Toplumsal Hafıza – Toplumsal Hafıza Nasıl Oluşuyor: Toplumsal hafıza toplumlar için önemlidir. Toplumsal veya diğer ifadeyle “kolektif hafıza” o toplumun tutumlarını, yaklaşımlarını, düşüncelerini, kararlarını ve sorunlara yaklaşımlarını etkiler. Bu durum toplumsal hafızanın nasıl oluştuğu konusunun araştırmaya değer olduğunu gösteriyor.
İki veya üç kişi bir bilgi parçası veya geçmiş bir olay hakkında konuştuklarında, tartıştıkları veya tartışmadıkları şeyler o bilgi parçasının her birinin onu nasıl hatırlayacağını etkiliyor. Her bir kişinin hafızasında tartışılan unsurlar güçlenirken, tartışılmayan ilgili unsurlar bastırılıyor veya unutuluyor. Öğrenme ve hafızanın oluşmasıyla ilgili araştırmalar sayesinde bu sürecin bireysel düzeyde nasıl işlediği oldukça biliniyor. Ancak bunun toplumsal hafıza oluşumundaki etkileri nelerdir, veya daha geniş bir ölçekte toplumsal hafıza nasıl oluşuyor sorusunun cevabı bir merak konusu.
Toplumsal Hafıza Nasıl Oluşuyor?
Princeton Üniversitesi’nde Psikoloji ve Halkla İlişkiler Bölümü öğretim görevlisi Doçent Alin Coman’a göre, toplumsal hafızanın nasıl oluştuğuna dair çok az araştırma var.
Bu süreci incelemek amaçlı olarak Coman ve meslektaşları, her biri 10 kişiden oluşan bilgisayar tabanlı topluluklara toplamda 140 çalışma katılımcısı atadı. Katılımcılar önce Barış Gönüllüleri hakkında bazı kurgusal gerçekleri incelediler ve ardından öğrendikleri bilgileri yazılı olarak hatırlamaları istendi. Daha sonra, kendi topluluklarındaki diğer birkaç katılımcıyla bir dizi kısa, ikili olarak bire bir bilgisayar tabanlı görüşmeler yaptılar ve üzerinde çalıştıkları bilgiler hakkında sohbet etmeleri söylendi. Sohbetlerden sonra, kişisel olarak hatırladıklarını yeniden kaydettiler.
Sonuç
Araştırmacılar “hatırlanan yakınsamayı” veya kaç öğenin ortak olarak hatırlandığını veya unutulduğunu izlediler. Ağ bağlantılı konuşmalardan sonraki bireysel hatırlamaların, konuşmalardan önceki kaydedilenlerle benzer olduğunu buldular. Ayrıca, konuşma ağlarının yapısının da yakınsama derecesini etkilediğini buldular.
Önemli sonuç şu ki; Daha geniş bir alana dağılmış iletişim içeren bir ağ bağlantısının çoğunlukla daha küçük alt gruplarla sınırlı olan bir ağa göre daha fazla yakınsama gösterdi.
Coman ve meslektaşları bu çalışmada bilgisayar tabanlı ve yazılı iletişimi kullandı. Çünkü bu şekilde çalışmak yüz yüze etkileşimlerden daha basit ve daha verimliydi. Yüz yüze olan sohbetlerde, muhtemelen bilgisayar tabanlı sohbetlerde olmadığı şekilde, cinsiyet, ırk ve insanlar arasındaki benzerlik gibi sosyal ipuçlarından etkileneceklerdir.
Araştırmacılar, Ulusal Bilimler Akademisi Bildiriler Kitabı’nda yayınlanan bulguların, daha çok araştırmaya ihtiyaç olmasına rağmen politika yapıcıların önemli bilgileri yaymasına yardımcı olabileceğini umuyorlar.
Kaynaklar:
- Coman, A., Momennejad, I., Drach, R. D. ve Geana, A. (2016). Mnemonic convergence in social networks: The emergent properties of cognition at a collective level. Proceedings of the National Academy of Sciences, 113(29), 8171-8176.
- https://www.pnas.org/content/113/29/8171