Sanal öğrenme – Değişim zordur; “Tam zamanında değişim” daha da zordur. Hızla değişen dünyada, değişim hızına benzer hızı yakalamadıkça geriliyoruz demektir. Çünkü son derece rekabetçi bir zamanda yaşıyoruz. Bu rekabeti başarılı bir şekilde önlerde sürdürmek için insan kaynağına yatırım yapılmalıdır. Hızlı üretim yetmiyor; üretimin, güncel bilgi ve becerilere ve daha fazlasını eklemeye devam etme fırsatlarına sahip olmamız gerekiyor.
Aslına baktığımızda, eskiden olduğu gibi, günümüzde de kuruluşların, her yeni zorluğa hazır olmaları için etkili öğrenmeyi destekleyecek stratejilere ihtiyacı vardır. Bunun önemli bir kısmı doğru araçları seçmektir. İster kendi öğreniminizi geliştirmek, ister başkaları için öğrenim sağlamanın daha iyi yollarını keşfetmek gerekiyor. Şükür ki, bugün insanlığın hizmetinde önemli bir seçenek var; o da e-öğrenmedir.
e-Öğrenmeye Yatırım Yapın
Aslında pandemi öncesinde, Avrupa ve ABD’de şirketlerin çoğu uzatan öğrenmeyi uyguluyorlardı. Ülkemizde de Açık öğretim hizmeti veren hem MEB Açık Lisesi, hem de üniversitelerin, özellikle Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi’nin yarım asırlık hizmetleri kendi hizmetleriyle sınırlı da kalsa, benzer sistemlerin pandemi ile birlikte canlandığını gördük.
Pandemi sırasında başlayan bu hareketlilik sonucunda, uzaktan öğrenme teknolojisi iş dünyasını dönüştürdü. Şaşırtmayacak bir şekilde, birçok kuruluş da rekabete ayak uydurmak ve ayakta kalmak için dijital öğrenme teknolojisine yöneldi.
Dijital araçlar, öğrenmeyi esnek ve uzaktan sağlamada başarılı oldu. Farklı çalışanların, farklı ihtiyaçlarına göre uyarlanmış, kuruluşun stratejik planlarıyla uyumlu, zengin ve güncel öğrenme deneyimleri sunabiliyorlar.
Öğrenme teknolojileri de tek başına değişime ayak uydurmak için yeterli değil. Bu araçların özenle seçilmesi ve kullanılmasının yanı sıra, daha geniş bir öğrenme kültürüne entegre edilmesi gerekir.
Sanal Öğrenme Nedir?
“Sanal öğrenme”, yalnızca yüz yüze, öğretmen-öğrenci yaklaşımına dayanmak yerine, öğrenme sürecini iyileştirmek için teknolojiyi kullanır. Bunun için öğreneme ortamları “Sanal sınıf” olarak adlandırılır.
En temel düzeyde, insanların bir derse uzaktan katılmasını sağlar. Genellikle uzaktan eğitim olarak adlandırılır. Bu, tüm öğrencilerinizin aynı mesajı aynı anda duymasını ve öğretmen ve birbirleriyle etkileşime girebilmesini istiyorsanız faydalı olabilir.
Ancak teknoloji aynı zamanda insanların ne öğreneceklerini, nasıl öğrenmek istediklerini ve ne zaman öğrenmek istediklerini seçmelerine olanak tanır.
Teknoloji, öğrenme sürecine ses ve video gibi farklı unsurlar da ekleyebiliyor. İletişim araçları, etkileşimli alıştırmalar ve hatta sanal gerçeklik gibi sürükleyici teknolojiler aracılığıyla diğer öğrencilerle, uzmanlarla ve materyalin kendisiyle öğrenme etkileşimini iyileştirebilir.
Sanal öğrenme, bireylere etkili ve eğlenceli, özenle uyarlanmış öğrenme fırsatları sağlayabilir. Öğrencilere bireyler olarak fayda sağlayabilir ve ayrıca kuruluşlarını genel öğrenme ve gelişim hedeflerine ulaşmaları için destekleyebilir.
Öğrenme Yönetim Sistemi (ÖYS)
Birçok kuruluş, sanal öğrenme sağlamak için bir Öğrenme Yönetim Sistemi (ÖYS) kullanıyor. Bu, kuruluş tarafından seçilen bir dizi içeriği sunabilen bir yazılım uygulamasıdır. Genellikle kullanıcıların birlikte veya bireysel olarak öğrenmelerine olanak tanır, öğrenme boşluklarını fark etmelerine ve doldurmalarına yardımcı olur ve yöneticilerinin öğrenmeleri hakkında önerilerde bulunmasına olanak tanır.
Sanal Eğitim, sanal öğrenmeye karşı…
Bazı öğrenmeler, belirli pratik beceriler kazanmayı, süreç ve prosedürlere hakim olmayı içerir. Bu durumlarda, net bir öğretim süreci ve net bir bitiş noktası olduğundan, genellikle sanal eğitim olarak sınıflandırılır.
Ancak her öğrenme eğitim değildir. Disiplini olmayan; iyi planlanmamış, başlama ve bitişi belli olmayan; konuları ve etkinlikleri belirsiz, buna bağlı olarak ölçme sistemi olmayan, kısacası hazırlık yapılmadan oluşturulmuş eğitim programları eğitici olamaz. Harika geliştirilmiş bir program bile, ihtiyaca göre, sürekli olarak geliştirilmeli ve zenginleştirilmelidir. Beceriler, çeşitli e-öğrenme kaynakları kullanılarak daha öğrenilebilir ve daha eğitilebilir şekle sokulmalıdır.
E-Öğrenme Nedir?
“E-öğrenme” terimi, “Elektronik öğrenme” nin kısaltmasıdır. Bu, çevrimiçi olarak sunulan dijital kaynaklar aracılığıyla öğrenmeyi ifade eder.
Bazı e-öğrenmeler eşzamanlıdır (Senkron), bu da birden fazla öğrencinin aynı anda yer aldığı anlamına gelir. Genellikle birbirleriyle ve oturumu yöneten kişiyle etkileşime girebilirler.
Eş zamansız (Asenkron) e-öğrenme ise bireysel öğrenenler tarafından istedikleri zaman yapılır. Bu, insanlara öğrenmeleri hakkında daha fazla seçenek sağlayabilir. Hatta bazı sistemler farklı öğrencilerin ihtiyaçlarına göre otomatik olarak uyarlanır.
Bazı e-öğrenme ürünleri, harici kaynaklardan materyalleri derleyen içerik platformları olarak işlev görür. Bunlar çok geniş bir malzeme yelpazesi sunabilir; ancak kullanıcıların kalitelerini ve kullanışlılıklarını değerlendirmek için daha fazla rehberliğe ihtiyacı olabilir.
Daha uzun vadeli bir eğitim programına başlamak istediğinizde, sanal kurslar çevrimiçi olarak katmanlı öğrenme modülleriyle birlikte sunulması daha yararlı olur.
E-Öğrenme üzerinden verilen tüm eğitimlerin başarısı, o dersin arşiv zenginliğine de bağlıdır. Belirli bir konuya ayrılmış geniş bir materyal koleksiyonuna sahip olmak yararlıdır. Böylece istediğiniz zaman arşivden eğitim materyallerini ve dokümanları istediğiniz gibi kullanabilirsiniz. Dikkat etmeniz gereken tek nokta bilgilerin güncelliğini kontrol etmektir. Örneğin, büyük açık çevrimiçi kurslarda, metin belgeleri, video dersleri, etkileşimli testler ve diğer öğrenme ortamları aracılığıyla seçtiğiniz malzemeleri kullanmak dersi zengin hale getirecektir.
Doğru Sanal Öğrenme Araçlarını Seçmek
Bu kadar çok seçenek mevcutken, artıları ve eksileri dikkatli bir şekilde tartmak önemlidir.
Sanal öğrenmenin önemli bir avantajı uygun maliyetli olmasıdır; seyahat ve konaklama ihtiyacını azaltır, baskı maliyetlerini düşürür ve çok büyük ölçekte öğrenme sağlayabilir.
Ancak en büyük düşünce her zaman belirli bir sanal aracın etkinliği olmalıdır. İhtiyacınız olan öğrenme türünü sunuyor mu? Onu kullanacak olan kişilerin ihtiyaçlarını karşılıyor mu?
Kuruluşunuzun öğrenimini geliştirmek için ne kadar esnekliğe ihtiyacınız olduğunu düşünün. Çalışanlarınızın herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda öğrenmeye erişebilmesi önemli mi, yoksa bir kısmını (veya tamamını) birlikte yapsanız daha mı iyi olur?
Ne kadar seçeneğe izin vermek istiyorsunuz? Bazen bir kuruluş, insanları belirli becerilere veya konu alanlarına yönlendirmek isteyebilirken, diğer zamanlarda onlara öğrenmeleri üzerinde özgürce söz hakkı vermek isteyebilir.
Diğer hususlar, işbirlikçi öğrenmeyi ne kadar teşvik etmek istediğinizi içerir; öğrenenlerin ne tür geri bildirime ihtiyaç duyacakları ve eğer varsa, çalışanlarınızın öğrenme çıktılarının ne kadarının kuruluşunuzdaki diğer kişiler tarafından görülebilmesi gerektiği. Sanal öğrenme araçları, bunun gibi faktörler üzerinde size bolca kontrol sağlayabilir.
Harmanlanmış öğrenme
Birçok kuruluş, harmanlanmış bir öğrenme yaklaşımını tercih eder. Bu, farklı sanal öğrenme türlerini birleştirir, ancak aynı zamanda bir dereceye kadar yüz yüze desteği de içerir. Örneğin, sınıf tabanlı oturumlar, insanların fikirlerini paylaşmalarına ve temel becerileri birlikte uygulamalarına olanak tanıyan araçlarla birlikte çevrimiçi kaynaklarla desteklenebilir.
Ayrıca, öğrenmenin yalnızca belirlenmiş bir öğrenme döneminde gerçekleşmediğini unutmayın.
70:20:10 Modelini hatırlayalım:
Öğrenmenin yüzde 10’u, belirli öğrenme etkinlikleri yoluyla gerçekleşir.
Yüzde 20’si gelişmiş veya kendine güvenen bir grupla, takım çalışması yaparak öğrenilir.
Kalan yüzde 70 ise, sadece kendi öğrenmenizi kendiniz yaparak, deneyim kazanarak sahip olduğunuz bilgi ve becerilerinizi geliştirerek gerçekleşir.
Bir öğrenme kültürü oluşturmak için sanal araçları kullanma
Aşağıdaki beş alışkanlık, sizin ve ekibinizin kuruluşunuzun içinde etkili bir öğrenme kültürü oluşturmanıza yardımcı olabilir:
Amaca yönelik öğrenmeye öncülük edin.
Çalışanlarınızın yapmasını istediğiniz öğrenme hakkında net bir fikre sahip olun ve teknolojiye yaptığınız yatırımları bunun yaratacağı değere dayandırın.
Dönüştürücü liderlik uygulayın.
İnsanları, davranışlarını uyarlamaları için desteklemek anlamına gelir. Kendilerine ve işe yardımcı olacak bilgi ve tecrübeye daha fazla katılmalarını sağlayın.
Bağlantıları teşvik edin.
Dijital teknoloji aracılığıyla yapılan işbirliği ve bilgi paylaşımı bireylerin öğrenmesinin daha geniş bir etkiye sahip olmasını sağlar.
Önemli olan deneyimleri yönlendirin.
Karşılaştıkları sorunları çözmek için ihtiyaç duydukları bilgi ve becerileri kazanmaya odaklanan, kendi kaderini tayin eden öğrencilerden oluşan bir kültür yaratmayı hedefleyin.
Gerektiğinde öğrenme stratejilerini uyarlayın.
Geri bildirim toplayın ve kullanıcıları, onları ileriye taşıyacak öğrenme türlerini belirlemeye dahil edin.
Sanal öğrenmeyi çalıştırmanın dört yolu
Sanal araçlardan en iyi şekilde yararlanmak için bazı ek ipuçları:
Donatın ve destekleyin
Herkesin ihtiyaç duyduğu donanıma ve erişime sahip olduğundan ve sorun yaşamaları durumunda desteğin mevcut olduğundan emin olun.
Teknoloji ile eğitin
Sağladığınız araçları kullanmak için herkesin uygun eğitimi aldığından emin olun. Bazı insanlar dijital araçlarla ilgili deneyim ve güven eksikliği yaşayabilir.
Organize olun
İnsanları sanal öğrenme için zaman planlamaya teşvik edin. Zaman yönetimi tekniklerini kullanmak öğrenmelerine yeterince kaliteli zaman ayırmalarına yardımcı olacaktır.
Öğrenmeyi planlayın
Öğrenmeyi kişisel hedeflerin önemli bir parçası haline getirin ve kalkınma planları yapın. Kuruluşunuzun ihtiyaçlarına uyan öğrenme hedeflerini kabul edin, aynı zamanda insanları kendi öğrenmelerini yönlendirmeleri için destekleyin.