Klasik Müzik – Müzikle aranız nasıl; özellikle klasik müzikle? Mozart, Beethoven, Verdi Wagner, Bach, Vivaldi; kimleri tanıyorsunuz? Bir klasik müzik dinlediğinizde o müziğin hangi sanatçıya ait olduğunu biliyor musunuz?
Bir zamanlar, ülkemizde arabeskin zirvede olduğu tarihlerde toplum ikiye bölünmüştü: Ferdi’ci misin, yoksa Orhan’cı mısın?
Size bu yazıda Arabeskin yıldızları Ferdi veya Orhan abilerden değil, klasik müziğin iki dehası olan Verdi ve Wagner’den söz edeceğim. Daha doğrusu onların kendi aralarındaki düellodan söz edeceğim. Bu iki deha birbirine çağdaş idiler. Yaşları hemen hemen aynıydı. İkisi de farklı karakterlerdi.
Bu konuya girmeden önce klasik müzik hakkında kısa bir bilgiyle başlayalım, ne dersiniz?
Klasik Batı Müziği Nedir?
Klasik Müzik – Genelde yüksek kültür seviyesi ile bağdaştırılan, halk müziklerinden net çizgilerle ayrılmış, Batı Avrupa kökenli ve ağırlıklı müzik türüdür. En önemli özelliği, çok sesli olmasıdır.
Klasik Müzik Dönemleri
Klasik müziğin beş dönemi vardır. Her dönemin özellikleri birbirinden farklıdır. Farklı felsefesi olduğu gibi, farklılaşan enstrümanlara da sahiptir.
1 – Rönesans Dönemi
Klasik Müzik – 1450–1600 yılları arasını kapsar. Bizans Roma imparatoru Romen Diyojen’in katkılarıyla belli başlı ilk bestelerin ortaya çıktığı (teksesli müzikten çoksesli müziğe geçilen) dönemdir. Müzik, kilise çevresinde gelişmiştir. Vokal müzik yaygındır. Dönemin ünlü bestecileri Guillaume Dufay, Johannes Ockeghem, Giovanni Pierluigi da Palestrina ve Carlo Gesualdo’dur.
2 – Barok Dönemi
Klasik Müzik – 1600–1750 yılalrı arasını kapsar. Barok müzik dönemi Johann Sebastian Bach, Antonio Vivaldi, Jean-Baptiste Lully, Arcangelo Corelli, Claudio Monteverdi, Jean-Philippe Rameau, Henry Purcell, George Frideric Handel ve Georg Philipp Telemann gibi bestecilerin eserlerini kapsamaktadır. Barok stilin Rönesans stilinden farkı, daha süslü bir anlatıma sahip olmasıdır. Dönemin en ünlü çalgısı klavsendir. Klavsen neredeyse her müzik çeşidinde kullanılıyordu (çoğu zaman arka planda olmak üzere). Dönemde vokal müziğin yanı sıra enstrümantal müzik de gelişmiştir; konçerto ve süit, bu dönemin iki yaygın orkestral beste türüdür.
Barok müzik dönemi müzikteki başlıca büyük yeniliği “fonksiyonel tonalite” kavramının çok geliştirilmesindedir. Bu dönemdeki besteciler ve çalgıcılar çok daha ayrıntılı ve incelikli müziksel, ritimsel süsler uygulamaya başlamışlar; müziksel notasyon şeklini değiştirmişler ve müziksel çalgıları yeni teknikler kullanarak çalmaya başlamışlardır. Barok müziği döneminde müziksel çalgılarla müzik icra edilmesinin ebadı, kapsam genişliği ve karmaşıklığı artmıştır. Barok müzik dönemi opera görsel sanatının kurulup, geliştirilip ve yaygınlaştırılması dönemidir. Bugün kullanılan müzik terimleri ve kavramlarının çoğunluğu barok müzik döneminde ortaya çıkartılmış ve o zamandan beri kullanılmıştır.
3 – Klasik Dönem
Klasik Müzik – 1750–1820 dönemini kapsar. Klasik stilin Barok stilden farkı, Klasik stildeki eserlerin Barok stildeki eserlerden daha sade olmasıdır. Barok dönemin kapanmasına yol açan etkenlerden biri de piyanonun icadıdır.
Klasik dönemde her orkestrada klavyeli çalgı bulundurma zorunluluğu kalkmış, piyano orkestraya katıldığı zaman da mutlaka solist görevi görür olmuştur. Dönemi seçkinleştiren bir başka şeyse senfoninin yaygınlaşmasıdır. Dönemin ünlü bestecileri Joseph Haydn, Wolfgang Amadeus Mozart, Christoph Willibald Gluck ve Muzio Clementi’dir.
4 – Romantik Dönem
Klasik Müzik – 1820–1900 dönemini kapsar. Müziğin kilise ve saray egemenliği altından çıkıp halka yayıldığı, kalıpların ve düzenin yıkılıp yerine daha özgür olan romantizmin geldiği dönemdir. Kendi içinde 3 döneme ayrılır:
- Erken Romantik Dönem: Romantik anlatımın Klasik dönem içinde doğduğu, ilk dönemidir. Bu anlatımın öncüsü Ludwig van Beethoven olarak kabul edilir. Bu dönemin diğer ünlü bestecileri de Franz Schubert, Carl Maria von Weber ve Gioacchino Rossini‘dir.
- Orta Romantik Dönem: Romantizmin tüm Avrupa’da egemen olduğu dönemdir. İlk ışığı yakan da, programlı senfonisi Symphonie fantastiqueile Hector Berlioz olmuştur. Ardından Franz Liszt, Felix Mendelssohn Bartholdy, Niccolo Paganini, Robert Schumann, Frederic Chopin, Johannes Brahms gelmiştir. Giuseppe Verdi ve Richard Wagner’in opera alanındaki çalışmalarıyla doruğa ulaşmıştır.
- Geç Romantik Dönem: Müziğin denetiminin “Almanya-İtalya-Fransa” üçgeninden çıktığı dönemdir. Milliyetçilik akımı ile birlikte Mikhail Glinka, Aleksandr Borodin, Modest Musorgski, Nikolay Rimski-Korsakov, Peter İlyiç Çaykovski gibi Rus; Bedrich Smetana, Antonin Dvorak gibi Çek; Edvard Grieg, Jean Sibelius gibi İskandinav besteciler klasik batı müziğine dahil olmuşlardır.
5 – Modern Dönem
Klasik Müzik – 20. yüzyılı ve günümüze kadar olan dönemi kapsar. Modern dönem içerisinde Romantizmi sürdürenler (Richard Strauss, Gustav Mahler, Sergey Rahmaninov, Edward Elgar) olduğu gibi müziğin genel kimliğini değiştiren asıl Modern besteciler (Claude Debussy, Maurice Ravel, Bela Bartok, İgor Stravinski, Dimitri Şostakoviç, Sergey Sergeviç Prokofyev) kendilerine has bir stil geliştirmiştir. George Gershwin klasik müzikle cazı birleştiren besteciler arasında en ünlüsüdür. Edgard Varèse, elektronik müzik akımını başlatmıştır. Arnold Schönberg ve öğrencisi Webernatonal müzik akımının yaratıcısı ve ilerleticisi olmuşlardır. Carl Orff, ilkel çağların müzikleri ve metinlerini yeniden canlandırıp modernize etmiştir.
Ayrıca Türkiye’de çok sesli müziğin başlaması da bu döneme rastlar (Cemal Reşit Rey, Ahmet Adnan Saygun, Necil Kazım Akses).
Günümüzde Krzysztof Penderecki, Arvo Pärt, Peter Machajdík gibi besteciler de modern dönemi sürdürmektedirler. Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Klasik_m%C3%BCzik
İki Bestecinin Kavgası: Verdi – Wagner Kavgası
Klasik Müzik – Romantizmin tüm Avrupa’da egemen olduğu dönem olan Orta Romantik Döneminde ilk ışığı yakanlar, programlı senfonisi Symphonie fantastique ile Hector Berlioz olduğu halde isimleri daha çok anılan Giuseppe Verdi ve Richard Wagner‘dir. Bu iki kavgalı adamın ortak bir noktası opera alanındaki çalışmalarıyla doruğa ulaşmış olmalarıdır.
Verdi ve Wagner aynı zamanda operalar oluşturdular ve çalışmaları için neredeyse zıt hikayeleri vardır. Bunlardan ötürü, birbirlerinin çalışmasını bireysel olarak eleştirdiklerini söylemeye gerek yok.
Bu iki adam birbirleriyle hiç tanışmamış olsalar da, her birinin diğerinin operatif yazım tarzı hakkında söyleyecek olumsuz şeyleri olduğu kaydedildi. Bu rekabete katkıda bulunan farklılıklara dikkat etmek önemlidir.
Verdi’nin İtalyan opera tarzı, şarkıcının yetenekleri, bel canto veya “güzel şarkı” adı verilen bir tarzda yazılmıştır. Daha popüler ve ünlü eserleri “Aida” ve “La Traviata” dır.
Wagner ise bir Alman’dı ve operasal yazı stili, parçanın tamamını oluşturmak için müzikal sanat formlarının daha kapsamlı bir şekilde dahil edilmesini içeriyordu.
Bu sadece müzikteki kelimelerden ve notlardan daha fazlasını ve hatta şarkıcıların ve sanatçıların ötesini içeriyordu. Kapsamlı yazıları arasında sahneleme, aydınlatma ve performans alanının kendisi de vardı. Belki de Wagner, Verdi’den biraz daha yenilikçi bir yazar olabilirmiş gibi görünüyor.
Wagner ve Verdi’yi Karşılaştıralım
Klasik Müzik – Bu iki besteci, “sanatçı kişilik” açısından birbirine karşıt gibi görünür:
Wagner’in dehâsında herkese karşı bir kişilik, Verdi’nin büyüklüğünde ise herkesle beraber olan bir kişilik vardır.
Wagner, halkının ilgisini ancak yaşamının sonlarında kazanabilmiş, Verdi ise halkının sevgisini yaşamı boyunca görmüştür.
Romantik dönemin değerli bestecilerinden Robert Schumann’ın Wagner hakkındaki değerlendirmesi şöyledir: “Wagner’in kurnazlığı kadar keşke ezgisi ve sezgisi de gelişmiş olsaydı…”
Adolf Hitler’e göre, “Wagner, üstün Alman ırkının bestecisi”dir, demişti.
Besteci olarak Wagner’in getirdiği değerli katkıların başında, çağdaş armoniye yol açan yeni ve atılımcı kavrayış gelir. Wagner, şu kavramları da müzik dünyasına armağan etmiştir: Opera sanatının tanımı olarak “Bütün sanatların bireşimi”; “Leit-motiv” (kılavuz motif); ve “sonsuz ezgi”…
İtalyan besteci Verdi ise yaşamı boyunca “insan”ı öne almıştır. Onun şu sözünü unutmuyoruz: “Şarkı, tek başına gerçeği yansıtmaz; ama şarkı, orada insanın olduğunu kanıtlar.”
***
Verdi ve Wagner’in 200. doğum gününde (2013), aşağıdaki video, iki efsanevi besteciyi, kendi aralarındaki rekabeti temsil etmektedir. Verdi ve Wagner arasında gizli zihin savaşının müziğe adapte edilmiş şeklidir.
Güzel ve esprili animasyonlu orkestra, bestecilerin en iyi parçalarının her birini, birbirlerinin üzüntüsüne göre gerçekleştiriyor.