Zeka Nedir: Bireyler birbirlerinden, karmaşık fikirleri anlama, çevreye etkili bir şekilde uyum sağlama, deneyimlerden öğrenme, çeşitli akıl yürütme biçimlerine katılma, düşünce alarak engellerin üstesinden gelme ve problem çözme yeteneklerinde farklılık gösteriyor. Genel olarak beyinle ilgili olarak tanımlanan bu yeteneğe zeka deniyor. Peki zeka beynin neresinde?
“Zeka beynin neresinde?” sorusunun cevabından önce zekanın ve IQ’nun temel yapısının ne olduğuna birlikte bir göz atalım. Zekanın temel yapısını oluşturan “Genel” yetenek kısaca “G” olarak tanımlanıyor. Bu temel yapı daha çok genetik ve biyolojik faktörlere bağlı.
Zekanın ölçümü çok eski yıllara dayanmıyor. Zekanın ilk olarak ölçümü 1900’lü yılların başında yapılmıştır. “IQ” olarak tanımlanan ölçme yöntemiyle insanların zihinsel yetenekleri topluma veya toplumdaki diğer insanlara göre tespit edilmeye başlanmıştır. IQ direkt olarak “G”ye eşit değildir. Ancak IQ’nun büyük bir bölümünü “G” oluşturmaktadır.
IQ seviyesi çoğu kez bireyin eğitim durumunu, gelir durumunu, işteki performans durumunu da gösterir. Ancak IQ kişinin mutluluk seviyesini ve ruhsal durumunu göstermez.
Toplum içindeki IQ dağılımı çan eğrisi olarak gösterilen normal dağılıma uygundur. Toplumun ortalama IQ puanı 100 olarak belirlenmektedir. Her iki yönde 15 IQ puan uzaklıkta yer alan toplumun yüzdesel oranı % 68’dir. 85 ile 115 IQ puan aralığı “Normal Zeka” olarak tanımlanmaktadır. Toplumun büyük bir çoğunluğu (% 68) bu aralıktadır. 85 puanın altında kalanlar “Zihinsel Yetersiz”ler olarak tanımlanmaktadır. Toplumun % 16’tısı bu dilimdedir. Toplumun % 14’ünün IQ seviyesi 115 – 130 aralığındadır. Bu aralığı normalin üzeri IQ seviyesi diyebiliriz. Toplumun üst % 2’sinin IQ skoru 130 – 145 aralığındadır. Bu aralıkta olanlar üstün zekalı veya özel yetenekli olarak tanımlanmaktadır. Toplumun sadece % 0,1’inin IQ skoru 145’in üzerinde ve deha seviyesindedir.
Zeka Nedir – IQ Skorunun Dağılımı
IQ skorunun sabit olmadığını, toplumun durumuna göre değiştiğini gözden kaçırmayınız. Örneğin bir an dünyadaki IQ’su 85’den düşük olan herkesi Mars’a götürdüğümüzü düşünelim. Hatta bu grubun sayısının da sadece 100 kişi olduğunu kabul edelim. Bu durumda toplumu bu yeni grup oluşturacaktır. Şüphesiz zihinsel yetersiz olan bu grubun yetersizlik seviyelerinde farklılıklar vardır. Onlara uygulanan IQ testi bu kez onları kendi içlerinde yeni bir sıralamaya tabi tutacaktır. Bu durumda bu toplumun ortalama puanı IQ=100 olacaktır. Buna bağlı olarak, normal dağılıma uygun olan çan eğrisinin orta kısmında yer alan 68 kişi normal zekalı olarak tanımlanacaktır. Bu aralığın en altındaki kişinin IQ puanı 85 olurken, bu aralığın en üstündeki kişinin IQ puanı 115 olacaktır. Bu yeni 100 kişilik toplumdaki en düşük IQ puanlarını alan 16 kişi “Zihinsel Yetersiz” olarak tanımlanrken, aynı şekilde IQ testinde bu toplumda en üst puanları alan 16 kişi de “Üstün Yetenekli” olarak tanımlanacaktır. Aynı şekilde dünyadaki IQ puanı 115’in üzerinde olan tüm insanları Venüs gezegenine götürürseniz, bu kez de bu yeni toplumun içinde IQ puanı en alttaki % 16’lık dilime düşen grup “Zihinsel Yetersiz” olarak tanımlanacaktır.
IQ testleri birçok farklı test bölümlerinden alınan skorların birleşimidir. IQ testleri bireylerin cisimleri üç boyutlu olarak hayalinde döndürebilmesini, zihinsel çarpma yeteneğini, bilgileri hafızasında tutabilmesini, mukayeseler yapabilmesini, ilişkileri yakalamasını, akıl yürütmesini, sonuç çıkarmasını, sözel yeteneklerini, sayısal becerilerini ölçmeye çalışarak, bu IQ puanı ile toplumdaki zihinsel beceri seviyenizi ortaya koyar. IQ skorunu genel öğrenme becerisi skoru olarak da düşünebilirsiniz.
Zeka Nedir – Zekanın Ölçülmesi
Son zamanlarda gelişen teknoloji ışığında bireylerin IQ seviyesi beyin görüntüleme sistemleriyle ölçülmeye çalışılmıştır. PET (Positron Emission Tomography) beyin tarama sistemi ile beynin glokoz kullanma durumunu gözlemleyerek zekanın ölçülmesine yönelik ilk çalışmalar 1988 yılında yapılmıştır. Bu çalışmada IQ denen olgunun daha çok beynin “Parietal Lop” ve “Frontal Lop” arasındaki bilgi akışının bir sonucu olduğu ortaya çıkmıştır. Bu anlamda zekanın büyük ölçüde beynin “Parieto-frontal” loplarının entegrasyonu ve birbiriyle etkili iletişim kurmasının bir sonucu olduğu söylenmektedir.
“Zeka geliştirilebilir mi?” sorusunun kısa cevabı “Hayır”dır. Ancak uzun cevabı “Evet”tir. Son zamanlarda yapılan araştırmalar hafıza ve beyin eğitiminin zekayı geliştirdiğini, bazı kimyasal maddelerin ve ilaçların test sırasında odaklanma ve konsantrasyonu artırarak kişinin zihinsel performansını yükselttiğini göstermektedir. Örneğin yüksek DHA oranlı balık yağları, “B” vitaminleri ve bazı besinler ve ilaçlar beynin odaklanmasını ve hafıza gücünü olumlu yönde etkilemektedir.
Zekanın geliştirilebildiğini gösteren diğer bir gösterge de şudur: 1900’lü yılların başında uygulanan IQ testlerini bugünün insanlarına uyguladığınızda, şu anda IQ’su 100 olan bir kişi 125 puan almaktadır. Yani günümüz insanlarına 1900’lü yılların başında uygulanan IQ testleri kolay gelmektedir. Bu zamanla zekanın geliştiğini göstermektedir. Bu bilgiye bağlı olarak sorulabilecek, “Atalarımıza göre daha mı zekiyiz?”, “Atalarımıza göre zekamızı geliştiren şey ne?” gibi soruların cevabını bir sonraki makaleye bırakıyorum.
Makalenin “Beyin Haritası / Zihin Haritası” olarak hazırlanmış olan özeti de incelemenizi için aşağıda verilmiştir.