“Hızlı okuma” denilince, ülkemizde konuyu bilmeyenlerden çok şaşırtıcı düşünceler duyuyoruz. Akla gelen ilk söylemler ise tamamen olumsuz bir yaklaşım içeriyor. Mesela, hızlı okuyan birinin okuduğunu anlamasının imkansız olduğu düşüncesi başı çekiyor; belki de en masumu budur. Bazı insanlar ise ilgisiz; zaten okumaktan uzak bir yaşam tarzı seçmiş kendine; daha fazla okuyayım gibi bir derdi yok.
Hızlı okuma becerisine sahip olmayan akademik çevreler de var; ilginçtir ki, bu kesim de hızlı okuma davranışına karşı çıkıyor. Bu kitlelerin can sıkıcı tavırları ve düşünceleri herhangi bir bilimsel çalışmaya dayanmıyor. Oysa hızlı okumanın hızlı anlama üzerindeki etkisi hakkında yapılan araştırmalar olumlu. Kaynak-1
Toplumun büyük çoğunluğu hala hızlı okumanın mümkün olup olmadığını merak ediyor.
Bu makalede, eğer disiplin içerisinde çalışırsanız, mevcut hızınızdan çok daha hızlı nasıl okuyup anlayabileceğinizi size tam olarak gösterilecektir.
Hızlı Okuma Mümkün mü?
Tony Buzan’ ın Dünya Hafıza şampiyonu Melik Duyar ile hazırladığı “Hızlı Okuma Kitabı” nda, okuyuculara bu beceriyi öğrenmeye istekli olmaları için birkaç etkileyici hızlı okuma hikayesi veriliyor. Kaynak-2
Bu hikaye örneklerinden ikisi ABD başkanlarından veriliyor. Bilindiği gibi, 1963’te öldürülen ABD başkanı John F. Kennedy, sonraki başkanlardan Franklin D. Roosevelt de iyi birer hızlı okuyuculardı.
Kennedy’nin dakikada 1000 kelime okuduğu bilinmektedir. Oysa sıradan insanların çoğu dakikada ortalama sadece 284 kelime okuyabiliyor.
ABD’li yazar Sean Adam bir zamanlar hızlı okumada dünya rekoru sahibiydi; o da dakikada göz kamaştırıcı bir rakam olan 4450 kelime okuyordu.
Başkan Kennedy’i haydi anlıyoruz da, Sean Adam’ın 4450 kelime okuması oldukça ilginç; bu hızda, sanki resimli bir kitaba bakıyormuş gibi sayfaları çevirdiğini hayal edin.
Bu nasıl mümkün olabilir? Şaşırmayın; olabilir. Üstelik eminim ki, hem Sean Adams hem de Başkan Kennedy, işe sıfırdan başlayıp, okumayı nasıl hızlandıracaklarını öğrendiler, herkes gibi dakikada ortalama 284 kelimelik hızla başlayıp bu noktaya geldiler.
Bu kadar hızlı okumak mümkün mü?
Bilim, anlama kaybı olmadan dakikada yaklaşık 500 kelimeden fazla okuyamayacağınızı öne sürüyor. Kaynak-3
Bilime meydan okumak genellikle kötü bir fikirdir. Ancak, okuyucunun ne kadar anladığına bağlı olarak insanların okuma hızlarını değerlendiren tamamen yasal ve gizli olmayan hızlı okuma yarışmalarını nasıl açıklarsınız? Bu okuyuculardan bazıları görünüşe göre dakikada binlerce kelime okuyor.
Bu tür karşıt görüşlerle, bilinçli olarak taraf tutmadan bir sonuca varmak zordur. Sizinle bu konuyu sohbet edelim:
Beyni Tanımadan Hızlı Okumayı Anlamak İmkansızdır.
Hızlı okumayı bir an için bir kenara bırakırsak, daha önce pek çok hızlı zihinsel işlem gerektiren yarışmalar veya egzersizleri biliyoruz. Mesela Zihinsel Matematik gibi, bu alanda da başarılar elde edilmişti.
Bir sürü bilgiyi birkaç saniyede ezberleyen insanlar var.
Bazı insanlar kafalarında hızlı bir şekilde aşırı hesaplamalar yapabiliyor.
Bir de bizi harekete geçiren karmaşık parçaları deşifre edebilen piyano virtüözleri var.
Zihinden yapılan tüm bu işlemleri inkar edebiliyor muyuz?
İşte önemli kısım budur, uyguladığınız herhangi bir beceride daha iyi olacaksınız.
Bir metni okurken, hızlı okuma ve anlama becerisini uygularsanız, kaçınılmaz olarak bu konuda daha iyi olursunuz. Bu, beyninizin eylemlerinize nasıl tepki verdiğine bağlıdır.
Düzenli olarak sınırlarınızı zorladığınızda, şu anda olduğunuzdan daha hızlı bir şey yapmaya çalıştığınızda, beyninize hayatınızda yaptığınız her şeyi daha hızlı veya daha iyi yapmanız gerektiğini söyleyebilirsiniz. Bu hıza beyninizin uyum sağlamaktan başka seçeneği yoktur. Öyle olmalı çünkü beynimiz bu şekilde gelişmiştir.
Cevaplanması gereken soru şudur: Çoğu insan %100 anlama ile dakikada 1000 kelime okuma hızına ulaşabilir mi?
Benim kanaatim, ne yazık ki, sanmıyorum.
Neden mi olumsuz düşünüyorum?
Çünkü olumsuz olmamın nedeni, insan beyninin bazı fiziksel kısıtlamalarından dolayı değil, çoğu insanın bu seviyeye ulaşmak için gereken binlerce saati harcamadığı için ulaşamayacağı kanaatindeyim.
Bu aşırı yüksek hızlara ulaşmak mümkün olsa bile, eğitim süresi hayatınızın o kadar büyük bir kısmını tüketecek ki, yapmaya değmeyebilir.
Yapabileceğiniz en kısa hedef aslında, herhangi bir hızlı okuma tekniği kullanmayan ortalama bir okuyucuysanız, okuma hızınızı ikiye veya üçe katlamak tamamen mümkündür.
bu da insanların zoruna gidiyor; çünkü değişim zordur; özellikle okuma alışkanlıklarınızı değiştirmekle ilgili olunca daha da zordur.
Bu yazıda, sizin için en uygun ve ulaşılabilir hedef olarak, %100 anlama ile dakikada 500 kelimeye kadar okumayı öğreneceksiniz. Bu bile oldukça hızlı değil mi?
Bunun ötesinde de hız mümkündür, ancak bu durumda göz kaymaları yaşarsınız. Önlem olarak, metne göz gezdirirken, yalnızca en önemli bilgileri alır ve daha az önemli olduğunu düşündüğünüz dolgu sözcüklerini ve pasajları filtrelersiniz. Bu yöntemle kısa vadeli hedefe ulaşmak mümkün olabilir.
Yazının bu bölümünde hızlı okumayı doğru şekilde nasıl öğreneceğimize odaklanmaya çalışalım:
1-) Kelime Gruplarını Görmek
Bu ilk adım, kelimeleri ve kelime gruplarının okunmasındaki ipucudur. İlk farkındalık, beyninizin bir seferde sadece bir kelime yerine, bir seferde 3-5 kelimeden gelen bilgileri okuyabildiği veya alabildiğinin farkında olmalıyız.
Böylece, bir satırdaki her bir kelimeye sürenin bir kısmını harcamak yerine (Şekil 1), kelimeleri grupladığımızda daha az süre harcamış olursunuz (Şekil 2).
Şimdi, muhtemelen böyle hızlanırsanız, anlamanızın zarar göreceğini düşünüyor olabilirsiniz; ama olmayacaktır. Bir seferde tek bir kelimeye odaklandığınızda, beyniniz her kelimeyi kendi başına anlamaya çalışacaktır. Ancak kelimelerin tek başına bir anlamı yoktur. Anlam, kelimelerin gruplanmasıyla birlikte ortaya çıkmaktadır.
Şimdi aşağıdaki Şekil-3’e bakın!
Sizce, bu iki versiyondan hangisinin anlaşılması daha hızlıdır?
Evet, sözcükler anlamlı demetler halinde gruplandırıldığında, her bir tek tek sözcük üzerinde sabitlenmeye göre, hem okuma hem de anlama daha hızlı gerçekleşecektir.
Eski Okuma Alışkanlıklarından Kurtulun
Durum yukarıda anlatıldığı gibiyse, neden çoğumuz okurken hala tek bir kelimeye odaklanıyoruz; ilkokuldan kalma alışkanlıklarımız yüzünden…
Küçük yaşta size okuma öğretildiğinde, önce harflere bakmayı ve sonra o harflerden kelimeler oluşturmayı öğrendiniz.
Zamanla, bu süreç hızlandıkça, tek bir kelimeye hızlıca bakabileceğinizi ve o kelimedeki tüm harflerin bir anlam ifade ettiğini öğrendiniz.
Ama nedense bu çaba orada durdu. Aslında kimse size bunu bir adım öteye taşıyabileceğinizi ve bir sürü kelimeyi tek bir görselle öğrenebileceğinizi öğretmedi; bu alışkanlık o zamandan beri değişmedi.
Ancak yine de bu alışkanlığı değiştirebilirsiniz. Sadece gözünüzün foveal (göz çukuru) görüşünün farkında olmanız ve bundan faydalanmanız gerekir. (Şekil-4).
Şekile göre, periferik (çevresel) ve parafoveal (göz çukuru) görüşümüz yalnızca belirsiz şekilleri ve renkleri algılayabilir; ancak görüşümüzün ortasına doğru ne kadar ileri gidersek o kadar fazla ayrıntı görebiliriz.
Odaklanmış görüşümüzün çevresinde foveal görüş adı verilen küçük bir alan vardır. Bunun içindeki her şey, okurken anlamak için yeterli ayrıntı gözlerimiz tarafından yakalanır. Bundan yararlanmak, hızlı okuma için çok önemlidir.
Bundan sonra okurken, sadece odaklanmış görmenizle okuma alışkanlığınızı, aynı zamanda foveal görüşle de metni tarama alışkanlığınızı değiştirmelisiniz.
Bir kitapta bir sayfaya bakarken, foveal görüşünüz yaklaşık 4-5 cm genişliğindedir.
Okuma sırasında foveal bakışınızı kullanarak, okuma hızınızı %70 oranında artırabilirsiniz.
2-) Okumanıza Odaklanın
Hızlı okumada ustalaşmayı istiyorsanız odaklanmak inanılmaz derecede önemlidir. Odaklanma, bilinçsiz geri atlama gibi zaman kaybettiren davranışları engeller.
Geri Dönme
Geri dönme, az önce okuduğunuz kelimelerde gözlerinizin sıklıkla geriye baktığı bir tik gibidir. Çoğunlukla tamamen gereksizdir. Genellikle odaklanma eksikliğinden kaynaklanır ve muhtemelen, beyniniz size bilinçaltında bir kelimeye ikinci kez bakmanız gerektiğini, çünkü onu kaçırmış olabileceğini söyler.
Bunun üstesinden gelmek için, öncelikle bunu yaptığınızın bilinçli olarak farkında olmalısınız. Okurken buna dikkat edin ve ne zaman olduğunu fark edin. Ardından, bir dahaki sefere kaçınmaya çalışın.
Okurken nasıl daha fazla odaklanılacağını öğrenmek ve geri dönmekten kaçınmak için etkili bir egzersiz, bir metronomla okumaktır.
Metronomu yavaş bir vuruşa ayarlayın, böylece metronom her tıkladığında tam bir satırı okumak ve anlamak için yeterli zamanınız olur. İşaretlendiğinde, bir sonraki satıra gidin.
Okurken hedefiniz, neredeyse bir müzik parçası çalar gibi tutarlı, eşit bir ritme sahip olmaktır. Bu şekilde bir metronom kullanmak, ilerledikçe metnin anlamını kavramaya ve geri atlamadan kurtulmaya zorlayacaktır.
Mevcut metronom hızına alıştıktan sonra metronomu hızlandırın. Bu sizi daha hızlı okumaya zorlayacaktır.
Metronom kullanmak çoğu insan için biraz tuhaftır, aslında okurken odaklanmaya devam etmek için son derece etkili bir yoldur.
Bunu belirli bir süre boyunca yaparsanız, geri atlamaya güvenmek yerine kelimeler geldikçe anlamayı nasıl alacağınızı öğreneceksiniz. Geri dönme artık bir seçenek olmadığında, beyniniz ve odağınız, geri atlama kullanmadan kelimelerin anlamlarını almak zorunda kalacak şekilde adapte olacaktır.
Geri Çekilme
“Regresyon”, “geri çekilme” ile ilgilidir, ancak geri dönmeden çok farklıdır.
“Geri çekilme”, bilinçli olarak geri dönüp, bir kelimeyi, cümleyi veya bölümü tekrar okumayı seçmekle oluşur.
Normalde, ya metnin anlamını kavramaya odaklanamadığınız için ya da metnin kendisinin anlaşılması zor olduğu için gibi nedenlerden dolayı geriye dönebilirsiniz.
Geri dönmeye izin verilmezken, geri çekilmeye izin verilir, ancak bunu yalnızca doğru nedenle yaptığınızda doğru olur.
Özetle, odaklanma eksikliğinden kaynaklanan geri dönüşlerden kaçınılmalıdır. Ancak, metnin kendisini anlamak zor olduğu için bilinçli olarak bir bölümü okumaya geri dönmek sorun değil.
Gereksiz geri çekilmekten kaçınmak gerekir. Bunun için metnin ana fikrini ve ne hakkında olduğunu, okumadan önce bilmek ve okurken de odaklanmak gerekir.
3-) Sayfanın Genişliğini Okurken Daraltın
Karşılaştığım en iyi ve en kolay uygulanabilir tavsiyelerden biri budur.
Foveal görüşünüzden nasıl yararlanacağınıza dair öneri şudur: Sayfada bir kelime grubunu okurken, bakışınızı daha ilerideki her satırı okumaya yönelik olarak kullanın. Ardından bakışınızı satırın sonuna kadar götürmeden bir sonraki satıra geçin.
Bunu yaparsanız gereksiz göz hareketlerinden kaçınacak ve sonuç olarak okuma hızınızı artıracaksınız. (Şekil-5).
4-) Bir Okuma Takipçisi (Pointer) Kullanın
Odaklanma eksikliğinden kaynaklanan geri dönme veya geri çekilmeyi önlemek için, gözlerinizin hareketini nasıl kontrol edeceğinizi öğrenmeniz gerekir.
Eğitimsiz bir göz, sayfaya biraz fazla düzensiz bakar; bu da okuma hızınızı olumsuz etkiler.
Göz hareketlerinizi kontrol etmek için kılavuz olarak bir kalem kurşun kalem veya parmaklarınızı kullanın. Soldan sağa okurken satırları taramak için bu kılavuzu kullanın. Bu, sayfada gezinmek yerine gözlerinizi bakmaları gereken yerde tutmanıza yardımcı olacaktır.
Bir okuma kılavuzu kullanmak aynı zamanda eşit bir okuma ritmine girmenize yardımcı olacaktır.
5-) Dil Becerilerinizi Artırın
Okuma hızınız üzerinde büyük etkisi olan bir şey daha var: Dil becerileriniz ve kelime dağarcığınız…
Okuduğunuzu anlayabilmenizin tüm nedeni, dil anlayışınızdır. Çoğu zaman, okurken bizi engelleyen şey, kelimeleri anlamamamızdır.
Psychological Science in the Public Interest tarafından yayınlanan harika bir makalenin girişi, bilimin okuma hızı hakkında şu anda söylediklerini oldukça iyi yansıtıyor:
“Yüksek anlamayı sürdürmenin ve metni daha hızlı geçmenin yolu, okuma alıştırması yapmak ve daha yetenekli bir dil kullanıcısı olmaktır (örneğin, artan kelime dağarcığı yoluyla). Çünkü okuma hızının merkezinde dil becerisi yer alır.” Kaynak-4
Daha hızlı okumak istiyorsanız, çok ve düzenli olarak okuyun ve yeni kelimeler öğrenmek için çaba gösterin.
Son düşünceler
Hızlı okumada ustalaşmanın yolu, başka herhangi bir beceride ustalaşmakla aynıdır.
Ne kadar çok uygulama yaparsanız, o kadar hızlı okursunuz. Ancak, beceri edinme alanının bize öğreteceği bir ders daha var: Daha iyi olmanın yolu pratik yapmaktır. Sürekli olarak kendi yeteneklerinizin sınırlarını zorlamanız gerekir.
Haydi başarılar!