Bebekler İçin DHA – Her bebeğin beyni inşaat alanı gibidir. Gelişme, büyüme ve çeşitlenme malzemeleri ile sürekli bir “yapım aşamasında” durumudur.
Nedir bebeğin inşaat alanındaki malzemeleri?
Daha öncesine gidersek, bebek beyni demir, protein ve yağ asitleri, spermin yumurtayla buluşmasından yalnızca haftalar sonra başlayan bir inşaat çılgınlığı içinde çalıştırılır. Beyinde yeni hücreler, yeni sinapslar, yeni nöronlar oluşur ve kısa sürede çeyrek milyona ulaşabilir.
Peki, bu hıza ayak uydurmak için çok fazla hammadde gerekmez mi?
İnsan beyninin en önemli yeteneklerinden bazıları doğumdan önce pekiştirilir. Anne karnında hafıza ve daha yüksek biliş gibi şeyler için kapasitemizi oluşturuyoruz ve yaşadığımız sürece sahip olduğumuz tek şey bu kapasite.
Besleyici öğelerin bir anneden bebeğine ilk önce plasenta yoluyla ve daha sonra anne sütü veya mama yoluyla aktarılıyor. Uzmanların merak konusu da tam budur: Söz konusu besleyici öğeler, yaşam boyu beyin gücünü nasıl etkiliyor?
Besin öğeleri içinde en dikkat çekeni ise DHA’dır.
Belirli balıklarda veya yumurtalarında bulunan bir yağ asidi olan DHA dünyada oldukça popüler bir besin olarak bebeklerin beynini inşa etmekte kullanılıyor.
Bir Vaka Çalışması
Bebekler İçin DHA – Kuzey Carolina, Kannapolis’teki bir laboratuvarda, Lincoln adında bir bebek annesinin kucağına oturmuş, önündeki ekranda yanıp sönen oyuncak resimlerini izliyor. Kafa derisinde, deriyi bir miğfer gibi örten 128 adet yumuşak, süngerimsi vantuz ağı vardır.
Vantuzların her biri, Lincoln’ün beyninden elektrik darbelerini alan bir sensördür. Biri Sinirbilimci olan Doçent Dr. Cheatham, henüz konuşamayan çalışma deneklerinde hafıza ve bilişi bu şekilde ölçmektedir.
Yiyeceklerindeki yağ asitlerinin gelişmekte olan beyni nasıl etkilediğini öğrenmek için Lincoln ve diğer altı aylık bebekleri, anne sütüyle besliyor.
Sensörlerden gelen elektrik titreşimleri, Lincoln’ün geçen her oyuncağı kontrol ederken, aynı zamanda beyin aktivitesini gösteren eğri bir çizgi gibi bir görüntü oluşturuyor.
Çoğu bebeğin beyni, ekranda yeni bir oyuncak gördüğünde bir çizgi üretiyor; bu, beynin görüntüyü işlemek için çok çalıştığı anlamına geliyor. Daha sonra çizgi geri çekiliyor, taban seviyesine gelmeden önce ana çizgiye yükseliyor; işte bu, görüntüyü belleğe kaydeden beyindir.
Tanıdık bir oyuncak göründüğünde, çizgi tekrar düzleşmeden önce sadece biraz aşağı iniyor. Beyin, oyuncağı daha önce gördüğünü fark eder, bu yüzden tekrar işlemek için enerji harcamaz.
Yeni oyuncaklar ve tanıdık oyuncaklar için dalgalar neredeyse aynı olduğunda, Dr. Cheatham, “bu, bebeğin eski ve yeni resimler arasındaki farkı anlayamadığı anlamına gelir. Beyin her iki türde de deli gibi işliyor, ne olduklarını anlamaya çalışıyor. Sanki onları hiç hafızaya almıyormuş gibi.”
Uzmanlar, uzun süredir anne sütüyle beslenen bebek beyninin daha iyi performans gösterdiğini söylüyor. Dr. Cheatham aradaki farkın emzirmeyle, diğer besleme türleri arasında olduğunu, ancak çok da basit bir karşılaştırma olmadığını belirtiyor. Çünkü, vücutta yağ asidi DHA’yı sentezlenemediğinde, annenin emzirme avantajının ortadan kalktığını söylüyor.
ABD’li kadınların yaklaşık yüzde 7’sinin DHA’yı sentezleyemediğini söylüyor. Hamilelik sırasında plazmalarında daha az DHA oluşuyor. Bu, çok önemli beyin gelişimi döneminde fetüse daha az DHA ulaştığı ve anne sütünde daha düşük DHA olduğu anlamına gelir.
Cheatham hâlâ bu çalışmadan elde edilen verileri analiz ediyor, ancak ilk sonuçları, beyni hatırlamakta güçlük çeken bebeklerin, yeterli DHA almayan bebekler olduğunu gösteriyor.
Marketlerde her türlü ürün etiketinde DHA harflerini görmüş olabilirsiniz. 2008’de ABD’li üreticiler bunu takviyelere, doğum öncesi vitaminlere ve bebek formülüne de koymaya başladılar.
Ömür Boyu Aşk: DHA
Bebekler İçin DHA – Beyninizin en iyi şekilde çalışmasını sağlamak için yaşamınız boyunca DHA’ya (veya dokosaheksaenoik asit) ihtiyacınız var. Ancak DHA, özellikle bebek beyni için önemlidir. Görme, dikkat, hafıza ve bilişsel işleyişin gelişimine güç verir.
Cheatham DHA için, “Her hücre duvarında, her nöronda var” diyor. “Her şeyin nöronlara daha özgürce girip çıkmasına izin veriyor. Reseptörlerin kendilerini sinapslara daha kolay yerleştirmesine izin veriyor.”
Vücudunuz, yediğiniz yiyeceklerden, yani omega-3 yağ asitlerinden DHA üretir. Bir bebekte DHA eksikliği olması, emziren annenin omega-6 yağlarını kesmesi ve diyetine daha fazla omega-3 yağı eklemesi gerektiği anlamına gelebilir.
Cheatham, “Ama aynı zamanda annenin genotipini de göz önünde bulundurmalısınız” diyor. “Belli bir genetik yapınız varsa, keten tohumu, fındık ve bitkilerden yağ asidini alabilir ve vücudunuzda DHA’ya dönüştürebilirsiniz.”
Cheatham, “Annenin kendi DHA’sını yapamadığı bir genotipi varsa, plasentadan veya anne sütünden geçmek için yeterli DHA’ya sahip olmayacaktır” diyor. Bu anneler DHA takviyesi almalıdır.
Ne yazık ki, klinik deneyler, takviyelerden ve bebek mamalarından elde edilen DHA’nın vücutta yapılan DHA ile aynı faydalara sahip olduğunu kanıtlayamadı.
DHA Kaybedenler
Bebekler İçin DHA – Kanada’da nüfusun yaklaşık yüzde 11’i DHA’dan uzak. Bu oran Doğu Çin’de bu yüzde 50.
Bir Eskimo türü olan Inuit’lerde, neredeyse yüzde 100’lük bir kayıp var.
Dr. Cheatham, “Nesiller boyunca, Eskimolar gerçekten yağ asidi açısından zengin bir diyete sahipti” diyor. “Yani DHA’yı yapan gen, aslında tüm genomlarından kayboldu.”
Aynı şey, bebeklerin rahim ve plasentadaki deneyimleriyle dünyaya koşullanma şeklini ifade eden fetal programlama yoluyla diğer popülasyonlarda da olabilir.
Dr. Cheatham, “İnsan vücudu hakkında bildiğim bir şey, gerekli olmayan şeylere çok fazla çaba harcamadığıdır” diyor ve ekliyor, “Vücudumuzun fazlasıyla sahip olduğu sistemler iyi çalışırsa vücuttaki pasif atıkların geri kazanımı mümkün olabilir.”
Günümüzde bebekler, çoğu annenin doğal olarak ürettiğine ek olarak çok sayıda ek DHA alıyor. Ek miktarlar, çoğu annenin emzirirken almaya devam ettiği doğum öncesi vitaminlerden veya bebek formülünden geliyor.
Dr. Cheatham’ın teorisine göre, “sistem dünyada çok fazla DHA olduğunu ve onu özel olarak almaya gerek olmadığını düşünüyor. Oysa 12. ayda, bebek sütten kesildiğinde, vücut, sistemi devralma zamanı geldiğinde, sistemi bulamıyor.”
Peki, sistemlerimizdeki tüm bu yeni DHA, gelişmekte olan fetüsler için ne anlama geliyor? Ya da yetişkinler için ne anlama geliyor? Her bebeğin ihtiyaç duyduğu belirli besinleri aldığından nasıl emin olabiliriz?
Cheatham’ın tüm sorularını yanıtlamak için daha fazla çalışma ve daha büyük örneklem boyutları gerekecek. Şimdiye kadar, örneklemi nispeten küçüktü, çünkü nüfusun yüzde 7’sine ait olan ve DHA üretemeyen katılımcıları bulmak zordu.
Balıklarla iyi Geçinin!
Bebekler İçin DHA – Tipik diyetin balıkta yüksek olduğu ve nüfusun yüzde 50’sinin DHA kullandığı Singapur, Vietnam ve doğu Çin’de daha büyük örneklem vardır.
Dr. Cheatham, genetik test olmadan yüzde 7’nin parçası olup olmadığınızı bilmenin bir yolu olmadığını söylüyor. Ancak bunu öğrenmek, bir bebeğin hayatında güçlü bir fark yaratabilir.
Besin eksikliğinden kaynaklanan bilişsel gecikmeleri olan çocuklar, beyin gücü söz konusu olduğunda yaşıtlarına asla yetişemeyebilirler. Yağ asidi gereksinimlerindeki bireysel farklılıkların daha iyi anlaşılması, doktorların ve ebeveynlerin, her çocuğun optimal beyin gelişimi için doğru diyeti aldığından emin olmasına yardımcı olabilir.
“Boş hayaller” diyor, “ama araştırmamdan çıkacak şeylerden birinin sonunda bunun için test yapmanın rutin hale gelmesini umuyorum. bunu anlamak zor değil. Sadece tükürük alıp üst kattaki genetik laboratuvarına götürüyoruz.”
Hepsi bu!
Not: Bu makalenin geniş hali https://college.unc.edu/2012/03/dha/ sitesinde yayınlandı. Buraya özetlenerek alınmıştır.