Motivasyon Çelişkisi – Zorluklar ve beceriler motive edicidir. Yetişkinler olarak, ilgi duyduğumuz bir konu veya faaliyetle meşgul oluruz; derinden hissettiğimiz zevkimizle motive oluruz. Bir şeyden içsel olarak hoşlandığımızda onu gerçekleştirmek için bu duygu yeterlidir; harici desteklere ihtiyaç duymayız.
Ne yazık ki, çoğu zaman, çoğu ebeveyn çocuklarına kendi yaşamlarında kendi seçimlerini yapma fırsatı tanınmamaktadır. Okul ortamlarında ve yetişkinlerin önderlik ettiği ders dışı aktivitelerde çocukların bağımsız olarak hareket edecekleri bir alan bırakılmıyor.
Çocuklarda Seçim Becerisi ve Ruh Sağlığı
Motivasyon Çelişkisi – Neden çocuklar tüm davranışlarının sonuçlarını kontrol etmede problem yaşarlar? Yazarlar William Stixrud ve Ned Johnson “Self-Driven Child” (Kendinden İstekli Çocuk) isimli kitaplarında ruh sağlığı sorunları yaşayan çocukların, kuvvetle, hayatlarının üzerinde kontrol eksikliği duygusu yaşayan çocuklar olduğunu düşündürmektedir.
Aslında, Stixrud ve Johnson’a göre, kontrol eksikliği, insanların yaşayabileceği en stresli şeylerden biridir. Onlar, modern ebeveynlerin, çocukların yaşamlarının her alanında acımasız müdahil karar vermelerinden dolayı “Kaygılı Nesiller” yetiştirdiklerini ileri sürüyorlar.
Çocuklarda Seçim ve Motivasyon
Motivasyon Çelişkisi – Araştırmalar, ruh sağlığı sorunlarının yanı sıra, kontrol ve kendi kaderini tayin eksikliğinin önemli ölçüde çocuklarda motivasyonu olumsuz yönde etkilediğini göstermektedir.
Stixrud ve Johnson şöyle demişlerdir:
“Motivasyon üzerine yapılan araştırmalar, güçlü bir özerklik duygusunun, çocukların ve gençlerin hedeflerine bir tutku ile ulaşmalarını ve başarılarının tadını çıkarmalarını sağlayan sağlıklı bir motivasyon geliştirmenin anahtarı olduğunu göstermiştir.”
Ebeveynler, ister akademik alanda, ister atletizmde, ister yaşamın diğer alanlarında olsun, motivasyonu olmayan çocukları nedeniyle sık sık hayal kırıklığına uğrarlar. Verdiğimiz tepkilerde çocuklarımızı zorlama eğilimindeyiz. Ödüller, tehditler ve cezalar çoğumuzun çocukları üzerinde denediği tekniklerdir. Bu disiplin yöntemleri geçici itaate yol açsa da, uzun vadede motivasyonu ortadan kaldırmaktadır.
Motivasyonu Anlamak ve Motivasyon Çelişkisi
Motivasyon, harekete geçme ve bir hedefe doğru hareket etme arzusu olup, psikoloji alanında merkezi bir konudur. Ayrıca ebeveynler, öğretmenler, antrenörler, işverenler ve daha birçokları için bu konu önemli bir ilgi alanıdır.
İç Motivasyon
Ryan ve Deci’ye göre, içsel motivasyon için bilinçli eğilimdir. Bir kişinin kendi kapasitesini keşfetmeye ve öğrenmeye karşı yenilikleri ve zorlukları bulup kendi kendisine üstesinden gelmesidir.
Amaç bu, değil mi?
Motivasyon Çelişkisi – İçsel motivasyon sadece çocuklar için değil, hepimiz için de böyledir. Bilginin kendiliğinden aranması, ister akademik alanda, ister beceri, ister atletik bir uğraşta olsun, nihai hedeftir.
Dış Motivasyon
Öte yandan, bir ödül almak veya cezadan kaçınmak için bir şeyler yaptığımızda, dışsal olarak motive oluruz. Ebeveynler için sorunlu ve çoğu zaman kafa karıştırıcı olan şey, dışsal motivasyon araçlarını kullandığımızda kısa süreli davranış değişikliği (yani çocuk o anda dinleyebilir veya ona uyabilir) görüp o işin tamam olduğunu sanmaktır.
Dışsal motivasyon yöntemleri geçici olarak davranışı iyileştirirken, psikolojik araştırmalar somut dışsal ödüllerin içsel motivasyonu zayıflatacağından ebeveynlere dikkatli olmalarını önermektedir.
Daha önce sevdikleri bir şey için ödül verilen insanlar, ödülle somut takviye edildikten sonra, daha önceki motivasyonlarını kaybedip ilgili konuyla daha az ilgileniyorlar. Bu araştırma her ebeveynin anlaması gereken bir şeydir. Derslerden yüksek notlar alma, gol atma, piyano çalma vb. için verilen para vaatleri, bir çocuğun bu aktivitelerden doğal olarak yararlanmasına zarar verebilir.
Kontrol Odağı ve Ruh Sağlığı
Motivasyon Çelişkisi – Julian Rotter’in Sosyal Öğrenme Teorisi (1966) tarafından formüle edilen kontrol odağı kavramı, çocuklarımızın geçmiş nesillere kıyasla neden daha motive olmayan, endişeli ve depresif göründüğünü anlamamıza yardımcı olan başka bir teorik alandır.
Sosyal Öğrenme Teorisi Nedir?
İnsanlar diğer insanları izleyerek öğrenirler. Herkesten öğrenebiliriz – Liderlerden, yöneticilerden, öğretmenlerden, ebeveynlerden, kardeşlerden, akranlardan, iş arkadaşlarından, YouTube etkileyicilerinden, sporcularden, ve sanatçı ünlülerden. Onların davranışlarını gözlemliyoruz, düşüncelerini dinliyoruz ve davranışı taklit ediyoruz. Kısacası, yaptıklarını yapıyoruz. Bu teori aynı zamanda sosyal bilişsel teori olarak da bilinmektedir.
Kontrol Odağı Nedir?
Motivasyon Çelişkisi – Kontrol odağı teorisi, insanların kendi davranışlarının “kendi içsel yapısından kaynaklandığını” veya “dış güçler tarafından belirlendiğine” inandığını ifade eden bir teoridir. Bu durumda kontrol ikiye ayrılır:
- İç Kontrol ve
- Dış Kontrol.
Komplo teorilerinin temel kurgusu da buradaki dış kontrol psikolojisidir.
İç kontrol odağı olan insanlar, deneyimledikleri olayların kendi çabaları ve kişisel özelliklerinden kaynaklandığını düşünürler.
Dış Kontrol odağı olan “dışsallar” ise şans, kader veya diğer hakim güçler nedeniyle, yaşam çıktılarının kendi kontrolleri dışında olduğunu düşünürler.
Araştırmanın bir nüansı olmakla birlikte, genel olarak, daha yüksek ölçülü, irade kullanımı ve güçlü iç kontrol odağına sahip insanlar, daha yüksek gelir seviyeleri ve stres seviyelerinin azaltılması dahil olmak üzere birçok yaşam alanında daha olumlu sonuçlara sahiptir.
Jean Twenge ve Liqing Zhang’ın araştırmasına göre, ilginç bir şekilde, son birkaç on yılda çocukların kontrol puanları içsel odaklanmaktan dışsal odaklanmaya kaymıştır. Araştırmalarının bu özeti endişe verici bir eğilimi göstermektedir:
ABD’de yapılan meta-analiz çalışmada da, genç Amerikalıların yaşamlarının giderek daha fazla kendi çabaları yerine dış güçler tarafından kontrol edildiğine inandıklarını bulmuştur. Dünyanın pek çok ülkesinde de gençlerin, kendi hayatlarını başkalarının kontrol ettiği inancı hakimdir.
Kendi Kaderini Tayin Teorisi
Motivasyon Çelişkisi – Peki, çocuklarımızda hayata karşı tutkulu ve neşeli olmayı nasıl teşvik edebilirsiniz?
Kırk yılı aşkın bir süredir yapılan araştırmalarla desteklenen Öz-Kararlılık Teorisi bize bu konuda rehberlik edebilir. Bu geniş çapta onaylanan teorik davranış çerçevesi, insanların motivasyonu artıran doğuştan gelen üç ihtiyaca nasıl sahip olduklarını açıklar:
Öz-Kararlılık Teorisi
1- Özerklik: İnsanların kendi davranışlarını ve hedeflerini kontrol altında hissetmeleri gerekir.
2- Yeterlilik: İnsanların yeni becerilerde ustalık kazanmaları gerekir.
3- İlişkiler: İnsanların başkaları ile güçlü bir bağ ve dayanışma içinde oldukları duygusuna sahip olmaları gerekir.
Bu ihtiyaçlardan bir veya daha fazlası karşılanmadığında, insanlar daha az motive olur, daha az meşgul olur ve zihinsel olarak daha az iyidir.
Ebeveynler olarak, çocuklarımızın hayatlarında anlamlı seçimler yapma fırsatına sahip olmasını sağlayabiliriz. Bunun için:
- Çocuklarınız bir konuya özel bir ilgi gösterirlerse, konuya derinlemesine dalmalarına izin ve fırsat verin.
- Günlük yaşamda ne öğreneceklerini, oynayacaklarını veya yaratacaklarını seçtikleri küçük yollar belirleyin.
- Ayrıca, eleştirel görevlere veya faaliyetlere yaklaşırken, eleştirmeksizin teşvik ve rehberlik ederek çocuklarınızın daha yetkin hissetmelerine yardımcı olun.
- Bir ebeveyn olarak, çocuklarınızın ilgi alanlarını destekleyerek ve seçtikleri alanda daha bilgili veya yetenekli olmalarını teşvik edin.
Son Olarak
Motivasyon Çelişkisi – Paradoksal bir şekilde, iyi niyetli ebeveynler olarak, çocuklarımızın doğal motivasyonunu zayıflatan hatalar yapıyoruz. Birçok evde, çocuklar sürekli olarak uymaları gereken pek çok, haklı-haksız, gerekli-gereksiz, mantıklı-mantıksız taleplerle boğulmuş durumdadır.
Tüm çocuklar, öğrenme ortamları, yetenekleri veya tutumları ne olursa olsun, kendi yaşamları üzerinde artan kendi kontrollerinden yararlanabilirler. Çocuklara “kendi gemilerinin kaptanları” olduklarını bildiren basit değişiklikler bir fark yaratabilir ve motivasyon ile genel mutlulukları geliştirilebilir.
Ebeveynler olarak, bazı kontrollerden vazgeçmemiz gerektiğini anlamak zor olabilir. Bununla birlikte, çocuklarınıza hayatları içinde daha fazla seçenek ve kontrol şansı vermek istiyorsanız, küçük dozlarda olsa bile, bunu yapın. Sorumluluk duygusu verilecek genç kuşaklara çocukluklarından itibaren bu sorumluluğu hissettirin.
Kaynak: 1