Sağlık ve Zindelik

Beyin ve Dans – Dans Etmek Neden En İyi Egzersizdir?

Beyin ve Dans – İrlandalı ünlü yazar, eleştirmen ve şair, deneysel edebiyatının önde gelen yazarlarından biri olan Samuel Beckett bir defasında şunu demişti: “Önce dans et, sonra düşün!”

Neden mi? Çünkü hareketin beyin ve düşünme üzerinde önemli bir etkisi olduğunu biliyorlardı. Henry David Thoreau, Nietzsche ve diğer birçok düşünür ve yazar, yürüyüş yapmanın hayal gücüne kanat taktığını iddia ettiler. 

“Yürümek Özgürlüktür” kitabında Nietzsche, yürümenin zihinsel ve duygusal taşkın fikir kapaklarını açarak daha net düşünmeyi ve kişinin kendisiyle daha iyi bir uyum içinde yaşadığını fark ettiğini söylemektedir.

ABD’li yazar Jason Sudeikis ise fiziksel hareketlerin genel adı olan “Dans” kavramına dikkat çekiyor ve dansın meditatif (meditasyon sağlayıcı) bir nitelik taşıdığına dikkat çekiyor.  

Özetle, bedensel her türlü hareketin, beyni etkileyerek düşünme becerilerini geliştirdiği belirtilmiştir.

Beyin ve Dans Arasındaki ilişki nedir?

Beyin araştırmaları, beyni bir kas olarak tanımlar. Beyin eğitimini destekleyen tüm etkinlikler, vücudun hareketiyle beyin arasında güvenilir ilişkiler olduğunu bulmuşlardır. Özellikle, vücut kaslarını çalıştırmak beyinde gri maddenin artmasını sağlıyor. Kaynak

Zihinsel ve bedensel zindelik arasındaki bağları araştıran çok sayıda araştırmalarda bulgularını ortak genel mesajı şudur: Daha aktif olun!

Bilim adamları, koşu veya yürüyüş yapanlar ile yoga türü egzersizler yapmanın beyin üzerinde derin etkileri olduğunu söylüyorlar. Ayrıca, belirli fiziksel aktiviteler beynin yapısını belirgin şekilde değiştirebiliyor.

Dans egzersizleri sadece hareket etmenin ve esnekliği artırmanın harika bir yolu olmakla kalmaz, aynı zamanda zihinsel sağlığınızı ve derin duygusal iyileşmeyi de teşvik edebilir.  

Araştırmalar, arkadaşlarıyla dans yapan kişilerin kendilerini daha güvende hissettiklerini ve gerçekten iyi bir antrenman yapma olasılıklarının daha yüksek olduğunu buldu.

Beyniniz Dans Ederken…

Beyin ve Dans – Araştırmalar, dansın daha iyi bir ruh hali, daha fazla dayanıklılık ve ekstra canlılık yaratabileceğini gösteriyor. Deneysel bir araştırmada, eğlence amaçlı dans yapan dansçılar, dans etmeden önceki hallerine kıyasla daha pozitif bir enerji seviyelerine çıktılar. 

Çünkü vücudu yöneten beyin, vücudun harekete geçmesiyle hemen dopamin, adrenalin ve endorfin salgılama emrini veriyor. 

Bu konularda uzman olan beyin-beden bağlantısını inceleyen sağlık psikoloğu “The Joy of Movement” (Hareket Zevki) kitabının yazarı olan Stanford üniversitesi hocalarından Kelly McGonigal, “Ben buna ‘enerji dolu iyimserlik’ diyorum” diyor.

Çünkü, “Adrenalin sizi güçlü hissettiriyor, dopamin umut veriyor ve endorfinler size neşe getiriyor. Ruh halinizi ve enerjinizi yükselten, daha iyi sosyal etkileşimler yaşamanızı sağlayan, hedeflerinize ulaşma olasılığını artıran ve stresi azaltan bu harika bileşimi oluşturdunuz. Yani dans etmek sadece o anda kendinizi harika hissetmenizi sağlamaz; aynı zamanda kendinizin daha iyi bir versiyonu olmanızı sağlar.”

Dans ve Hafıza

Beyin ve Dans – Bu güzel sözlere ilave olarak,  The New England Journal of Medicine‘de yayınlanan bir araştırmaya göre, dans etmenin hafızayı güçlü tutabileceğini ve hatta yaşlandıkça bunama riskini engelleyebileceğini buldu.

Bunu, beynin hafızayı kontrol eden ve yaşlandıkça doğal olarak küçülen bölgesi olan hipokampustaki hacmi yeniden oluşturarak yaptığını belirtiyorlar.

Uzmanlar bu büyümeyi kısmen dans hareketlerini öğrenmek için gereken konsantrasyona da bağlıyorlar.

Dansın Faydaları: Hareket Halindeki Beyin

Beyin ve Dans – Böylesine mükemmel bir vücut hareketine hem fiziksel hem de psikolojik açıdan yararları görülen böyle bir harekete sahip olmak insan türü için harikadır.

Aslında diğer hayvanların da dans türü hareketleri vardır. Özellikle canlılar kendilerini mutlu hissettiklerinde dans etmeye eğilimlidir. Bununla hem dikkat çekerler, hem de deşarj olurlar.

Öte yandan hareket ettiğimizde eklemleri, hareketi ve dengeyi etkileyen kasları kontrol etmek için nöronlar ve vücut kimyasalları kullanırız.

Sinir sistemi, geniş bir hareket aralığı elde etmek için birlikte çalışan “motor modüller” olarak adlandırılan kas gruplarını harekete geçirir.

İnsanoğlunun en eski eğlence ve kültür araçlarından biri olan dans için bir alana, -bu sahne olabilir- çıkar ve vücut hareketlerimizi tek başımıza veya çiftimizle müziğin ritmi eşliğinde icra ederiz.

İşte tam burada şunu söylemek gerekir: Dans türlerinin neredeyse hepsi ince motor hareketleri  gerektirir. Parmak uçlarında hareket, bilek kıvırmaları, kendi etrafında dönmek gibi dansın bileşenlerinin hepsi ince motor hareketleri içerir.

Vücudun tüm bunları bir ahenk içinde yapması için beynin tüm hareketleri organize etmesi ve planlaması gerekir.

Beynin tüm bu koordinasyonu başarılı bir şekilde yerine getirmesi için bazı nöral mekanizmalar vardır.

Psikolojik Açıdan Beyin ve Dans

Dans ve dans hareketleri sadece fizyolojik olarak değil psikolojik olarak da beyni etkileyen etkenlerdir.

Hareket ettiğimizde nöronlarımız bazı hormonların salgılanmasını sağlayarak kasların kasılmasını ve kan basıncının artmasını tetiklerler.

Bunu adrenalin ve noradrenalin gibi hormonları salgılayarak yaptıklarında bizim aynı zamanda heyecan duymamıza da neden olmuş olurlar. Kaslarda hareketin meydana gelmesi için nöronlardan motor modülleri adı verilen kas gruplarına sinyallerin gitmesi gerekir.

Bazı dans türlerinde (salsa gibi) ikinci vuruşta başlamak için bu hareketin planlanması, kontrolü ve yürütülmesinde yer alan motor korteksten kaynaklanır.

Motor korteksten gelen sinyaller, örneğin bilek veya ayak parmağına belirli bir şekilde yanıt vermesini söylemek için omuriliğin 20 milyon sinir lifi boyunca ilerler.

İlginç bir şekilde, hareket ne kadar küçükse, motor korteks o belirli harekete o kadar çok bağlıdır. Beynin motor kontrolünden sorumlu orta bölgesi olan somatosensoriyel korteks de el-göz koordinasyonunda rol oynar.

Bu arada, bir grup beyin hücresi olan bazal ganglionlar, hareketi düzgün bir şekilde koordine etmek için diğer beyin bölgeleriyle iletişim kurar. Ayrıca duyusal bilgilere yanıt olarak vücudu buna göre hareket ettirir.

American Council on Exercise tarafından sertifikalandırılmış 30 yıllık profesyonel dansçı Samira Shuruk,  Medical Daily’ye “Biz bunlara alışkanlık diyoruz” dedi. “Hem bazal ganglionlar hem de serebellum hafıza, alışkanlık ve harekette anahtar bileşenlerdir. Her ikisi de dans öğrenimi ve icrasında harekete geçer.”

Beyincik, beyinden ve omurilikten gelen girdileri bu ince ve karmaşık motor eylemlerin planlanmasıyla bütünleştirir. Bu süreç, sinirsel sinyallerin gerçek dans pisti hareketlerine dönüştürülmesinde önemli bir rol oynar.

Beyinciği Güçlendirmek

Beyin ve Dans – Dans hareketlerini aktif olarak düşünmekten sezgisel olarak gerçekleştirmeye geçiş, beyin aktivitesinde, beynin, istemli hareketi kontrol eden “düşünen kısmı” denge ve dengeyi kontrol eder. Aynı zamanda hareket sinyallerini koordine eden serebelluma doğru bir kaymaya neden olur. Toplamda bu, hareketleri zahmetsizce gerçekleştirmemizi sağlar. Beyin bu eylemlere karar veren kısmı, beyin kütlesinin yüzde 10’undan daha azını oluşturur; ancak beyindeki nöronlarının yüzde 50’sinden fazlasına sahiptir.

Cerebral Cortex dergisinde yayınlanan bir araştırma, balerinlerde sıklıkla tekrarlanan bükülme uygulamasının, beyincikteki lifleri arttırdığını ve baş dönmesi hissini azalttığını buldu.

Baş dönmesi iç kulaktaki denge ve uzaysal oryantasyon duyusuyla ilişkili, motor koordinasyon ve denge duyusuna liderlik eden duyu sistemi olan vestibüler organlardan kaynaklanır.

Sıvı dolu bölmeler, sıvının hareket ettiğini algılayan küçük tüyler aracılığıyla başın dönüşünü algılayabilir. Hızlıca döndüğümüzde ve durduğumuzda, sıvı hareket etmeye devam eder ve bu da bize hala dönüyormuşuz (ya da etrafımızdakilerin döndüğü) hissini verir. Kulak çınlaması –vertigo- hastalığının başlangıç noktası budur.

Kas hafızasına dönecek olursak, ne zaman müzik duysak ve hemen düşünmeden dans etmeye başlasak, kaslarımızı nasıl hızlı hareket ettireceğini anlayan beyinciğimize ulaşmış oluruz.

Nöroplastisiteyi Teşvik Etmek

Beyin ve Dans – Beynimiz, nöroplastisite  olarak bilinen bir mekanizma sayesinde gelişir. Uzuvlarımızı yenileyemesek de yeni bağlantılar kurarak beynimizi geliştirebiliriz. Sinir hücrelerinin çoğunluğunun tutulduğu gri madde büzüşebilir ve büyüyebilir, bu da sinirsel bağlantıların ya kendilerini kopyalayıp iyileştirmesine ya da sırasıyla zayıflamasına ve kopmasına neden olabilir. Kanıtlar, bu değişikliklerin yeteneklerimizde değişikliklere yol açabileceğini gösteriyor.

Dans, müzikal ritmi ve duyguyu takip ederek kinestezi ile ilgili çeşitli beyin fonksiyonlarını bütünleştirir ve bunların hepsi beyin bağlantımızı güçlendirir.

Yukarıda sıralanan eylemlerin tümü artan kan akışından, müzik dinlediğimizde nöral tepkiden, diğer insanlarla etkileşime girdiğimizde aldığımız psikososyal tepkiden, kas ve tendon bileşke tepkisinden dolayı güç/dengenin uyarılmasından kaynaklanmaktadır.  

Belki de yaşlılıkta bile daha iyi beyin sağlığı için gece boyunca dans edebiliriz.

Kaynaklar

https://www.medicaldaily.com/benefits-dancing-neurodegenerative-disease-human-brain-380835

https://sinirbilim.org

Başa dön tuşu