Seasons Months Days in English – İnsan türü, içinde yaşadığı zaman algısını kolaylaştırmak için tecrübelerine dayanarak onu bölümlemiş ve isimlendirmiştir. Mevsimler (seasons), aylar (months) ve günler (days) olarak 3 temel zaman dilimi oluşturmuş, sonra bunları da kendi içindeki alt zaman dilimlerine ayırmıştır. Şunu bilmeliyiz ki, bu zaman bölümlemeyi yaşadıklarımızdan ve bilim haline getirip ona göre akıl yürüttüğümüz ayrımlardan anlayabiliyoruz.
Bu yazıda, İngilizce günler, aylar ve mevsimler ile bunların okunuşuna, yazılışına, telaffuzuna dair verdiğimiz örnek cümlelerle açıklayacağız. Ayrıca telaffuz için videoları izlemeniz gerekmektedir.
İngilizce Ayların Yazılışı, Okunuşu, Kısaltması ve Seslendirilişi
İngilizcede “mevsim” kelimesinin karşılığı “season”dır. Çoğul yapmak için “season” kelimesinin sonuna –s takısı koyarız; “seasons” (mevsimler) olur.
1-) İngilizce Mevsimler – “Seasons in English”
- “Season” kelimesi “sîzın” şeklinde, i harfi uzatılarak okunur.
- Konuşma dilinde İngilizce kelimelerin sonu “er” ile biterse, a harfine yakın bir ses çıkar ve “r” harfi baskılı okunmaz. Örneğin;
winter: vintır veya vinta veya summer: samı veya sama’ gibi.
- Mevsimler yazılırken, cümlenin ilk kelimesi olmadığı ve özel bir ismi ifade etmediği sürece büyük harfle başlamak zorunluluğu yoktur. “I will travel to İstanbul in winter.”= “Kışın İstanbul’a seyahat edeceğim.”
- Amerika Birleşik Devletleri’nde sonbahara “fall” kelimesi yakıştırılmıştır.
Seasons
1-) Spring : İlkbahar
2-) Summer: Yaz
3-) Autumn (Fall): Sonbahar
4-) Winter: Kış
Örnek Cümleler:
Spring: İlkbahar
- In spring nature wakes from her long winter sleep. (Tabiat, uzun bir kış uykusundan baharda uyanır.)
- Spring is the best season of the year. (Bahar, yılın en iyi mevsimidir.)
- Most birds lay eggs in the spring. (Çoğu kuş baharda yumurtlar.)
- He was born in the spring of 1960. (O 1960’ın baharında doğdu.)
- A single flower does not make a spring. (Bir çiçekle bahar gelmez.)
Summer: Yaz
- A good winter brings a good summer. (İyi bir kış demek, iyi bir yaz demektir.)
- It should be wore a thinner shirt in summer. (Yazın daha ince giysiler giyilmelidir.
- The students love summer (Öğrenciler yaz tatilini severler.)
- Her skin tans very quickly in the summer. (Onun teni yazın hemen bronzlaşır.)
- Let’s visit to hometown this summer. (Haydi bu yaz memleketi ziyaret edelim!)
Autumn (Fall): Sonbahar
- American people use “fall” to mean autumn. (Amerikalılar sonbahar kelimesine “fall” derler. Muhtemelen yaprakların dökülüşünü temsilen)
- The leaves turn brown in autumn. (Yaprakların rengi sonbaharda kahverengiye dönüşür.)
- Nature is most colorful in autumn. (Tabiat sonbaharda çok renklidir.)
- Most of the butterflies perish in the first frosts of autumn. (Çoğu kelebek sonbaharda mahvolur.)
- Let life be beautiful like summer flowers and death like autumn (Bırakın hayatı yaz çiçekleri gibi güzel; ölümü sonbahar yaprakları gibi ölümcül.)
Winter: Kış
- We go skiing every winter. (Her kış kayağa gideriz.)
- Water consumption decreased during the winter. (Kışın su tüketimi azalır.)
- She lived in Antalya during the winter. (Kış sürecinde Antalya’da yaşar.)
- Many trees lose their leaves in winter. (Çoğu ağaç kışın yapraklarını döker.)
- She likes to wear woolen socks in winter. (O kışın yünlü çorap giymeyi sever.)
İngilizce “Season” okunuşu, telaffuzları ve kısaltmaları aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz:
2-) İngilizce’de Aylar, Kısaltmalar ve Anlamları
- January (Jan): Ocak
- February (Feb): Şubat
- March (Mar): Mart
- April (Apr): Nisan
- May (-): Mayıs
- June (-): Haziran
- July (-): Temmuz
- August (Aug): Ağustos
- September (Sep): Eylül
- October (Oct): Ekim
- November (Nov): Kasım
- December (Dec): Aralık
Örnek Cümleler:
1-) January (Jan) – Ocak: On January 1st, the New Year begins. (Yeni yıl 1 Ocakta başlar.)
2-) February (Feb): Şubat: February is the second month of the year. (Şubat yılın 2. ayıdır.)
3-) March (Mar): Mart: March is the third month of the year. (Mart yılın 3. ayıdır.)
4-) April (Apr): Nisan: By tradition, people play practical jokes on 1 April. (Geleneksel olarak insanlar 1 nisan şakası yapar.)
5-) May (-): Mayıs: April showers bring forth May flowers. (Nisan yağmurları mayıs çiçeklerini açtırır.)
6-) June (-): Haziran: June always rhymes with moon in old love songs. (Haziran her zaman eski aşk şarkılarında ay ile uyumludur.)
7-) July (-): Temmuz: It’s hot in July here (Burada Temmuz çok sıcaktır.)
😎 August (Aug): Ağustos: Germany declared war on France on 1 August 1914. (Almanya 1 Ağustos 2014’de Fransa’ya savaş ilan etti.)
9-) September (Sep): Eylül: Her school will start in September. (Onun okulu Eylülde başlayacak)
10-) October (Oct): Ekim: Fatma’s birthday is in October. (Fatma’nın doğum günü Ekim’dedir.)
11-) November (Nov): Kasım: Retail sales fell in November by 10%. (Perakende satışlar Kasımda %10 oranında düşer.)
12-) December (Dec): Aralık: December is the last month of the year. (Aralık yılın son ayıdır.)
İngilizce aylar okunuşları telaffuzları ve kısaltmaları şu şekildedir:
İngilizce Aylar Ezberlenirken Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Telaffuzu en zor ay “August” tur.
- September– October – November; Aralık’tan önceki son üç ay ve bu üç ayın İngilizce baş harflerini birleştirdiğinizde de “SON” kelimesiyle bu ayları daha iyi hafızanızda tutabilirsiniz.
- İngilizce aylardan önce preposition olarak “in” “in June”, “in September” vb.
3- İngilizce Günler
- Gün kelimesi “day” olarak yazılır ve “dey” olarak okunur.
- “I work day and night.” = “Gece gündüz çalışıyorum.”
- Günler daima büyük harfle başlar.
- Day sözcüğünün başına preposition olarak “on” gelir. “We work on Monday.” (Pazartesi günleri çalışırız.”
Haftanın Günleri
- Monday (Mon): Pazartesi – I hate Mondays. (Pazartesilerden hoşlanmam)
- Tuesday (Tue): Salı – Tuesday shakes (Salı sallanır.)
- Wednesday (Wed): Çarşamba – The meeting has been arranged for (Toplantı Çarşamba günü düzenlendi.)
- Thursday (Thu): Perşembe We will meet on Thursday. (Perşembe günü buluşacağız.
- Friday (Fri): Cuma – Friday is holly day. (Cuma kutsal bir gündür.)
- Saturday (Sat): Cumartesi – Saturday is the first day of weekend. (Cumartesi hafta sonunun birinci günüdür.
- Sunday (Sun): Pazar – Sunday is the second day of weekend. (Pazar hafta sonunun ikinci günüdür.)
İngilizce günler okunuşları telaffuzları ve kısaltmaları şu şekildedir: