ATATÜRK, ÇANAKKALE, ANZAK VE LOS ANGELES
Los Angeles, Atatürk ve Çanakkale Zaferi – Yıl 1989. ABD’de ikiz şehirler olarak tanınan Minneapolis – St. Paul’de, Minnesota Üniversitesinde Humphrey burslusu olarak öğrenciyim. Los Angeles, California’da beş yıldızlı bir otelde düzenlenen “Kamu Yönetimi Konferansı”na katılmak için kalacak bir yer arıyorum. Öğrenci olduğum için telefon rehberinden mütevazı bir yerde kalmak için yer ararken, Los Angeles Güney Körfezi’nde uluslararası bir öğrenci yurdu (international youth hostel) buldum. Hayatımda karşılaşacağım yeni şeylerden habersiz hemen telefon edip yer ayırttım.
Kalacağım yerin birçok Hollywood filmine mekan olan “Kore Çanı (Korean Bell)” abidesinin hemen karşısında olduğunu bilmiyordum. Kaldığım yer lüks değildi. Kızların ve erkeklerin kaldıkları yerler ayrı bloklardaydı ve yataklar ranza düzeninde idi. Daha çok ABD’de öğrenci olan kızlı, erkekli uluslararası turist öğrencilerin seyahatlerinde tercih ettikleri bir yurttu. Ortak mutfak ve akşam herkesin toplandığı oturma salonu yeni arkadaşlarla tanışmak için idealdi.
Konferansın ikinci gününün akşamı yurda döndüm. Ortak salonda turist öğrenciler toplanmış, iki öğrenci gitar çalıyor ve diğerleri de eşlik ediyordu. Ben de katıldım. Birkaç yeni arkadaşla tanıştım. Nerelisin diye sordular. “Türkiye’denim” dedim. “Türkiye nerede?” diye sordular. Ben de “İşte Asya ve Avrupa kıtasının tam birleşim yerinde” diye anlatmaya çalışırken, “Tamam, sen İstanbul’dansın” dediler. O yılarda İstanbul’un Türkiye’den daha çok tanındığını keşfetmiştim.
“Anzak’lar İçin Yazılan Şiiri Biliyor Musun?“
Derken, yeni tanıştığım arkadaşlar “Atatürk’ü tanıyor musun? Onun Anzak’lar (ANZAC) için yazdığı şiiri biliyor musun?” diye sordular. “Atatürk’ü biliyorum, ama bahsettiğiniz şiiri bilmiyorum” dedim. Gerçekten de o yıllarda böyle bir konudan habersizdim. Hemen, biri yatakhaneye gitti ve Avustralya Hava Yolları (Australian Airlines) dergisinden yırtıp çantasında sakladığı birkaç sayfayı getirip gösterdi. Yazıyı okudum. Gösterdiği sayfalar ve şiir dediği şey Atatürk’ün Çanakkale Muharebesinde ölen Anzak askerleri için söylediği sözlerdi. Yazılanlar tam bir dünya liderine yakışan ifadelerdi. Çok etkilendiğimi ifade etmeliyim. Bu yazının onları da derinden etkilemiş olduğunu ve Atatürk’e bir dünya lideri olarak hayranlık duyduklarını fark ettim. Bu durum o gün beni hem biraz utandırmış, hem de böyle dünyada hayranlık duyulan bir liderin ülkesindeki bir vatandaş olmak da biraz gururlandırmıştı.
18 Mart Çanakkale zaferi münasebetiyle, bugünkü makalemi Atatürk’ün Anzak’lar için yazdığı veya söylediği ifadelere ayırmak istedim. Amacım benim durumumda bugün öğrenci olan gençlerin bu tip bilgileri yurt dışında duyup da mahçup olmamalarına vesile olmak.
Önce “Anzak (ANZAC)” ifadesine bir açıklık getirmek istiyorum. Anzak sözcüğü, Avustralya ve Yeni Zelanda kolordusu (Australian and New Zealand Army Corps) kelimelerinin baş harflerinden meydana gelmiş bir kısaltma. I. Dünya Savaşı’nın başlarında bu iki ülkeye ait birliklerin katılmasıyla kurulan kolordu, bu kısaltılmış isimle tarihteki yerini almış. Her ne kadar Çanakkale’de Türklerle savaşırken fazla başarı elde edemeseler de, daha sonra Ortadoğu ve Avrupa savaş alanlarında müttefikleri hesabına önemli hizmetler başarmışlar.
Çanakkale’de birçok Anzak askeri hayatını kaybetmiş ve Mehmetçikle birlikte yatmaya başlamıştır. İşte bu askerlerin annelerine; onların hatıraları adına 1934 yılında bir mektup yazan Atatürk; galip bir liderin ifade edebileceği en güzel cümlelerle gönül alıcı şu ifadeleri kullanmıştır:
Atatürk’ün Anzak Annelerine Yazdığı Mektup
“Uzak memleketin toprakları üstünde
kanlarını döken kahramanlar;
burada dost bir vatanın toprağındasınız.
Huzur ve sükun içinde uyuyunuz.
Bizim için ülkemiz topraklarında
yan yana, koyun koyuna yatan
Johnny’lerle Mehmetçik’ler
arasında bir fark yoktur.
Uzak diyarlardan evlatlarını
harbe gönderen analar;
göz yaşlarınızı dindiriniz,
evlatlarınız bağrımızdadır.
Huzur içindedirler ve huzur içinde
rahat rahat uyuyacaklardır.
Bu toprakta canlarını verdikten sonra
Onlar artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”
Mustafa Kemal Atatürk
Atatürk’ün bu ifadelerinin İngilizce’sini de hemen aşağıda bulabilirsiniz.
“Those heroes that shed their blood
and lost their lives …
You are now lying
in the soil of a friendly country.
Therefore rest in peace.
There is no difference between the Johnnies
and the Mehmets to us
where they lie side by side here
in this country of ours …
You, the mothers
who sent their sons
from faraway countries,
wipe away your tears;
your sons are now lying
in our bosom and are in peace.
After having lost their lives on this land
they have become our sons as well.”
Mustafa Kemal Atatürk
Çanakkale Zaferi ve Atatürk’ün bu sözleri ile ilgili daha detaylı bilgi edinmek isterseniz, aşağıdaki linklere tıklayarak çok daha geniş bir bilgiye sahip olabilirsiniz.
Başarı dileklerimle…
Melik Duyar
Dünya Hafıza Şampiyonu
Dünya Hafıza Olimpiyatları Türkiye Başkanı
© 2016 – Melik Duyar – Mega Hafıza Ltd.