Ertelemenin Sinirbilimi ve Psikolojisi –Temel olarak iki tür erteleyiciler var. Biri vasıfsız erteleyiciler, diğeri bilinçli erteleyiciler. Bilinçli ve planlı erteleme yapanları takdir ediyorum. Çünkü onları anlıyorum ve ben de biraz öyleyim. Yapacak seçeneklerimin sayısı çok. Onları benim için önem sırasına, yani fayda/zarar ilişkisine göre sıralıyorum. Sonra en önemlilerine odaklanıyor, diğerlerini daha sonraya atıyorum. Allahtan “Vasıfsız erteleyici” değilim. Çünkü vasıfsız erteleyiciler yapmadıkları şeyler hakkında çok konuşuyorlar.
Elinizdeki iş nedir?
Bir roman mı yazıyorsunuz?
Senfoni mi besteliyorsunuz?
Bir sınava mı hazırlanıyorsunuz?
Yeni bir projeye mi başlıyorsunuz?
İngilizcenizi geliştirmek mi istiyorsunuz?
Yeni bir beceri mi elde etmek istiyorsunuz?
Bir fizik teoremini mi bitirmek istiyorsunuz?
Tüm bu çalışmalardan birini yaparken, birden durdunuz; devam etmiyorsunuz. Bir şey mi seni durdurdu? Belki de beyninde bir merkez sana frene basmanı emretti!
Beyniniz neden frene bastı acaba?
Bunu anlamak için sinirbilim alanına göz atmalısınız. Bu alandan bir isim olan Stuart Langfield’e göre, “İnsanlar bir MRI’yı açıp beyinde bir şeylerin nerede olduğunu görebileceğinizi düşünüyor. Oysa gerçek şu ki öyle değil. Bu işler çok daha karmaşık” diyor.
Langfield kendininkini şöyle açıklıyor:
“İlkel, zevk arayan, acıdan kaçınan limbik sistem, daha bilinçli, rasyonel prefrontal korteksimizin yetişmesi için çok hızlı hareket ediyor ve dikkatimizi dağıtan şeylerle bizi şaşkına çeviriyor.”
Langfield, beynimizi değiştirme yeteneğine sahip olduğumuz anlamına gelen, süslü bir moda sözcük olan “nöroplastisite” olmasaydı durumu umutsuz hale getirebileceğini söylüyor.
Ertelemeye Karşı Farkındalık Meditasyonu ve Limbik Sistem
Ertelemenin Sinirbilimi ve Psikolojisi – Langfield’ın amacı sadece ertelemenin biyolojisini anlamak değil; aynı zamanda bunun üstesinden gelmek. Farkındalık meditasyonu ile limbik sistemi ayarlayıp, eteleme çukuruna düşmekten korunmak…
Evet bu, kaygıyı azaltmanın ve konsantrasyonu artırmanın kanıtlanmış bir yoludur.
Wall Street Journal ertelemeye karşı önlemler olarak aşağıdaki özetlenmiş 5 ipucu listesi yazmıştı:
1-) Uzun vadeli bir projeyi belirli alt hedeflere bölün. Başlangıç zamanını ve görev üzerinde ne kadar çalışmayı planladığınızı belirtin.
2-) Sadece başlayın. Uzun bir iş listesi çıkarmak şart değildir.
3-) İşi zamanında bitirmenin gelecekte size yardımcı olacağını kendinize hatırlatın. İşi ertelemek onu daha eğlenceli hale getirmez.
4-) Ertelemenin maliyetini hesap edin; kontrolünüzde ise ve maliyeti de düşükse taktiksel olarak mini gecikmeler uygulayabilirsiniz. Yoksa taviz vermeyin.
5-) Sadece tüm projeyi tamamladığınız için değil, aynı zamanda alt hedefleri de tamamladığınız için kendinizi ödüllendirin.
Stockholm Üniversitesi‘nde yapılan bir araştırma, bu stratejileri test etti ve rapor edilen “Bilinçli erteleyici” 150 kişilik bir gruba 10 hafta boyunca kendi kendine yardım talimatlarından birkaçını atadı.
WSJ‘nin bildirdiğine göre, “Sonuçlar, hem rehberli hem de rehbersiz kendi kendine yardımla müdahaleden sonra, rehberli terapinin daha fazla fayda sağlıyor gibi görünmesine rağmen, insanların ertelemelerini iyileştirdiğini gösterdi.”
Ertelemenin Suçlusu Tarih mi?
Ertelemenin Sinirbilimi ve Psikolojisi – Ertelemenin eski Mısır, Roma ve 18. yüzyıl İngiltere’sine dayanan uzun bir geçmişi var. Yani insanlıkla yaşıttır. Çağların bilgeliği onu yenemedi ya da Samuel Johnson’ın yazdığı gibi, “Ona en kararlı şekilde direnenler bile, tutkularının en şiddetlisi olmasa da en inatçısı olarak görüyorlar, saldırılarını her zaman yeniliyorlar ve çoğu zaman yenildikleri halde, asla yok edilmedi.”
Ancak “kronik erteleyiciler” var.
“Ara sıra erteleyen biriyseniz,” diyor Pychyl, “Duygularınızı düşünmeyi bırakın ve bir sonraki işe geçin.
Erteleme Öğrenilmiş Bir Alışkanlıktır
Ertelemenin Sinirbilimi ve Psikolojisi – Son araştırmalara göre, erteleme öğrenilmiş bir alışkanlıktır. Çoğu araştırma, bunun meditasyon ve/veya kendimizi yeniden eğitme yoluyla öğrenemeyeceğimiz konusunda hemfikir.
Ancak, kronik alt kümeden iseniz, diyor Pychyl, “Duygularınızı ve kaçınma yoluyla onlarla nasıl başa çıktığınızı daha iyi anlamak için terapiye ihtiyacınız olabilir.”
DePaul Üniversitesi’nden Psikolog Joseph Ferrari de aynı fikirde. “Ertelemeyi yaşam tarzları haline getiren” ABD’li kadın ve erkeklerin yüzde 20’si,ertelemeyi bir alışkanlık olarak değerlendirmekteler. Hatta ertelemeye uygun mazeretler üretmekte de ustalar.”
O halde, sorununuzun kötü alışkanlıklarla mı yoksa daha derin psikolojik sorunlarla mı ilgili olduğunu yalnızca siz belirleyebilirsiniz.
Sebepler ne olursa olsun, bizi meditasyon yapmaya veya terapi aramaya motive eden şey, sonuçlardır.
Kronik erteleme, “bir zaman yönetimi sorunu değil, uyumsuz bir yaşam tarzıdır.”
Wall Street Journal, alışılmış ertelemecilerin “Daha yüksek depresyon ve kaygı oranlarına ve daha kötü esenliğe sahip olduğunu” yazıyor.
Association for Psychological Science’dan Eric Jaffe, ertelemenin “En kötü ihtimalle zararsız bir alışkanlık ve belki de en iyi ihtimalle yararlı bir alışkanlık” olduğunu düşünebiliriz”, diye yazıyor.
Bunun yerine Jaffe, Pychyl’in araştırmasının ayıltıcı bir özetinde, “Erteleme gerçekten de dünyanın en değerli kaynağı olan zamanı yavaş yavaş aşındıran kendi kendine açılan bir yaradır” diyor.
Kaynaklar:
https://www.openculture.com
https://www.wsj.com/articles/to-stop-procrastinating-start-by-understanding-whats-really-going-on-1441043167
https://www.apa.org/news/press/releases/2010/04/procrastination