaleler, okumalar ve yeni ödev fikirleri getirmeye teşvik edin.
- Öğrencilere analiz etmeleri için hayatın içinden gerçek problemler veya durumlar verin.
- Rol yapma, simülasyon veya uygulamalı deneyler kullanın.
- Öğrencilerin farklı teorileri, yazarları vb. karşılaştırmasını sağlayın.
- Fikirleri denemeleri için fırsatlar yaratın.
- Kişisel örnekleri veya yaşam deneyimlerini (uygun olduğu şekilde) kullanın veya kullanmalarını sağlayın.
- Bildiklerini temel alan özgün görevler verin.
- Hızlı geri bildirim sağlayın.
Derse entegre edilebilecek bazı genel teknikler şunlardır:
- Ders boyunca mini tartışma için bir soruyla veya serpiştirilmiş sorularla başlayın.
- Soru olup olmadığını görmek için her 15 dakikada bir mola verin.
- Öğrencilere, bir sonraki dersin başında ele alınmak üzere, bu derste öğrendiklerini ve dersin sonunda cevaplanmamış soruları yazmalarını sağlayın.
- Öğrencileri dersten önce takımlara ayırın ve her takıma ders sırasında tamamlaması gereken bir görev verin. (Diğerlerinin sahip olabileceğinden şüphelendikleri soruları yazmak, temel kavramları göstermek için örnekler vermek veya şeytanın avukatını oynamak gibi sonunda sınıfla paylaşın
- Öğrenciler soruların cevaplarını bulduktan sonra üzerinden geçmek üzere üzerinde doğru veya yanlış soru bulunan kartları dağıtın
- Öğrendiklerini günlüğe kaydedin.
- Not verilmeyen, öğrenme eksikliklerini belirleyen biçimlendirici sınavlar kullanın
Dikkate Alınması Gereken Bazı Noktalar:
Sınıftaki tartışmalar dinamiği değiştirir. Öğrenciler sandalyeleri hareket ettirdikçe, konuşmalar başladıkça ve gruplar farklı zamanlarda bitirdikçe, büyük olasılıkla sınıfın “kontrolünü” bir dereceye kadar kaybedebilirsiniz. Buna hazır olun; bu nedenle sınıfta bir uyarıcınız olsun. Sizi dinlemelerini istediğinizde bir zil bulundurun ve bunu çalın; işleri tekrar düzene sokmak için bir yönteminiz olsun.
Öğrencilere, grup tartışmalarının birkaç dakika içinde bitmesi gerektiğine dair uyarılar vermek veya siz gittikten sonra her gruba bilgi vermek ve onlarla kontrol etmek yararlı olabilir. Öte yandan, öğrencileri tartışmaya katılmaya ikna etmekte biraz zorluk çekebilirsiniz.
Tartışmalar, ister sınıf olarak, ister küçük gruplar halinde, amaca uygun olarak yapılmalıdır; konu materyalinin çok kolay veya çok zor olmadığından emin olun ve öğrencilere ne üzerinde test edilebilecekleri konusunda açıklamalar yapın.
Küçük grup veya sınıf tartışmasından çıkan şey, örneğin felsefe gibi bazı derslerde akıcı ve spesifik olmayabilir, ancak somut cevapların kimya gibi bir sınıfta özellikle belirtilmesi gerekebilir. Paylaşılan bilgileri yönetmek eğitmenin sorumluluğundadır ve tartışmaları değerli bir faaliyet haline getirmenin önemli bir parçasıdır.
Öğrenciler, faydalı olan ve amaçlarına gerçekten hizmet eden aktif öğrenme etkinliklerinin anlamlı olacağını fark ediyorlar. Önemli olan öğretmenin etkileşimlerini bir derse dönüştürmeden verebilmesidir. Çünkü bu bir klasik ders formatında değildir.
Öğretmenler soruları herkesin duyması için tekrarladığında farklı bir yanıt aldığında öğrencileri utandırmayarak olumlu bir aktif öğrenme ortamı sağlamalıdır.
Sınıf Tasarımı Nasıl Olmalıdır?
Aktif öğrenmede sınıf tasarımı önemli bir etkendir. Bazı sınıflar, kolayca hareket ettirilebilen veya yeniden düzenlenebilen masa ve sandalyeler, akıllı tahtalar veya diğer teknolojilerle özellikle aktif öğrenme için tasarlanmıştır.
2018 yılında yapılan bir araştırma, aktif öğrenme teknikleri kullanıldığında sınıf tasarımının öğrenci performansını önemli ölçüde etkilediğini bildirdi. Sınıfınızın sandalyeleri zemine vidalanmış olsa veya bir tepegözle sınırlı olsanız bile, sınıfın aktif öğrenme için çalışmasını sağlamak için biraz yaratıcılık yeterlidir.
Sonuç: Aktif Öğrenme Öğrenciyi Eğitime Çeker
Aktif öğrenme, yaratıcı, anlayışlı ve sorgulayan öğrenciler geliştirmek için son derece önemlidir. Bir sınıftaki küçük değişiklikler bile öğrencilerimiz ve onların dersten aldıkları için fark yaratabilir.
Öğrenciler çoğu zaman aktif öğrenme aktiviteleri yapmak istemeyeceklerdir. Bununla birlikte, sonunda, çoğu kişi, geleneksel ders işlenen öğretmen merkezli sınıflardan kurtulup daha aktif bir öğrenme ortamına girdikten sonra, daha paylaşımcı olacaklardır.
Öğretmen adına, biraz fazladan çalışma ve yeniden tasarım gerektirecek uğraşlar zamanını alsa da, buna değdiğini görecektir. Çabalarımızın yarattığı fark, eğittiğimiz ve dünyaya gönderdiğimiz öğrencileri gerçekten olumlu etkileyecektir.