Eğitimin Çöküşü Bir Ulusun Çöküşüdür – Dünya’da hafıza ve beyin eğitimi konularına el atmadan önce, 12 yıl kamu görevlisi olarak çalıştığım dönemin son bölümünde, 1985 – 1992 yılları arasında yaklaşık 7 yıl İskenderun Demir ve Çelik Fabrikaları‘nda (İSDEMİR) eğitim Merkezi Yöneticisi olarak görev yaptım. O zamanlar İSDEMİR bir “Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT)” idi. Kurum politik baskı ve popülist yaklaşımlarla çeşitli iktidarlar tarafından kalifiye olmayan personelle doldurulmuştu. Ve zarar ediyordu. Alınan personelin işine son da verilemiyordu. Üretim toplantılarında her yönetici “eleman yetersizliği“nden şikayet ediyor ve yeni kalifiye elemana ihtiyaçları olduğunu söylüyordu. Ben de birçok toplantıda kurumun eğitim müdürü olarak söz alıp onlara “Benim başında bulunduğum bölüm üretim bölümü değil. Sizin kazandıklarınızı harcayan bölümlerden biri. Madem elemanlarınız kalifiye değil, lütfen onları bize gönderin. Biraz zaman alır ama, eğitim merkezimizde onları kalifiye hale getirebiliriz. Bizim gücümüzü kullanın. Bizim sizin kazandıklarınızı boşa harcamamıza göz yummayın.” diyerek onları biraz tahrik edip, eğitim için elemanlarını bize göndermeye ikna etmeye çalışırdım.
O yıllarda fark ettiğim şey şuydu; Eğitim kısa vadeli çözümler vaat etmiyordu. Ancak iyi bir planlamayla eğitim uzun zaman alsa da kalıcı çözümlerin tek anahtarıydı. Hatta devlette çalışırken kaynakların har vurulup harman savrulduğunu görünce, genç bir adam olarak “politikaya atılma” ve eğitimle bu aksaklıkları düzeltme gibi hayaller kurmuş ve bu doğrultuda kendimi yetiştirmek adına yurt dışından kazandığım burslarla “ekonomi“, “liderlik“, “Avrupa Topluluğu Ekonomisi” ve “Kamu Yönetimi” gibi konularda eğitimler alarak eksikliklerimi gidermeye çalışmıştım. Yaşlandıkça “politikaya atılma” motivasyonum yok oldu. Politika ayrı bir iş. Bir ekip olmanız gerekiyor. Ya kendi ekibiniz olacak, ya da aynı ideallere sahip bir başka ekibin parçası olacaksınız.
Yok Olan Politikaya Atılma Motivasyonu
Politikaya atılma motivasyonum yok oldu, ama eğitimle insanlara katkıda bulunma hayallerim hiç yok olmadı. Şu anda MEB onaylı bazı programlarımızın mevcut olmasının yanında, sadece Türkiye’de değil, dünyanın birçok ülkesinde (Singapur, Çin, Kazakistan, Vietnam, Özbekistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Almanya, Hollanda, Kolombiya ve Meksika gibi ülkelerde) hazırladığımız ANZAN yazılım programı ile 5 ile 12 yaş arasındaki çocukların beyin gelişimlerine katkıda bulunuyoruz. Hatta yazılım ekibimizle 2021 yılı sonlarına doğru Mega Hafıza’nın da kurucu ortaklarından olduğu Megarob A.Ş. Yazılım Şirketimizi ABD’de “Silicon Valley“e taşıyarak dünyada daha etkin olmayı planlıyoruz. Bu hayal beni daha da heyecanlandırıyor.
Yani, eğitimle insanlara katkı sunmak ve eğitimle gelişme hayalim hiç eksik olmadı. İyi bir planlama ile eğitimle gelişmek mümkün iken, bunun tam tersi de geçerli. Eğitimle bir çöküşü hazırlamak da mümkün. Bugün biraz bu konuya değinmek istiyorum.
—– Sponsor Bağlantı – Sponsor Bağlantı —–
ÜCRETSİZ HAFIZA TEKNİKLERİ EĞİTİMİ
Eğitimler Üç Günde Bir E-Posta Adresinize Gönderilmektedir
—– Yazının Devamı – Yazının Devamı —–
Eğitim – Gelişmenin De Çöküşün De İtici Gücü!
Eğitimin Çöküşü Bir Ulusun Çöküşüdür – Eğitim, herhangi bir modern kurum veya toplumda ilerlemenin ve kalkınmanın ana itici gücüdür. Kaliteli bir eğitim, gençleri bilgi ve gerekli becerilerle donatmaktadır. Eğitim onları sorumlulukları ve zorluklarını almaya hazır olmaları için hazırlamaktadır. Eğitim aynı zamanda entelektüel, sosyal, ekonomik, kültürel, dini, manevi ve politik gelişmenin desteklenmesinde de hayati bir rol oynamaktadır. Eğitim bir ulusun varlığını sürdürme kabiliyeti, gelişimi, ekonomik refahı ve vatandaşlarının refahı için anahtardır.
Bir konuyu anlatırken onu yaşanmışlık ve hikayelerle anlatmak hep hoşuma gitmiştir. Bu anlamda bu konuyu size duyduğum hikayemsi bir olayla anlatmaya çalışacağım.
Güney Afrika Üniversitesi’nden bir öğretim üyesi, doktora, yüksek lisans ve lisans düzeyinde öğrencilerine etkileyici bir mesaj yazmış ve bunu üniversitenin girişine yerleştirmiş.
Bu öğretim üyesinin üniversitenin giriş kapısında yayınlanan sözleri eğitimin hayati etkisini çok çarpıcı bir şekilde ortaya koymaktadır:
Eğitimin Çöküşü Bir Ulusun Çöküşüdür?
“Herhangi bir ülkeyi yok etmek için atom bombası veya uzun menzilli füzelere ihtiyaç yoktur.
Sadece eğitimin kalitesini düşürmek ve sınavlarda kopya çekilmesine izin vermek yeterlidir.
Böylece:
- Hastalar doktorların ellerinde ölür,
- Binalar mühendislerin ellerinde çöker,
- Para ekonomistlerin ellerinde yok olur,
- İnsanlık din adamlarının ellerinde ölür,
- Adalet hakimlerin elinde kaybolur.
- Öğretmenlerin gözetiminde çocukların zihinlerinde cehalet yaygınlaşır.
Eğitimin çöküşü bir Ulusun çöküşüdür.”
SON SÖZ
Eğitimin çöküşü bir ulusun çöküşü iken, eğitimin çıkışı bir ulusun da çıkışıdır.