Olumlu Düşünmek – Nasıl Olumlu Düşünür, Nasıl İyimser Olabilirsiniz? Kendinizi bir optimist (iyimser) olarak niteleyebilir misiniz? Kötümser dostlarınız var mıdır? Her şeyin güzel tarafına mı odaklanırsınız, yoksa çirkin tarafına mı?
Olumlu düşünme öğrenilebilir mi, yoksa doğuştan mıdır? Muhtemelen pozitif düşünmenin yararları hakkında bir iki şey duymuşsunuz veya okumuşsunuzdur. Mesela, “Bardağın dolu tarafını gör”, “Başarılarına odaklan, başarısızlıklarına değil!” gibi. Bunun için de Abraham Lincoln’ün ünlü deyişini hatırlarım: “Çoğu insan, zihinlerindeki tasavvurları kadar mutludur.”
Araştırmalar, olumlu düşünenlerde, stresle başa çıkma becerilerinin daha iyi olduğunu, daha güçlü bağışıklık sistemine sahip olduklarını ve kardiyovasküler hastalıklar gibi risklerin daha düşük olduğunu göstermektedir.
Olumlu Düşünen Olmanın 4 Yolu
Hayat her zaman istediğiniz gibi gitmez. Evde, işyerinde veya sokakta karşılaşabileceğiniz olumsuzluklar canınızı sıkabilir, keyfinizi kaçırabilir. İşte tam da burada başlar her şey. Yaşadığınız olaya ilişkin yorumunuz sizin olay sonrasındaki psikolojinizi belirleyecektir. Ya alt-üst olacaksınız, ya da mutlu. Bu tamamen sizin yorumunuza bağlıdır.
Tek Soruluk Bir Quiz: Meyve Bahçesi Analojisi
Bir meyve bahçesine girdiğinizi hayal edin. Ağaçların başı olgunlaşmış meyvelerle dolu ve üstelik mis gibi de kokuyorlar. Ancak ağaçların diplerine, fazla olgunlaşma sonucu dallarına tutunamayan çok sayıda meyve düşmüş ve ne yazık ki, biraz kalınca çürümüşler. Böyle bir bahçeye girdiğinizi hayal edin. Girince o bahçede öncelikle nereye bakarsınız?
a) Ağaçların dibine düşmüş, çürümüş ve kokuşmuş meyvelere
b) Ağaçların başlarındaki sağlam, yenebilir mis gibi kokan meyvelere
Hangisine? Eminim ki cevabınız b seçeneğidir. Aslında sosyal hayat da böyledir. Çürük insan da vardır çevremizdeki insan bahçesinde, mis gibi saygın harika insanlar da vardır. Biz insanlardan hangisiyle ilgilenirsek yaşama bakış açımızı onlar belirleyecektir.
İnsan için de geçerli bu dediklerim. Aynı insanın bazı davranışları çürümüş dibe düşmüş meyve gibiyken, kimilerinin ise verdiği fikir ve olgun düşünceleriyle mis gibidirler. Bu iki davranıştan hangisine odaklanacağınız sizin olumlu düşünme becerinize katkı verecektir.
Peki daha olumlu düşünen bir insan olmak için ne yapmalısınız? Birkaç ortak strateji, olumsuz düşüncelerin nasıl tanımlanacağını öğrenmeyi ve bu düşünceleri daha olumlu olanlarla değiştirmeyi içerir. Biraz zaman alabilir, ancak sonunda olumlu düşünmenin daha doğal gelmeye başladığını görebilirsiniz.
İşte Olumlu Düşünmek İçin Yapabileceğiniz Dört Şey
Bir: Kendi Kendinize Olumsuz Telkinlerden Kaçının
Bizim mahallede “kendi kendine konuşana deli deseler” de demek ki, yaratılış kendi kendimize konuşmamızı da gerektiriyor. O zaman bu içsel konuşmayı daima olumluya çevirin. Çünkü kendi kendine konuşma demek, zihinsel olarak kendimizi ikna etmeye çalıştığımız durumdur. Bunu, aklınızdaki performansı ve etrafınızdaki dünyayla nasıl etkileşimde bulunduğunu analiz eden iç ses olarak düşünün. Eğer kendi görüşmeniz olumsuz düşüncelere odaklanırsa, öz saygınız zarar görebilir.
Peki, bu olumsuz kendi kendine konuşma kalıplarıyla mücadele etmek için ne yapabilirsiniz? Kalıpları kırmanın bir yolu, bu düşüncelere sahip olduğunuzda, durumu kavramak, fark etmeye başlamak ve sonra bunları değiştirmek için aktif olarak çalışmaktır. Kendiniz hakkında eleştirel düşünmeye başladığınızda, duraklayın, ve kendinizi değerlendirmek için biraz zaman ayırın.
Kendi kendine konuşmanıza dikkat etmek, daha olumlu düşünmeye başladığınızda başlamak için harika bir yerdir. Olumsuz kendi kendine konuşma eğiliminde olduğunuzu fark ederseniz, düşünce düzeninizi değiştirmenin yollarını aramaya başlayabilir ve kendi davranışlarınızın yorumunu yeniden düzenleyebilirsiniz.
Stres yönetimi uzmanı Elizabeth Scott, insanlara düşünce modellerini fark ederek başlamalarını ve ardından bunları daha olumlu olanlara dönüştürmeye odaklanmalarını önerir. Kendinizi olumsuz bir düşünceyle meşgul olarak yakaladığınızda, zihinsel olarak “Dur!” söylemek, kalıbı kırmanıza yardımcı olabilir.
İnsan davranışları düşünce kalıplarından çıkmış ürünlerdir. Unutmayınız ki, güzel görürseniz güzel düşünürsünüz. Güzel düşünürseniz, yaşamın tatlı olduğunu görürsünüz.
İki: Mizah Yapmayı Deneyin
Oscar Wilde’nin meşhur deyişini biliyor olmalısınız: “Hayat, ciddiye alınamayacak kadar önemlidir.” İlginç bir cümledir bu. Bu felsefeyi anlatan en güzel davranış ise hayat ile gerektiğinde dalga geçmesini bilmektir. Mizahı sever misiniz, bilmiyorum ama mizah, insani özelliklerin başında gelir. Bizim gibi hayatı sınırları zorlar düzeyde ciddiye alıp, mizah gibi durumları da hafiflik sayan bir toplumda yaşadığımızın farkındayım. Oysa, zorluklarla karşı karşıya kaldığınızda bile, kahkaha ve eğlenmeye açık kalmak önemlidir. Bazen bir durumdaki potansiyel mizahın bilinmesi stresinizi azaltabilir ve bakış açınızı aydınlatabilir. Komik bir sitcom (Situation Comedy – Durumsal Komedi) izlemek veya çevrimiçi şaka okumak gibi mizah kaynaklarını araştırmak daha olumlu düşünceler düşünmenize yardımcı olabilir.
Üç: İyimserlik Kasınızı Güçlendirin
Olumlu düşünmeyi öğrenmek bir kası güçlendirmek gibidir; ne kadar çok kullanırsanız o kadar çok güçlenir. Araştırmacılar, açıklayıcı tarzınızın veya olayları nasıl açıkladığınızın, iyimser veya karamsar olmanızla bağlantılı olduğuna inanıyor.
İyimser düşünenler, olumlu açıklayıcı bir tarza sahip olma eğilimindedirler. Yeteneğinize ve çabalarınıza iyi düşünceler ekerseniz, iyi ürünler elde edersiniz. Bir çiçek düşünün; sulamanız lazım. Bakmanız gerekir. Belki de ilaçlamanız… Ne kadar narin bir yol değil mi? İhmale gelmez. Düşüncelerimiz de zihin tarlamıza ekildiğinde ona iyi bakmalısınız. Umut ve iyi duygular yüklerseniz, muhtemelen iyimser olursunuz. Öte yandan, karamsarlar genellikle olumsuz bir nitelik tarzına sahiptir.
Bu neye benziyor biliyor musunuz: Baba hasta olduğunda, evladı ona “ölmesin” diye bakar. Evladı hasta olduğunda, anne-baba ona, “yaşasın” diye bakar.
Aynı ilkeler, olumsuz olayları nasıl açıkladığınız için de geçerlidir. İyimserler kötü ya da talihsiz olayları kontrolleri dışındaki izole olaylar olarak görmeye meyilliyken, kötümserler bu tür olayları daha yaygın görüyor ve çoğu zaman kendilerini suçluyorlar.
Olayı analiz etmek için bir dakikanızı ayırarak ve kendinize iyi şeyler için verdiğiniz krediyi gerçekten verdiğinizden emin olun ve kontrolünüz dışındaki şeyler için kendinizi suçlamayın. O zaman daha iyimser olmaya başlayabilirsiniz.
Dört: Denemeye Devam Edin
Olumlu düşünmenin herhangi bir açma-kapama düğmesi yoktur. Doğuştan gelen bir iyimser olsanız bile, pozitif düşünmeniz için zorlu durumlarla karşılaşabilir ve çaba harcamanız gerekebilir. Herhangi bir hedef gibi, uzun vadeli ona bağlı kalmaktır. Kendinizi olumsuz düşüncelere odaklanmış bulsanız bile, olumsuz kendi kendine konuşmayı en aza indirmenin ve daha iyimser bir görünüm geliştirmenin yollarını arayabilirsiniz.
Son olarak, arkadaşlarınızın ve ailenizin yardımını almaktan korkmayın. Olumsuz düşünmeye başladığınızda, olumlu teşvik ve geri bildirim sunmak için güvenebileceğiniz bir arkadaşınızı veya aile üyenizi arayın. Danışın. Görüşün. Olumlu düşünmek için kendinizi beslemeniz gerektiğini unutmayın.
En sevdiğiniz insanlara ve iyimser insanlarla etrafınızı çevreleyen enerjilere yatırım yapmak, yaşamınızdaki olumlu düşünmeyi teşvik etmenin sadece iki yoludur.
Peki, Hiç mi Olumsuz Düşünmeyeceğiz?
Bir konuda araştırma yapıyorsanız bazen “null” (geçersiz) hipotezlere odaklanmanız gerekebilir. Amacınız doğruyu bulmaksa bir Sherlock Holmes gibi olumsuzluk ihtimallerini göz ardı edemezsiniz. Bu konudaki meramımı İngilizce versiyonunda şu şekilde söyleyebilirim:
“Trust is good. Control is Better!” Yani, Güvenmek iyidir (pozitif düşünme), Kontrol etmek daha iyidir (Olumsuz yaklaşmak ama olumluya destek için.)
KisiselGelisim.com’dan tavsiye
Olumlu düşünmeyi öğrenmek “ben yaptım oldu” değildir. Ya da “Battı çıktı boyandı” şeklinde hemen sonuç alınan bir eylem de değildir. Bu bir eğitim sürecidir; aile ve sosyal hayatla da desteklendiği takdirde geliştirilebilir. Bir de herkesin az-çok olumlu düşünmesi gerekir. “Biz adam olamayız!” gibisinden klasik söylenmeler yapmak yerine, ısrar etmek, inat duygunuz güçlüyse böyle durumlarda kullanmak işlevsel yollardır.
Ayrıca, kendi düşünme alışkanlıklarınızı analiz etmelisiniz. Yaşamınıza daha olumlu bir bakış açısı eklemek için yeni yollar bulmak, daha olumlu bir düşünme yaklaşımını benimseme yolunda harika bir başlangıç olabilir.