Beyin Gücünü Artırmak – Çocukluğumuzda, televizyon ve videolardaki süper kahramanlardan biri olmayı nasıl da isterdik! Süper yetenekleri olan kahramanları izlediğimiz filmlerdeki süper çocuklar, gerçekliğini bildiğimiz halde, hala bizi büyülüyorlar. Oysa onlar hayaliydi ve hayaldi; ancak hayallerin bir gün gerçek olabileceğini tahmin etmeseler de, son yüz yılda köprünün altından çok sular aktı. Teknolojik gelişimler, gerçek boyutta süper yeteneklere sahip olmanın yollarını biraz çaba göstererek de kazanabileceğimizi öğretti.
Nasıl mı? Beynimizle…
Son yıllarda, beyin jimnastiği uygulamalarıyla başlayıp “gerçek zamanlı rüya kaydı” na kadar her şey, bu hedefe ulaşmamıza yardımcı olmak için kullanılabilir hale geldi.
Ancak sinirbilimde bilim insanlarının beynimizdeki fiziksel değişiklikleri ve bunların nedenlerini her zamankinden daha doğru bir şekilde takip etmelerini sağlayan gerçek gelişmeler oldu. Bu yeni araştırmaların bir kısmı işyerinde uygulanabilir ve daha iyi performans göstermenize, stres seviyenizi düşürmenize, daha hızlı öğrenmenize ve daha sağlıklı hissetmenize yardımcı olabilir.
Bu makalede, en son kanıta dayalı araştırmalardan bazılarını gözden geçirelim. Yaşamda ve iş hayatındaki etkinliğinizi ve esenliğinizi artırmak için uygulayabileceğiniz size beş pratik yolu teklif ediyoruz:
1-) Farkındalık Kuralını Uygulayın
Beyin Gücünü Artırmak – Baskı altındayken hiç nefessiz kaldığınız oluyor mu? Kalbiniz küt küt atıyor ve işinize konsantre olmak şöyle dursun, yerinizde duramıyorsunuz. Bu durum, beynin stres anındaki tutumu olan “dövüş ya da kaç!” tepkisidir. Tehlikede olduğunuzu algıladığınızda, beyninizin amigdala adı verilen bir bölgesi bir tehlike sinyali gönderir ve bu da vücudunuzu harekete geçmeye teşvik eden güçlü bir hormon patlamasına neden olur. Kaynak
Bu yanıtı yaşamı tehdit etmeyen durumlarda yaşarsanız, “stres hormonu” olarak bilinen yüksek düzeyde kortizol üretebilirsiniz. Bu, konsantrasyonunuzu ve karar verme becerilerinizi ciddi şekilde etkileyebilir. Daha da kötüsü, araştırmalar, uzun süreli kortizol fazlalığının beyninizi sürekli bir savaş ya da uçuş durumuna “bağlı hale getirebileceğini” gösteriyor.
Bu tür kronik stresten kaçınmanın bir yolu, vücudun strese karşı panzehrini yani “gevşeme tepkisini”, farkındalığı kullanarak harekete geçirmek olabilir.
Farkındalığın amacı, şu andaki düşüncelerinizin, duygularınızın ve duyumlarınızın daha fazla farkında olmanıza, şefkatle ve yargılamadan yardımcı olmanıza ve bu zihniyeti günlük yaşamınıza uygulamanıza yardımcı olmaktır.
2-) Düzenli Egzersiz Yapın
Beyin Gücünü Artırmak – İnsan bedeni aktiviteye eğilimlidir. Tabi; beyni de. Ayaklar yürümek, eller ve parmaklar tutmak için vardır; beyin ise hayatının yönetmeni olarak makamında oturuyor. Aktif kalmak sağlıktır. Stresi azaltır, esenlik duygunuzu artırır ve bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Kardiyovasküler egzersiz, beyne daha fazla oksijen ve glikoz sağlar, bu da beyne daha etkili çalışması için enerji yükler. Kaynak
Son çalışmalar, beynin hafıza ve öğrenmeyle bağlantılı bölgesi olan hipokampusun sadece altı haftalık düzenli aerobik egzersizden sonra büyüyebileceğini gösteriyor. Kural olarak, hipokampus geç yetişkinlikte küçülür, ancak bir araştırmaya göre, egzersiz bu düşüşü “etkili bir şekilde tersine çevirebilir” ve hipokampal hacmi yüzde 2 oranında artırabilir.
Bu, hafızanızı iyileştirebilir ve daha sonraki yaşamda Alzheimer hastalığına yakalanma riskinizi azaltabilir. Kaynak
Düzenli egzersiz durduğunda, hipokampusunuz önceki durumuna döner. Ancak aynı deney, başlangıçta daha zinde olanlarda geri dönüşün daha yavaş olduğunu gösterdi. Bu nedenle, iş gününüze daha fazla aktivite eklemeye çalışın.
Hatta, anında sonuç almak istiyorsanız, aynı anda hem egzersiz yapmayı hem de öğrenmeyi deneyin. Bir araştırma, yabancı kelime öğrenirken koşu bandında yürüyen insanların, bilmeyenlere göre daha iyi hatırladıklarını buldu.
3-)Meydanı Boş Bırakmayın
Beyin Gücünü Artırmak – Beyniniz, davranışlarınız, düşünceleriniz ve faaliyetleriniz gibi uyaranlara yanıt olarak hücreler arasında fiziksel olarak değişme, uyum sağlama ve yeni bağlantılar kurma yeteneğine sahiptir. Bu yeteneğe nöroplastisite denir.
Yeni bir şey öğrenerek veya yeni bir aktiviteye girişerek beyninizi zorlamak, bu yeni bağlantıları oluşturmaya teşvik etmenin en iyi yollarından biridir.
Yeni bir dil öğrenmek, bunu yapmanın kanıtlanmış bir yoludur. Örneğin, araştırmacılar, Mandarin Çincesi öğrenmeleri istenen İngilizce konuşanların gri madde yoğunluklarında bir artış ve beyinlerinin farklı alanları arasında daha güçlü, daha iyi entegre bağlantılar gösterdiğini ve bu da öğrenme yeteneklerini geliştirdiğini gözlemledi.
Yeni nöral bağlantılar, beyninizin öğrendiklerini yalnızca yeni öğrendiğiniz belirli görev veya becerilere değil, diğer alanlara veya sorunlara da uygulamasını sağlar.
4-) İkinci Beyninize İyi Bakın
Beyin Gücünü Artırmak – Beyniniz vücut ağırlığınızın sadece yüzde ikisini oluştursa da, vücut enerjinizin yüzde 20 ila 25’ini tüketir. Düşünmenin insanı yormasına şaşmamalı! Bu yüzden beyninizi iyi beslemek önemlidir. Kaynak
Bağırsaklarınızın kendine ait bir sinir sistemi vardır: Ağızdan başlayıp bağırsaklara kadar uzanan bir sinir sistemi olan ve temel görevi vücutta sindirim işlevlerini takip etmek ve düzenlemek olan enterik sinir sistemi (“ikinci beyin” olarak adlandırıldığını duymuş olabilirsiniz). Bunun beyninizle “bağırsak-beyin ekseni” adı verilen doğrudan bir bağlantısı vardır. Ayrıca bağırsaklarınızda, yani mikrobiyotada, bilinçsiz bağırsak-beyin sisteminin ayrılmaz bir parçasını oluşturan trilyonlarca bakteri vardır. Dikkat çekici bir şekilde, stresi yönetme yeteneğiniz de dahil olmak üzere ruh halinizi ve davranışlarınızı yönetmeye yardımcı olurlar.
Her iki “beyni” de sağlıklı tutmak için, bağırsaklarınızı da sağlıklı tutmanız gerekir. En iyi yaklaşım, meyve ve sebzeler gibi taze gıdalar açısından zengin ve antioksidanlar açısından zengin, çeşitli, dengeli bir diyet uygulamaktır. Bunlar, beyin hücrelerinizin hasar görmesini ve bozulmasını önlemeye yardımcı olabilir.
Siyah ve yeşil çaylarda, turunçgillerde ve karadutlarda bulunan flavonoidler ( Flavonoidler aslında her bitkide bulunan, bitkilere gözlerimizi kamaştıran parlak sarı, turuncu ve kırmızı renkleri veren, 6000’den çok farklı maddeden bir araya gelen bir ordudur. Çoğu flavonoid insan bedeninde antioksidan işlevi görmektedir.) hafızanızı zinde tutmanıza yardımcı olur. Bunlar kakaoda da bulunur, bu nedenle biraz bitter çikolatanın zararı olmaz!
Esansiyel yağlar önemlidir: Zeytinyağı, kabuklu yemişler ve avokadoda bulunan tekli doymamış yağ asitleri “genel zeka” ile bağlantılıdır ve zorlu zihinsel görevlerle uğraşırken ve problem çözmede yardımcı olabilir.
5-) Daha İyi Uyuyun, Daha Akıllı Uyanın!
Beyin Gücünü Artırmak – Uyku önemlidir. Yetişkinler, kendilerini yenilenmiş hissetmek ve ertesi gün daha verimli olmak için genellikle yedi ila sekiz saat uykuya ihtiyaç duyarlar.
Ancak uyanma şekliniz de önemlidir. Her sabah, “kortizol uyanma tepkisi” (CAR) olarak bilinen, ortalama yüzde 50’lik bir artış olan bir kortizol sarsıntısı alırsınız. Size bir enerji patlaması verir ve beyin fonksiyonlarınızı vitese geçirir ve uyandıktan yaklaşık 30 dakika sonra zirveye ulaşır.
CAR’ı, genellikle sabah 6 ile 08:30 arasında erken ve düzenli bir saatte uyanarak gün içindeki performansınızı optimize etmek için kullanabilirsiniz. Sabah rutininiz vücudunuzun sirkadiyen ritimleriyle senkronize olmalıdır. Bu doğal döngüler güneş ışığıyla bağlantılıdır ve gün ışığı arttıkça yavaş yavaş uyanmak CAR’ınızı güçlendirmenin en iyi yoludur.
Karanlık sabahlarda CAR’ı güçlendiren mavi renkli ışık üreten ışık tedavisi cihazları, yatmadan önce tablet ve akıllı telefon kullanımından kaçınmaya yardımcı olabilir. Bu cihazlar aynı zamanda mavi ışık yayarlar ve bu da vücudun sabah olduğunu düşünmesine neden olarak sirkadiyen ritimlerinizi bozar ve kalitesiz uykuya neden olur. Kaynak
Sonuç
Nörobilim, farklı uyaranlara tepki olarak beynimizde meydana gelen fiziksel değişiklikleri izlemek için görüntüleme teknolojisini kullanan ve etkilerini ölçen, hızla genişleyen bir araştırma alanıdır.
Bu fiziksel değişiklikler, nöroplastisite adı verilen bir olgunun sonucudur: Düşüncelerimiz, öğrenmemiz ve davranışlarımızın bir sonucu olarak beynimizde yeni bağlantılar oluşturma yeteneği.
Nörobilimsel bulguların kişisel etkinliğinize ve esenliğinize yardımcı olabileceği beş alan vardır:
- Düzenli egzersiz hafızayı ve öğrenmeyi geliştirebilir.
- Farkındalık meditasyonu stresi azaltabilir.
- Öğrenmek, öğrenmeyi geliştirir!
- İyi bir uyku ve doğal mavi ışıkta kademeli olarak uyanma, öğrenme yeteneğimizi geliştirebilir.
- Sağlıklı beslenme, psikolojik iyi oluşa ve genel zekaya katkıda bulunur.