Dil Öğrenme Süresi – İngilizce 100 günde nasıl öğrenilir? Dil öğrenimi zor ve karmaşık olmak zorunda değildir. Bilişsel öğrenme sinirbilimi ve zaman yönetimi ilkeleri uygulandığı takdirde, 3 – 3,5 ay içinde bir yabancı dili öğrenmek mümkündür.
Önce ideal öğrenme sistemi üzerinde durmak istiyorum:
Dil Öğrenmenin Temel Öğeleri
Dil öğrenmede ideal sistem ve bu sisteme göre süreci ilerletmek üç öğeye dayanmaktadır:
Dil öğrenirken, ilginizi çeken konularda o dili öğrenmek önemlidir. Bu konuda öncelikleriniz vardır. Farkında değilseniz önceliklerinizi belirleyin ve bunla ilgili bir sıralama yapın.
İlginizin çekilmiş olması, o konuya karşı sizde öğrenmeye karşı bir bağlılık oluşturur. İnsan, ilgisini çeken konulara daha çok yoğunlaşır ve konsantre olur.
Süreci doğru bir şekilde yönetirseniz verimli sonuçlar alırsınız.
Etkililik, bağlılık ve verimlilik, sırasıyla öğrenmek istediğiniz dili öğrenmenin “ne”, “neden” ve “nasıl” olduğu anlamına gelir.
Basit bir ifadeyle, öncelikle kullanım önceliğine göre ne öğreneceğinize karar vermelisiniz. Daha sonra, ilginize göre öğrenme materyallerini seçersiniz. Son olarak, öğrenim materyalini en verimli şekilde nasıl öğreneceğinizi siz belirlersiniz.
Bu yazının ana fikri; dil öğrenirken, ihtiyacınıza göre materyal seçmek ve sizi dil öğrenmede ilerletecek malzemeler üzerinden hareket etmeniz gerektiğine dair fikir edinmektir.
Ayrıca, bu yazı, ilgi alanınıza ait okuduğunuz bir metinden kelime dağarcığı elde etmeye ve orada yazılanların ana fikrini anlamaya (yani konuya) odaklanacaktır.
1- Etkililik (Öncelik)
Dil Öğrenme Süresi – Öğrenmek istediğiniz dilin öğrenme materyallerini doğru seçmelisiniz. Yanlış seçerseniz nasıl çalıştığınızın bir önemi yoktur. O dille ilgili uygun araçlar (materyal) olmadan uygulama sonunda akıcılık mümkün değildir. Tıpkı aşçıların yemek tariflerine tabi oldukları gibi, öğrenenler ve öğretmenler de öğrenmeyi kolaylaştıracak malzemelere bağlıdırlar. Bir dili öğrenmede etkililik ona uygun materyal seçimindedir.
2- Bağlılık (İlgi)
Dil Öğrenme Süresi – Öğrenme materyali kullanmak iyi ama sürekli aynı materyali kullanmak ilgiyi azaltıp monotonluğa yol açabilir. En etkili malzemeyi ve en verimli yöntemi seçseniz bile, tekrarlanan çalışmalara uymazsanız, etkinlik ve verimlilik hiçbir şey ifade etmeyecektir.
Başka bir deyişle, etkisi olmayan bir materyalde ısrar etmek zaman kaybından başka bir şey değildir.
Bu şuna benzer: Vücuttaki yağı yakmak için, elinizde ağır bowling toplarıyla yokuş yukarı çıkıyorsunuz; tamam, ama sürekli aynı şeyi tekrar etmek yerine başka bir yağ yakıcı hareketler bulmalısınız.
Siyasete ilgi duymuyorsanız, siyaset dilini içeren bir öğrenme materyaline odaklanmak doğru olur mu? Kendinize sorun: Bu politik öğrenme materyalini her gün çalışabilir misiniz? Akıcılık hedeflerinize ulaşana kadar bu konuya ilginiz devam eder mi? Böyle durumlarda amacınıza uygun materyal üzerinden devam etmelisiniz.
Çoğu zaman, ana dilinizde bile kendi ilgi alanlarınızla eşleşen içeriği seçmezseniz o dokümanı anlayabilir misiniz? Eğer ana diliniz İngilizce olsa bile kendi dilinizde anlamadığınız kelimelerden oluşan cümleleri anlayabilir misiniz?
İşte burada tavsiyemiz: Öğrenmek istediğiniz hedef dili, ilgi çekici bir konu, beceri veya kültürel alan hakkında daha fazla bilgi edinmek için, bir araç olarak kullanın.
Bir dil öğrenmek için ilgi alanlarınızla uyumlu olmayan materyalleri kullanmayın; çünkü işe yaramaz.
3- Verimlilik (Süreç)
Dil Öğrenme Süresi – En uygun materyale ve yüksek bir ilgiye sahipseniz, bu çabanın sonucunda yönteminize bağlı olarak %100 akıcı konuşma süreniz 20 yıl olabilir. Peki sonuç buysa yöntemi sorgulamak gerekmez mi?. Kendinize sorun: “Bu yöntem en kısa sürede amaçlarıma ulaşmamı sağlayacak mıdır?” Yanıt “Hayır”sa, yönteminiz iyileştirilmeli veya değiştirilmelidir.
Uygulamada Etkinlik Örneği
(Pareto – 80/20 Tekniği)
Dil Öğrenme Süresi – Pareto tekniğiyle ilgili olarak daha önce de yazmıştık. Bakınız!
Pareto’nun 80/20 Prensibi, herhangi bir çabadaki sonuçların %80’ni; girdi, materyal veya çabanın %20’sinden geldiğini belirtir.
Çalışma ve yöntemlerinizi bu prensibi uyarlayabilir ve kaydedilmiş olabilirlik ve kullanım sıklığına göre öğrenme malzemesine öncelik verebilirsiniz. Bir dilin %95’ini anlamak ve akıcı bir konuşmaya sahip için 3 ila 3,5 aylık uygulamalı bir öğrenme süresi gerekebilir; %98 eşiğine ulaşmak için 10 yıl gerekebilir. Çoğu insan için, daha fazla dil (veya diğer beceriler) edinmenin ve 5 yılda %1’lik bir iyileşme sağlamanın daha mantıklı olduğu bir getiri azalması noktası vardır. Bakınız!
Gelelim köfte-patates iletişimine…
İngilizce öğrencisi iseniz (liste çoğu dile uyarlanabilse de), aşağıdaki kelimeler ilk 1-3 haftalık eğitim için harcanan saat başına en yüksek yatırım getirisini sağlar:
İngilizce Yazmada En Yaygın Kullanılan İlk 100 Kelime
(The 100 Most Common Written Words in English)
- the
- of
- and
- a
- to
- in
- is
- you
- that
- it
- he
- was
- for
- on
- are
- as
- with
- his
- they
- I
- at
- be
- this
- have
- from
- or
- one
- had
- by
- word
- but
- not
- what
- all
- were
- we
- when
- your
- can
- said
- there
- use
- an
- each
- which
- she
- do
- how
- their
- if
- will
- up
- other
- about
- out
- many
- then
- them
- these
- so
- some
- her
- would
- make
- like
- him
- into
- time
- has
- look
- two
- more
- write
- go
- see
- number
- no
- way
- could
- car
- my
- than
- first
- water
- been
- call
- who
- oil
- its
- now
- find
- long
- down
- day
- did
- get
- come
- made
- may
- part
Yukarıdaki kelimelerin ilk 25’i İngilizce basılan tüm materyallerin yaklaşık üçte birini oluşturmaktadır.
İlk 100 kelime yazılı materyalin yarısını oluşturur ve ilk 300 İngilizce yazılı materyalin yaklaşık % 65’ini oluşturur.
Çokça tekrar edilen kelime listesi, yazılı ve sözlü kelime dağarcığı arasında bir ayrım yapılmaksızın, hatalı olarak, İngilizcede “en yaygın kelimeler” veya “en çok kullanılan kelimeler” olarak sunulmaktadır.
Oysa konuşma dilinde kullanılan en yaygın 100 kelime oldukça farklıdır ve bu ayrım herhangi bir hedef dil için de geçerlidir.
İngilizce Konuşmada En Yaygın Kullanılan İlk 100 Kelime
The 100 Most Common Spoken Words in English
- a, an
- after
- again
- all
- almost
- also
- always
- and
- because
- before
- big
- but
- (I) can
- (I) come
- either/or
- (I) find
- first
- for
- friend
- from
- (I) go
- good
- goodbye
- happy
- (I) have
- he
- hello
- here
- how
- I
- (I) am
- if
- in
- (I) know
- last
- (I) like
- little
- (I) love
- (I) make
- many
- one
- more
- most
- much
- my
- new
- no
- not
- now
- of
- often
- on
- one
- only
- or
- other
- our
- out
- over
- people
- place
- please
- same
- (I) see
- she
- so
- some
- sometimes
- still
- such
- (I) tell
- thank you
- that
- the
- their
- them
- then
- there is
- they
- thing
- (I) think
- this
- time
- to
- under
- up
- us
- (I) use
- very
- we
- what
- when
- where
- which
- who
- why
- with
- yes
- you
- your
Liste Tüm Popüler Diller İçin Geçerli
Dil Öğrenme Süresi – Kullanılan kelime sıklığı diller arasında (özellikle zamirler, nesneler ve iyelikler) farklılık gösterir, ancak farklılıklar genellikle tekrarlayan sıralama ile ilgilidir. Yukarıdaki iki liste şaşırtıcı bir şekilde en popüler diller için de geçerlidir.
Kelimeler konuşmanın ana elemanlarıdır. Ancak dil öğrenmede dinleme, kelimelerin doğru telaffuzu, keliemelerin dizilişleriyle hızla farklı cümleler oluşturma ve akıcılık da önemlidir. Ayrıca işin içinde unutmamayı sağlayacak birşeylerin de katılması önemlidir.
İngilizce 100 günde nasıl öğrenilir? Amacınız İngilizce konuşmaksa size tüm bunları işin içine katan “Mega İngilizce Sistemi“ni tavsiye ediyorum. Hedef olarak “İngilizce’de En Yaygın Kullanılan 1000 Kelime”nin ve bu kelimelerle oluşturulabilecek alternatif cümlelerin öğretilmesini hedef almıştır. Ayrıca yapılan içerik analizi çalışmaları İngilizce’de en sık kullanılan ilk 1000 kelimeyi ve bu keliemelerin birleşmesiyle oluşturulan cümleleri öğrenmenin günlük konuşmaların % 84,3’ünü anlamayı sağladığını göstermektedir. Bu anlamda verim maksimum düzeydedir diyebiliriz.
Bazıları en sık kullanılan ilk 1000 kelime listesini görünce, hemen “Ben bunları biliyorum zaten, bana daha fazlası lazım” diyebiliyor. Bu “Ben % 84,3’ü zaten halletim, bana geri kalan % 15,7 lazım” demek gibi birşey. Ancak dil bilmenin o kelimelerin birleşmesiyle oluşan cümlelerle yapıldığını unutuyorlar. Basit gibi görünen o kelimelerle cümleler oluşturma çalışmaları işin diğer önemli olan kısmıdır.
“Ben İngilizce’de en çok kullanılan ilk 1000 kelimeyi biliyorum!” diyerek, onların telaffuzlarının ve onlarla oluşturulan cümle çalışmalarının önemini kaçıran insanlara aşağıda verilen zeka testini bir denemlerini tavsiye ediyorum. Bu İngilizce zeka testi sorusunda İngilizce’de en çok kullanılan ilk 1000 kelimenin dışında bir kelime dahi yok. Hatta testteki İngilizce soru cümlelerini oluşturan kelimelerin yaklaşık % 40’ı yukarıda verilen en çok kullanılan ilk 100 kelime listelerinin içinde kapsanıyor. Cümleler de karmaşık değil, basit cümleler. Cevabı geçtim, bakalım soruları tekrar tekrar dinlemeden anlayabilecek misiniz?
İngilizce 100 Günde Nasıl Öğrenilir?
Eski ve modası geçmiş kelimeleri saymazsanız, İngilizce’de toplamda 170 bin civarında kelime vardır. Ancak ana dili İngilizce olan İnsanlar da toplamda bu kelimelerin 20 bin adedini biliyor ve kullanıyorlar. Yapılan içerik analizi çalışmaları İngilizce’de en çok kullanılan ilk 1000 kelimeyi (20 bin kelimenin % 5’i) ve bunların kombinasyonları ile kurulabilecek cümleleri bilmenin günlük konuşmaların % 84,3’ünü anlamayı sağladığını yukarıda söylemiştik.
20 bin adet kelimeyi baz alırsak, geriye kalan 19 bin kelimeyi (20 bin kelimenin % 95’i) öğrenmek için ilk 1000 kelimeyi öğrenmek için harcayacağınız zamanın 19 katı çalışmanız gerekiyor, ama elde edeceğiniz ilave anlama yüzdesi sadece % 15,4’tür. Bu orana ulaşmak için ayrıca ilk 1000 kelimeyi de bilmeniz gerekmektedir.
Ayrıca öğrenilen kelimelerle cümleler oluşturma da önemlidir. Yeni kelimeler öğrenirken, Öğrenilen yeni kelimeleri ideal olarak temsil eden cümlelerin de paralel olarak oluşturulması gerekir. Ancak böyle ideal cümleler oluşturmak ve bulmak zordur. Örneğin öğrendiğiniz yeni bir kelimeyle ilgili sözlükten ve google’dan örnek bir cümle ararsınız, mmuhtemelen o cümlenin içinde bilmediğiniz başka yeni kelimeler de olacaktır. Bu bir şeyi öğrenirken başka bir yeni şeyi de öğrenmeyi gerektirir.
Bir şeyi öğrenme aşamasında başka bir şeyi de öğrenmek zorunda olmak öğrenme sürecini bozar. Önemli olan öğrendiğiniz yeni kelimenin kullanıldığı örnekte başka bir yeni kelime olamalı, sizin bildiğiniz kelimelerle örnek cümleler oluşturulmalıdır. İşte Mega İngilizce bunu yapmaktadır. Her gün 10 kelime ve o güne kadar öğrendiğiniz kelimelerle oluşan cümleler üzerinde çalışmanızı sağlayarak İngilizce öğrenme sürecinizi 100 günde bitirmektedir. Bu günde 1 -1,5 saat ayırarak süreci 3 – 3,5 ay gibi bir sürede tamamlamak demektir. Şüphesiz önerilen programa bağlı kalmalısınız.
Mega İngilizce sistemi ayrıca öğrenilenlerin hafızada tutulması ve unutulmaması için flash kartlar, sistematik tekrar ve hayal gücü gibi hafıza tekniklerini de bir yapay zeka algoritmasıyla öğrenme sürecinin içine katmıştır. Oyun ve karikatürlerle öğrenmeyi eğlenceli hale getirmiştir.
Günlük Konuşmanın Öğrenilmesi ve Destek Materyaller
Günlük konuşmayı öğrenirken, en yaygın kullanılan 1000 kelimenin ve bu kelimelerle oluşan cümlelerin öğrenilmesinin ötesinde, destek içerik seçimi, kişinin ilgisine göre belirlenmelidir. En uygun soru şudur: “Bu dille ne yapmak istiyorum?” Amacınız sadece dil öğrenmek ve günlük konuşmaların % 84,3’ünü anlamaksa problem yok. Ancak amacınız öğrendiğiniz dili günlük konuşmaların yanında, kendi alanınızda da yoğun olarak kullanmaksa, ayrıca destek öğrenme materyallerinizi (gazete, dergi, kitap okuma vb.) bu hedefe uygun olarak seçmelisiniz.
Hangi destel materyalleri kullanmalıyım için kendinize sormanız gereken soru şudur: “Şu anda zamanımı ne yaparak geçiriyorum?”
Yineliyorum: Ana dilinizde okumadığınız ve okuyamadığınız, okusanız da anlayamayacağınız bir konuyu, öğrenmek istediğiniz dilde de okumaya kalkmayın.
Öğrendiğiniz hedef dili, ilgi çekici bir konu, beceri veya kültürel alan hakkında daha fazla bilgi edinmek için bir araç olarak kullanın.
Zayıf veya amaçsız bir destek öğrenme materyali asla iyi bir dil öğretmeye yardımcı olamaz.
Dil becerilerinizi sevdiğiniz veya ilginizi çeken konularla besleyin. Yoksa ölçülebilir bir yeterlilik seviyesine ulaşmadan çok önce “niyetinizi” bozup çalışmayı bırakırsınız.
Örneğin hukuk veya başka bir alana, hangi alana ilgi duyuyorsanız o alana yönelik İngilizce materyallerle kendinizi besleyin. Bir dili kültürü ile birlikte öğrenirseniz. Tıp çalışıyorsanız öğrendiklerinizi Tıp İngilizcesi ile de besleyin.
Bir zamanlar dil öğrencisi olan bir yazar anılarında şundan söz eder:
“Dil öğrenmek için Japonya’da bir öğrenciyken, judoda etkili bir şekilde rekabet etmek için dövüş sanatları eğitim kılavuzlarını kullandım. Birincil hedefim, atışları öğrenmek ve bunları turnuvalara uygulamaktı. Yanlış kelime kullanır da mahcup olurum diye her bir eğitim kılavuzunda adım adım diyagramların altyazılarını öğrenmek için muazzam bir motivasyonum vardı. Dil gelişimimi ikincil bir önceliğe ittim.”
Öğrenme materyalim diğer konularda farklı olsa da dilbilgisi aslında aynıdır. Kelime dağarcığında çok uzman olmayabilirim; ancak spora özel kullanım kılavuzlarını inceledikten ve uyguladıktan sonra 2 ay içinde 4 ve 5 yıllık Japonca öğrencilerinin dil bilgisel seviyesini yakaladım. Kaldı ki, onların da çoğu spor alanındaki kendi dilleri olan kavramları benimle öğrendiler.”
Kelime bilgisindeki uzmanlığım iletişimde bir sorun yaratmadı. Çünkü diğer boş zamanımın % 80’ini ayrıca günlük konuşmaları öğrenmeye ayırdığımı ve zamanımı çevremdeki spor eğitimi ve atletik gelişime özgü diğer kelimeleri de birlikte kullanan başka insanlarla geçirdiğimi vurgulamam gerekir.”
***
Tavsiye Edilen İlave Makaleler:
İngilizce Kelime Hafızası – İngilizce Kelimeleri Unutmamak İçin Ne Yapmalısınız?