Çok Dillilik – Daha önceki yazılarımızdan birkaç tanesinde polyglotlardan söz etmiştim. Hani halk arasında herkesin zor bulduğu bir şeyi kolayca yapan insanlar için, argo da olsa “Manyak bu abi ya!” tabiri kullanırlar ya, işte dil öğrenme hobisi olan çok sayıda “manyak insan!” var. Bunlar da aklımızla alay edercesine istedikleri bir dili kısa sürede şıp diye öğreniyorlar.
Poliglot kimdir?
Çok dil öğrenen insanlara polyglot deniyor; dünya üzerinde çok sayıda polyglot toplulukları da oluşmuş durumda; bir araya geliyorlar ve festivaller yapıyorlar. Sanki dünyanın geri kalanıyla alay ediyormuş gibi, bir araya geldiklerinde boş durmayıp dha çok dil öğrenmek için neler yapabileceklerini konuşarak ülkelerine dönüyorlar.
Çok dilli insanların temel ortak noktası düşüncelerini aktarmak yerine aktarabilecekleri kadar düşünmeleridir. Ancak, zaman içinde konuşma geliştikçe daha fazla düşünce aktarılabilmektedirler.
Bunlardan biri de Slovak asıllı bayan Lýdia Machová. “Polyglotların Farklı Yaptığı 10 Şey” başlıklı YouTube konuşmasında, bizim yıllar boyunca uğraşıp da (veya uğraşıyor görünüp de) çözemediğimiz bir dili o neredeyse hemen konuşuyor.
Çok Dillilik – Machová’dan Polyglotların Ortak özelliklerini öğreniyoruz. 10 maddede topladığı bu özellikler başlıklar olarak şöyledir:
1- Polyglotların özel bir dil öğrenme geni yoktur.
2- Her polyglot kendi tekniğinde öğrenir.
3- Polyglotlar çoğunlukla, dili kendi kendilerine öğrenirler.
4- Öğrenme materyallerini ve yöntemlerini kendileri geliştirirler.
5- Polyglotlar aynı anda tek bir dil öğrenirler. Sonra diğer yeni bir dili öğrenmeye geçerler.
6- Polyglotlar özellikle dinleme ve konuşmaya zaman ayırırlar.
7- Polyglotlar hata yapmaktan çekinmezler.
8- Polyglotlar basitleştirme sanatında ustadırlar.
9- Polyglotlar lokma lokma öğrenirler.
10- Polyglotlar, bir dil öğrenmekten çok mutlu olurlar.
1) Poliglotların dil öğrenmeye yönelik özel bir yetenekleri yoktur.
Çok Dillilik – Polyglotlar özel bir yetenekle doğmazlar. Çoğu poliglot 20’li yaşlarına kadar 2. dillerini bile öğrenmemişlerdir. Önemli olanın dil öğrenmeye karşı olumlu bir tutum sergilenmesi gerektiğine inanmalarıdır.
Machová, Henry Ford’un şu sözünü aktarıyor:
“Yapabileceğini düşünüyorsan, haklın, yaparsın; yapamayacağını düşünüyorsan, yine haklısın, yapamazsın.” – Henry Ford
Çoğu insan ikinci bir dil öğrenmeye girişmiyor bile; kendileri hakkında olumsuz önyargılara sahipler.
2) Her poliglotun dil öğrenmek için kendi yöntemi vardır.
Çok Dillilik – Bir dili öğrenmenin sadece tek bir yolu yoktur. Machová diyor ki, “Bir dil öğrenmeyi başarmak için tek bir metot yoktur.” Kimi çok okuyarak, kimi çok dinleyerek, kimi çok gezerek veya çok konuşarak öğrenir.
Ancak hepsinin de dil öğrenmenin temel prensipleri konusunda ortak yaklaşımları var. Bunlardan en önemlisi, işe öğrenecekleri dilde en sık kullanılan ilk 500 ile 1000 kelimeyi ve bu kelime kombinasyonlarıyla oluşturabilecekleri ifade ve cümle kalıplarını öğrenerek başlıyorlar. Çünkü bir dilde en sık kullanılan ilk 1000 kelime ve kombinasyonlarını öğrenmek o dilde günlük konuşmanın büyük bir yüzdelik oranı anlamanızı sağlıyor. Örneğin İngilizcede en sık kullanılan ilk 1000 kelime ve bunların kombinasyonlarıyla oluşan cümleleri öğrenmek günlük konuşmaların % 84,3’ünü anlamanızı sağlıyor. Buna “Pareto Prensibiyle Dil Öğrenmek” de deniyor.
—– Sponsor Bağlantı —–
İNGİLİZCEYİ POLYGLOTLAR GİBİ ÖĞRENİN!
MEGA İNGİLİZCE UYGULAMASI
—– Yazının Devamı —–
3) “Diller öğretilemez, sadece öğrenilebilir”
15 dil konuşan polyglot Luca Lampariello “Diller öğretilemez, sadece öğrenilebilir” demişti.
Polyglotlar bir kursa veya dil dersine girseler de asıl odak noktaları, dili, kendi başlarına öğrenmektir. Bu çoğunlukla içten gelen bir çabadır.
Bu anahtar bir yaklaşımdır. Çünkü dil kursları aynı kumaştan yaptığı elbiseyi herkese giydirmeye çalışan terziler gibidirler. Özel derslere verdiğiniz paranın karşılığında, size verilen herkese verilenle aynı. Oysa siz diğerlerinden farklı değil misiniz?
4) Polyglotlar kendi öğrenme materyallerini kendileri üretirler.
Bunlar, kitaplar, flshcartlar, bilgi kartları, videolar, podcastler vb. Çünkü bu materyaller de öğrenci ortalamasına göre hazırlanmıştır. Tek tip eğitim veren bir dil kursundan farklı değillerdir.
5) Lýdia Machová’ya göre, birçok dili öğrenmenin en iyi yolu, onları teker teker öğrenmektir.
Her seferinde bir dil öğreniyorlar. Bir diğer ifadeyle aynı anda birden fazla dile çalışmıyorlar.
6) Çok Dillilik – Polyglotlar özellikle dinleme ve konuşma için daha fazla zaman harcıyorlar.
Daha fazla zaman harcamak demek, daha fazla çaba ve gayret demektir.
Polyglotlar birçok dil materyalini birlikte kullanıyorlar (TV Dizileri, podcast’ler, hedef dilde YouTube videoları). Dinleme ve konuşma, öğrenilen dili etkinleştirmek için temel anahtarlardır. Siz de dinlemek ve konuşmak için daha fazla zaman harcayın.
Birinci aşamada yoğun dinlemek, beyni doldurmak; konuşmak ise ikinci etapta beynin içindekini aktarmaktır.
7) Çok Dillilik – Polyglotlar hata yapmaktan korkmazlar.
Çünkü öğrenmenin hata yapılarak gerçekleştiğine inanıyorlar. Hatta öğrenme sırasında komik olmaktan veya pot kırmaktan da mutlu oluyorlar. Çünkü hatayı ve doğrusunu hafızasında tutma konusunda iyi bir ipucu yakalamış oluyorlar.
Onlar rahatlar. Hata yapma konusunda stresli değiller. Hata yapmaktan korkmuyorlar. Özetle, yanlış yapmak trajedi değildir.
8) Polyglotlar basitleştirme sanatında uzmanlaşmıştır.
Dil öğrenmeye yeni başlamışsanız konuşmanın anahtarı dinleyerek ve basitleştirerek öğrenmektir. Çocukların ana dillerini öğrenmeleri gibi. Özellikle yeterli kelime bilmiyorsanız basitleştirin ve basit cümlelerle diyaloglar kurun. Kimse sizden edebiyat yapmanızı beklemiyor.
9) Çok Dillilik – Sebat, her gün küçük parçalar halinde öğrenmek önemlidir.
Lýdia Machová günde yaklaşık bir saatini düzenli olarak bir dili öğrenmek için harcıyor. Ana dillerini öğrenen küçük çocuklar gibi, her gün ve düzenli. Bir dil öğrenmek kısa mesafe koşmak değil, maratondur. Siz de uzun bir yola çıkıyorsunuz; küçük parçalar halinde ve düzenli öğrenin. Bunun için her gün bir aktivite yapın. Bir gün bir makale okuyun. Diğer gün bir podcast dinleyin. Bir başka gün bir film izleyin vb.
10) Çok Dillilik – Polyglotlar bir dil öğrenmekten gerçekten hoşlanıyorlar.
Dil öğrenmeyi nasıl bir hobi haline getirebilirsiniz. Steve Kaufmann bir defasında şöyle demişti: “Dil öğrenmede başarı tamamen senin seçtiğin yola ve bu yoldan aldığın zevkin miktarına bağlıdır.”
Tonny Robbins de, “Her zaman yaptığınız şeyi yaparsanız, her zaman aynı sonuçları elde edersiniz.” O halde atmanız gereken ilk adım önemli ve zevkli bir çalışmaya girdiğinizi kabullenmektir. Hevesleriniz sizi kamçılayabilir, ama öğrenmek hevesten daha fazlasıdır.
Değişin ve değiştirin. Bu on özelliğinizi kontrol edin. Dil öğrenmeye ne zaman mı başlamalısınız? Hemen!
Hemen başlamak için ayrıca Dünya Hafıza Şampiyonu Melik Duyar’ın aşağıda verilen “İngilizce ve İngilizce Kelimeler Nasıl Öğrenilir?” başlıklı video filmini de sonuna kadar izlemenizi tavsiye ediyorum. Açıklamalar çok önemli bilgiler ve stratejiler öneriyor.