© Mega Hafıza Ltd. Şti. & Melik Duyar
Batık Maliyet Yanılgısı’nı anlamak için önce “Batık Maliyet” kavramının ekonomideki tarifine bir bakalım. Ekonomide, batık maliyet, daha önce ödenmiş olan ve geri dönüşü mümkün olmayan maliyettir. Örneğin, bir işletme yeni bir makineye bir milyon dolar yatırım yapmış olabilir. Bu para artık gitmiştir. Alınan makine bir fayda sağlamıyorsa da geriye dönüş için yapılacak bir iş yoktur. Böyle bir sonuç kesinse, artık bu makine için yapılan yatırım bir batık maliyettir ve bu durum işletmenin karar verme sürecine girmemelidir.
Bireysel bazda bir batık maliyet örneği verirsek; bir tiyatro bileti aldığınızı varsayalım. Olay günü biraz üşüttünüz ve rahatsız hissediyorsunuz diyelim. Bilet parasını önceden ödemiştiniz. Artık onu geri almanız mümkün değildir. Ayrıca tiyatroya gitseniz da pek iyi hissetmeyeceksiniz. Böyle bir durumda sırf “paranızı boşa harcamamış olmak” için tiyatroya gitmeyi düşünüyorsanız, siz de batık maliyetin yanlışlığına düştünüz demektir.
Ekonomideki tarifinden hareketle, bireylerin, önceden yatırdıkları para, zaman ve çaba gibi kaynakların boşa gitmemesini düşünerek yanlış bir davranışa devam etmesi veya yanlış davranışa bağlı kalma eğilimi de “Batık Maliyet Yanılgısı” olarak tanımlanmaktadır (Arkes & Blumer, 1985). Bu, öteden beri sürüp gelen veya var olan bir durumu veya bağlantıyı devam ettirmeye çalışmaktır. Bir başka ifadeyle, devam eden bir taahhütten kaynaklanan önyargı ile “Statükonun Korunmaya Çalışılması” eğilimidir.
HAYATINIZDAKİ BATIK MALİYET ÖRNEKLERİ
Ne sıklıkta batık maliyet tuzağına düşüyorsunuz, biliyor musunuz? Bunun ne kadar çok olduğunu görmenize yardımcı olmak için size birkaç örnek vermek istiyorum.
1-) “Yiyebildiğim kadar yemeliyim. Çünkü tüm yiyecek ve içeceklerin parasını zaten ödedim.”
Herşey dahil konseptte çalışan bir otelde tatilini geçiren çoğu kişi bu yanılgıya düşmektedir. “Ödediğim para boşa gitmesin” diye tıka basa yemektedirler. Esasen yaptıkları iş aşırı kilo almalarına sebep olarak, daha fazla maaliyetli bir sağlık problemine sebep olabilecektir. Ancak batık maliyet yanılgısı bu gerçeği görmelerini engellemektedir.
2-) “Parasını ödediğim bu eğitime sonuna kadar katılmalıyım.”
Örneğin bir beceri kazanmak amacıyla 10 seanslık bir kursa kayıt oldunuz diyelim. Ancak daha ilk üç seansta bu eğitimden hoşlanmadığınızı veya size göre olmadığını fark ettiğinizi farz edelim. Hal böyleyken, eğitimin ilk üç seansına zaten katıldınız ve kursun parasını da zaten ödediniz. Bu durumda zaman ve para olarak yaptığınız ilk yatırımı kaybetmemek adına kursa devam ediyorsanız, batık maliyet yanılgısı içindesiniz demektir.
Kursa devam ederek hata yapmadığını düşünenler arasındaysanız, kullanmayacağınız bir beceri için ilave yedi seansa katılarak harcayacağınız zamanı ve kaybedeceğiniz alternatif faydaları bir yere yazarak mukayese etmenizi tavsiye ediyorum.
3-) “Yemek yemeye devam edebilirim çünkü yemeğin parasını zaten ödedim.”
Bunu çoğu insan yapar. Bir lokantaya gider, doyduğu halde yemek bitmediyse veya ödenmiş fix menü için servis hala devam ediyorsa yemeye devam eder. Böylece yemek için ödenmiş olan para boşa harcanmamış olacaktır.
Esasen doyduysak yemeye devam etmememiz gerekir. Ancak bu davranış batık maliyet yanılgısı’nın bir bedelidir. Ve bu batık bedeli çoğumuz oburca tıkınarak öderiz.
4-) “Sevmediğim bir bölümde girdim ama devam etmeliyim. Çünkü bir senemi zaten aldı.”
Bir üniversite öğrencisini düşünün sevdiğini düşündüğü bir bölüme girdiği halde, ilk yılın sonunda bu bölümün kendi mizacına pek de uygun olmadığını fark etti diyelim. Bu öğrenci zaten bir yıllık bir yatırım yaptığı için bu bölümü sonuna kadar götürmesi gerektiğine inanabilir.
Hatta aynı gerekçelerle öğrencinin ailesi ve çevresi de farkında olmadan kendisine psikolojik telkinlerde bulunabilir. Bunun sonucu ilave üç veya dört yıl mutsuz ve amaçsız geçen işkence yılları olacaktır. Mezuniyet sonrası da ayrıca bir başka muamma olacaktır.
Çoğumuz batık maliyet yanlışlığının kurbanı oluyoruz. Çünkü geçmişte yaptığımız bir yatırım için duygusal olarak para, zaman ya da çaba harcayarak beynimizde o işle duygusal güçlü bir bağ kurmuş oluyoruz. Ayrıca harcadığımız o bir yıllık yatırımın boşa gitmiş olmasının sebep olabileceği duygusal pişmanlıkla da karşı karşıya gelmek istemiyoruz. Şüphesiz bu pişmanlıkla karşılaşmama eğilimi bu öğrenciye gelecekte başka duygusal bedeller ödetecektir.
Kendinizi batık maliyetlere dayanarak kötü kararlar vermekten kurtarmanın en önemli adımı, bu mantıksal yanlışlığı tanımaktır. Sadece bunun farkında olmak, gelecekte daha rasyonel kararlar vermenizde size yardımcı olacaktır.
Bu makaleyi buraya kadar okumuşsanız, batık maliyet tuzağının artık farkındasınız demektir. Bu farkındalığın yetersiz olduğu durumlarda, yaptığınız işe devam etmenin artılarını ve eksilerini listelemenizi öneriyorum. Bir şeyi yapmaya devam etmenin tek artısı yaptığınız duygusal yatırım hakkında daha iyi hissetmek ve pişmanlık yaşamamaksa, açıkça diğer yöne gitmelisiniz.
BATIK MALİYET TUZAĞI VE BEYİN
Unutmayın, maliyetler elde edilecek faydalardan daha ağır basıyorsa, yapılan ekstra masraflar (rahatsızlık, zaman veya para) farklı bir zihinsel hesapta tutulmaktadır (Thaler, 1999).
Bu, ilkel beynin hayatta kalmak için kaynaklarını boşa harcamaması gerektiğiyle ilgili oluşturduğu kısa yolla ve yapılan işlerle beyinde kurulmuş olan duygusal bağlarla ilişkilidir. Bu kısa yol ve duygusal bağlar çoğu kez zayıf analizle karar verme sonuçları doğurmaktadır. Hayatın hızlı akışında çoğu kez üst beynin analiz yapmaya fırsatı yoktur. Mantıklı bir varlık olduğu düşünülen insanın kararlarını çoğu kez ilkel beyin ve duygular yönetmektedir. Bunun sonucu da çoğu kez farkında olmadan aptalca davranmak oluyor.
Kaynaklar:
• Arkes, H. R., & Blumer, C. (1985), The psychology of sunk costs. Organizational Behavior and Human Decision Processes, 35, 124-140.
• Thaler, R. H. (1999). Mental accounting matters. Journal of Behavioral Decision Making. 12, 183-206.
• Besanko, D., & Braeutigam, R. (2010). Microeconomics. John Wiley & Sons.
• David McRaney. “The Sunk Cost Fallacy.” You Are Not So Smart: A Celebration of Self Delusion, March 25, 2011.